Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/505 E. 2021/725 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/505 Esas
KARAR NO:2021/725

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:14/08/2015
KARAR TARİHİ:20/10/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Davacının yaya haldeyken davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi bulunan …plakalı aracın çarpması neticesinde mağdur ve malul olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 250,00 TL tedavi gideri, 500,00 TL kalıcı maluliyet tazminatı, 150,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 100,00 TL bakıcı gideri olmak üzere 1.000,00 TL’ nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, yargılama masrafları ve vekalet ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: Davacının geçirmiş olduğu kaza neticesinde yapılan inceleme sonucunda 09/02/2015 tarihinde davacı namına 2.741,65 TL ödeme yapıldığını, davacının iş göremezlik ve tedavi giderlerinden SGK’ nın sorumlu olduğunu, bakıcı giderlerinin dolaylı giderler olduğundan ötürü sigorta teminatı dışında olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden ötürü yargılama masrafı ve vekalet ücreti taleplerinin yersiz olduğunu savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Mahkememizce “Dava; davacının yaya haldeyken davalı sigorta şirketinin sigortalısı bulunan aracın çarpması suretiyle geçirmiş olduğu trafik kazasından doğan maddi tazminat istemlerine ilişkindir.
İstanbul ATK 3. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen maluliyete dair raporda “… oğlu, 1947 doğumlu …’in 21/11/2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleğinin “” olduğu anlaşılmakla meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak: Gr1 VII (2Aa——-30)A %34 x 1/4 = 8,5 E cetveline göre: %12,1 (yüzdeonikinoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin 21/11/2012 tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği” tespiti yapılmıştır.
08/07/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davalı … SİGORTA A.Ş’nin sigortaladığı otobüsün sürücüsü …’ün aracını dikkatsiz ve tedbirsizce geri geri sürmek suretiyle araç manevralarını düzenleyen kuralları ihlal etmekten dolayı, kazanın meydana gelmesinde %75 oranında ASLİ KUSURLU olduğu, Davacı yaya …’in yaya kaldırımını terk ederek dikkatsizce taşıt yolu üzerinde yürümek suretiyle kendisinin ve trafiğin güvenliğini tehlikeye atmaktan dolayı %25 oranında TALİ KUSURLU olduğunu, T.C Adalet Bakanlığı Adli tıp kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 27/11/2017 tarih ve 8759022099 sayılı Adli Tıp Raporu’na göre “E cetveline göre; %12.1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 21/11/2012 tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı, davacı mağdur … adına söz konusu kaza nedeniyle davadan önce davalı … Sigorta A.Ş’ne yapılan müracaat üzerine, davacının isteyebileceği tazminat miktarının 2.741,65 Tl olarak hesaplandığı ve 09/02/2015 tarihinde ödendiği, Davacı yana ödenen 2.741,65 TL tazminat ile aynı tarih itibariyle hesaplanan 38.123,61 Tl tazminat arasında; 35.381,96 TL fark olduğu ve söz konusu farkın %92,81 oranında olduğu, ödenen meblağ ile hesaplanan zarar arasında açık nispetsizlik/ fark tespit edildiğinden, davalı sigorta şirketinin tazminat ödeme sorumluluğunu yeterince yerine getirmediği, Rapor tanzim tarihi 08/07/2018 Tarihi itibariyle; geçici iş göremezlik zarar tutarı olarak 26.167,21- TL sürekli iş göremezlik tazminat tutarı olarak toplam 15.131,90 TL olmak üzere toplam 41.299,11-TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, Rapor tanzim tarihi 08/07/2018 tarihi itibariyle; davacı mağdur için hesaplanan 41.299,11 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat tutarından, 09.02.2015 tarihinde ödenen 2.741,65 TL tazminatın güncellenmiş tutarı 3.59,30 TL’nin tenzil edilmesinden sonra, davacı mağdur …’in sürekli iş göremezlik bakiye zarar tutarının 37.702,81 Tl olduğu, Kaza tarihinde, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik sigorta poliçesinin kişi başına sakatlanma ve tedavi teminatı ayrı ayrı 225.000 TL olduğu, Davacı vekili tarafından talep edilen gidere ilişkin bilgi ve belge sunulmadığından, değerlendirme imkanı olmadığı, ayrıca belge sunulması halinde de ödenebilirliği konusunda uzman bir tıp doktorundan görüş alınması gerektiği, Dava dosyasına sunulan Adli Tıp Raporunda, davacının başkasının bakımına ihtiyaç veya bakıcı ihtiyacı ibaresi yer almadığından, geçici bakıcı gideri tazminatı hesaplanmadığı, davacı vekili tarafından toplam 1.000,00 TL maddi tazminat talep edildiği yönünde sonuç ve kanaat bildirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Esas No : 2014/21877 ve Karar No : 2017/4332 sayılı ilamında “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Bir zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir. ” içtihadına yer verilmiştir.
Dosyada muhteviyatı doğrultusunda davalı sigorta şirketi ZMMS’lı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olması 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85/1 maddesi uyarınca kusur oranında ve davalı sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde davalı tarafın sorumluluk kapsamında kalıyor olması sebebiyle davacıda meydana gelen maluliyet sonucu oluşan geçici ve sürekli iş göremezlik maluliyetinin gerçek zarar olup tazmini gerekmesi ve poliçe limiti bakımından bilirkişilerce hesaplanan miktar üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Temerrüt bakımından ise kısmi ödemenin yapıldığı 09.02.2015 tarihi esas alınmıştır. Zira Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5058, Karar No: 2018/3239 sayılı ilamında “davalı sigortacı tarafından alınan aktüer raporu gereği, davacılara 26.12.2008 tarihinde kısmi ödeme yapıldığı görülmektedir. Davalı sigortacının başvuru üzerine tam tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunduğu gözetildiğinde, eksik ödenen kısım için, eksik ödemenin yapıldığı tarihten itibaren davalının temerrüde düştüğü kabul edilerek temerrüt faizine karar verilmesi gerekirken” içtihadına yer verilmiştir.” gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen 01.10.2018 tarih 2015/820 Esas 2018/858 Karar sayılı karar, İstanbul BAM 9. HD’ nin 01/07/2021 tarihli 2019/149 Esas 2021/1331 Karar sayılı ilamı ile;
“…Çalışma gücü kaybı zararının hesabında yaralanan veya malul olanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Malul kalanın kaza tarihi itibariyle mesleği ve geliri tespit edilmelidir. Kişinin herhangi bir işi yoksa, geliri asgari ücret kabul edilerek, raporun hazırlandığı tarihteki net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacaktır. Eğer malul kalanın gelirinin asgari ücret üzerinde olduğu, bir başka anlatımla herhangi bir iş yerinde çalıştığı ya da bir meslek icra ettiği ve asgari ücret üzerinde bir gelir elde edildiği iddia ediliyorsa bunun ispat edilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta davacı vekilince sunulan belgeleri esas alan bilirkişi raporuna göre karar verilmiş olması, mahkemece davacının kaza tarihindeki gerçek geliri açısından çalıştığı iddia olunan işyerine yazı yazılarak bu yönde araştırma yapılmamış olması ve ayrıca ödeme yapılıp yapılmadığı yönünde SGK na yazı yazılmamış olması eksik incelemeye dayalı olmuştur. Bu hususlara değinen istinaf talebi yerindedir.
İstinaf aşamasında dairemizce yazılan yazılara, SGK tarafından, …’e her hangi bir geçici işgörmezlik rapor ödemesi yada rücuya tabi ödeme yapılmadığı gibi aylıkta bağlanmadığının tespit edildiği bildirilmiş ise de … Sanayi Ve Tic. Ltd. Şti. ne yazılan yazılara yanıt gelmemiştir.
O halde mahkemece yapılması gereken, davacının çalıştığı işyerinden, geçici işgöremezlik döneminde çalışmasının olup olmadığının tespiti ve ayrıca gerçek gelirinin tespitine yönelik yazışma yapılması, gelen cevaplar da incelenip değerlendirilerek gerektiğinde aktüer bilirkişiden ek rapor da alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi olmalıdır…” gerekçesiyle kaldırılmıştır.
İstinaf Mahkemesi kararı sonrası tensip zaptı düzenlenerek duruşma günü taraflara bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından UYAP üzerinden sunulan 17/09/2021 tarihli dilekçe ile taraflar arasında sulh olunduğu, davalı sigorta şirketinin trafik poliçesi uyarınca maddi tazminat nedeniyle üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, anlaşmaya istinaden tüm ödemelerin yapıldığını, tarafların karşılıklı olarak birbirinden yargılama gideri ve vekalet ücret talep etmeyeceklerini, davanın konusuz kaldığını beyan ederek davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili UYAP üzerinden gönderdiği 08/10/2021 tarihli dilekçe ile; tarafların karşılıklı ibralaştığını, yargılama masrafı ve vekalet ücreti noktasında herhangi bir taleplerinin olmadığını belirtmiştir.
Bu kapsamda; tarafların sulh yolu ile anlaştıkları ve davada karşılıklı taleplerinin olmadıklarını beyan etmiş olmaları karşısında davanın konusuz kaldığı anlaşılmış ve bu kapsamda davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşinene ve ıslah yoluyla yatırılan 153,06 TL’ den mahsubu ile bakiye 93,76 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı yana iadesine,
3-Yargılama masraflarının sarf edenler üzerinde bırakılmasına,
4-Taraf vekillerinin beyanları doğrultusunda taraflar lehine/ aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK 120 maddesi gereği taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımların karar kesinleştiğinde re’ sen ilgililerine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.20/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza