Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/391 E. 2023/752 K. 23.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/391 Esas
KARAR NO:2023/752 Karar

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ:10/06/2021
KARAR TARİHİ:23/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalı borçlu … ile müvekkili banka arasında akdedilen ve takibin dayanağı olan 03/03/2017 tarihli genel kredi sözleşmesi uyarınca … nolu kredi kullandırıldığını, borçlu şirket tarafından kullanılan bu kredilerin ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından …. Noterliğinin 11/03/2021 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edilerek borçlu şirkete kullandırılan kredinin kat edildiğini, ihtarnameye rağmen borçlular tarafından müvekkili bankaya herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından itiraza konu icra takibi başlatıldığını ve davalıların kötü niyetli olarak yapmış oldukları itiraz neticesinde takibin durduğunu, arabuluculuğa başvurduklarını ancak anlaşamadıklarını, davanın kabulü ile itirazın iptalini, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin krediyi çeken … … … kefil olduğunu, …’nın bankaya sunduğu 16.04.2020 tarihli dilekçesiyle borcunu ödemekte güçlük çektiğini ve kredinin yapılandırılmasını talep ettiğini, bu talebe binaen 13/05/2020 tarihli ek sözleşme ile banka tarafından ilgili kredinin yapılandırıldığını ve kefil olarak müvekkilinin herhangi bir imzası veya muvafakati bulunmadığını, ek sözleşme ile yapılandırılan borç sebebiyle müvekkilin kefil olduğu borç sorumluluğunun sona erdiğini ve yeni borca ilişkin kefalet sorumluluğunun bulunmadığını, kredinin yenilenmesiyle birlikte eski kredi borcunun vade ve taksit miktarı gibi bütün modülleriyle birlikte sona erdiğini, ikinci ve yenilenen kredi borcunun bütün bu modülleriyle birlikte yeni bir borç olarak ortaya çıktığını, Yargıtay 19. HD’nin kredi yapılandırmalarını ve yapılandırma için imzalanan kredi sözleşmelerini yenileme niteliğinde görmekte olduğunu, müvekkili aleyhine açılan davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı Yüksel Umut vekili cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin krediyi çeken … … Tekstil’e kefil olduğunu, …’nın bankaya sunduğu 16.04.2020 tarihli dilekçesiyle borcunu ödemekte güçlük çektiğini ve kredinin yapılandırılmasını talep ettiğini, bu talebe binaen 13/05/2020 tarihli ek sözleşme ile banka tarafından ilgili kredinin yapılandırıldığını, müvekkiline imzalatılan ek sözleşme koşullarının müvekkiline detaylı şekilde anlatılmadığını, davacının kredi sözleşmesinin asıl borçlusu olan …’ya karşı borç tahsili için bütün yolları deneyip tüketmediğini, müvekkili aleyhine açılan davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin … … … Şubesinden kredi kullandığını, müvekkilinin bankaya sunduğu 16/04/2020 tarihli dilekçesiyle borcunu ödemekte güçlük çektiğini ve kredinin yapılandırılmasını talep ettiğini ve bu talebe binaen 13/05/2020 tarihli ek sözleşme ile banka tarafından ilgili kredinin yapılandırıldığını, müvekkile ait kredinin Covid-19 dönemine denk gelmesi nedeniyle müvekkilinin kredi ödemelerini gerçekleştiremediğini, müvekkili kredisini ödeyemediği için bankanın 13/05/2020 tarihli ek sözleşme ile banka tarafından ilgili kredinin yapılandırıldığını ve müvekkilinin de ödeme yapamamasından dolayı bu ek yapılandırmayı kabul etmekten başka çaresi olmadığını, ek sözleşme ile müvekkile gabin uygulandığını, davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, BA ve BS Formları, beyan dilekçeleri, delil dilekçesi, cevabi yazı içerikleri, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası mündericatı, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının davalı/borçlu hakkında; 149.77835-TL asıl alacağı, 1.792,91-TL diğer asıl alacağı, 420,58-TL diğer masraf alacağı, 35.858,17-TL diğer faiz alacağı olmak üzere toplam 187.850,01-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/ borçluların süresi içerisinde ayrı ayrı borcun tamamına, faize, faiz oranına ve her türlü fer’ilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Dava, taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında borcun ödenmemesine dayanarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve mahkememizin 28/03/2022 tarihli celsesinin 1 nolu bendi ile; “Dosyanın resen seçilecek bankacılık ve hesap işlemleri konusunda uzman bilirkişi …’e tevdii ile davaya konu somut olayda taraf iddia ve savunmaları, celp olunan kayıtlar ve gerekirse davacı banka kayıtları üzerinde mahallinde inceleme yapılmak suretiyle; davacı bankanın davalılardan icra takip dosyası kapsamında alacaklı olup olmadıkları, alacaklıysa miktarının ne olduğunun tespiti ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine” karar verilmiş, dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi … tarafından 04/09/2022 tarihli kök rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, kök raporun incelenmesinde özetle; “…davacı banka ile davalı kredi borçlusu …- … Tekstil şahıs firması arasında GKS akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı kefillerin de müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, kullandırılan ticari kredilerin öngörülen süresi içinde ödenmemesi nedeniyle davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaatinin oluştuğu, davalı kefillerin kefalet sözleşmesinde gösterilen kefalet limitinin 460.000,00-TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl borç toplamının 149.370,22-TL olduğu, dolayısıyla hesaplanan asıl borcun kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle davalı kefillerin hem davalı kredi lehtarının ve hem de kendi temerrütü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı kefalet limitiyle sınırlı olmaksızın borcun tamamından müteselsilen sorumlu sayılabileceklerinin söylenebileceği,
Davalı … ile kefil …’nun sorumluluğu yönünden fazlaya ilişkin 14.497,13-TL’nin reddi durumunda takip tarihinden başlamak üzere 149.370,22-TL asıl alacak, 22.440,08-TL işlemiş faiz, 1.122,00-TL BSMV, 420,58-TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 173.352,88-TL olabileceği,
Davalı kefil …’nın sorumluluğu yönünden fazlaya ilişkin 14.612,85-TL’nin reddi durumunda takip tarihinden başlamak üzere 148.455,73-TL asıl alacak, 23.200,81-TL işlemiş faiz, 1.160,04-TL BSMV, 420,58-TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 173.237,16-TL istenebileceği, davalı kefil …’nın nüfus kayıt örneğinin temini ile sözleşmenin kurulduğu 03.03.2017 tarihinde evli mi yoksa bekar mı olduğu hususunun mahkemece irdelenmesi gerektiği,
…’dan sağlanan Tahsilat/ Tazminat yönünden …’nun kefaleti ile davalı asıl borçlu …-… Tekstil firmasına 1 adet taksitli kredi kullandırıldığı, bu kefalete atfen … A.Ş. Tarafından dava tarihi 10.06.2021’den sonra olmak üzere 12.11.2021 tarihinde 133.446,03-TL tazminat ödemesi yapıldığı, davacı banka … A.Ş. İle yapılan ek kefalet protokolü kapsamında tazmin edilen işbu bedelin davalı şirketten tahsil edilmesinde sözleşmesel olarak yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunduğu, davacı bankanın …’dan tazminat yoluyla tahsil edilen 133.446,03-TL’nin davalı şahıs şirketinin kredi borcuna mahsup edilemeyeceği” şeklinde tespitler yapmıştır.
Bilirkişi kök raporuna yönelik 04/09/2022 tarihli rapor sonrası dosyaya ibraz olunan ve celp edilen kayıtlar da değerlendirilmek ve ayrıca taraf itirazları da bu minvalde yeniden değerlendirilmek suretiyle mahkememizin 19/12/2022 tarihli celsesi ile bilirkişiye yeniden tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından iş bu kerre 31/01/2023 tarihli ek rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, ek raporun incelenmesinde özetle; “tarafların beyan ve itirazlarının etraflıca irdelenmesine rağmen mevcut delil durumuna göre kök raporda herhangi bir değişiklik yapılmadığı” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporlarının incelenmesinde de, rapordaki hukuki yorum ve nitelendirmeler mahkememize ait olmak üzere, yapılan mali tespitler bakımından ayrıntılı ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında borcun ödenmemesine dayanarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin bulunduğu, davacı tarafça …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı sayılı icra dosyası üzerinden 149.77835-TL asıl alacağı, 1.792,91-TL diğer asıl alacağı, 420,58-TL diğer masraf alacağı, 35.858,17-TL diğer faiz alacağı olmak üzere toplam 187.850,01-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/ borçluların süresi içerisinde ayrı ayrı borcun tamamına, faize, faiz oranına ve her türlü fer’ilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu, alacaklı vekilinin yasal süresi içerisinde itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalılardan … ile imzalanan 03/03/2017 tarihli genel kredi sözleşmesi nedeniyle 13/05/2020 tarihinde yapılandırma ödeme planının düzenlendiği, bakiye taksitler yönünden düzenleme yapıldığı, 2020/Temmuz- 2020/Aralık ayları dönemi taksitlerinin ödenmemiş olması nedeniyle hesabın kat edildiği ve 11/03/2021 tarihinde ihtarnamenin keşide edildiği görülmüştür.
Davalılardan …’nun ilk sözleşmede kefil sıfatıyla imzası bulunmakla davacı Banka tarafından gönderilen kat ihtarnamesine yapılandırmadan haberdar olmadığı ve imzasının bulunmadığından itiraz ettiği görülmüştür.
Dosyanın yapılan incelemesinde; davacı Banka tarafından Mahkememize gönderilen 19/12/2022 tarihli evrakın incelenmesinde dava konusu genel kredi sözleşmesine bağlı olarak 29/05/2019 tarihinde sözleşmeye ek ödeme planının hazırlandığı, bu ödeme planında davalı …’nun imzasının bulunduğu, davaya konu edilen 13/05/2020 tarihli ödeme planın yine aynı taksitli kredi nedeniyle yeniden hazırlandığı, ödeme planının 1. Maddesi ile sözleşmenin eki ve ek ödeme planı olduğunun açıkça belirtildiği, davalıların asıl sözleşme ile belirlenen üst limit dahilinde tahsis edilen krediden sorumlu olduğu, ek ödeme planının yeni bir sözleşme olmadığı, ilk sözleşmeyi sona erdirmediği gibi onun devamı niteliğinde ancak borçluya ödeme kolaylığı sağlar nitelikte olduğu, bu halde davalı kefillerinin sorumluluklarına etki eden yeni bir durum oluşmadığı, davalı …’nın davalı …’in eşi olduğu, bu halde kefaletinin geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı …’in ödeme dekontlarının kat ihtarından önceki dönemi kapsadığı, bu halde bilirkişi raporunda yer alan tespit ve değerlendirmeler ile hesaplama yönteminin usule uygun olduğu anlaşılmakla davalılardan … ve … yönünden ihtarnamenin tebliğ edilme ve edilmeme tarihlerine göre 149.370,22TL asıl alacak 22.440,08 TL işlemiş faiz, 1.122,00TL BSMV, 420,58TL ihtarname gideri ve davalı … yönünden takip tarihine göre 148.455,73TL asıl alacak, 23.200,81TL işlemiş faiz, 1.160,04TL BSMV ve 420,58TL ihtarname gideri olmak üzere sorumlu oldukları, davalıların asıl alacak miktarlarına takip tarihinden itibaren yıllık % 26,40 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV üzerinden DEVAMINA, bakiye kısma ilişkin istemin reddine, itirazın faize ilişkin dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile; Davalıların dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının;
– Davalılardan … (… Tekstil) ve … yönünden; tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 149.370,22TL asıl alacak 22.440,08 TL işlemiş faiz, 1.122,00TL BSMV, 420,58TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 173.352,88TL,
– Davalı … yönünden; 148.455,73TL asıl alacak, 23.200,81TL işlemiş faiz, 1.160,04TL BSMV ve 420,58TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 173.237,16TL
yönünden İPTALİNE, takibin bu miktarlar üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %26,40 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV üzerinden DEVAMINA, bakiye kısma ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan toplam 173.352,88TL alacağın %20’si oranında hesaplanan 34.670,576‬‬TL (davalı … 34.647,432‬TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere) icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gereken 11.841,73-TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak yatan 2.268,76 harcın mahsubu ile eksik kalan 9.572,97‬-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.268,76-TL’nin (davalılardan …’nın 2.260,86TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı 59,30-TL başvurma harcı, 1.550,00TL bilirkişi ücreti, 196,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.805,3‬0‬ TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre (%92,28 kabul, %7,72 red) hesaplanan 3.331,86-TL’sinin (davalılardan …’nın 3.328,52TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 27.736,46-TL ücreti vekaletin (davalılardan …’nın 27.717,95TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalılar kendilerini bir vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 14.612,85-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalılara VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 105,00-TL’nin davacıdan, 1255,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
8-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
10-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/10/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸