Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/51 E. 2021/829 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/51 Esas
KARAR NO :2021/829

DAVA:MENFİ TESPİT (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/01/2021
KARAR TARİHİ:24/11/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankadan … numaralı genel kredi sözleşmesi uyarınca USD cinsinden kredi kullandığını, müvekkili şirketin bahse konu krediyi kapatma iradesinin bulunduğunu ve işlemleri başlatmak istediğine dair 29/04/2020 tarihinden başlayan bir elektronik posta yazışma sürece başlattığını, muhatap bankanın kredinin son taksitine 1704 gün kaldığını, iki senenin üzerinde olduğunu, bu nedenlerle %3 olabileceğini belirttiğini, kapama komisyonu talebini 11/03/2020 tarihli 31605 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğe dayandırdığını, ilgili bankanın müvekkili firma ile akdettiği sözleşmenin gerek genel gerekse özel hükümlerini dikkate almaksızın doğrudan tebliğin öngördüğü üst sınır oranını dikkate aldığını, ancak üst sınırın sözleşmesel ilişkinin göz ardı edilmesi için bir gerekçe olmadığını, uygulamada erken kapama anında belirlenen erken kapama komisyonunun sözleşmenin başında belirlenebilir olmama niteliği ve kredi alan bakımından sözleşme koşullarındaki ağırlaştırıcı etkisi değerlendirildiğinde tüm bu durumlarda kanunun emredici hükümleri ile korunan genel işlem koşulları ile bağdaşmadığını, her ne kadar ticari kredilerde anapara faizi taraflarca serbestçe belirlenebilse de bahse konu kredi sözleşmesinde muhatap banka tarafından uygulanan anapara faizinin yasal mevzuata bakıldığında fahiş bir oran olduğunu, bu tutarın bilirkişi aracılığıyla hesaplanması gerektiğini beyan ederek erken kapama komisyonunun ve uygulanan faizin fahiş olduğunun tespiti ile davacının davalıya belirlenecek tutarda borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada çözümlenmesi gereken üç ana ihtilafın bulunduğunu, bunların %3 erken kapama komisyonu, GKS’nin genel işlem koşulu ve 2018 yılında uygulanan DEK faizinin hukuka uygun olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğunu, TCMB’nin 10.02.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Tebliğine göre erken kapama komisyonunun %1, 2 ve 3 oranında değişkenlik arz ettiğini, Tebliğin 11/3 m. göre kalan vadesi 24 ayı aşan kredilerde %2 ve döviz cinsi veya dövize endeksli kredilerde söz konusu ücretinin %1 puan artırımlı olarak uygulanacağının düzenlendiğini, müvekkili bankanın kapama tarihinden sonraki kredi vadesi 24 aydan fazla olduğu için %2+1=3 erken kapama komisyonu uyguladığını, müvekkili bankanın erken ödenen anapara tutarı 3.695.974,41 USD’nın %3+%5 BSMV olmak üzere 116.423,19 USD erken kapama komisyonu tahsil ettiğini, emsal Yargıtay içtihatlarında GKS’lerinin erken kapama ücreti tahsiline ilişkin hükümlerinin genel işlem şartı olarak kabul edilemeyeceğinin açıkça belirtildiğini, GKS 15.6 m. her yanında menfaatlerini korumaya aldığı için genel işlem şartı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, döviz cinsinden kullandırılan ticari kredideki faiz oranının ve talep edilen erken kapama komisyonu tutarının fahiş olduğunun tespiti ile fahiş faiz tutarı ve erken kapama komisyonu nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı yanca kredi sözleşmesi, hesap hareketleri ve mail yazışmaları ibraz edilmiş; Mahkememizce, davalı bankadan genel kredi sözleşmesi, kullandırılan krediye ilişkin ödeme planı, hesap hareketleri ve erken ödeme ücretine ilişkin kayıtlar ile dava dışı bir kısım bankalardan erken kapama komisyonuna ilişkin emsal bilgiler celbedilmiştir.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, bankacı bilirkişi marifetiyle davalı banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacı yanca, uygulanan faiz oranının yasal mevzuata göre fahiş olduğu, kredi sözleşmesinin erken kapamaya yönelik hükümlerinin de TBK’nun 20 ve devamı maddeleri gereği genel işlem koşulları kapsamında denetlenmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
Davalı yanca, döviz cinsinden kullandırılan kredideki faiz oranının yasal düzenlemelere uygun olarak taraflar arasında serbestçe belirlendiği, davacının faiz oranını kabul ederek kredi kullandığı, erken ödeme ücretinin genel işlem koşulu olmadığı ve Merkez Bankası tarafından çıkarılan Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ’in 11/03/2020 tarihinde yürürlüğe giren 11. maddesine uygun olarak belirlendiği savunulmuştur.
Davalı banka ile davacı şirket arasında 6.000.000,00 USD limitli 22/10/2018 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşme kapsamında davacı şirkete 28/12/2018 tarihinde 4.814.202,47 USSD bedelli 47 ay vadeli %7,95 faiz oranlı dövize endeksli kredi kullandırılmış, kredi 08/04/2020 tarihinde vade 51 ay olacak şekilde yapılandırılmıştır.
Kredi faizi yönünden taraflar arasındaki kredi sözleşmesinde; “Faiz oranı: Bir ödeme planına bağlanmış kredilerde; faiz ödemeleri ödeme planında belirtildiği şekilde gerçekleştirilecektir.” denilmiş, krediye ilişkin ödeme planı davacı şirket tarafından imzalanarak kabul edilmiştir.
Erken kapama ücreti/ komisyonu yönünden taraflar arasındaki kredi sözleşmesinde; “Müşteri, karz akdi (tüketim ödünç sözleşmesi) uyarınca kullandırılacak kredilerde bakiye borcunu vadesinden önce ödeyerek bankanın mutabakatı ile hesabını kapatabilecektir. Erken ödeme bankanın mutabık kalması halinde, taksit ödeme tarihlerinden b rinde veya ödeme vadesinde işlemiş faiz ile kalan anaparanın , bankanın o gün itibariyle katlanmak zorunda kalacağı maliyetler çerçevesinde belirleyeceği miktarda bir erken kapama ücreti ile erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, KKDF gibi mali yükümlülüklerin nakden ve defaten ödenmesi kaydıyla mümkündür. Bankanın erken ödeme tarihi ile vade tarihi arasındaki süre için, erken ödeme sebebiyle mahrum kalacağı, ilgili kredi faiz oranı üzerinden hesaplanmış faiz tutarını da talep hakkı saklıdır…” denilmiştir.
Bilirkişi incelemesinde, davalı bankanın günü gelen 19. taksit tutarı 100.000,00 USD 10.08.2020 tarihinde tahsil ettikten sonra kalan brüt (Faiz ve vergi dahil) 3.732.123,00 USD içindeki anapara tutarı 3.695.974,41 USD üzerinden %3 oranında erken ödeme komisyonu ile bunun %5 gider vergisini tahsil ettiği, erken ödeme komisyonunun: anapara tutarı 3.695.974,41 USD X %3= 110.879,23 USD olduğu, bunun %5 gider vergisi (BSMV) 5.543,96 USD dahil edildiğinde, erken ödeme komisyonu ile BSMV toplamının 116.423,19 USD olduğu ve davacı hesapından 11.08.2020 tarihinde çekilen miktarın da 116.423,19 USD olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişi tarafından hazırlanan 17/10/2021 tarihli rapor sonucunda; davalı banka ile davacı arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşme kapsamında davacıya taksitli ticari nitelikli DEK-dövize endeksli kredi kullandırıldığı, bahse konu kredinin ödeme planı imza karşılığında davacıya teslim edildiği, davalı bankaca, emsal bankalar ortalaması seviyesinde erken ödeme komisyonu tahsil edildiği, başta Yargıtay içtihatları, taahhütnameler ve sözleşme koşullarına uygun olarak tahsil edildiği kanaati edinildiği, bunun yanı sıra, davalı bankanın tahsil ettiği komisyon ve ücretin takdiri Mahkemeye ait olmak üzere başta sözleşme, TTK, TBK, Bankacılık K., T.C. Merkez Bankası’nın 2006/1; 2020/4 ile 2020/8 sayılı Tebliğleri ve bankacılık teamüllerine uygun olduğunun düşünüldüğü, dolayısıyla bu yönden de, davalı bankanın tahsil ettiği erken ödeme komisyonunun iade koşullarının oluşmamış olduğu, o halde davacının tahsil edilen erken ödeme komisyonu nedeniyle davalı bankaya borçlu olduğu hususunun mütalaa edilebileceği bildirilmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir.
Faize ilişkin yasal düzenlenmelerin incelenmesinde; genel kanun niteliği taşıyan 6098 sayılı TBK’nun “Faiz” başlıklı 88. maddesi; “Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz.” hükmüne haizdir. Öte yandan, ticari işlere ilişkin düzenlemelerin bulunduğu 6102 sayılı TTK’nın 8/1. maddesinde; ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirleneceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta tacir olan taraflar arasında bankacılık işlemleri kapsamında ticari ilişki bulunduğundan ve uygulanacak faiz oranı da tarafların kabulünü içerir şekilde imzalı ödeme planıyla kredi sözleşmesi hükümlerine göre serbestçe belirlendiğinden, uygulanacak faize ilişkin olarak ise 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda ticari işlerde akdi faizi sınırlayacak bir hüküm bulunmadığından davacı yanın kullandığı kredideki faiz oranının fahiş olduğu yönündeki iddiası yerinde görülmemiştir.
Erken kapama komisyonuna ilişkin düzenlemeler incelendiğinde; Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğin “Kapama” başlıklı 11. maddesine göre; “(1)Kredinin bir ya da birden fazla taksit ödemesinin vadesinden önce yapılması veya kredi borcunun (Ek ibare:RG-11/3/2020-31065) bir kısmının ya da tamamının erken ödenmesi durumunda, banka ticari müşteriden erken ödeme ücreti talep edebilir. (2) Ticari müşterinin vadesi gelmemiş bir veya birden çok taksit ödemesinde bulunduğu veya kredi borcunun (Ek ibare:RG-11/3/2020-31065) bir kısmını ya da tamamını erken ödediği hâllerde, banka erken ödenen miktara göre tahakkuk etmeyen tüm faiz ve diğer maliyet unsurlarına ilişkin indirimleri yapmakla yükümlüdür. (3) (Değişik:RG-11/3/2020-31065) Ticari müşterinin kredinin tamamı için erken ödeme talebinde bulunması halinde banka bu talebi kabul etmek zorundadır. Bu müşteriden Türk lirası krediler için alınabilecek erken ödeme ücreti, gerekli faiz ve diğer maliyet unsurlarına ilişkin indirimler yapılarak hesaplanan ve müşteri tarafından bankaya erken ödenen tutarın, kalan vadesi yirmi dört ayı aşmayan kredilerde yüzde birini, kalan vadesi yirmi dört ayı aşan kredilerde ise yüzde ikisini geçemez. Döviz cinsi veya dövize endeksli kredilerde söz konusu azami ücretler bir puan artırımlı olarak uygulanır. (4) (Ek:RG-1/3/2021-31410) 1/3/2021 tarihinden itibaren kullandırılan kredilerde ticari müşterinin kredinin tamamı için erken ödeme talebinde bulunması halinde banka bu talebi kabul etmek zorundadır. Bu müşteriden Türk lirası krediler için gerekli faiz ve diğer maliyet unsurlarına ilişkin indirimler yapılarak hesaplanan ve müşteri tarafından bankaya erken ödenen tutarın, kalan vadesi yirmi dört ayı aşmayan kredilerde yüzde ikisine, kalan vadesi yirmi dört ayı aşan kredilerde ise yüzde ikinin üzerine kalan vadenin yirmi dört ayı aşan kısmındaki her bir yıl için yüzde bir eklenerek hesaplanan tutara kadar erken ödeme ücreti alınabilir. Söz konusu hesaplamada kalan vadenin yirmi dört ayı aşan kısmındaki süreler yıla tamamlanır. Döviz cinsi veya dövize endeksli kredilerde ise Türk lirası krediler için uygulanacak azami ücretin bir puan artırımlı hali uygulanabilir.”
Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Uygulama Talimatı’nın “Ücretlere ilişkin esaslar” başlıklı 3. maddesinin “l” bendine göre; “Bankalar Tebliğin yürürlük tarihinden önceki sözleşmeler kapsamında vadesi gelmiş ve tahakkuk etmiş ancak tahsil edilmemiş ücretler bakımından Tebliğ sınırlamalarına tabi olmaksızın sözleşmeleri çerçevesinde tahsilat yapabilir. Ancak, Tebliğin yürürlük tarihinden önce imzalanan sözleşmeler kapsamında olmakla birlikte henüz tahakkuk etmemiş tüm ücretler Tebliğde yer alan sınırlamalara tabidir.”
TBK’nun 96. maddesinde “sözleşme hükümlerinden veya özelliğinden ya da durumun gereğinden tarafların aksini kastettikleri anlaşılmadıkça borçlu edimini süresinden önce ifa edebilir. Ancak kanun veya sözleşme ya da adet gereği olmadıkça borçlu erken ifada bulunması sebebiyle borcundan indirim yapamayacağı” düzenlenmiştir.
TBK’nun 21.maddesine göre karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapıldığı sırada düzenleyenin karşı tarafa bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkanı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlı olduğu düzenlenmiş ise de, erken ifada bulunmak isteyen borçlu kanuni düzenlemeye göre borçtan bir indirim yapamayacağına göre, erken kapama komisyonuna ilişkin sözleşme hükmünün karşı tarafın menfaatine aykırı bir hüküm olarak kabulüne imkan bulunmamaktadır. Kaldı ki, davalı banka tarafından sunulan sözleşme öncesi bilgilendirme formundaki genel işlem koşulu bilgilendirme yazılarında davacı şirketin imzasının bulunduğu, dolayısıyla davalı banka tarafından sözleşme içeriğindeki genel işlem koşulu niteliğinde bulunan hükümler bakımından davacının yeterince bilgilendirildiği de anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmede erken kapama komisyonunun hangi oranlarda alınacağına veya hesap şekline dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Dayanak sözleşmenin ticari niteliği ve tarafların tacir olması göz önüne alındığında, TTK’nın 18. maddesi hükmüne göre, sözleşmeyi imzalayan taraflar basiretli tacir gibi hareket etmek zorunda olup, TTK’nın 20. maddesi hükmüne göre de tacirin gördüğü iş için uygun ücret isteyebilecektir. Davalı banka tarafından erken kapama komisyon oranı %3 olarak tespit edilip, davacıdan bu oranda tahsilat yapılmıştır. Tespit ve tahsil edilen komisyon oranı, Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Uygulama Talimatı’nın “Ücretlere ilişkin esaslar” başlıklı 3. maddesinin “l” bendine göre tahakkuk ettiği dönem itibariyle yürürlükte olup, uygulanması gereken Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğin “Kapama” başlıklı 11. maddesine uygun olarak belirlenmiştir. Kredinin erken kapatılması bankalar açısından bir risk olup, bu riski karşılamak üzere davalı bankanın tahsil ettiği tutarın anılan düzenlemeye, taraflar arasındaki sözleşmeye, bankacılık teamüllerine, ticari hayatın işleyişine ve piyasa uygulamalarına uygun olduğu anlaşılmakla, davacının erken kapama komisyonunun fahiş olduğu yönündeki iddiası da yerinde görülmemiş, açıklanan nedenlerle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 1.707,75-TL’ndan mahsubu ile fazladan yatırılan ‭‭‭1.648,45‬-TL’nın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, davalı yanca yapılan yargılama gideri olmadığından bu yönde hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 13.450,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
6-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 341 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.24/11/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .