Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/428 E. 2022/442 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/798 Esas
KARAR NO :2022/425

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:14/12/2021
KARAR TARİHİ:23/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin … … Hizm. A.Ş.’ni hasım göstererek …. İş Mahkemesi nezdinde … E. sayılı dosya ile işçi-işveren ilişkisinden kaynaklı alacak davası açtığını, ancak ilgili şirketin Ticaret Sicilinden terkin edildiğinin yapılan yargılamada öğrenildiğini, …. İş Mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından taraflarına ihya davası açmak üzere mehil verildiğini, … … Hizm. A.Ş.’nin İstanbul Ticaret Sicilinden terkin edilmeden önceki merkez adresinin … … İş Mrk.No:9 K.9 D.36-37 …/… olduğunu, şirketin … ticaret sicili numarası ile …’ne kayıtlı iken 10/11/2020 tarihli ve 10199 sayılı Gazete’nin 34’üncü sayfasında yayımlanan ilanla kapandığının (ticaret unvanının sicilden silindiği) tespit edildiğini belirterek, …… Hizm.A.Ş.’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili kurumun, TTK. m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği Madde 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili kurumun tespit etmesinin mümkün olmadığını, mahkemenin davanın esası ile ilgili vereceği karara müvekkili kurumun uyacağını, müvekkili kurumun davanın açılmasına sebep olmaması nedeniyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutalamayacağını belirterek, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhyası istenen şirketin son tasfiye memuru dahili davalı … vekili cevap dilekçesi ile; şirketin ihyasının müvekkilini ilgilendiren bir durum olmadığını, şirketin hukuki olarak faaliyetini sürdüremediği için kapandığını, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, sicilden terkin olunun Tasfiye Halinde … …. Tan. Lob. Ve Org. Hizm. A. Ş.’nin ihyası talebine ilişkin bulunmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, ihyası talep olunan şirketin Tasfiye Halinde … …. Tan. Lob. Ve Org. Hizm. A. Ş.’nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …-0 sicil numarasında kayıtlı bulunduğu, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden celp edilen sicil dosyasından; şirketin, tasfiyesinin sona erdiği 09/11/2020 tarihinde tescil edildiğinden, Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilerek tasfiyenin sonlandırıldığı ve şirket tüzel kişiliğinin son bulduğu anlaşılmıştır.
6762 Sayılı TTK ve 6102 sayılı TTK’da yer alan bu konudaki düzenlemelere bakıldığında; 6762 sayılı TTK’nın 447. madde hükmü gereğince, tasfiye halinde bulunan şirketin tüm borçları ödendikten sonra, kalan mevcudu, esas sözleşmede aksine bir düzenleme mevcut değilse pay sahipleri arasında ödedikleri sermaye ve paylara bağlı imtiyaz hakları oranında dağıtılacağı öngörülmüştür. Keza terkin işlemi ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 543. maddesinde aynı yönde benzer (borçlar ödendikten sonra önce ödenen pay bedellerinin iadesi yönündeki yeni hükmü dışında) benzer bir düzenleme yapılmıştır.
Yine dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve 6762 Sayılı TTK’da doğrudan bir karşılığıda bulunmayan 6102 sayılı TTK’nın 547. Maddesinde (Ek Tasfiye) başlığı ile; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlanıdırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebiyecekleri hükmüne yer verilmiştir. Anılan 547. madde hükmünün, eski TTK döneminde karşılığı bulunmayıp, ancak eski TTK döneminde uygulama ve içtihat yoluyla gerçekleştirilen ek tasfiye kararları yeni yasa ile yasal bir dayanakta kazanmıştır. Keza anılan hüküm ile şirket ortaklarının da ek tasfiye isteminde bulunabilecekleri açıkça hüküm altına alınmıştır. TTK’nın 547. maddesinde ek tasfiyeye dair yer alan bu düzenleme bakımından, kanunun gerekçesi incelendiğinde ilk tesbit edilebilecek olan hususun; öncelikle ek tasfiye kararının geçici bir tedbir kararı olduğu ve yeni bir hukuki durum meydana getirmediği hususlarına yapılan vurgudur. Yine anılan madde gerekçelerinde ek tasfiyeyi gerektiren hallerin neler olabileceği, sınırlı sayıda olmaksızın gösterilmiş ve özellikli bu durumlar arasında şirketin bir davada davalı olarak bulunması veya aleyhine icra takibi yapılmış olması hali ek tasfiye kararı verilmesi için özellikli durumlar arasında sayılmıştır.
Tüm bu nedenlerle dava dışı Tasfiye Halinde … …. Tan. Lob. Ve Org. Hizm. A. Ş.’nin tasfiyesinin sona erdiği hususu tescil edildiğinden ticaret sicil kaydının terkinine karar verilmişse de, söz konusu şirket hakkında …. İş Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile devam etmekte olan davasının bulunduğu, 6102 Sayılı TTK’nun 547. maddesi gereğince bu halin şirketin ihyası için elzem bir neden olduğu anlaşılmakla, davacı tarafça açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı … Sicil Müdürlüğü yasal hasım konumunda olduğundan aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş ancak şirket hakkında …. İş Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile devam etmekte olan davasının, tasfiye kararından önce açıldığı, tasfiyenin sonlandığı tarihte halen derdest olduğu, tasfiye memuru olan …’nın şirket yetkilisi olarak davadan haberdar olduğunun anlaşılmasına göre, haberdar olmasına rağmen tasfiyeyi tamamladığı ve iş bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜ ile; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne …-0 sicil nosuyla kayıtlı iken, 6102 Sayılı TTK’nun 547. maddesi gereğince sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde … …. Tan. Lob. Ve Org. Hizm. A. Ş.’nin …. İş Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ve müteakip işlemleri yönünden İHYASINA,
2-Kararın İstanbul Ticaret Siciline tesciline ve ilanına,
3-Şirkete tasfiye memuru olarak, şirketin son tasfiye memuru olan …’nın atanmasına,
4-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın dahili davalı …’dan alınarak Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından yatırılan 59,30-TL harcın dahili davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan ve 59,30-TL başvurma harcı, 8,50-TL vekâlet harcı ile 76,10-TL posta, tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 143,90-TL yargılama giderinin dahili davalı …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 5.100,00-TL vekâlet ücretinin dahili davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.23/06/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır