Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/376 E. 2021/439 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/399
KARAR NO:2021/104

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:18/09/2014
KARAR TARİHİ:22/02/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta lehtarı, davalı …Ş.’nin de sigortacısı olduğu … numaralı Emniyeti Suiistimal Sigorta Poliçesinin 01/01/2017 ile 01/01/2008 tarihleri arasında kapsadığını müvekkili şirkette “…” isimli ürününün, ürün yöneticisi olarak çalışan … isimli şahsın 26/11/007 tarihinden itibaren işe gelmemesi üzerine şirket bünyesinde araştırma başlatıldığını, masa ve çekmeceleri ile bilgisayarında bazı elektronik posta kayıtları ile şirket kayıtlarına işlenmemiş faturalar ulaşıldığını, inceleme derinleştirildiğinde, …’un 2007 yılının Nisan – Temmuz ayları arasında …. Şti. Ve … Ltd. Şti ile işbirliği yaparak gerçek dışı faturalarla müvekkili şirketi zarara uğratığını tespit edildiğini, incelemeler sürerken 11/11/2007 tarihinde davalı … şirketine … isimli personelle ilgili olarak yaşanan gelişmelerin bildirdiğini ve poliçedeki rizikonun gerçekleştiğinin ihbar edildiğini, akabinde yapılan incelemeler ve hazırlanan sigorta ekspertiz raporuna göre 201.450,00 TL zararın olduğunun anlaşıldığını ve sigorta şirketine ihbarda bulunduğunu, müvekkili şirket çalışanı … hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu açılan kamu davasının …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile görüldüğünü ve görevsizlik kararı ile …. ACM mahkemesine gönderilmesine karar verildiğini bütün bu süreçler devam ederken müvekkili şirketin 31/10/2008 tarihinde davalı … sigortaya …. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek 04/03/2008 tarihli ek bildirimden doğan hakkının saklılığı kaydı ile, Sigorta poliçesi ile teminat altılan alınmış olan 201.451,00 TL tutarındaki zararın muacceliyet tarihi olan 11/12/2007 tarihinden itibaren işlemiş ticari faiziyle birlikte ödenmesini talep ettiğini, davalının da müvekkili şirketin bu talebinin ancak emniyeti suistimal suçunun hukuken kesinleşmesi halinde kabul görebileceği şeklinde bir gerekçeyle ödeme yapılmadığını beyanla fazlaya ilişkin talep ve her türlü hakları saklı kalmak kaydı ile 201.451,00 TL muaceeliyet tarihi olan 11/12/2007 tarihinden itibaren işlemiş ticari faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak müvekkili şirkete verilesine karar verilmesini, yargılama masrafı ve avukatlık ücretinin de davalı üzerine bırakılması vekaleten talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu olayın 26/11/2007 tarihinde meydana geldiğini, 2 yıllık zamanaşımı süresinin 26/11/2009 tarihinde sona erdiğini, bu nedenle usulden davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin … poliçe sayılı Emniyeti Suistimal Sigorta Poliçesi ile 01/01/200-01/01/2008 tarihleri arsında davalıyı poliçe şartları ve limitler dahilinde sigorta himayesi altına aldığını, müvekkilince yapılan inceleme neticesinde dava konusunun savcılığa intikal ettiğinin anlaşıldığını ve emniyeti suistimal suçunun unsurlarının gerçekleşmediğinin anlaşıldığını … ve para ilişkisine girdiği iddia edilen firmaların suçlamaları kabul etmediklerini, itiraz ettiklerini, tüm bu sebeplerle vaki hasar talebinin reddedilerek, bu durumun sigorta ilgililerine bildirdiğini, sigorta şirketinin poliçe kapsamında tazminat ödemesi yapabilmesi için suçun sabit olması ve işlenen suçun emniyeti suistimal suçu olması gerektiğini, ayrıca derdest durumda ceza davasının olduğunu ve bunun mahkemece bekletici mesele yapılması gerektiğini beyanla zamanaşımı ilk itirazlarının kabulüne, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava, Emniyeti Suiistimal Sigorta Poliçesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmış olup, bilirkişi tarafından tanzim edilerek dosyaya ibraz olunan 04/10/2019 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “Davalı tarafından düzenlenen … numaralı 0101.2017-01.01.2018 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan Emniyeti Suiistimal Sigorta Poliçesinin geçerli bir poliçe olduğu, eksik ve aşkın sigortanın söz konusu olmadığı, poliçenin meydana gelen davacının personeli tarafından dolandırıldığı olaydaki zararın poliçe tahtında teminat kapsamında olduğu, dosya kapsamından davacının süresi içerisinde davalı … şirketine 11.12.2007 tarihinde ihbarda bulunduğu, sigorta şirketinin teminat altında olan zararı tazmin etmediği, 11.12.2007 tarihinde temerrütün oluştuğu, gerek dosyada mevcut olan ekspertiz raporu ve gere se yine dosyada mevcut olan … 1. Asliye Ceza mahkemesine sigorta poliçesi gereği, %10 muafiyet tutarının 201.451,16 TL den düşüldükten sonra davalı … şirketinin davacı sigortalısına ödemesi gereken tutarın 181.306,50 TL olarak hesaplandığı, davacının uzlaşma sonucu tahsil ettiği 320.000,00 TL’nin tahsil ettiği tarih olan 12/09/2017 tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi hesap edildiğinde, davacının davalı … şirketinden alacağı tutarın 12/09/2017 tarihinde işlemiş faizi ile birlikte 340.595,95 TL olduğu, davacının dava konusu olay için uzlaşma sonucu tahsil etmiş olduğu 320.000,00 TL nin alacak tutarından düşülmesi sonucu, davalı … şirketinin 12/09/2017 tarihi itibariyle 20.592 ,95 TL daha davalıya borçlu olduğunun hesap edildiği, davalı … şirketinin kalan borcuna 12/09/2017 tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2 maddesi gereğince hesaplamaya göre raporumuzu düzenlediği 04/10/2019 tarihine kadar geçen süre içinde işlemiş faiz tutarının başlama tarihi 12/09/2017 bitiş tarihi 04/10/2019 gün 752 oran %9 tutar 3.818,44 TL olarak hesaplanması ile davacı şirketin davalı … şirketinden alacağının raporun yazıldığı 04/10/2019 tarihi itibariyle uzlaşma ile tahsil ettiği tutar düşüldükten sonra (20.592,95 + 3.818,44=) 24.411,39 TL alacağı kaldığı davacının davalı şirketten bu tutarı talep edebileceği sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi raporunun denetlenmesinde, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından, yapılan tespitler bakımından hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, Emniyeti Suiistimal Sigorta Poliçesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin alacak davası olduğu, davacı yanca dava dilekçesi ile davalı yandan, sigorta poliçesi ile teminat altılan alınmış ve bu miktar üzerinden harcı yatırılmış olan 201.451,00 TL tutarındaki zararın, muacceliyet tarihi olan 11/12/2007 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte ödenmesinin talep edildiği, bu kapsamda dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm delillerin toplandığı, iddia, savunma ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle davacının davalıdan alacak talep edip edemeyeceği, varsa miktarı konusunda ayrıntılı ve denetime elverişli rapor düzenlenmesi amacıyla dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve rapor alındığı, alınan rapor sonucu davalı … şirketinin davacı sigortalısına ödemesi gereken tutarın 181.306,50 TL olarak hesaplandığı, davacının uzlaşma sonucu tahsil ettiği 320.000,00 TL’nin tahsil ettiği tarih olan 12/09/2017 tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi hesap edildiğinde, davacının davalı … şirketinden alacağı tutarın 12/09/2017 tarihinde işlemiş faizi ile birlikte 340.595,95 TL olduğu, davacının dava konusu olay için uzlaşma sonucu tahsil etmiş olduğu 320.000,00 TL nin alacak tutarından düşülmesi sonucu, davalı … şirketinin 12/09/2017 tarihi itibariyle 20.592 ,95 TL daha davalıya borçlu olduğunun hesap edildiği, ayrıca davalı … şirketinin kalan borcunun 12/09/2017 tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2 maddesi gereğince raporun düzenlediği 04/10/2019 tarihine kadar geçen süre içinde işlemiş faiz tutarının 3.818,44 TL olarak hesaplandığı, böylece davacı şirketin davalı … şirketinden, raporun yazıldığı 04/10/2019 tarihi itibariyle uzlaşma ile tahsil ettiği tutar düşüldükten sonra (20.592,95 + 3.818,44=) 24.411,39 TL olduğunun tespit edildiği, bu haliyle yapılan değerlendirmede de bilirkişi tarafından her ne kadar hesaplamış olduğu asıl alacak (181.306,50 TL) dışında, asıl alacak üzerinden alternatifli tarihler esas alınarak (1. Tarih: 320.000 TL nin ödendiği tarih, 2. Alternatif: Rapor tanzim tarihi) faiz hesaplaması yapılmış ve kanaat olarak da davacı yanın bu miktarları talep edebileceği şeklinde kanaat bildirmiş ise de, somut olayda davacı yanca açılan davanın, 201.451,00 TL üzerinde açıldığı, bu miktar üzerinden harç yatırıldığı, ayrıca davacı yanca her ne kadar muacceliyet tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de, dava açılırken faiz miktarı bakımından işlemiş faiz alacağına yönelik harçlandırılmış bir talep bulunmadığı ve sonrasında da davanın bu yönüyle ıslah da edilmediği anlaşıldığından, bilirkişinin bu yöndeki kanaatine itibar edilmemiş ve dava dışı 3. Kişiler (davacı şirketi zarara uğratan şirket çalışanları) tarafından ceza yargılaması sırasında davacı yana asıl alacak miktarının üzerinde bir ödemeyi yapmış olmaları nedeniyle, bilirkişi tarafından belirlenen (181.306,50 TL) asıl alacak yönünden dava konusuz kaldığından, davanın esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, İşlemiş faiz yönünden ise; usulüne uygun olarak açılmış ve harçlandırılmış bir faiz talebi bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına, yargılama gideri ve harçlar bakımından da alınan bilirkişi raporu sonucu davacı yanın dava açarken kısmen (181.306,50 TL yönünden) haklı olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, bu miktar üzerinden davacı yararına vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bilirkişi tarafından belirlenen (181.306,50 TL) asıl alacak yönünden dava konusuz kaldığından davanın esas hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-İşlemiş faiz yönünden usulüne uygun olarak açılmış ve harçlandırılmış bir faiz talebi bulunmadığından hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
3-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.719,60 TL’ ndan mahsubu ile fazladan yatırılan 2.660,30 TL’nın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya İADESİNE,
Davacı tarafından peşin olarak karşılanan 59,30 TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 15,00-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan bilirkişi ücreti 500,00 TL ve dosya masrafı 135,40 TL olmak üzere toplam 650,40-TL yargılama giderinden davanın tarafların haklılık oranına göre hesaplanan 585,36.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geriye kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davadaki haklılık durumuna ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 21.141,39 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davadaki haklılık durumuna ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğinin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/02/2021

Katip …

Hakim …