Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/502 E. 2022/803 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/502 Esas
KARAR NO :2022/803 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:05/08/2021
KARAR TARİH:05/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketi ile … … A.Ş. arasında … no’lu kasko sigorta poliçesinin akdedildiğini, … … Servis AŞ.’ye ait … plakalı aracın 01. 02.2020 tarihinde davalı şirket sigortalısı olan … plakalı araç ile çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelişinde davalı şirket sigortalısı olan … plakalı aracın %100 kusurlu olduğunu, müvekkili şirketten kasko sigortalı … … AŞ.’ye ait … plakalı araçta 5.637,00 TL hasar meydana geldiğini ve sigortalı araçta oluşan zararı ödediğini, TTK 1472. Madde hükümlerine göre sigortalısının haklarına halef olduğunu, kazada %100 kusurlu aracın ZMMS şirketi olan davalı … Sigorta’dan ve araç maliki davalıdan rücuen talep ettiğini ama olumlu sonuç alamadığını, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas no’lu icra dosyası ile takip başlatıldığını ama takibe davalılar tarafından itiraz edildiğini, arabuluculuk sürecinin başlatıldığını fakat olumsuz neticelendiğini, itirazın haksız olması nedeniyle borçludan %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili … Sigorta AŞ. tarafından 01.02.2020-2021 tarihlerini kapsayan … nolu KZMM Sigortası ile sigortalandığını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun
sigortalı araç sürücüsü kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, kaza tespit tutanağında kaza saatinde oynama yapıldığını, kazanın iddia edildiği saat 17:00’da gerçekleşmediğini, bunun gün ışığından açıkça görüldüğünü, Şubat ayında saat 17:00’da havanın fotoğraflardaki gibi açık olmayacağının sabit olduğunu, kaza sırasında … plakalı aracın … Sigorta AŞ.’den sigortalı olduğunu, ilgili aracın 01.02.2019 saat 17.27 tanzim tarihli poliçesinin bitiş tarihinin 01.02.2020 saat 17:27 olduğunu, kaza saati 17:00 ise davanın tarafının … Sigorta A.Ş. olması gerektiğini, kazanın poliçe tanzim tarihinden önce gerçekleşmiş olduğundan müvekkili şirketin sorumluluğunun olmadığını ve davanın red edilmesi gerektiğini belirterek yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracı ile … plakalı araca 01.02.2020 saat 17:00’de seyir halinde giderken çarptığından dolayı araçta oluşan hasar bedelinin davacı tarafça, tarafına ve trafik sigortası yaptırmış olduğu … Sigorta A.Ş.’ye rücu etmek istemekte olduğunu, %100 kusurlu olduğu bu kazada kendi aracında oluşan maddi hasarı sigorta şirketinin ödemesini beklediğini, bilindiği üzere zorunlu trafik sigortalarının karşı tarafın mağduriyetini gidermek için yapılmakta olduğunu, bu sebepten ötürü husumet itirazının bulunduğunu, davanın kendisine yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın alması gereken ücreti tarafından değil yaptırmış olduğu zorunlu trafik sigortası firması olan … Sigorta A.Ş.’den istemesi gerektiğini ve iş bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının UYAP mündericatı, bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı yanca 01/02/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle sigortalısına ödediği hasar bedeli dayanak yapılmak suretiyle; 5.637,00-TL asıl alacak ve 283,55-TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam, 5.920,55-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı borçlular tarafından ayrı ayrı dilekçeler ile süresi içerisinde borca ve tüm fer’ilere itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava, davacı sigorta şirketinin, … Kasko Sigorta Poliçesi’ne dayalı olarak dava dışı sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalı borçlulardan rücuen tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra-inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, celbi talep olunan tüm belge ve kayıtlar getirtilerek dosyamız arasına katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve mahkememizin 17/01/2022 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı ile; “Dosyanın resen seçilecek 1 Makine Mühendisi ve 1 de Sigorta konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdii ile dava konu somut olayda; taraf iddia ve savunmaları ile dosyaya celp olunan kayıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; davacı yanın davalılardan icra takip dosyası kapsamında rücuen alacak talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarının ne olduğunun tespiti ile ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmasına” karar verilmiş ve dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından da 20/03/2022 tarihli kök rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, raporun incelenmesinde özetle; “… plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, kendi şeridinde seyir halinde olan … plaka sayılı araç sürücüsü …’nun meydana gelen kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, dava konusu kaza sebebiyle … plaka sayılı araçta meydana gelen KDV Dahil
5.638,53 TL onarım bedelinin yapılan piyasa araştırmasına göre uygun bedel olduğu, araçta meydana gelen hasarların kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu, davacı … Sigorta A.Ş.’nin sigortalısının haklarına halef olarak TTK 1472. madde gereğince davalı sigorta şirketinden poliçe limitleri dahilinde ve araç malikinden müştereken ve müteselsilen rücuen talep ve tanzim etme hakkı olduğu olduğu, dava konusu kazanın oluş saati ile ilgili itirazların çözümünün, bilirkişi heyetinin uzmanlık alanı dışında olması sebebiyle bu yönde görüş bildirilmediği” şeklinde tespitler yapıldığı görülmüştür.
Bilirkişi kök raporuna yönelik davalı yan itirazları kapsamında mahkememizin 30/06/2022 tarihli ara kararı ile; “Dosyanın raporu düzenleyen heyete tevdi ile davalı yan itirazları irdelenmek ve ayrıca HMK 281/2. maddesi gereği; davanın itirazın iptali davası da olduğu göz önünde bulundurulmak suretiyle değerlendirme yapılarak ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine” karar verildiği, dosyanın yeniden heyete tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından iş bu kerre 24/10/2022 tarihli ek raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, ek raporun incelenmesinde özetle de; “Davalı tarafın yapmış olduğu itirazın kaza saatine ilişkin olduğu, başkaca itiraz olmadığı anlaşılmış olup, 20.02.2022 tarihli kök raporumuzda belirtildiği üzere kazanın oluş saati ile ilgili itirazların çözümünün Makine Mühendisi ve Sigorta konusunda uzman bilirkişi heyetimizin uzmanlık alanı dışında olması sebebiyle bu hususla ilgili görüş bildirilmemiştir” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi kök ve ek raporlarının denetlenmesinde de, raporların hukuki yönleri ayrık olmak üzere yapılan teknik tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu ve bu haliyle de raporların hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, davacı sigorta şirketinin, … Kasko Sigorta Poliçesi’ne dayalı olarak dava dışı sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalı borçlulardan TTK 1472. maddesindeki halefiyet ilkesi kapsamında rücuen tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra-inkar tazminatı istemlerine, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ise, meydana gelen kaza sonucu sigortalısına ödeme yapan ve TTK 1472. Maddesi gereği sigortalısının haklarına halef olan davacının, davalılardan rücüen alacak talep edip edemeyeceği, edilebilecek ise miktarının ne olduğu noktalarında toplandığı, 6102 sayılı TTK’nın “Halefiyet” madde başlıklı 1472/1. Maddesinin; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir” hükmünü içermekte olduğu ve bir mal sigortası türü olan kasko sigortasında, sigortacının, TTK’nun 1472. maddesi uyarınca sigortacısına halef olarak davalının kusuru oranında gerçek zararını isteyebileceğinin anlaşıldığı, mahkememizce bu bağlamda tüm delillerin celp edildiği, gelen yazı cevaplarının dosyamız arasına katıldığı, taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi heyetinden rapor alındığı, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilerek dosyaya ibraz olunan bilirkişi kök raporunda özetle, … plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, kendi şerinde seyir halinde olan … plaka sayılı araç sürücüsü …’nun ise meydana gelen kazanının oluşumunda kusurunun bulunmadığı, dava konusu kaza sebebiyle … plaka sayılı araçta meydana gelen KDV Dahil 5.638,53 TL onarım bedelinin yapılan piyasa araştırmasına göre de uygun bedel olduğu, araçta meydana gelen hasarların kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu, davacı … Sigorta AŞ’nin sigortalısının haklarına halef olarak TTK 1472. maddesi gereğince davalı sigorta şirketinden (poliçe limitleri dahilinde) ve araç malikinden müştereken ve
müteselsilen rücuen talep ve tanzim etme hakkı olduğunun tespit edildiği, raporun incelenmesinde de, hukuki yönleri ayrık olmak üzere yapılan teknik tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu ve hükme esas alınmasına karar verildiği, bu haliyle yapılan değerlendirmede de, davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından her ne kadar cevap dilekçesinde kaza saatine ilişkin olarak itirazda bulunmuş ise de, diğer davalı ve aynı zamanda davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan …’ın cevap dilekçesinde kazanın 01.02.2020 saat 17:00’de olduğunun beyan edildiği, davalı sigorta şirketi tarafından cevap dilekçesi ekinde dosyaya ibraz olunan ZMM sigorta poliçesi incelendiğinde de, poliçe tanzim tarihi ve saatinin; 01/02/2020-12.37 olarak yazılı olduğu ve ayrıca kazanın belirtilen saatte gerçekleşmediği, farklı bir saatte gerçekleştiği yolundaki savunmayı ispat külfetinin davalı sigorta şirketinde olduğu, ancak az yukarıda tespiti yapılan hususlar karşısında davalı sigorta şirketinin savunmasını aksi yöndeki somut delillerle ispat edemediği anlaşıldığından, davalı sigorta şirketinin bu yöndeki savunmalarına itibar edilmediği, yine diğer davalı … tarafından sunulan cevap dilekçesinde husumet itirazında bulunulmuş ve davanın kendisine yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğu savunması yapılmış ise de; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinin; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, 85/1 maddesinin de; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükümlerini içerdiği, bu kapsamda yapılan değerlendirmede de somut olayda davalı …’ın diğer davalının ZMM sigortacısı olduğu ve aynı zamanda da … plakalı aracın sürücüsü ve işleteni olduğu, bu haliyle de az yukarıda yazılı kanun maddesi kapsamında meydana gelen kazada kusuru oranında ve diğer davalı sigorta şirketi ile müşterek ve müteselsil sorumluluğu bulunduğu anlaşıldığından, davalı …’ın husumete yönelik savunmalarına itibar edilmediği ve sonuç olarak da; davacı … Sigorta AŞ’nin sigortalısının haklarına halef olarak TTK 1472. maddesi gereğince davalı sigorta şirketinden ve araç malikinden, dava dışı sigortalısına ödediği hasar bedelini müştereken ve
müteselsilen talep ve tanzim etme hakkı olduğu, bunun da, hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporu ile 5.638,53 TL olarak tespit edildiği ve davacının bu miktarı ve ödeme tarihinden (20/03/2020) takip tarihine (28/05/2021) kadar işlemiş (1 yıl 2 ay 8 gün=434 günlük) yasal faizi olan (talep gibi yıllık %9) 603,24 TL’yi (Talep:283,55-TL) talep etmekte haklı ve hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından davanın asıl alacak ve taleple bağlı kalınarak takip öncesi işlemiş faiz yönünden kabulüne, ayrıca dava konusu olayın tazminat hukukunu ilgilendirdiği ve tazmini gerekecek bedelin taraflar arasında açıkça kararlaştırılmadığı ve tazminat alacağının da önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşımadığı ve bu nedenle de İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleşmediğinden, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalı- Borçluların, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının İPTALİ ile; takibin takip talebindeki şartlarla AYNEN DEVAMINA,
2-Davacının koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
3-Alınması gereken 404,43 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 71,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 332,92 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye GELİR YAZILMASINA,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 71,51 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet harcı, posta ve bilirkişi ücreti gideri 2.153,50 TL olmak üzere toplam; 2.292,80-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre hesaplanan 5.920,55 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-HMK 333. maddesi gereğinde davacı yanca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen iadesine, İADESİNE,
8-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, HMK’nun 341/2. maddesi gereği, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 05.12.2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ..
e-imzalıdır