Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/501 E. 2022/323 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/501 Esas
KARAR NO :2022/323

DAVA:Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/08/2021
KARAR TARİHİ:23/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin, davalı banka nezdinde 22.05.2017 ile 07.11.2019 tarihleri arasında tasfiye memuru olarak görev yaptığını ,yurt dışındaki genel merkez tarafından tasfiyeyi yürütmekle görevlendirildiğini, fakat bu dönemde; aylık maaşı haricinde tasfiye memuru olmaktan kaynaklı herhangi bir ödeme almadığını, ancak TTK madde 284/2 mucibince “Ortak olmayanlardan atanan tasfiye memurları, ücret kararlaştırılmasa bile, hâlin gereğine göre takdir edilecek uygun bir ücret isteyebilirler, anlaşmazlık durumunda taraflar yargı yoluna başvurabilir. “İlaveten TTK madde 536 uyarınca “Tasfiye ile görevlendirilenler esas sözleşmede veya atama kararında aksi öngörülmemişse olağan ücrete hak kazanırlar.” Ana sözleşme ile atama kararında tasfiye memurlarına ücret ödenmeyeceği yönünde bir hüküm olmadığını, tasfiye ile görevlendirilen kimsenin üstlendiği sorumluluk, harcadığı emek ve zaman ile tasfiye sürecinin zorluk ve karmaşıklığı ile orantılı bir ücrete hak kazanması gerektiğinin mevzuat ve Yargıtay kararları ile kabul edildiğini, fakat müvekkilinin, banka tasfiyesi gibi zor, yoğun emek ve mesai harcanan, üstüne üstlük tasfiye memuruna en üst düzeyde şahsi sorumluluk yükleyen tasfiye işini 30 ay boyunca herhangi bir ek tasfiye memurluğu ücreti alamadan yapmak zorunda kaldığını, davanın kabulü ile, tahkikat sonucunda müvekkilinin alacağının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere HMK madde 107 uyarınca asgari 1.000,00 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun madde 4/a uyarınca belirlenecek en yüksek mevduat faiziyle beraber ödenmesine,yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iş sözleşmesinde kendisinden gerektiğinde zaman ek görevler ve farklı işler istenebileceğinin açıkça hüküm altına alınmış olduğundan, müvekkilinin davacıya bu göreve karşı böyle bir ek ücret ödemek zorunda olmadığını, davacının müvekkili bankadaki son görevi Kredi Risk Departmanı Müdürlüğü olduğunu ancak, bankanın tasfiye sürecinde faaliyette olmaması ve herhangi bir müşterinin bulunmadığından yeni kredi limiti açılmaması ve dolayısıyla kredi limitlerinin izlenmesine gerek kalmaması gerçeği göz önüne alındığında, davacının yapması gereken herhangi bir işi olmadığını, geriye kalan tek işin tasfiye memurluğu görevi olduğunu, her halükarda, tasfiye faaliyetinde doğası gereği görevli kilit kişiler … (dış kaynak modelinde lider ve ülke temsilcisi olan kişi) ve … (Türk makamlarla ilişkileri destekleyen pozisyondaki kişi) idi, bu nedenle davacıya ödeme yapılması gereken başka herhangi bir mutad işin bulunmadığını, davacı tasfiye memuru olduğu dönemde, bir işçi olarak müvekkili bankada hiçbir görev yapmadığı için aldığı ücretin zaten tasfiye memurluğu görevinin karşılığı olarak kendisine ödenen bir ücret olduğunu, bu sebeple davacının ek ücret talebinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, davacının davalı bankada görev yaptığı dönemde mevcut görevinin dışında ayrıca tasfiye memuru olarak çalıştırıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış,bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı vekili 17/05/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, davalı taraftan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını bildirmiştir.
Davalı vekili aynı tarihli dilekçesi ile davacı tarafın davadan feragati nedeniyle yargılama masrafı ve vekalet ücreti noktasında herhangi bir taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olan davadan feragatin, 6100 sayılı HMK’nun 307, 309 ve 311 maddeleri gereğince maddi anlamda kesin hükmün sonuçlarını doğurması, davacı vekilinin davacı adına ibraz ettiği vekaletnamede davadan feragat yetkisinin bulunması, davanın da tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği bir uyuşmazlığa ilişkin olması nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken (80,70 TL 2/3) 53,80 TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin yatırılan 143,63 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 89,83 TL’nin karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının sarf eden davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça 13,00 TL yargılama gideri yapılmış ise de davalı vekilince sunulan 17.05.2022 tarihli dilekçe ile davacı yandan yargılama gideri talepleri olmadığı bildirildiğinden, davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirmiş ise de, davalı vekilince sunulan 17.05.2022 tarihli dilekçe ile davacı taraftan vekalet ücreti talepleri olmadığı bildirildiğinden, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-HMK 120 maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen yatıran yana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır