Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/50 E. 2021/852 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/50 Esas
KARAR NO :2021/852

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:22/01/2021
KARAR TARİHİ:30/11/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı arasında … referans numaralı 28.06.2015 tarihli oyunculuk alanındaki çalışmalara ilişkin menajerlik sözleşmesi akdedildiğini ve işbu sözleşmenin davalı tarafından 18.08.2017 tarihli fesih bildirimi ile haksız biçimde sona erdirildiğini, davalı tarafından haksız biçimde feshedilen, davalı ile müvekkili şirket arasında akdedilmiş olan sözleşmenin ”8.3.” maddesine göre sözleşme süresinden önce fesih durumunda fesheden taraf için 30.000 USD cezai şart ödeme zorunluluğu bulunduğunu, davalı/borçlu …’ın … 11. Noterliği’nin 18.08.2017 tarihli … yevmiye numaralı fesih bildirimi ile ”müvekkil keşideci ve muhatap arasında kariyer planlaması ve yönlendirmesi, iletişim sıkıntısı, medya ve pr çalışmalarında yetersizlik yaşanmış, sözleşmenin gereklerinden biri olan ilgi hiçbir anlamda gösterilmemiş, müvekkilimce yeterli hizmet alınamamıştır. tüm bunlar keşideci müvekkilimi manevi anlamda ve iş geleceği anlamında olumsuz etkilemiş, sözleşmeyi imzaladığı sırada beklediği ve umduğu faydayı sağlayamamıştır. en verimli ve popüler olması gereken dönemde, tek taraflı bu sözleşme ile müvekkilim keşideci maddi ve manevi anlamda mağdur olmuştur.” şeklinde beyanları ile taraflar arasındaki sözleşmeyi tek taraflı olarak süresinden önce feshettiğini, davalının fesih bildirimindeki iddialarının tamamının hayali olduğunu, haksız ve müvekkilini zarara uğratmak için kötü niyetle ileri sürüldüğünü, taraflarınca …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile davalı borçlu aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının yasal süresi içerisinde itiraz ettiğini ve akabinde de yürütülen İstanbul Arabuluculuk Bürosu … Büro No … Arabuluculuk No’lu arabuluculuk dosyasında da anlaşmaya varılamadığını, davalı …’ın icra takibine yapmış olduğu itirazının tamamıyla haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili ajansın sözleşmede yüklendiği edimleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, TBK 27. maddede düzenlenen ‘sözleşme serbestisi’ ilkesi ve amir kanun hükümleri, yerleşik Yüksek Mahkeme içtihatları ve hukuki teamüller çerçevesinde taraflar arasındaki sözleşmenin ticari nitelikte olması ve sözleşmenin davalı tarafından haksız biçimde feshedilmiş olması nedeniyle müvekkilinin cezai şarta hak kazanmış olduğunun sabit olduğunu, davalının fesih bildiriminin haksız olduğundan sözleşmede belirtilen cezai şartı ödeme zorunluluğunun bulunduğunu ve söz konusu cezai şartın davalının sözleşmeyi fesih tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte tahsili talepli …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takibine itirazının da haksız olduğundan bahisle davalının …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına, davalı taraftan 30.000 USD cezai şartın fesih tarihi olan 18.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, her türlü yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasında münakit 28.06.2015 tarihli sözleşmenin müvekkili oyuncu ile davacı ajans arasında imzalanan menajerlik sözleşmesi olarak tanımlanmakla; davacı, müvekkili oyuncuya mesleki işlerinin yönetimi konularında temsilcilik hizmeti vermeyi taahhüt ettiğini, Menajerlik Sözleşmesinin atipik bir sözleşme olduğunu ve huzurdaki ihtilafa konu sözleşmenin de hizmet ve vekalet akdinin unsurlarını bünyesinde barındırdığı dikkate alındığında, genel görevli mahkemelerde halli gereken bir uyuşmazlık olduğunun açık olduğunu, TTK’nın 4/1. maddesinde sınırlı olarak sayılan mutlak ticari davalar arasında yer almadığı gibi müvekkili oyuncunun tacir sıfatının bulunmadığını, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir uyuşmazlık bulunmadığını belirterek öncelikle mahkememizce görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, ilamsız icra takibinin dayanağının ”kelepçeleme” sözleşmesi niteliğinde olduğunu, menajerlik sözleşmesinin, müvekkilinin gerek kişilik ve manevi haklarını gerekse ekonomik özgürlüğünü ve geleceğini aşırı ölçüde sınırlayıcı nitelikte olduğunu, davacı ajansın ekonomik ve sosyal üstünlüğünü, sektörel statüsünü kullanarak sözleşmedeki eşitliği kendi lehine bozacak hususları sözleşmenin akdi tarihinde reşit dahi olmayan müvekkiline kabul ettirdiğini, taraflar arasında menfaat dengesi olmadığını, ilamsız icra takibine konu asıl alacağın haksız şart niteliğindeki genel işlem koşulu olduğunu, işbu cezai şart talebinin, tek taraflı ve ağır şartlar içerdiğini ve kesin olarak hükümsüz olduğunu, müvekkili oyuncunun alacaklı olması nedeniyle takas taleplerinin bulunduğunu, müvekkili tarafından taraflar arasındaki menajerlik sözleşmesinin 18.08.2017 tarihinde haklı nedenle feshinden sonra keşide edilen 19.03.2018 tarihli ihtarnamede; müvekkilinin 56.000,00-tl oyunculuk ücreti ile 15.750,00-tl kdv alacağı olmak üzere toplam 71.750,-tl alacaklı olduğunu davacıya bildirdiğini, keza bu alacağın mevcudiyeti davacının 01.01.2018-30.12.2018 muavin defterinde de kayıtlı olduğunu, dolayısıyla hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için mahkememizce davanın kabulüne karar verildiği takdirde; fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkilinin, davacıdan alacaklı olduğu bu tutarın, karşı tarafın alacağı ile takas edilmesini, ilamsız icra takibinde asıl alacağa uygulanan faiz türü, faiz oranı ile faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, yasal dayanağının bulunmadığını, zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davacı müvekkil oyuncunun haklı feshi üzerine müvekkili cezalandırmak amacıyla 18.08.2017 tarihli fesih bildiriminden 4 yıl sonra cezai şart alacağı olduğu iddiası ile 30.000 USD’yi takibe koyduğunu, bu dahi davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını ve müvekkilini zor durumda bırakmak amacıyla bilinçli bir süreç başlattığını gösterdiğini, icra takibine konu sözleşmenin genel ahlak kurallarına aykırı olması da davacının kötü niyetle hareket ettiğinin ispatı olduğunu belirterek görev itirazımız doğrultusunda davanın reddine, haksız, maddi ve hukuki dayanaktan yoksun talepleri havi işbu davanın reddine, davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, müvekkilinin davacıdan alacaklı olması nedeniyle TBK madde 143/1 uyarınca takas talebimizin dikkate alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Taraflar arasında imzalanmış olan menajerlik sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiası ile cezai şart tazminatının tahsili bakımından başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; Dosyamız davacısı şirket tarafından dosyamız davalısı … aleyhine “… 28.06.2015 tarihli sözleşmenin haksız feshi nedeni ile 30.000 USD cezai şartın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden avans faizi ile 45.748,56 USD” açıklaması ile 30.000 USD cezai şart bedeli, 15.748,56 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 45.748,56 USD üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava ve takip konusu olan taraflar arasında 28.06.2015 tarihinde imzalanmış sözleşmenin incelenmesinde; Sözleşmede davacı şirketin “ajans” olarak davalı …’ın “sanatçı” olarak sözleşmeyi imzaladığı, sözleşmenin menajerlik sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Yanlar arasındaki uyuşmazlık 28.06.2015 tarihli sözleşmeden kaynaklanmakta olup, bu sözleşme niteliği itibariyle menajerlik sözleşmesidir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınır.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, genel görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Asliye Ticaret Mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir.
Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca da, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, menajerlik sözleşmesinin haksız feshi sebebinden kaynaklandığı, sözleşme konusunun, her türlü defile, ekspozisyon, show, fuar, sergi, festival, şenlik, oyuncu olarak televizyon ve sinema filmlerinde veya reklam filmlerinde yada tanıtım filmlerinde rol alan ve benzeri programlarda rol alan sanatçı ile sözleşmede sayılan ve tanımlanan işleri yapan kuruluşlar ve kişiler ile sanatçı arasında sözleşme akdedilmesine aracılık etme olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gereken bir dava ve uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın TBK hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekmektedir. Bu itibarla, davanın, asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırması gerekmektedir. (Emsal İstanbul BAM 18. Hukuk Dairesinin 20.01.2021 tarih ve 2018/1951 Esas 2021/110 Karar sayılı kararı, İstanbul BAM 37. Hukuk Dairesinin 07.03.2019 tarih ve 2018/3012 Esas 2019/730 Karar sayılı kararı)
Bu nedenler ile, mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan mahkememizin görevsizliğine, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce KARAR OLUŞTURULMASINA,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLECEĞİNİN İHTARATINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır