Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/527 E. 2022/552 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/527
KARAR NO : 2022/552

DAVA : Ticari Şirket Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 11/08/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan ticari şirket genel kurul kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı şirketin %40 oranında hamiline hisse senetlerine bağlı şirket ortaklarından biri olduğunu, davaya konu olağanüstü genel kurula kadar şirket tarafından tescil edilen kayıtlara göre müvekkilinin hamiline yazılı 800.000 adet; …’ın hamiline yazılı 1.200.000 adet hisse senetlerine sahip hissedarları olduğunu, şirket ortaklık yapısının hamiline hisse senetlerine bağlı olmasına rağmen, bu güne kadar davacı hissedara hamiline yazılı hisse senetlerinin hiçbir şekilde dağıtılmadığını ve şirketin gerçekleştirilen genel kurul toplantılarında, toplantıya katılmaya yetkililer tespit edilmeden gerçeklere aykırı hazirun listeleri oluşturulduğunu, halen derdest olan tüm davalarda bu konuların açıkça davalı şirket tarafından da kabul edildiğini, … tarafından usulsüz olarak gerçekleştirilen 10/03/2021 tarihli genel kuruda şirketin %40 ortağı olan müvekkilinin, yönetim kurulu üyesi olarak aynı genel kurulda ibra edilmiş olmasına, azlini gerektirecek haklı bir sebep olmamasına ve de herhangi bir neden gösterilmeksizin süresi 2022 yılında dolacak olmasına rağmen yönetim kurulu üyeliğinden azledildiğini, 10/03/2021 tarihli genel kurula ve genel kurulda alınan tüm kararların iptali talebi ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve derdest olduğunu, yine diğer ortağın yapmış olduğu usulsüz işlemler ve şirketi şahsi menfaatleri için kullanmak istemesi nedeniyle İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyası ile şirketin feshi ve tasfiyesi talepli ve tedbir talepli dava açıldığını ve derdest olduğunu, müvekkilinin usulsüz olarak azledildiği tarihten 1 ay geçtikten sonra 15/04/2021 tarihli ve … sayılı sicil gazetesindeki ilan ile 07/05/2021 tarihinde gerçekleştirilmek üzere olağanüstü genel kurul kararı alındığını, ancak genel kurul toplantısının Covid-19 tedbirleri kapsamında ertelendiğini ve 25/05/2021 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulun yönetim kurulu süresi, temsile yetkili olanlar, temsil şekli ve görev dağılımı ve kârın tespiti ve dağılım gündemi ile toplandığını, 25/05/2021 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurula davacı hamiline yazılı hisse senetlerinin, şirket tarafından kendisine verilmemiş olması nedeniyle genel kurula katılamadığını, müvekkilinin usulsüz olarak azli sonrasında şirketin mevcut yönetim kuruluna seçilen …’nin belirsiz süreli iş akdi ile finans müdürlü sıfatıyla davalı şirkette çalışan kişi olduğunu, diğer bir ifadeyle şirketi yönetmek ve temsil etmek amacıyla seçilen kişinin, şirketin ücretli personeli olduğunu, …’ın şirket yönetim kuruluna seçtirdiği …’nin sağlıklı ve özgür iradesi ile yöneticilik yapmasının olanağının bulunmadığının, seçilmesinden 2 ay sonrasında gerçekleştirmek istedikleri ve olağanüstü genel kurula sundukları esas sözleşme değişikliği tasarısının maddelerinin tetkikinde de şirketin %40 hissesine azınlık hissesiyle sahip olan müvekkilinin şirketteki haklarının kısıtlanmasını sağlamak olduğunun açık olduğunu, öte yandan …’ın Dubai’de yaşadığın ve Türkiye’ye gelmek istemediğini, dolayısıyla şirkette yaptığı operasyonların iyi niyetli ve şirketin menfaatlerine yönelik olmadığının açık olduğunu, 10/03/2021 tarihli genel kuruldan iki an öncesinde finans müdürü olarak görevine son verilecek …’nin şu anda tek imza yetkilisi olarak 300.000,00-EUR’a kadar şirketi borç altına sokacak yetkilerle donatılmasının hayatın olaşan akışına aykırı olduğunu,…’un usule, yasaya aykırı olarak 10/03/2021 tarihinde genel kurul divan heyetini genel kurul son maddeleri oylanmadan dışarı çıkartıp bir daha toplantıyı başlatmadan toplantıda kararlar alınmış gibi usule, yasaya aykırı tutanak düzenletilerek tescilinin sağlandığını, 2021 yılı Mart ayından yapılan genel kurulda şirketin ortakları arasında ismi bulunmayan…’un 25/05/2021 tarihli genel kurulda şirketin 100.000 adet payına sahip ortak olarak olağanüstü genel kurula katılmasının da usule, yasaya ve şirket ana sözleşmesine iç yönergelerine aykırı olarak şirketin ortaklık yapısını değiştirecek şekilde usulsüz devirler yaparak şirketin 25/05/2021 tarihindeki genel kurulunun icra edildiğini, davalı şirketin daha önce açılan davalarda şirketin hamiline yazılı hisse senetlerini ortaklara dağıtmadıklarını ve hatta bastırmadıklarını savunduğunu, oysa ki ortaklık paylarının 27/03/2019 tarihli yönetim kurulu kararı ile hamiline yazılı pay senedine bağlandığını ve hamiline hisse senedi basımına karar verildiğini ve kararların ticaret siciline tescil ettirildiğini, dolayısıyla şirket ortağı …’ın 10/03/2021 tarihinden sonra usulsüz olarak 100.000,00-TL karşılığında 100.000 adet payı…’a nama yazılı hisselerin deviri prosedürü ile devir etmesinin yasal olarak mümkün olmadığını, davalının hisse senetlerinin basılmaması savunmasının kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, şirket hamiline yazılı hisse senetleri ortaklara dağıtılmamış ise, hamiline yazılı hisse senedi çıkarılması kararının tescili ile birlikte nama yazılı pay defterinin de kapanışı gerektiğinden hamiline yazılı hisse temliki ile de pay devrinin mümkün olmayacağını, dolayısıyla … isimli kişinin katılımı ile icra edilen 25/05/2021 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan kararların yasaya uygun olduğundan bahsedilemeyeceğini, 25/05/2021 tarihli genel kurul öncesi şirkete keşide edilen ihtarnamede, şirktin hisselerinin hamiline yazılı olduğunu, bu hususun göz önüne alınarak genel kurulun katılan hissedarlar yönünden denetiminin yapılmasını talep etmelerine rağmen, ne bakanlık temsilcisinin ne de divana seçilenlerin bu denetimleri yapmaksızın genel kurul toplantısı yapıldığını, dava konusu şirkete ait hamiline yazılı hisse senetlerinin …A.Ş.’de bizzat … tarafından bastırıldığını, müvekkiline halen hamiline yazılı hisse senetleri teslim edilmediğine göre, divanın genel kurula katılanların %100 paya sahip olduklarını tespit olanağının bulunmayacağının izahtan veraset olduğunu, nama yazılı hisse senetlerinin de 2019 yılında alınan karar ile iptal edildiği sabit olduğundan, hiç bir şekilde hisselerin devrinin hamiline yazılı hisse senetleri hissedarlara dağıtılıp onların katılımıyla genel kurul icra edilmedikçe, ne genel kurul yapılabileceğini; ne de divan teşekkülünün sağlanabileceğini; ne de esas sözleşmede değişiklikleri veya payların nev’inin değiştirilmesi kararları alınabileceğini belirterek, 25/05/2021 tarihli genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı …’ın, …’nin yüzde 40 oranında hisse sahibi olduğunu, şirketin 10/03/2021 tarihinde yapılan çağrılı olağan genel kurulunda alınan karar ile yönetim kurulu üyeliğinden ve müdürlük ile tüm idari ve temsili görevlerinden alındığını, şirket genel kurulu tarafından gerekleştirilen yasa ve usule uygun bu görevden alma tasarrufu karşısında davacının, şirket aleyhine çeşitli girişimlerde bulunduğunu, sektör içerisinde ve bankalar nezdinde şirketin ticari itibarını zedeleyecek mesnetsiz söz ve eylemler içerisinde olduğunu, zor duruma düşürmek kastıyla şirkete verdiği borcu ihtarname ile geri isteyip aldığını, dava dilekçesinde mahkemeye yalan beyanda bulunmak pahasına İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … esas sayılı olağan genel kurul kararlarının iptali talepli haksız ve dayanaksız davayı ikame ettiğini, görevlerinden azledildiği 10/03/2021 tarihinden yaklaşık 2 ay sonra İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde…esas sayısı ve her zamanki iddiaları ile fesih ve tasfiye talepli davayı açtığını, profesyonel yöneticiler ile karlı ve başarılı bir döneme geçen şirkete kayyım atanmasını istediğini, yönetim kurulu üyeliği görevinden ötürü geçmişte kendisine tahsis edilmiş bulunan araç ve emtiayı tüm uyarılara rağmen aylardır uhdesinde tutmak ve yararlanmak suretiyle şirkete yönelik hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğini, hakkında…Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, bu davanın da, davacının kötü niyetli girişimlerinden biri olduğunu, amacının, şirketi zor duruma düşürerek haksız menfaat sağlamak olduğunu, davacı tarafça şirket aleyhine açılan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı olağan genel kurul kararlarının iptali talepli davasının, 09.09.2021 tarihinde dava şartı yokluğu nedeniyle reddedildiğini, davacının 16/04/2021 tarihinde … Anonim Şirketi unvanı ile kurduğu tek ortaklı şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu, müvekkili şirketin 25/05/2021 tarihli genel kurulunun, bakanlık temsilcisinin gözetiminde yasaya, usul ve mevzuata uygun bir şekilde yapıldığını, …’nin sermayesinin 2.000.000,00-TL olduğunu, bu sermayenin her bir pay değerinin 1,00-TL itibari değerde olup 2.000.000 adet nama yazılı paya ayrıldığını, sermayenin pay sahiplerine dağılımı gereği, davacı …’ın 800.000 adet pay karşılığı sahip olduğu değerin 800.000,00-TL olduğunu, 25.05.2021 tarihli Olağanüstü genel kurul kararı gereğince pay senetlerinin tamamının nama yazılı olarak çıkartıldığını, yönetim kurulunun 10/06/2021 tarihli ve 2021/07 sayılı kararı ile iş bu nama yazılı pay senetlerinin bastırıldığını, hissedar …’a kendisine tevdi edilmek üzere hazırlanmış nama yazılı pay senedini şirket merkezinden teslim alması yönünde noterden ihtarname keşide edildiğini, aksi yöndeki davacı iddialarının kötü niyetli olduğunu, pay devri konusunda bir kısıtlama yapılmadığını, genel kurulda bu hususta bir düzenleme getirilmediğini, T.T.K.’nun bu husustaki düzenleyici hükümlerine atıf yapıldığını, davacının bu konuda ki iddialarının da diğerleri gibi gerçek dışı olduğunu, şirketin mali yapısının güçlü bir sermaye şirketi olduğunu, yapısı gereği rekabetçi ve kâr amaçlı şirketin kâr elde etmekte olduğunu, 10/03/2021 tarihinden önce davacının da katıldığı kararlar ile elde ettiği kârı yatırımlara yönlendirmekte olduğunu, bu hususun ticari defter ve kayıtları ile açık ve sabit olduğunu, özellikle 10.03.2021 tarihinden itibaren şirket yönetimine profesyonel kadrolar alındığını, yeni müdür ve departman sorumluları ile şirketin daha başarılı ve kârlı hale getirilmesinin hedeflendiğini, şirket işleyişinde herhangi bir sorun olmadığı gibi eskisinden çok daha verimli bir çalışma düzeni kurulduğunu, davacının şirket yönetim kurulu başkanına yönelik iddialarının soyut olduğunu, kötü niyetli olduğunu, davacın, yönetim kurulu üyeliğinden ve müdürlükten alındığı 10/03/2021 tarihinden itibaren, şirketin çalıştığı sektördeki rakip şirketleri ve bankaları ziyaret ederek olumsuz konuşmalar yaptığını, şirketi kötülediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 25/05/2021 tarihli davalı şirket genel kurulunda alınan kararların iptali talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce
davalı şirket ticaret sicili kayıtları, 28/05/2021 tarihli ve … sayılı ticaret sicili gazetesi, 15/04/2021 tarihli ve … sayılı ticaret sicili gazetesi, davalı şirketin 01/01/2020-31/12/2020 yıllarına ait finansal tabloları, 18/03/2021 tarihli ve 10290 sayılı ticaret sicili gazetesi, 04/08/2021 tarihli ve … sayılı ticaret sicili gazetesi, 25/05/2021 tarihli olağanüstü genel kurul kararı ile hazirun cetveli, şirket hamiline yazılı hisse senetleri suretleri, Beyoğlu … Noterliği’nin 26/04/2021 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, Büyükçekmece … Noterliği’nin 03/05/2021 tarihli ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi, Beyoğlu … Noterliği’nin 16/04/2021 tarihli ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi, mail yazışmaları, 25/04/2019 tarihli ve …sayılı ticaret sicili gazetesi, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası,… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası ve davacının İhtarnamesinde gösterdiği banka hesabına şirket tarafından 234.498,00-TL ödeme yapıldığını gösterir banka ödeme dekontu dosyamız arasına alınmış, bilirkişi heyetinden rapor temin edilmiştir.
Yeminli mali müşavir …, özel hukuk öğretim üyesi Doç. Dr. … ve İktisat-Ekonomi uzmanı Prof. Dr. …’dan oluşan bilirkişi heyeti tarafından hazırlanarak dosyaya sunulan 16/05/2022 havale tarihli bilirkişi raporu ile; davalı şirket … İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde … sicil numarası ile kayıtlı olup şirket hisseleri üzerinde takyidat bulunduğu, dava konusu genel kurul evrakları incelendiğinde davalı şirketin yöntim kurulu karar defterinin Büyükçekmece … Noterliği’ne …yevmiye numaralı işlemi ile onaylatılmış olduğu, 25/05/2021 tarihinde yapılan olağan olağanüstü genel kurul toplantısında yasal zorunluluk olmadığı halde ticaret il müdürlüğü komiseri gözetiminde genel kurulun yapıldığı, davalı şirket …’nin 25/05/2021 tarihinde yapılan genel kurulunda yapılan işlemlerde yasaya aykırı herhangi bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun iptal sebepleri başlıklı 445. maddesi aynen; “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” şeklinde düzenlenmiştir.
Aynı kanunun devam eden iptal davası açabilecek kişiler başlıklı 446. maddesi aynen;
“a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten,
b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri,
c) Yönetim kurulu,
d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir. şeklinde düzenlenmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre davanın, davalı …’nin %40 oranında hamiline hisse senetlerine bağlı şirket ortağı olduğundan bahisle davacı …’ın, davalı şirketin çoğunluk hissesine sahip olan …’ın kötü niyetli eylemleri nedeniyle usule, yasaya ve şirket ana sözleşmesine aykırılığından bahisle, 25/05/2021 tarihli davalı şirket genel kurulunda alınan kararların iptali ile ticaret siciline tescili talbine ilişkindir. Genel kurul kararlarının iptali, Türk Ticaret Kanunu’nun 445 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Kanun koyucu 445. maddede iptal sebeplerini sıraladıktan sonra, bir sonraki maddede iptal davası açabilecek kişileri sıralamıştır. Özetle bir pay sahibinin genel kurul kararlarının iptalini talep edebilmesi için ya genel kurula katılıp olumsuz oy vermesi ve muhalefetini tutanağa geçirmesi ya da çağrının usulsüz olması, gündemin gereği gibi ilan edilmemesi, genel kurula yetkisiz kişilerin katılması ve oy kullanması ve genel kurul toplantısına alınmaması ve bunların kararın alınmasında etkili olması gerekmektedir. Yapılan incelemede uyuşmazlık konusunun hamiline yazılı pay çıkarılması etrafında şekillendiği, davacının bu sebeple genel kurula alınmadığı iddiasında bulunduğu anlaşılmaktadır. Tarafların iddialarını ispatlamaya yarar çeşitli belgeler sunduğu görülmüşse de dava genel kurul kararlarının iptali amacıyla ikame edilmiştir. Bu nedenle TTK 445 ve 446.maddeler kapsamında inceleme yapılmıştır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davalı şirket yönetim kurulu tarafından 26/04/2021 tarihli karar ile, 10/05/2021 tarihinde yapılmasına karar verilen olağanüstü genel kurul toplantısının pandemi yasakları nedeniyle iptal edilerek, toplantının 25/05/2021 tarihinde yapılmasına karar verildiği, toplantı gündeminin belirlendiği, 10/05/2021 tarihinde yapılmasına karar verilen toplantının iptal edildiğine ilişkin olarak davacı …’a iadeli taahhütlü olarak mektup gönderildiği, bu mektubun 12/05/2021 tarihide davacıya(davacının eşi …’a) usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, yine 25/05/2021 tarihinde yapılacak olağanüstü toplantıya davet mektubunun da iadeli taahhütlü olarak davacıya gönderildiği, bu bildirim de davacıya (eşi …’a) 12/05/2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davacının 25/05/2021 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına katılmadığı anlaşılmıştır. Davacının genel kurul toplantısına alınmadığına ilişkin dosyada bir delil bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı taraf hamiline yazılı paylar çıkarılmadığını, kendisinin genel kurula alınmadığını iddia etmiş olsa da, TTK 446/1-c hükmü gereğince “…aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahiplerinin dava açma imkanı bulunmaktadır. Doktrinde “etki kuralı” olarak da adlandırılan bu ilkeye göre, pay sahibinin genel kurula katılsa bile sonucu değiştiremeyeceği durumlarda genel kurul kararlarının iptali yönünde karar verilemeyecektir. Yapılan incelemede davacı tarafın şirketteki hisse oranı %40 olduğu görülmektedir. Davacı, kendisine yapılan davete rağmen toplantıya katılmadığı gibi, toplantıya katılsaydı dahi etki kuralı gereğince kararın çıkmasını engellemesi de mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, davacı tarafça açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL’nin mahsubu ile, bakiye 21,40-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 8,50-TL vekalet harcı ve 38,00-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 46,50-TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin, davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının, kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır