Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/459 E. 2023/951 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/459 Esas
KARAR NO:2023/951

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/07/2021
KARAR TARİHİ:06/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili İntemar … İhracat Limited Şirketinin … Mah. … Sok. … … Apt No:… D:… … … adresinde faaliyet gösterdiğini, şirketin faaliyet konusu, madencilik ve tabii kaynakların işletilmesi, satın alınması, kiraya verilmesi ve anasözleşmesinde yazılı diğer işler olup şirket ağırlıklı olarak mermer ihracatı ile iştigal ettiğini, … ‘ın şirketin tek ortağı olduğunu, şirketi temsil ve ilzam konusunda tek yetkili … olup şirket çalışanlarına ya da üçüncü kişilere şirketi temsil ve ilzam konusunda herhangi bir yetki devri söz konusu olmadığını, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi, davacı İntemar tarafından verilen siparişlere ilişkin avans ödemelerine karşılık davalı tarafın yaptığı mermer teslimatı şeklinde işlediğini, davalıya yapılan ödemelerden, davalı tarafça teslim edilen mermer emtia bedelleri mahsup edildiğinde müvekkilinin kayıtlarına göre davalının 19.081,60 USD borçlu olduğunun anlaşıldığını, müvekkili İntemar … İhracat Limited Şirketi ile davalı şirket arasında devam eden ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap ilişkisine göre; müvekkilinin bu zamana kadar yapılan ödemelerden, davalı şirketçe teslim edilen mermer emtia bedelleri mahsup edildiğinde, kayıtlarına göre 19.081,60 USD alacaklarının temerrüt tarihi olan takip tarihinden itibaren kamu bankalarının bir yıl vadeli USD cinsi mevduata uyguladığı en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsili için …. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı/borçlunun mezkûr icra takibini sürüncemede bırakma düşüncesiyle, haksız ve kötü niyetli olarak borcun tamamına, fer’ilerine ve yetkiye itiraz ettiğini, iş bu itiraz nedeniyle de yapılan ilamsız takip durduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak bölümüne takip tarihinden itibaren kamu bankalarının bir yıl vadeli usd cinsi mevduata uyguladığı en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, likit olan alacak nedeniyle borçlunun haksız itirazı sabit olduğundan takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı/borçlu taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava dilekçesinde …’ın tek yetkili olduğu iddia edilmiş ise de ticaret sicil kayıtlarında bu durumun öyle olmadığını, davacı şirketin genel kurulunun 02/11/2016 tarih ve … sayılı kararıyla şirket müdürlüğüne 10 seneliğine …’nin atanmasına karar verildiğin, şirket müdürüne şirketi her hususta münferit imzası ile temsil ve ilzam etmek üzere yetki verildiğinin belirtildiğini, işbu kararın 14/11/2016 tarih ve 9197 sayılı ticaret sicil gazetesiyle ilan edildiğini tarafların tacir olduğunu bu nedenle öncelikle sözleşmedeki yetki şartının geçerli olduğunu, sözleşmenin 7. Maddesinde … Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunun belirtildiğini, bu nedenle yetki itirazımızın kabulü ile davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazları olduğunu, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin sözleşme hükümleri uyarınca tüm edimleri yerine getirdiğini, davacı şirkete herhangi bir borçları olmadığını, öncelikle davanın yetkisizlik nedeniyle reddine, hak düşürücü süre ve zamanaşımı nedeniyle reddine, mahkeme aksi kanaatte olur ise davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı yanca arabuluculuk son oturum tutanağı ibraz olunmuş; dava konusu takip dosyası ile…CBS Sahtecilik ve Dolandırıcılık Bürosunun 2021/… sayılı soruşturma dosyası, …CBS 2021/… soruşturma sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyalarının uyap kayıtları ile tarafların ilişki dönemine ait BA/BS formları celbedilmiştir.
… İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçludan 19.081,60 USD alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından süresi içerisinde 11/06/2021 tarihli dilekçe ile ödeme emrine, yetkiye itiraz edildiği ve takibin davalı borçlu yönünden durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihlerine nazaran davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının davalı yanca dosyaya ibraz ettiği sözleşmenin sahtelik iddiasına yönelik sözleşmede imzası bulunan …’nin beyanları ve imza örneklerinin alınması noktasında adına tebligat çıkarılmış, 30/03/2022 tarihli duruşmada; “Taraf şirketler arasında akdolunan 09/01/2017 tarihli Pazarlama ve Blok Mermer Alım Satım Sözleşmesi …’ye gösterilmek suretiyle soruldu; Sözleşmelerdeki adıma atılı bulunan imzalar tarafıma aittir, ilgili dönemde davacı şirketin şirket müdürü olarak tüm imza yetkisi tarafıma aitti, sözleşmenin imza tarihini tam olarak hatırlamamakla birlikte 2016-2017 yıllarına ilişkin olduğunu hatırlıyorum ve yine sözleşmede belirtilen tarihte sözleşmeyi imzaladığımı hatırlıyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davaya konu mermerlerin bulunduğu davalı … Nakliyat Tic. Ve San. A.Ş.’nin … Köyü … adresinde keşfen inceleme yapılması noktasunda talimat yazılmış, talimat mahkemesince yapılan keşif incelemesi neticesinde bilirkişi heyeti 28/08/2023 tarihli raporunda; Mahkeme Heyeti beraberinde 20/07/2023 tarihinde icra edilen keşifte, dava konusu … İli, … İlçesinde rödovansçı olarak faaliyet gösteren davalı … İnş. Malz. Nak. Tic. ve San. A.Ş. ruhsat sahası, … Ruhsat numaralı, … Erişim numaralı, II-(b) Grup mermer ocağı işletme sahasında; davalının beyanına göre; davacı … … İhracat Ltd. Şti. tarafından satın alınarak markalandığı ifade edilen toplam 45 adet ve iki ayrı kalite grubunda mermer blok bulunduğu, bunlardan 15 adedinin muhtelif ebatta ve KA işareti ile markalanan, ticari ismi “…” olarak adlandırılan mermer blok olduğu, bununla birlikte 30 adet, muhtelif ebatta ve daha düşük kaliteli olan gruptaki mermer blokların KM işareti ile markalanmış halde bulunduğu tespit edilmiştir. Yukarıda konumu yer alan davalıya ait mermer sahasında bulunan 45 adet mermer bloğun, davacı tarafından satın alınıp alınmadığı, davacı tarafın bulunduğu halde markalanıp markalanmadığı, dava konusu 45 adet mermer bloğun satışının, davacı ve davalı arasında imzalanan müstakil bir sözleşmeye konu olup olmadığı açık bir şekilde tespit edilememiştir. Şayet böyle bir sözleşme var ise; sahada tarafımızca mevcudiyeti tespit edilen 45 adet mermer bloğun üzerinde bulunan markaların ve işaretlerin mezkûr sözleşmede yazılı olup olmadığı bilinmemektedir. Yukarıda ifade edilen teknik değerlendirmeler, açıklamalar ve hesaplamalar ışığında; dava konusu mermer blokların üretim tarihinin kesin olarak tespit edilemeyeceği kanaati hasıl olmuştur. Bununla birlikte dava dosyasına davalı tarafından sunulan ve iş bu rapor ekinde yer alan çizelgelerde görülen 2019 yılına göre hesaplamalar yapılmış ve teknik hususlar dikkate alınarak üretim tarihi ve keşif tarihi itibarıyla % 20 oranında değer ve fiyat kaybı oluşmuş olduğu değerlendirilmiştir. Keşif günü keşif mahallinde değer takdiri yapılan 45 adet mermer bloğun toplam değerinin; 2019 yılı itibarıyla 106.860,00 Amerikan doları, geçen süre içindeki % 20 oranında değer kaybı dikkate alınırsa 2023 yılı itibarıyla 85.488,00 Amerikan doları olarak alınabileceği kanaatine varılmıştır. Taraflar arasındaki iddialar ve uyuşmazlıklar hukuki değerlendirme gerektiren konular olup, teknik bilirkişi olarak görev yapan heyetimizin uzmanlık alanı dışındadır, ayrıca dava dosyası içeriğinde yer alan mali hususlara ilişkin bir değerlendirme de yapılmamıştır. ” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Davalı borçlu tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesinde, aleyhlerine başlatılan icra takibinde … İcra Dairelerinin yetkili olduğu bildirilerek yetki itirazında bulunulmuştur.
İİK’nın 50.maddesinde “para veya teminat borcu için takip hususunda HUMK (HMK) yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılır, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati suretle karara raptolunur” hükümleri mevcuttur.
Borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğinde itirazın iptali davasında esasa girilmeden önce İİK’nın 50. maddesi uyarınca icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığı ve icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde yapılıp yapılmadığı hususunun bir dava şartı ve ön sorun olarak incelenmesi gerekmektedir.
Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre itirazın iptali davalarında da itirazın iptali davasını görmekle görevli asıl mahkeme aynen icra mahkemesi gibi önce icra dosyasındaki yetki itirazını tetkik ve karara bağlar.
İcra müdürlüğünün yetkisi belirlenirken İİK’nın 50. maddesi uyarınca HMK’nın yetkiye ilişkin hükümleri kıyas yoluyla uygulanacağından, Taraflar arasında akdedilen 09/01/2017 tarihli Pazarlama ve Blok Mermer Alım-Satım Sözleşmesinin “Madde 7 – Uyuşmazlıkları n Çözümü ve Yetkili Merci” başlıklı hükmünde sözleşmeden doğacak olan ihtilaflardan … Mahkemeleri ve İcra dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırılmış olması karşısında dava konusu takibin başlatıldığı …. İcra Müdürlüğünün yetkili olmadığı, icra takibine karşı davalı/ borçlu tarafından süresinde ve takip başlatılmasında yetkili olan … İcra Müdürlükleri yönüyle usulünce yetki itirazında bulunulması nedeniyle geçerli bir icra takibinden bahsedilemeyeceği sonuç ve kanaatine varılmış, yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış geçerli bir icra takibinin bulunması itirazın iptali davası bakımından özel dava şartı olduğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan davanın, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunmaması nedeniyle HMK 115/2. maddesi gereğince; dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 1.953,27 TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 1.683,42 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından sarf edilen 500,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 17.900,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.06/12/2023

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .