Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/508 E. 2023/53 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/508 Esas
KARAR NO :2023/53

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:06/11/2017
KARAR TARİHİ:25/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirkete sigortalı … İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin malik ve işleteni, olduğu … plakalı araç 14/06/2017 tarihinde …’e ait … plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına göre de, araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, … plaka sayılı aracın 15/12/2016-2017 vade tarihli … nolu zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile davalıya sigortalı olduğunu, davalı hasarın tamamından ve değer kaybından poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu , kaza akabinde hasarın tespiti amaçlı ekspertiz atanmış ve aracın tamir bedeli olarak KDV dahil 6.473,48- TL tespit edildiğini yapılan ekspertize rağmen davalı tamir bedelinin ödemekten imtina ettiğini, davalı sigorta şirketine hasar bedelinin ve değer kaybı alacağının temlik alan tarafına ödenmesi için 18/09/2017 tarihinde başvuru yapılmışsa da iş bu davanın açıldığı güne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının 28/09/2017 tarihinde temerrüde düştüğünü, …, davalı sigorta şirketinden alacağının BK Md. 183.vd. maddeleri gereği, hukuka uygun olarak ve şekil şartlarını da sağlamak suretiyle alacağın temliki yoluyla müvekkile devrettiğini, bu nedenlerden dolayı; hasar bedeli ve değer kaybı hasarına ilişkin uyuşmazlık sebebi ile talep edilebilecek miktarın bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra alacak miktarını belirlenecek miktar kadar arttıracaklarını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kalmak kaydıyla, şimdilik 3.300,00-TL hasar bedeli ile 100,00-TL değer kaybı bedelinin ve 250,00-TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 28/09/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline her türlü başvuru, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde 14/06/2017 tarihinde maddi hazarlı trafik kazasına karıştığı aracın, kaza tarihi itibarıyla maddi hasarda araç başına 33.000,00-TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkil şirkete sigorta ettirildiğini, söz konusu maddi teminat miktarı davalı müvekkil sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğu üst limiti olduğunu, davalı müvekkil sigorta şirketinin işbu sorumluluğu Karayolları Trafik kanunu’nun 85/1 ve Trafik Poliçesi Genel Şartlarının 1 mad. Doğan kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, bu nedenle sebepsiz zenginleşmeye mahal vermemek için öncelikle kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusur oranını tespiti, kusur oranını belirlenmesi sonrasında da araçta meydana gelen değer kaybının tespitinin gerekli olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek ile birlikte davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının hesaplamasında 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni trafik poliçesi genel şartlarının ekinde yer alan değer kaybı hesaplama tablosunun kullanılması gerektiği izahtan vareste olduğunu, getirilen yeni düzenlemeye göre aracın cıvatalı parçalarında yapılan değişim veya onarımların araçta değer kaybına sebep olmayacağı kabul edilmekte olduğunu, bu nedenle davacıya ait aracın da bu gibi parçalarında onarım veya değişim yapılmış ise araçta değer kaybının oluşmayacağının kabulü gerektiğini, bu nedenlerden dolayı temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinin müvekkil sigorta şirketi yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluşan hasar onarımı ve değer kaybına yönelik maddi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizin 22/10/2018 tarihli, … sayılı ilamı ile; “her ne kadar davacı dilekçesinde gösterdiği gerekçelerle dava açmış ise de davanın esasını teşkil eden “davalı sigorta şirketlerinin sigortalısının kusur durumu ve istenebilecek tazminat tutarının tespiti” talebi bakımından mahkememizce istenebilecek miktarın tespiti ve trafik kazalarında kusur alanında uzmanlık gerektiren bir konu olması nedeniyle bilirkişi incelemesi hususunda ara karar oluşturup, ara karada bilirkişi görevlendirilip bilirkişi için gerekli olan masraf bakımından kesin süre verilmesine karşın bu süre içinde giderin tamamlanmamasından dolayı inceleme yapılamamış ve verilen ihtarat gereği davacı taraf bu delille dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığından ve dava bu şekilde ispat olunamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesini yapan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi 24/06/2021 tarihli, 2019/834 esas ve 2021/1057 karar sayılı ilamı ile; “Dosya kapsamından, davacının, davacısı aynı olan bir dosyaları daha bulunduğu için bilirkişi ücretinin sehven 24/05/018 tarihinde …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına yapıldığı, bilirkişi ücretinin sehven başka bir dosyaya yatırılması nedeniyle kesin süreye uyulmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, kesin mehilli ara kararında, kesin mehilin ne zaman başlayacağı konusunda da bir açıklama bulunmamaktadır. Diğer bir ifadeyle, kesin mehlin derhal mi yoksa eksik olduğu belirlenen belgelerin gelmesinden sonra mı başlayacağı belirtilmemiştir.
Bu durumda, mahkemece verilen kesin mehilin yasanın aradığı amaca uygun şekilde verilmiş bir mehil olmadığı, alınacak bilirkişi raporunun görülmekte olan dava bakımından yeterli olamayabileceğinden, dolayısıyla davacı tarafın bilirkişi ücretini yatırmamış olmasının davanın uzamasına sebep olmadığı da açık olup; mahkemece, usulüne ve amacına uygun olmayan bir biçimde kesin süre verilerek, bilirkişi incelemesi yapılabilmesi için yatırılması gereken giderinin yatırılmadığından ve dolayısı ile de davanın kanıtlanamadığından bahisle, hatalı işlem ve değerlendirmeler sonucunda, davanın reddine karar verilmesi hali, HMK.nın 353/1-a/6 hükmü kapsamındaki hali oluşturacağından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile KALDIRILMASINA” hükmü ile Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlık konusu kazanın oluşumundaki kusur durumu ile talep edilebilecek tazminat miktarlarının tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş; görevlendirilen bilirkişi tarafından 20/09/2021 tarihli raporunda; “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Madde 47/ d “Trafikte işaret ve kurallarına uyma zorunluluğu” , Madde 67/a “Araç manevralarını düzenleyen kurallar” ve Madde 84/ j “Asli kusurlu haller” kurallarını ihlal etmesi sebebiyle … plaka sayılı aracın sürücüsü …’in meydana gelen kazanın oluşumunda %100 oranında ASLİ kusurlu olduğu, araçta meydana gelen hasar tutarının kaza tarihi itibariyle 6.473,48 TL olduğu, dava konusu aracın değer kaybının tespiti için ; Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinden aşağıdaki hasar dosyalarının celbinin gerektiği, 25.01.2010 tarihli … Sigorta / … numaralı hasar dosyası, 01.07.2015 tarihli … Sigorta / … numaralı hasar dosyası, 26.02.2016 tarihli … Sigorta / … numaralı hasar dosyası, 24.04.2016 tarihli … Sigorta /… numaralı hasar dosyası, davacı tarafından ödenen KDV dahil 250,00 TL ekspertiz ücretinin ödenip ödenmeyeceği hususunun Mahkemenin takdirinde olduğu” şeklinde görüş bildirilmiştir. Raporda bildirilen hasar dosyaları dosyamız arasına celp edilmiş ve inceleme için tekrar bilirkişiye tevdii edilmiştir. Bilirkişi 15/11/2022 tarihli ek raporunda; “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Madde 47/d “Trafikte işaret ve kurallarına uyma zorunluluğu “, Madde 67/a “Araç manevralarını düzenleyen kurallar” ve Madde 84/j “Asli kusurlu haller” kurallarını ihlal etmesi sebebiyle … plaka sayılı aracın sürücüsü …’in meydana gelen kazanın oluşumunda %100 oranında ASLİ kusurlu olduğu, araçta meydana gelen hasar tutarının kaza tarihi itibariyle 6.473,48 TL olduğu, dava konusu araçta değer kaybı olmadığı, davacı tarafından ödenen KDV dahil 250,00 TL ekspertiz ücretinin ödenip ödenmeyeceği hususunun Mahkemenin takdirinde olduğu” yönünde görüş bildirmiştir.
Davacı vekili 25/10/2021 tarihli dilekçesi ile taleplerini 3.173,48 TL TL artırarak, 6.473,48 TL hasar bedeli, 100,00 TL değer kaybı bedeli ve 250,00 TL ekspertiz ücretinin tahsilini talep etmiş ve artırılan değer üzerinden eksik harcı yatırmıştır.
Dosyada mevcut bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi neticesinde düzenlenen bilirkişi kök ve ek raporunun oluşa uygun, teknik, ayrıntılı ve açıklayıcı şekilde hazırlanmış olması nedeniyle bilirkişi kök ve ek raporu Mahkememizce de benimsenmiştir.
Uyuşmazlık konusuna ilişkin yasal düzenlemelere bakıldığında;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 50. maddesinde; Zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği; 99. maddesinde; trafik sigortacısının, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
Dosya kapsamına uygun, teknik ve ayrıntılı hazırlanmış olmakla, Mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporunda 14/06/2017 tarihinde gerçekleşen kazanın oluşumunda, davalı sigorta şirketine 16/12/2016-2017 vadeli … poliçe numaralı trafik sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş olmakla, davacı yanın zararlarından davalı sigorta şirketinin sigortalı aracın kusuru oranında sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Bu bağlamda, bilirkişi tarafından piyasa rayici üzerinden yapılan hesaplamada davaya konu kaza nedeniyle davacıya ait araçta oluşan değer kaybı olmadığı, hasarın da 6.473,48 TL olduğu tespit edilmesi karşısında davacının hasar bedelinin tazmini istemine ilişkin olarak ispat yükünü yerine getirdiği; kusur durumuna göre davacının hasara ilişkin olarak 6.473,48 TL tazminat talep edebileceği, 18/09/2017 tarihli başvuruya nazaran davalının temerrüdünün de 29/09/2017 tarihi itibariyle oluştuğu, değer kaybına yönelik talebin ise yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
TTK’nın 1426/1 maddesinde, sigortacının, sigorta ettiren, sigortalı yada lehtar tarafından rizikonun tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile ödemek zorunda olduğu düzenlenmiş olup, davacının talep ettiği 250 TL ekspertiz giderinin makul gider kapsamında olduğu ve davacı tarafından yargılama gideri olarak talep edilebileceği kabul edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 6.473,48 TL maddi tazminatın 29/09/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bu yöndeki fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Davacının ekspertiz raporu için yaptığı masrafın 250,00 TL’sinin yargılama giderlerine EKLENMESİNE,
3-Alınması gereken 442,20-TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama harcı olarak yatan ‭117,34-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭‭‭324,86-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan ‭117,34‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf ‭‭31,40 TL, bilirkişi ücreti 1.200,00 TL, posta gideri ‭‭‭191,40 TL, istinaf kanun yoluna başvurma harcı 121,30 TL, ekspertiz raporu için yapılan 250,00 TL olmak üzere toplam ‭‭1.794,10 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1.766,80 TL ‘sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.473,48-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 100,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
9-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/01/2023

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .