Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/378 E. 2021/785 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/378
KARAR NO:2021/785

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:08/07/2020
KARAR TARİHİ:08/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; …. İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı davasının son oturumunun ara kararı uyarınca, resen tasfiye edilen … ve Ticaret Limited Şirketi’nin isim değiştirilerek resen tasfiye edilip davanın devamı sırasında ticaret sicilinden kaydının silindiğini, dava açılmadan evvel söz konusu şirketin 18/01/2008 tarih ve 6980 sayılı … Gazetesinin 552. sayfasında ticari unvanının … … Ve Ticaret Limited Şirketi olarak değiştirildiğini, 21/08/2008 tarih ve 7132 sayılı … Gazetesinin 312. sayfasında hisse devri ile şirketin adresinin … İli … İlçesi … Kat:3 Kod:61 olarak değiştirildiğini, 28/01/2009 tarih ve 7237 sayılı … Gazetesinin 517. sayfasında, şirketin ticaret unvanının …Ve Ticaret Limited Şirketi olarak değiştirildiğini, 22/12/2010 tarih ve 7773 sayılı … Gazetesinin 402. sayfasında şirketin adının … Şirketi olarak değiştirildiği ve dava devam ederken dahili davalı şirketin 19 /10/2015 tarih ve 8928 sayılı … Gazetesinin 742. sayfasında davalı … tarafından “Münfesih olmalarına veya sayılmalarına rağmen Türk Ticaret Kanunu’ nun geçici 7. maddesi uyarınca Müdürlüğümüz tarafından kendilerine yapılan ihbar ve ihtar ve Türkiye … Gazetesinde yayınlanan ilana rağmen süresi içinde bildirimde bulunmayan ve aşağıda bilgileri yer alan anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin 09.10.2015 tarihinde ticaret sicilinden resen silindikleri tescil ve ilan olunur.” şeklindeki gerekçe ile kaydının silinerek resen tasfiye edildiğini belirterek, söz konusu tasfiye halinde olan … Sicili’ne kayıtlı … Şirketi’nin ek tasfiyesi için TTK m 547/1 uyarınca, ek işlemler sonuçladırılıncaya kadar, şirketin yeniden ticaret siciline kaydının sağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; müvekkili kurumun, TTK. m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili kurumun tespit etmesinin mümkün olmadığını, mahkemenin davanın esası ile ilgili vereceği karara müvekkili kurumun uyacağını, müvekkili kurumun davanın açılmasına sebep olmadığı nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutalamayacağını belirterek, müvekkili yönünden davanın reddini talep etmiştir.
Dava, ilk olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmış, mahkemenin 24/03/2021 tarihli, … esas ve … karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine mahkememize tevzi olmuş olup dava dışı … Şirketi’nin ihyası talebine ilişkin bulunmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, ihyası talep olunan … Şirketi’nin …’nün … sicil numarasında kayıtlı bulunduğu, … Müdürlüğü’nden celp edilen sicil dosyasından; 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. maddesine göre 09/10/2015 tarihinde … Müdürlüğünce kaydının re’sen terkin edildiği anlaşılmıştır.
…. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının incelemesinden; davanın alacak (işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan) davası olduğu, 24/06/2020 tarihli celse tutanağı incelendiğinde, mahkemenin davacı vekiline, … Şirketi’nin ihyasına ilişkin dava açmak için süre verdiği anlaşılmıştır.
6762 Sayılı TTK ve 6102 sayılı TTK’da yer alan bu konudaki düzenlemelere bakıldığında; 6762 Sayılı TTK 447. madde hükmü gereğince, tasfiye halinde bulunan şirketin tüm borçları ödendikten sonra, kalan mevcudu, esas sözleşmede aksine bir düzenleme mevcut değilse pay sahipleri arasında ödedikleri sermaye ve paylara bağlı imtiyaz hakları oranında dağıtılacağı öngörülmüştür. Keza terkin işlemi ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 543.maddesinde aynı yönde benzer ( borçlar ödendikten sonra önce ödenen pay bedellerinin iadesi yönündeki yeni hükmü dışında) benzer bir düzenleme yapılmıştır.
Yine dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve 6762 Sayılı TTK’da doğrudan bir karşılığıda bulunmayan 6102 sayılı TTK’nun 547. Maddesinde (Ek Tasfiye) başlığı ile; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlanıdırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebiyecekleri hükmüne yer verilmiştir. Anılan 547.madde hükmünün, eski TTK döneminde karşılığı bulunmayıp, ancak eski TTK döneminde uygulama ve içtihat yoluyla gerçekleştirilen ek tasfiye kararları yeni yasa ile yasal bir dayanakta kazanmıştır. Keza anılan hüküm ile şirket ortaklarının da ek tasfiye isteminde bulunabilecekleri açıkça hüküm altına alınmıştır. TTK 547. maddesinde ek tasfiyeye dair yer alan bu düzenleme bakımından, kanunun gerekçesi incelendiğinde ilk tesbit edilebilecek olan hususun; öncelikle ek tasfiye kararının geçici bir tedbir kararı olduğu ve yeni bir hukuki durum meydana getirmediği hususlarına yapılan vurgudur. Yine anılan madde gerekçelerinde ek tasfiyeyi gerektiren hallerin neler olabileceği, sınırlı sayıda olmaksızın gösterilmiş ve özellikli bu durumlar arasında şirketin bir davada davalı olarak bulunması veya aleyhine icra takibi yapılmış olması hali ek tasfiye kararı verilmesi için özellikli durumlar arasında sayılmıştır.
Tüm bu nedenlerle dava dışı … Şirketi’nin tasfiyesinin sona erdiği hususu tescil edildiğinden … kaydının terkinine karar verilmişse de, söz konusu şirket hakkında …. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile devam etmekte olan alacak (işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan) davasının bulunması, oradaki yargılamanın devam edebilmesi için 24/06/2020 tarihli celsede mahkemenin davacı vekiline, … Şirketi’nin ihyasına ilişkin dava açmak hususunda süre vermiş olması göz önüne alındığında, 6102 Sayılı TTK’nun 547. maddesi gereğince bu halin şirketin ihyası için elzem bir neden olduğu anlaşılmakla, davacı tarafça açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
İhyası talep edilen şirketin, TTK’nın Geçici 7. maddesine göre 09/10/2015 tarihinde re’sen terkin edildiği, TTK’nın Geçici 7. maddesinin 4. fıkrasının “a” bendi uyarınca sicil kayıtlarına göre şirketi temsile yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmadığı anlaşılmakla, terkin işlemini TTK’nın Geçici 7. maddesine uygun olarak yapmayan davalı kurumun yargılama giderlerinden sorumlu olacağı da gözönünde bulundurularak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜ ile; …’ne … sicil nosuyla kayıtlı iken; TTK Geçici 7. maddesi uyarınca re’sen sicilden terkin edilen … Şirketi’nin …. İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ve müteakip işlemleri yönünden İHYASINA,
2- Kararın … Siciline tesciline ve ilanına,
3- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından yatırılan 54,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan ve 121,50-TL başvurma harcı, 7,80-TL vekâlet harcı ile 228,25-TL müzekkere, tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 356,75-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 4.080,00-TL vekâlet ücretinin davalı … Memurluğu’ndan alınarak davacıya verilmesine,
6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır