Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/387 E. 2022/666 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/387 Esas
KARAR NO: 2022/666 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/06/2021
KARAR TARİHİ:24/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından davalı şirkete okul binası telefon santrali ve ek malzemeler satıldığını, bu satışa ilişkin olarak 15/04/2019 tarihli fatura düzenlendiğini, telefon santralı montaj da yapıldığını, telefon santralı satışına ilişkin olarak 15/04/2019 tarih … sıra numaralı 7.000,94 TL tutarlı fatura düzenlenerek borçlu şirkete aynı gün teslim edildiğini, bu fatura borcuna mahsuben 10/05/2019 tarihinde 3.000,00 TL ve 17/06/2019 tarihinde 2.000,00 TL borçlu şirket tarafından müvekkili şirketin … … şubesinde yer alan ticari hesabına fatura numarasını da yazmak kaydı ile ödemeler yapıldığını, bakiye kalan 2.000,00 TL’si için defalarca görüşme yapılmasına rağmen ödeme yapılmayınca …. İcra Müd.’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı şirket tarafından düzenlenen faturanın kendilerine teslim edilmediğinden bahisle borca ve faize itiraz etmeleri nedeni ile takibin durduğunu, davalı yanın itiraz dilekçesinde hizmetin verilmediğinden bahsetmediklerini, davalı şirketin iletişimini sağlayan … Marka telefon santralı ve ek malzemelerin okulda kurulu olduğunu fiilen kullanıldığından bahisle itirazın iptalini, takibin devamını, şirket itirazının kötü niyetli ve sadece zaman kazanmak amacı ile yapıldığından alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı yana tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde; cevap ve delil bildirmemiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası mündericatı, cevabi yazı içerikleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, 15.04.2019 Tarihli 7.000,00-TL bedelli Fatura alacağından kalan bakiye 2.000,00 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde, borca, faize ve tüm fer’ilere itiraz ederek takibi durduğu görülmüştür.
Dava, 15.04.2019 Tarihli 7.000,00-TL bedelli Faturadan kalan bakiye alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Davaya konu somut olayda, dava konusu uyuşmazlığın; ticari ilişkiye istinaden düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacak nedeni ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkin olması hasebiyle, davacının kendi ticari kayıtlarında dayanak belgeleri olmadan, alacaklı olarak gözükmesi, davalıdan alacağı bulunduğunu göstermeyecektir (Yargıtay 19. H.D. 09/02/2016 Tarih ve 2015/10255 Esas 2016/1919 Karar sayılı kararı).
Diğer yandan, fatura tek başına alacağın varlığını kanıtlamayacaktır (Yargıtay 19. H.D. 06/06/2018 tarih ve 2016/18445 Esas-2018/3268 Karar sayılı kararı).
Yine faturanın davalıya tebliğ edilmiş olması da, malın davalıya teslim edildiğinin veya fatura konusu hizmetin verildiğinin belgesi değildir. Bu durumda malın tesliminin veya hizmetin verildiğinin ispat külfeti davacı yanda olup, malın teslimini veya hizmetin verildiğini usulüne uygun delillerle kanıtlanmalıdır (Yargıtay 19.H.D.09/02/2016 Tarih ve 2015/10255 Esas 2016/1919 Karar sayılı kararı).
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve mahkememizin 29/11/2021 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile; “Taraflara HMK 222/1 ve TTK 83/1. Maddeleri gereği 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtları sunmak veya mahallinde inceleme talep edecek iseler bulundukları yeri bildirmek üzere iki haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin sürede ticari defter ve kayıtlar sunulmaz veya mahalinde inceleme talep edilip bulundukları yer bildirilmezse bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının ve mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtarına- davacı vekiline ihtar yapıldı. Davalı yana yapılacak ihtarın duruşma zaptının tebliğinden itibaren yapılmış sayılmasına” şeklinde karar verildiği, davacı vekili tarafından defter ve kayıtların bulunduğu mahal adresinin bildirildiği, davalı yanca herhangi bir beyan sunulmadığı gibi defter ve kayıtların da ibraz edilmediği, mahkememizce 14/02/2022 tarihli ara kararla; “Dosyanın resen seçilen SMM bilirkişisi …’ya tevdi ile taraf iddiaları ve savunmaları, dosyaya celp olunan kayıtlar (… müzekkere cevabı, vergi dairesi BS ve BA kayıtları) ile davacı yanca mahal adresi bildirilen defter ve kayıtların bulunduğu mahalde erinde inceleme yapılmak suretiyle davacı yanın davalıdan icra takip dosyası kapsamında alacak talep edip edemeyeceği; edebilecek ise miktarının ne olduğun tespiti ile rapor düzenlenmesini istenmesine” şeklinde karar verildiği, dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği ve bilirkişi tarafından da 21/05/2022 tarihli raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, raporunun incelenmesinde özetle de; “Davacı yanın ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. 64 md. ve 213 sayılı VUK. ilgili hükümleri gereğince yasal ve usulüne uygun tutulup işlenmiş olduğu, Ticari defterlerin 6102 sayılı TTK. 64 ve 213 sayılı VUK, Kanunun, 215 Md. Gereğince açılış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu, Ticari defterlerin VUK, 228- 226 Md. Gereğince muhasebe usul ve tebliğlere uygun tutulup işlenmiş olduğu, kazıntı ve silintiye rastlanmadığı, Yevmiye defterleri TTK64/3 md. hükmü uyarınca yasal süresi içinde kapatılmış olduğu, davacının ticari defterlerinin yasanın aradığı şartları oluşturması nedeni ile delil vasfına haiz olduğu kanaatinin oluştuğu, Davalı tarafından defter ve belgelerin sunmadığının görüldüğü, Sayın mahkemenin talebi doğrultusunda davacı yanın bağlı olduğu … vergi dairesi tarafından dosyaya celp edilmiş BA-BS formlarının incelenmiş olduğu, buna göre davacı tarafından bağlı bulunduğu … vergi dairesine e beyan sisteminden göndermiş olduğu 2019 dönemine ilişkin BS (Mal ve Hizmet Satışları) beyanında davalı yana düzenlemiş olduğu 15.04.2019 tarih … sıra numaralı faturayı beyan ettiğinin görüldüğü, yine davalı yanın bağlı olduğu … vergi dairesi tarafından dosyaya celp edilmiş BA-BS formları incelenmiş olduğu; buna göre davalı tarafından bağlı bulunduğu … vergi dairesine e beyan sisteminden gönderilmiş olan 2019 dönemine ait BA (Mal ve Hizmet Alımları) beyanında davacı yanın kendisine düzenlemiş olduğu 15.04.2019 tarih … sıra numaralı faturayı beyan ettiğinin görüldüğü ve sonuç olarak; dosyadaki mübrez belgelere göre her iki tarafın ticari defterine ve dayanağı belgelere göre davacının davalı yandan 2.000,94 TL tutarında alacaklı bulunduğu; ancak talebe bağlılık ilkesi gereğince 2.000,00 TL tutarında alacak talebende bulunabileceği dikkate alındığında, davacının 06/04/2021 takip tarihinden infaz tarihine kadar 3095 sayılı yasa uyarınca tarafların tacir olmaları nedeni ile TCMB tarafından belirlenen değişine oranlardaki avans faiz oranlarında asıl alacak miktarı üzerinden basit usulde faiz oranlarında asıl alacak miktarı üzerinden basit usulde faiz talep edilebileceği” şeklinde rapor düzenlediği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporlarunun incelenmesinde de, raporun hukuki nitelendirmeleri mahkememize ait olmak üzere, yapılan mali tespitler bakımından ayrıntılı ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, 15.04.2019 Tarihli 7.000,00-TL bedelli Faturadan kalan bakiye alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacı tarafından, davalı aleyhine 2.000,00-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı/borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılan itiraz sonucu takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, taraflara TTK 83/1 ve HMK 222/1. Maddeleri gereği ilişik dönemlerine ilişkin defter ve kayıtları sunmak amacıyla usulüne uygun olarak kesin süre verildiği, verilen kesin sürede davacı yanca defter ve kayıtlar sunulmasına rağmen, davalı yanca verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığı gibi beyanda da bulunulmadığı, davacı yanca sunulan ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve rapor alındığı ve bu haliyle yapılan değerlendirmede de; davacı yanın 2019 yılı ticari defterlerinin yasanın aradığı şartları oluşturması nedeni ile delil vasfına haiz olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK. Md. 64 ve devam eden maddeleri ile V.U.K. 220-226 maddeleri hükmü uyarınca yasal sürelerinde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı, bu itibarla da HMK 222 md.’si ve 6102 sayılı TTK 64/3. maddesi gereğinde mevcut haliyle davacının 2019 yılına ilişkin ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu ve ayrıca dava konusu faturanın hem davacı hem de davalı tarafından BS ve BA formları ile bağlı bulundukları vergi dairesine beyan edildiği, davalı borçlu yanca her ne kadar icra müdürlüğüne sunulan itiraz dilekçesi ile; davacı alacaklıya herhangi bir sebeple borcu bulunmadığı beyan edilmiş ise de, az yukarıda izah edilen defter ve kayıtlar ile vergi dairelerinden celp olunan BA ve BS kayıtlarına ilişkin mali tespitler karşısında, davalı yanın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmediği ve davalı yanca herhangi bir ödeme iddiasında da bulunulmadığı ve sonuç olarak da davacı yanca, dava ve icra takibi konusu fatura içeriği malların ve hizmetin teslim edildiğinin usulüne uygun delillerle ispatlandığı ve bu haliyle de; davacının icra takibi itibariyle davalıdan 2.000,00-TL alacaklı olduğu ve ayrıca davacının iş bu miktar üzerinden takip ve dava açmakta da haklı ve hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne ve ayrıca, takip konusu alacak likit olduğundan, itirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı- Borçlunun, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yönelik itirazının İPTALİ ile; takibin takip talebindeki şartlarla AYNEN DEVAMINA,
-Hükmolunan alacağın (2.000,00-TL) %20’si oranında hesaplanan 400,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 136,62 TL nispi karar ve ilam harcının peşin ve tamamlama harcı olarak alınan toplam, 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 77,32 TL harcın davalıdan alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden, 59,30 TL başvuru harcı, bilirkişi ücreti gideri 1.100,00 TL, posta gideri 154,00 TL olmak üzere toplam: 1.313,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre taktir olunan 2.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-HMK 120. maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, HMK’nun 341/2 vd. maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.
24/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır