Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/436 E. 2023/735 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/436 Esas
KARAR NO:2023/735

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/06/2021
KARAR TARİHİ:18/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında muhtelif ilaç ve medikal ürünlerin alım-satımına dair 31.08.2020 tarihinden itibaren ticari ilişki söz konusu olup, bu ticari ilişki muhtelif tarihli ve meblağlı alım-satım faturalarıyla gerçekleştiğini, 13.11.2020 tarih itibariyle muhatabın borcu 1.859.459,92-TL iken, 20.12.2020 tarih itibariyle muhatabın borcu; 1.870.445,59-TL’ na ulaştığını, ana para borcunu ödemediğinden işbu borcunu faizleri de eklenerek ödenmesi için, 27 Ocak 2021 tarih … yevmiye nolu …. Noterliğinden ihtarname keşide edildiğini, davalının işbu ihtarnamenin tebliğinden sonra 1.2.2021 günü ana para borcunu ödediğini,13.11.2020 tarihinden ödeme tarihi olan 1.2.2021 tarihine kadar ki 80 günlük borcu olan 61.980-TL borcunu ödemediğini, davalıya borcun ödemesi için bu kez 11 Şubat 2021 tarih … yevmiye no ile …. Noterliğinden ihtarname keşide edildiğini ve davalıya ihtarnamenin 15.02.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, borcu ödemediğinden aleyhinde icra takibine başlatıldığını, davalının icra takibinde talep edilen borcunun 39.218,54-TL’lik kısmını kabul edip ödediğini, kalan kısma itiraz ettiğini, davalının itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu, taraflar arasında işbu ticari ilişkiyi düzenleyen yazılı sözleşme bulunmadığını, davalının, icra takibinde borcun kabul etmiş olduğu kısmı için faturaların ödeme tarihlerinden itibaren 60 ve 90 günlük hesaplamalar yapıldığını, yetkililer arasında yapılmış mutabakat bulunmadığını ve bu hesaplamalar sonucunda bulmuş olduğu meblağı icra dosyasına, icra harçları ve icra vekalet ücretinden ari olarak yatırdığını, davalının borç hesabı hatalı olup, fatura tarihlerinden itibaren 60 ve 90 günlük süreler yazılı sözleşme olmadığından geçerli olmadığını, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığını,faturaların ve malların alındığı-teslim edildiği de tarafların kabulünde olduğunu, davalının mütemerrit olması için ihtarnameye de gerek olmamasına rağmen 2 ihtarname de keşide edilerek davalıya gönderildiğini, bu haliyle, hesabın başlangıç tarihi, her bir faturanın vade tarihinden itibaren 30 gün sonrası olduğunu, faturaların tarihlerinden 30 gün sonrasından başlatılarak yapılacak faiz hesabında icra takibindeki alacak meblağında haklı olunduğu sübute ereceğini bildirerek, fazlaya ve sair hususlara ilişkin talep ve dava haklarımız mahfuz kalmak üzere itirazlarının iptaline ve takibin devamına, Davalı-borçlunun %20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ilaç fabrikasında çalışanların ihtiyacı olan bazı ekipman donanım ve malzemeleri davacı şirketten tedarik ettiğini, müvekkilin davacı şirketi olan ticari ilişkisinde bazı etik dışı şüpheli uygulamalar tespit edildiğini, müvekkili şirketin etik kuralları gereği kendi çalışanını organik bağı olan başka bir şirketle ticari ilişki içine girilmesinin yasaklandığını, davacı şirketin ortağının kardeşinin depo sorumlusu olması, dava konusu ürünleri teslim alan kişi pozisyonunda olması , bu ürünlerin müvekkili şirket deposuna gerçekten teslim alıp alınmadığı noktasında iç denetim yapılması gerektiğini, bu sebeple müvekkili şirket tarafından davacıya yapılan ödemelerin bu gerekçeyle bir süre durdurulduğunu, bu dönemde davacının 27.01.2021 tarihli ihtarnameye göndererek 1870.445,59 TL’nin 13.11.2020 tarihinden ödeme gününe kadar %16,75 oranındaki avans faiziyle ödenmesini talep ettiğini, ihtarnamenin 29.01.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, aynı gün tarihinde 60 günlük ödeme vadisi henüz gelmeyen faturalar da dahil 1.902.654,83 TL + 51.075,36 TL olmak üzere toplam 1.953.730,19 TL ödeme yapılarak bakiyenin kapatıldığını, bunun üzerine davacının 11.02.2021 tarihli ihtarname ile ana borcunu ödediğini belirterek 61.980 TL faiz borcunu ödenmesine talep ettiğini ,19.02.2021 ihtara cevap verildiğini , davacının yazılı veya sözlü olarak geri dönüş yapmadığını ve ihtara rağmen takip icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin 7 günlük ödeme süresi içinde taraflar arasındaki ticari ilişkiye uygun olarak her bir fatura üzerinde 60 günlük vade dikkate alınarak faiz hesabı yapılarak 39.218 icra dosyasında ödediğini, davacının beyan ve taleplerinin hukuka ve dosya kapsamına aykırı olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 31.8.2020 itibariyle başladığını, covid nedeniyle tüm ilişkinin mail ortamından yürütüldüğünü, vadenin 60 gün olarak belirlendiğini, ticari ilişkinin başından sonuna kadar vadenin 60 gün olduğu şeklinde tarafların anlaşmasını uygun davranmasına rağmen ticari ilişki bitince bu anlaşmayı bir kenara iterek 30 günlük vadeye dikkate alarak dava konusu faiz talebinde bulunmasının iyi bir niyetli bir yaklaşım olmadığını, davacının 17.09.2020 tarihli kurumsal mailinden müvekkili şirket çalışanına gönderilen mailde 60 gün olarak düzeltilmesini talep ettiğini ,müvekkili şirketin davacının vadenin 60 gün olması sebebiyle ödeme emirlerinin 60 gün olarak belirlendiğini, 30 gün olması yönünde herhangi bir talep de olmadığını, 60 gün vadeyi dikkate almadan 30 günlük vade uygulayarak hatalı hesaplama yapıldığını, taraflar arasındaki mail ve yazışmaların delil niteliğinde olduğunu bildirerek davanın reddini, %20’ den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı yanca düzenlenen faturalar, ihtarname ve arabuluculuk son oturum tutanağı ibraz olunmuş; dava konusu takip dosyasının uyap kayıtları celbedilmiştir.
… İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçludan 61.980,00 TL asıl alacak, 757,00 TL işlemiş faiz ve 622,22 TL ihtarname masrafı olarak toplamda 63.359,22 TL alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, davalı borçlu tarafından süresi içerisinde sunulan 07/04/2021 tarihli dilekçe ile ödeme emrine itiraz edildiği ve takibin davalı borçlu yönünden durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihlerine nazaran davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, 6102 sayılı TTK’nın 83. Maddesi hükmü de dikkate alınarak uyuşmazlığa konu alacağın dayanağı olan faturaların ve ödemelerin taraf şirketlerin ticari defterlerine yansıyış şeklini tespit noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişi 19/07/2022 tarihli raporunda; davacı bankanın 26/07/2021 takip tarihi itibariyle davalıdan; … nolu kredi hesabından kaynaklanan 45.781,13 TL asıl alacak, 6.688,43 TL temerrüt faizi, 334,43 TL BSMV, 211,76 TL ihtarname masrafı toplamı 53.015,75 TL alacağını, 26.07.2021 takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar davalıdan 45.781,13TL olan asıl alacak üzerinden (Borçlu Cari Kredi İçin) %60,00 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte talep edebileceği, …******… nolu kredi kartından kaynaklanan 24.787,28 TL asıl alacak, 1.369,75 TL temerrüt faizi, 68,49 TL BSMV toplamı 26.225,51 TL alacağını, 26.07.2021 takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar (Kredi Kartı Hesabı İçin) davalıdan 24.787,28TL olan asıl alacak üzerinden (banka talebi gibi) %26,28 oranında TCMB Değişen faiz oranları üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte talep edebileceği, … nolu kredili mevduat hesabından kaynaklanan 14.506,13 TL asıl alacak, 2.615,67 TL temerrüt faizi, 52,80 TL BSMV toplamı 17.174,59 TL alacağını, 26.07.2021 takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar davalıdan 14.506,13TL olan asıl alacak üzerinden (Kredili Mevduat Hesabı İçin) % 27,36 oranında TCMB Değişen faiz oranları üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte talep edebileceğini rapor etmiştir.
Davalı vekilinin itirazlarının, cevap dilekçesi ekinde sunulan kayıt ve belgelerin de irdelenmesi suretiyle SMMM bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve alınan bilirkişi ek raporunda; taraflar arasındaki ticari ilişkide ödenmeyen fatura borcunun faturaların ödeme vadesinin 30 gün olarak davacı iddiası gibi TTK 1530 kapsamında değerlendirilmesi halinde ve davalının bildirdiği şekilde faize faiz işlemeyeceğinin kabulünde 59.880,02 TL üzerinden masraf ve vekalet ücreti eklendiğinde, 69.567,35 TL tutardan davalının ödeme yaptığı 39.218,54 TL tutar düşüldüğünde kalan borç 30.348,81 TL olacağı, faturaların ödeme vadesinin 60 gün olarak kabulünde fatura borcunun ödendiği tarihe kadar faizin 34.585,93 TL olacağı, takibe konu edilebileceği değerlendirilecek olan bu tutarın üzerine davalının bildirdiği şekilde faiz işlemeyeceğinin kabulü ile ve masraf ve vekalet ücreti eklendiğinde 40.762,71 TL üzerinden davalının ödeme yaptığı 39.218,54 TL tutar düşüldüğünde kalan borç 1.544,17 TL olacağı yönünde hesaplama yapmıştır.
Bilirkişi raporunun dosya kapsamına, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve yasal mevzuata uygun, teknik ve ayrıntılı olarak hazırlanmış olması nedeniyle rapor Mahkememizce de benimsenmiş ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Takibe dayanak faturalar incelendiğinde, üzerilerinde ödenmelerine dair herhangi bir vade açıklaması yazılı olmadığı, taraflar arasında delil niteliğinde olan e-posta yazışmaları ile dosya arasında bulunan sipariş emirlerinde ödeme vadesinin 60 gün olarak yazılı olduğu bu haliyle taraflar arasında faturaların ödeme vadesinin 60 gün olarak kararlaştırıldığının açıkça anlaşıldığı, bu tespite göre davacı şirketin, takip tarihi ile davalı şirketten 1.582,17 TL alacaklı olduğunun bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar ile sabit olduğu, davacı iddiası gibi vade tarihinin 30 gün olduğuna dair taraflar arasında bir anlaşma olmadığı anlaşıldığından davalı şirketin …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline karar verilmiştir.
İİK’nın 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit (belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit (belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Davalı taraf icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilerek mahkememizce aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE; Davalı borçlunun dava konusu …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 1.544,17 TL Asıl alacak ve 38,00 TL masraf olmak üzere 1.582,17 TL toplam alacak üzerinden DEVAMINA, 1.544,17 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 16,75 oranında ticari avans faizi uygulanmak suretiyle takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
2-Davalı tarafından takibe haksız olarak itiraz edildiğinden hükmolunan toplam 1.582,17 TL alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 316,43 TL icra inkar tazminatının İİK 67/2 maddesi gereğince davalı alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gereken 108,08-TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak yatan 95,80-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 12,28‬-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 95,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 1.233,49 TL’nın davacıdan, 86,51 TL’nın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.582,17-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.900-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacının yaptığı ilk masraf 59,30 TL, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 155,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.214,30‬ TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 79,59 TL ‘nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
10-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.18/10/2023

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .