Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/461 E. 2022/50 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/461 Esas
KARAR NO:2022/50

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:08/07/2021
KARAR TARİHİ:01/02/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalı bankadaki … iban nolu hesabından kredi teklif ve değerlendirme ücreti adı altında 01.02.2016 tarihinde 1.000,00 TL ve yine 01.02.2016 tarihinde 50,00 TL olmak üzere toplamda 1.050,00 TL kesinti yapıldığını, bu kesintinin iadesi için yürütülen takibe, davalı banka tarafından kötüniyetli olarak hiçbir detay ve gerekçe gösterilmeksizin, itiraz edilerek takibin durduğunu, takibin durması üzerine Arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak ekli son tutanaktan da anlaşılacağı üzere, anlaşma sağlanamadığını, davalı banka tarafından yapılan kesintinin herhangi bir yasal dayanağı olmadığı gibi verilen bir hizmet karşılığı da olmadığını, davalı banka yaptığı bu kesinti karşılığında davacıya herhangi bir kredi tahsis etmediği gibi bir kredi tahsis etme teklifinde de bulunmadığını, alacağın net ve likit olduğunu, iki taraf da tacir olduğundan ticari avans faizi istenmesinde bir hukuka aykırılık bulunmadığını, dolayısıyla karşı tarafın faizin oranına yaptığı itirazın da yersiz olduğunu belirterek takip öncesi işlemiş olan faize karşı yapılan itirazı kabul etmekle birlikte 1.050,00 TL’lik asıl alacağa vaki itirazın iptaline, takibin 1.050,00 TL üzerinden devamına, devamına karar verilecek 1.050,00 TL’ye %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, arabuluculuk görüşmeleri vekalet ücreti, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından talep edilen tüm alacak iddialarının zaman aşımına uğramış olduğunu, Müvekkili banka tarafından tahsil edilen tüm tutarlar, davacı ile akdedilen genel kredi sözleşmesi ve ekleri uyarınca yapıldığını basiretli bir tacir olmakla yükümlü olan davacının, işbu davayı açmakta hiçbir hukuki yararı bulunmadığını, davacı ile müvekkili banka arasında 01.02.2016 tarihinde 65.000,00 TL bedelli “Genel Kredi Sözleşmesi” tanzim edilerek müvekkili banka tarafından yapılan tüm işlemler işbu sözleşme uyarınca yapıldığını, basiretli bir tacir olma yükümlülüğünde olan davacının, yapılan masraf ve alınan komisyonların bilgisi dışında olduğu iddiası ile işbu davayı ikame etmesi hayatın olağan akışına uygun olmadığını, davacının söz konusu kredileri kullanmak üzere bizzat imza ettiği kredi talep formlarında, kullandırılması davacı tarafça talep edilen krediler için vade, kar oranı ve komisyon oranlarının yazılı olduğu açıkça görüldüğünü, davacının bu yönden faiz oranından, kredi tahsis ücretinden, masraflardan ve komisyonlardan haberdar olmaması ve bu ücretin “sürpriz kayıt”, “haksız şart” oluşturmasının kabulü hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kredi sözleşmesinde ve geri ödeme planında yer alan ve açıkça belirtilen komisyon masrafından haberdar olmadığını, haksız olarak tahsil edildiğini ve genel işlem şartı olarak kabul edilmesinin mümkün olmayacağını, müvekkili banka tarafından yapılan tüm işlemlerin, yapılan kesintilerin, taraflar arasında ikame olunan Genel Kredi Sözleşmesine uygun olarak gerçekleştirilmiş olup, davacı tarafından ileri sürülen tüm bu iddiaların kötü niyetli olduğunu, müvekkili banka tarafından yapılan bütün işlemler davacının yazılı onayı ile gerçekleştiğini, keza tüm bu işlemlere ilişkin bilgilendirme, müvekkil banka tarafından davacıya liste halinde sunulduğu, davacının tüm masrafları makul görmesi neticesinde müvekkili banka tarafından işlemler gerçekleştirildiğini, hiçbir itirazı kayıt olmaksızın tüm ödemeleri gerçekleştiren davacının haksız menfaat elde etmekten başka hiçbir maksadı bulunmadığını, davacının herhangi bir alacak ve/veya tazminat talep hakkı bulunmamakla birlikte faiz istemi de haksız olduğunu, kaldı ki bir an için faiz talep edilebilecek bir durum olsa dahi en fazla dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek tüm karşı dava ve talep hakları, davacının dava sırasında ileri süreceğe hususlara karşı, itiraz cevap ve belge sunma hakları saklı kalmak kaydıyla; işbu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Davalı banka tarafından, davacıdan, 01/02/2016 tarihinde, Kredi Teklif ve Değerlendirme Ücreti altında 1.000,00 TL ve Vergi Fon (BSMV) adı altında 50,00 TL olmak üzere toplam 1.050,00 TL olarak yapılan kesintilerin, davacı tarafça geri iadesi amacıyla başlatılan icra takibine asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dava konusu icra dosyası celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu bankaya karşı “01.02.2016 Dosya Masrafı” açıklaması ile 1.050,00 TL Asıl alacak, 759,11 TL Faiz olmak üzere toplam 1.809,11 TL üzerinden 19.04.2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu vekilince 03.05.2021 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi ile müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine, borcun tamamına, faize ve sair tüm ferilerine itiraz edildiği (Ödeme emrinin davalı bankaya e tebliğ olarak tebliğ edildiği, 24.04.2021 tarihi itibarıyla tebligatın mevzuat gereği okunmuş sayıldığı, 7 günlük itiraz süresinin son gününün hafta sonuna denk gelmesi nedeniyle 03.05.2021 tarihinde yapılan itirazın süresinde yapılmış olduğu), itiraz üzerine takibin durduğu, bunun üzerine davacı alacaklı tarafça eldeki itirazın iptali davasının İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca bir yıllık yasal sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişi … tarafından tanzim edilen 15/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı banka tarafından, davacı hesaplarından 01.02.2016 tarihinde çekilmiş olan KREDİ TEKLİF VE DEĞERLENDİRME ÜCRETİ 1.000,00,- TL ve %5’i 50,00,- TL Bsmv kesintisinin, davacı imzası altında oluşturulan, sözleşme/Önbilgi formu/masraf komisyon bildirimi kapsamında gerçekleştirilmiş olup, yasal mevzuata aykırılık teşkil eden bir husus bulunmadığı, tarafların masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin sayın mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı görüşü bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporunun bir bütün olarak değerlendirilmesinde;
Taraflar arasında imzalanan 65.000,00 TL sözleşme limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi kapsamında, davalı banka tarafından, davacıya 12 ay vadeli Ticari Kredi kullandırıldığı, bu kredi kullanımı sırasında davalı banka tarafından, davacıdan, 01/02/2016 tarihinde, Kredi Teklif ve Değerlendirme Ücreti altında 1.000,00 TL ve Vergi Fon (BSMV) adı altında 50,00 TL olmak üzere toplam 1.050,00 TL kesinti yapıldığı, davacı tarafından bu kesintilerin iadesi amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibinin başlatıldığı, takibe itiraz üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, davalı banka tarafından yapılan kesintilerin haksız ve dayanaksız olduğu ileri sürülerek icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmiştir.
Davalı taraf ise, alacağın zaman aşımına uğradığını, yapılan kesintilerin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğunu savunmuştur.
Davalı tarafça, alacağın zaman aşımına uğradığı ileri sürülmüş ise de, taraflar arasındaki sözleşme tarihi, icra takip tarihi ve dava tarihi itibarıyla TBK’nın 146. Maddesinde düzenlenen 10 yıllık genel zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Kullanılan kredinin ticari kredi olduğu, davacı tacirin ticari işletmesi ile ilgili sözleşmeleri yaparken ve bu sözleşmelerden doğan borçlarını yerine getirirken TTK 18. maddesi gereğince basiretli bir işadamı gibi davranmak zorunluluğu bulunduğu, tacirin ticari işletmesi ile ilgili faaliyetlerinde kendi yetenek ve imkanlarına göre ondan beklenebilecek özeni değil, öngörülü bir tacirden beklenen özeni göstermesinin gerekli olduğu, sözleşme yapan ve borç altına giren tacirin sözleşme yükümlülüğünde olan edimine de katlanması gerektiği, ayrıca TTK 20. maddeye göre tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacirin uygun bir ücret isteyebileceği, bunun yanı sıra taraflar arasında imzalanmış sözleşmede bankanın açtığı kredilere ilişkin olarak her nevi komisyon hesap işletim ücreti ve masrafı tahsile yetkili olduğu, kredi tahsisinde alınan kredi kullandırım komisyonları ve masraf tutarlarına bir itirazı olmayan davacının kredi kapatıldıktan sonra iadesini istemesinin de sözleşmeye bağlılık ilkesine aykırı olacağı, buna göre davalı kredi alacaklısı bankaca kullandırılmış kredi nedeniyle yapılan Kredi Teklif ve Değerlendirme Ücreti altında 1.000,00 TL ve Vergi Fon (BSMV) adı altında 50,00 TL olmak üzere toplam 1.050,00 TL kesintinin, davacı imzası altında oluşturulan, Sözleşme/Önbilgi Formu/Masraf Komisyon Bildirimi kapsamında gerçekleştirilmiş olup, yasal mevzuata aykırılık teşkil eden bir husus bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılarak davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL’ nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-a) Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının sarf eden davacı üzerinde bırakılmasına,
b)Davalı tarafça yapılan masraf olmadığından bu hususta hüküm tesisine yer olmadığına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 1.050,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-HMK 120 maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen yatıran yana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulüne anlatıldı. 01/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır