Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/432 E. 2022/805 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/432 Esas
KARAR NO : 2022/805 Karar

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2015
KARAR TARİHİ : 05/12/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin küçük ölçekli bir plastik imalatçısı firma olduğunu, müvekkilinin resmi ve dini bayramlarda faaliyet göstermemekte olup, bu günler haricinde altı gün faaliyet gösterdiğini, haftanın 6 günü faaliyet gösterilen zamanlarda davalı tarafından 129 gün elektrik tüketimi olarak 61.850,40 TL fatura düzenlendiğini, 30.03.2013-02.09.2013 tarihleri arasında 156 günlük elektrik tüketimi için 61.183,20 TL elektrik faturası düzenlendiğini, davaya konu 03.09.2013-11.12.2013 tarihleri arası 90 günlük fatura dönemi için 63.731,10 TL elektrik faturası düzenlendiğini, müvekkili şirketin 99 günlük fatura dönemi içinde 9 günlük bayram tatili olması ve bu dönemde çalışma yapılmaması nedeniyle 90 günlük fatura döneminin 63.731,10 TL olarak düzenlenmesinin gerçek olmayacağını belirterek itiraz ettiğini, davalı çalışanı tarafından elektrik sayacında arıza olduğunu, sayaçla mikroişlemcisinin arızalı olduğunu, bu yüzden sayacın hatalı gösterdiğini, fazla tüketim göründüğünü, sayacı tetkik ettirmesini ve faturayı bu şekilde iptal ettirebileceğine yönelik itirazlar sunduğunu, sayacın davalı tarafından takıldığını, eğer arızalı ise sorumluluğunun kendilerinde olamayacağını belirttiğini ancak sayaç üzerindeki göstergeye göre fatura tahakkuk ettirildiğini, müvekkili şirketin iş yerinde elektrik kesintisi yapılmaması ve imalatın durmaması için faturayı ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirket yetkilisi tarafından sayacın davalı şirketin kayıp kaçak direktörlüğü tahakkuk işleri ve labaratuvar müdürlüğüne incelenmek üzere götürüldüğünü, yapılan inceleme neticesinde sayacın mikroişlemcisinin arızalı olduğunun belirlendiğini, sayaç inceleme laboratuvar müdürlüğü raporunda ise, faturalarda hata olmadığı ve optik port okuması sonucuna göre sayaç üstünde kalan tahakkuk etmemiş tüketimlerin sonraki faturalara ekleneceği yönünde rapor düzenlendiğini; açıklanan nedenlerle müvekkili şirketten, tahsil edilen 15.000.-TL tutarındaki fazla bedelin davalıdan tahsiline yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçsinde özetle; Dava konusu tesisatta bulunan sayaç üzerinde yapılan teknik incelemeler neticesinde sayacın mikroişlemicisinin arızalı, ekranda hata ifadesi var tespitinin yapıldığı, ancak sayasın optik port okuması sonucuna göre sayaç üstünde kalanın tahakkuk etmediği ve tüketimlerin sonraki faturalara ekleneceği yönünde davacı yana yazılı olarak bilgi verildiğini, sonuç olarak müvekkili tarafından yapılan işlem ve tahakkuklarda hata bulunmayıp davanın reddi gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verimesini talep etmiştir.
İSTİNAF KALDIRMA KARARI ÖNCESİ YAPILAN YARGILAMA:
Mahkememizin, … Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucu;
“…Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, davacının elektrik aboneliği nedeniyle kullandığı sayaçtaki teknik arıza nedeniyle tahakkuk ettirilen ve tüketime uygun olmayan bir miktarda ödenen tüketim faturası nedeniyle fazla ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin bir alacak davası olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, mahkememizce bilirkişi heyetlerinden raporlar alındığı, davacı tarafça yapılan ödeme konusunda taraflar arasında ihtilaf olmadığı, davacı tarafça elektriğin kesildiği şeklinde herhangi bir iddiada bulunulmadığı, iş yerinde elektrik kesintisi yapılmaması ve imalatın durmaması için fazladan ödeme yapmak zorunda kaldıklarının beyan edildiği, ancak yapılan ödemelere ilişkin olarak da herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürüldüğünün iddia ve ispat edilmemiş olduğu, bu haliyle yapılan değerlendirmede de, elektrik kesintisi tehdidi altında veya elektriğin kesilmesi halleri dışında, ihtirazi kayıtla ödeme yapılmaması halinde, davacının yaptığı ödemeyi geri isteme hakkının bulunmadığı sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, ispatlanmayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE…” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen karara karşı davacı vekili tarafından İstinaf kanun yoluna gidilmiştir.
İSTİNAF İLAMI :
Mahkememizce verilen … Esas-…Karar sayılı kararın davacı yanca İstinaf edilmesi üzerine kararı inceleyen BAM 3. H.D. 2020/265 Esas-2021/1572 Karar ve 27/05/2021 tarihli ilamı ile;
“…Dava, davacı adına tahakkuk ettirilen faturaların mevzuata aykırı düzenlendiği iddiasına dayalı menfi tespit ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından; ilk bilirkişi raporunda davacının önceki tüketimlerine göre yapılan hesaplamada 39.224,7 TL davaya konu olan dönemde elektrik tüketimi gerçekleşmiş olarak değerlendirilebileceği, geçmiş dönemlerin elektrik tüketim alışkanlıkları refarans alınmak sureti ile hesaplandığı, bu değerin geçmiş dönemlerle aynı ürün/gün üretim kapasitesi için geçerli olduğunu, üretimde artış olduğu ise orantalı olarak üretim artışının faturaya elektrik tüketimi artışı olarak yansıması gerektiği hususlarının mütalaa edildiği ikinci bilirkişi raporunda tespitleri yapılmıştır. 2. Bilirkişi raporunda davacı işletmenin önceki dönemlerden yani kapasitesinden fazla üretim yapmış ve fazla çalışma sonucu tüketim miktarlarında artmış olabileceği, işletmenin ilgili dönemlere ait üretim verilerinin dosyada mübrez bulunmadığından mukayese edilemediği, teknik inceleme ve laboratuvar raporları dikkate alındığında ihtilaf konusu faturanın tahakkuk döneminin kış aylarına rastlaması ayrıca önceki faturalarda optik port okumalarındaki sayaç üzerindeki kalan tahakkuk etmemiş tüketimlerin daha sonraki faturaya yansımasına neden olduğunun mütalaa edildiği, son raporda ise 1.255,01 TL elektrik fatura bedelinin fazladan tahsil edildiği bildirilmiştir.
İhtirazi kayıtla ödeme yapılmadığı yönündeki istinaf itirazı bakımından ise; Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2020/25 E – 2020/1964 K sayılı güncel içtihadında da açıklandığı üzere 6098 sayılı TBK’nın 39/son maddesine göre; aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz. Tahakkuk yapıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine uymayan bir ödeme yapıldığı iddia edildiği taktirde, ödeme sırasında ihtirazi kayıt ileri sürmese dahi ödeyen; zamanaşımı süresi içinde bu bedelin istirdadını talep edilebilir. Buna göre; davacının dava konusu kaçak tahakkuk bedelinin ödemesini yaparken ihtirazi kayıt koymasına gerek yoktur.Davacının haksız olarak ödediğini iddia ettiği kaçak tahakkuk bedelinin iadesini, ihtirazı kayıt ileri sürmemiş olsa bile, zamanaşımı süresi içinde isteyebileceği göz önünde bulundurulduğunda mahkemece bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için üçlü bilirkişi heyetiyle bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-a-6 md gereğince eksikliği belirlenen hususlar tahkikatı gerektirdiğinden dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yukarıda izah edilen şekilde yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine…” şeklinde kaldırma kararı verildiği görülmüştür.
İSTİNAF KALDIRMA KARARI SONRASI YAPILAN YARGILAMADA:
Mahkememizce İstinaf kaldırma kararı sonrası tensip zaptı düzenlenerek, yeni duruşma gün ve saati ile birlikte taraflara tebliğ edildiği ve ayrıca tensip zaptının 2 nolu ara kararı ile de; “BAM kaldırma kaldırma kararı kapsamında ve daha önceden alınan raporlar arasındaki çelişkiyi de giderecek şekilde, taraf iddia ve savunmaları değerlendirilerek; davacı yanın davalı yandan alacak talep edip edemeyeceği; edebilecekse miktarının ne olduğunun tespiti yönünden Elektrik Mühendisi …, Elektrik Mühendisi … ve SMM …marifetiyle dosya kapsamına uygun ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor düzenlenmesinin istenilmesine” karar verildiği, dosyanın heyete tevdi edildiği ve bilirkişi heyeti tarafından da 04/02/2022 tarihli raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, raporun incelenmesinde özetle de; “Davacının, …tesisat numaralı plastik imalat fabrikasındaki…marka…seri numaralı sayaçın 11.12.2013 tarihinde sökülmüş ve laboratuvara sevk edilmiş olduğu, 26.12.2013 tarihli Sayaç Muayene ve Sonuç Formunda; “Sayacın mikroişlemcisi arızalı. Ekranda hata ifadesi var. Eski-yeni sarfiyatların tetkiki uygundur” tespitinin yapıldığı, Mikroişlemcisi arızalı bir sayaçın her halükarda artı veya eksi yönde hatalı ölçüm yapacağı, çünkü elektronik sayaçlarda; akım, gerilim ve faz açısı bilgilerini mikroişlemci çarparak hafıza entegresine aktarmakta olduğu, dava konusu olayın, sayacın mikroişlemcisinin arızalanması nedeniyle tüketicinin kusuru dışında doğru tüketim kaydetmediği anlaşılmış olduğundan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 20. Maddesine göre, müşterinin kusuru dışında sayacın doğru tüketim kaydetmemesi olayı olduğu, Elektrik sayacının eksik kaydettiği tüketim miktarı Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 20. Maddesindeki; “Sayacın, tüketicinin kusuru dışında herhangi bir nedenle, doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak, hesaplama yapılır” hükmüne göre hesaplanacağı, İhtilaflı dönemin 03.09.2013-11.12.2013 arasındaki dönem olduğundan, geçmiş ihtilafsız aynı dönem 03.09.2012-11.12.2012 tarihleri arasındaki dönem olduğu, ancak, davalı şirketin geçmiş aynı dönemin tüketim değerlerini ibraz edemediği, bu nedenle, davacının aynı döneme ait geçmiş dönem tüketimleri olmadığından tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak hesaplama yapılacağı, İhtilaflı dönemin, 03.09.2013-11.12.2013 arasındaki 99 günlük dönem olduğu, tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim döneminin 11.12.2013-04.02.2014 arasındaki 55 günlük dönem olduğu, tespit tarihinden sonraki dönemde tüketilen elektrik enerjisi 21526, 97 kWh ve 55069,04 kWh olmak üzere toplam 76596,01 kW’h olarak belirlendiğinden ortalama günlük tüketim 76596,01 kWh/SS gün- 1392,654 kWh/gün hesaplandığı, tespit tarihinden sonraki dönemin ortalama günlük tüketimi dikkate alınarak ihtilaflı dönemin tüketiminin 99 günx1392,654 kWh-137872,746 kWh hesaplandığı, eş deyişle, sayaç doğru kayıt yapsaydı ihtilaflı 03.09.2013-11.12.2013 dönemin tüketimi 137872,746 kWh olacağı, ihtilaflı dönemin tüketim bedeli, Elektrik Fiyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 20.Maddesindeki; “Sayacın, tüketicinin kusuru dışında herhangi bir nedenle; doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, faturalama işleminde sayacın eksik tüketim kaydettiği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme zammı uygulanmaz” hükmüne göre OG sanayi abone grubu Aralık” 2013 tarife fiyatlarıyla hesaplandığı, Davacının tükettiği elektrik enerji bedelinin; 38.015,56 TL, davalının davacıdan tahsil ettiği bedel 63.731,10 TL ve davalının davacıdan fazla tahsil ettiği bedelin de 25.715,54 TL olduğu ve sonuç olarak da; davalı şirketin davacıdan 25.715,54 TL fazladan para tahsil ettiği, ancak, davacı Akbaş
… Ltd. Şti.’nin talebi 15.000 TL olduğundan, taleple bağlılık ilkesine
göre, davalı… A.Ş.’den 15.000 TL talep edebileceği kanaatine varıldığı ve açılan davada fazla ödenen 15.000,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili talep edilmekte olup, takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu
” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Kök rapora yönelik davalı yan itirazları kapsamında dosya kök raporu düzenleyen heyete tevdi edilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından iş bu kerre 09/08/2022 tarihli ek rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, ek raporun incelenmesinde özetle de; “Davalı şirketin itirazlarının cevaplandırıldığı, davalı şirketin itirazları doğrultusunda fatura bedelinin dönem tarife fiyatlarıyla hesaplandığı ve Davacının tükettiği elektrik enerji bedelinin; 38.314,84 TL, Davalının davacıdan tahsil ettiği bedelin; 63.731,10 TL ve Davalının davacıdan fazla tahsil ettiği bedelin de; 25.416,26 TL olduğu ve sonuç olarak da; davalı şirketin, davacıdan 25.416,26 TL fazla para tahsil ettiği, ancak, davacı …’nin talebi 15.000 TL olduğundan, taleple bağlılık ilkesine göre, davalı… Dağıtım A.Ş.’den 15.000 TL’sini dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte talep edebileceği” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından, BAM kaldırma kararı sonrası tanzim edilen kök ve ek raporların, hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan teknik ve sektörel tespitler bakımından, BAM kaldırma kararını karşılar nitelikte ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun ve ayrıca birbirini tamamlar nitelikte olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında, İstinaf kaldırma kararı, taraf ve iddia ve savunmaları, toplanan deliller ile BAM Kaldırma kararı kapsamında alınan bilirkişi heyeti raporu ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde de;
Mahkememizde açılan davanın, davacı adına tahakkuk ettirilen faturaların mevzuata aykırı düzenlendiği iddiasına dayalı menfi tespit ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu, mahkememizce davanın reddi yönünde verilen kararın İstanbul BAM 3.H.D.’nin 27/05/2021 tarih ve 2020/265 Esas-2021/1572 Karar sayılı kaldırma kararı ile kaldırıldığı, BAM kaldırma kararı sonrası, Kaldırma Kararı kapsamında bilirkişi heyeti kurulduğu ve rapor alındığı, alınan rapor sonucu az yukarıda ayrıntıları yazılı hususların tespit edildiği, alınan raporun, hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan teknik ve sektörel tespitler bakımından, BAM kaldırma kararını karşılar nitelikte ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olduğunun anlaşıldığı ve hükme esas alınmasına karar verildiği, bu haliyle yapılan değerlendirmede de; davalı yanın davacıdan, yürürlükteki mevzuat hükümleri kapsamında tanzim olunan ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere, tükettiği elektrik enerji bedeli olan; 38.314,84-TL’yi tahsil etmesi gerekirken, 63.731,10-TL tahsil ettiği, fazladan tahsil olunan 25.416,26-TL yönünden davacının dava açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu, ancak davacının talebinin 15.000,00 TL olması nedeniyle, taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, ayrıca davacı yanca her ne kadar fatura ödeme tarihinden itibaren avans faizi talep edilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından da ödeme tarihinden itibaren avans faizi talep edilebileceği şeklinde tespit yapılmış ve tarafların tacir olması sebebiyle de; davacının avans faizi talep etme hakkı olduğu da anlaşılmış ise de; faiz başlangıç tarihine ilişkin olarak, davalının davadan önce temerrüte düşürülmediği ve bu nedenle de faiz başlangıç tarihinin en erken dava tarihi olduğu anlaşıldığından, bilirkişi heyetinin bu yöndeki tespitine ve davacı yanın bu yöndeki talebine itibar edilmemiş ve dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-15.000,00 TL’nin dava tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 1.024,65 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 256,17 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 768,48 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye GELİR YAZILMASINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 27,70 TL, vekalet harcı 4,10 TL, posta ve bilirkişi ücreti gideri 5.414,50 TL olmak üzere toplam 5.446,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası ilgili tarafa İADESİNE,
6-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05.12.2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır