Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/47 E. 2022/489 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/47 Esas
KARAR NO:2022/489 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :21/01/2021
KARAR TARİHİ:12/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılar ile müvekkili arasında ticari ilişki gereği alım satım gerçekleşmiş olduğunu, taraflar arasında cari hesap oluştuğunu, davalıların müvekkiline cari hesaptan kaynaklı olarak 23.371,88 TL borcu bulunmakta olduğunu, tüm taleplere rağmen davalı borçlular tarafından cari hesap borcunun Ödenmediğini, davalı borçlular hakkında …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosya numarası ile bahse konu ödenmemiş cari hesap alacağından kaynaklı olarak icra takibi Başlatıldığını, borçluların sırf alacağı sürüncemede bırakmak ve zaman kazanmak amacı ile haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, Davalı borçluların itirazının haksız olup, müvekkili şirket defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığında müvekkilinin davalılardan alacaklı olduğunun açığa çıkacağını, yargılama esnasında davalıların
tüm malvarlığını kaybetme ve/veya mallarını kaçırma ihtimali söz konusu olduğundan davalıların borca yetecek kadar menkul ve/veya gayrimenkul malına dava sonuçlanıncaya kadar tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz şerhi işlenmesini talep ettiklerini, kötü niyetli olarak ve sırf alacağı sürüncemede bırakmak maksadı ile itiraz ettiği açık olduğundan davalıların icra dosyasına yapmış oldukları itirazlarının iptaline, 23.371,88 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalıların asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduğunu ve müvekkilleri adına davayı kabulü anlamına gelmemekle dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, davacı ve müvekkileri arasındaki kalıp imal etmeye dayalı ilişkinin TBK nın 470-486 arasında düzenlenen klasik eser sözleşmesi olduğunu müvekkilinin davacı tarafından tarif edilmiş ve ısmarlanımş kalıbı sıfırdan üretmesi eser sözleşmesine tekabül ettiğini, somut olayda eser sözleşmesinin söz konusu olduğunu davacı iş sahibinin davalı müvekkillerine niteliklerini önceden belirlediği kalıbı imal ettirmekle ihtiyacını giderdiğini, taraflar arasındaki istisna akdi ilişkisinin 2006 ‘nan 2014 e akadar uzaltıldığını, belgelerin sunulduğu ve bunun prototipe uygun kalıp yaptırma hakkında olduğunu, yarıcı TBK 147/b.6 hükmüne göre eser sözleşmesinden doğan alacakların zamanaşımı süresi 5 yıl olduğunu, taraflar arasında 2015 yılından beri ticari ilişki veya borç alacak bulunmadığını, herhangi bir hukuki ilişkinin dahi olmadığını , taraflara arasında TTK 89. Anlamında yazılılık geçerlilik şeklini sağlayan herhangi bir cari hesap sözleşmesinin olmadığından bahisle aleyhe açılan davanın reddi ile %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası, BA-BS kayıtları, cevabi yazı içerikleri ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, 23.371,88 TL asıl alacak ve 16.864,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 40.236,77 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçluların süresi içerisinde, borca ve tüm fer’ilere itiraz ederek takibi durduğu görülmüştür.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeni ile başlatılan 7 örnek ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
TBK’nın 470. maddesi uyarınca; eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği bir sözleşme olup, somut olayda taraflar arasında akdedilen ve dosyamız mündericatında suretleri yer alan sözleşmeler incelendiğinde, sözleşmelerin, “Kollu Buzhane Kilidi Kalıp Yapım Sözleşmesi”, “34 K Kalıp Yapımı ve Fason Baskı Sözleşmesi”, “261 Kalıp Yapımı ve Fason Baskı Sözleşmesi” ve “Panel Kapı Kilit Sözleşmesi” şeklinde akdedildiği, sözleşme içerikleri incelendiğinde de; taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin, satış değil eser sözleşmesi olduğu, bu haliyle de TTK hükümlerinin dava konusu somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığı, uyuşmazlığın eser sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği anlaşılmış olup, bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve mahkememizce verilen ara karar gereğince; dosya üzerinde konusunda uzman bilirkişi eliyle inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır.
Bilirkişi … tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz olunan 21/05/2021 tarihli raporunun incelenmesinde özetle de; “Davacı şirket tarafından ibraz edilen yasal defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yapılmış olduğu, Davalı vekilinin “Eser Sözleşmesi” iddiasının hukuki tavsif ve değerlendirmesinin mahkememize ait olduğu, Davacı şirket yasal defterlerinde takip tarihi olan 20.08.2020 tarihinde davalının 23.371,88.-TL borçlu olduğu, Taraflar arasında rapor içerisinde yer verilen sözleşmelerin akdedildiği ve 06.01.2015 tarihli “Kalıp Teslim Tutanağı” ile tüm malzemelerin teslim edilmiş olduğu, …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile davacı tarafından başlatılan takipte 23.371,88.-TL asıl alacak ve 16.864,89.-TL faiz olmak üzere toplamda 40.236,77.-TL alacağın tahsili talep edilmişse de, davalının temerrüde düşürülmediği görüldüğünden; takip tarihinden itibaren faiz talep edebileceği” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeni ile başlatılan 7 örnek ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, davaya konu somut olayda taraflar arasında akdedilen ve dosyamız mündericatında suretleri yer alan sözleşmeler incelendiğinde de sözleşmelerin, “Kollu Buzhane Kilidi Kalıp Yapım Sözleşmesi”, “34 K Kalıp Yapımı ve Fason Baskı Sözleşmesi”, “261 Kalıp Yapımı ve Fason Baskı Sözleşmesi” ve “Panel Kapı Kilit Sözleşmesi” şeklinde akdedildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin eser sözleşmesi olduğu, bu haliyle de uyuşmazlığın eser sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, bu haliyle yapılan değerlendirmede de; taraflar arasında 2009’dan, 06.01.2015 tarihli “Kalıp Teslim Tutanağı”na kadar devam eden ticari bir ilişki bulunduğu, ticari ilişkinin en son 06.01.2015 tarihindeki “Kalıp Teslim Tutanağı” ile sona erdiği, iş bu tutanak incelendiğinde de; “… Cadhouse’un İmamoğlu’na karşı herhangi bir yükümlülüğü kalmamıştır” şeklinde tespitlere yer verildiği ve tutanağın her iki şirket yetkilisi tarafından kaşe ve imza edildiği, sonrasında taraflar arasında herhangi bir hukuki ilişki yaşanmadığı, icra takibinin ise 11/09/2020 tarihinde açıldığı, bu haliyle de 6098 sayılı TBK’nın 147/6. maddesi gereğince 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra icra takibi açıldığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş ve davacının kötü niyeti sabit olmadığından kötüniyet tazminatına da hükmedilmemiş, ancak kısa kararda sehven kötüniyet tazminatının reddine ilişkin hüküm kurulmadığından, kısa kararla çelişki olmaması açısından gerekçeli kararda bu hususa değinilmekle yetinilmiş ve tüm dosya kapsamına ilişkin olarak da aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 81,70 TL nispi karar ve ilam harcının peşin olarak alınan toplam, 399,14 TL harçtan mahsubu ile bakiye 317,44 TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalılar davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalılara VERİLMESİNE,
5-HMK 120. maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
6-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ NEZDİNDE İSTİNAF KANUN YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.12/09/2022

Katip … Hakim …