Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/363 E. 2021/783 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/363 Esas
KARAR NO:2021/783 Karar

DAVA:Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ:28/02/2017
KARAR TARİHİ:08/11/2021

DAVA :
Davacı vekili özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi tarafından … … Paket Sigorta Poliçesi ile 01/03/2016-01/03/2017 tarihleri arasında sigortalı bulunan …Yan. Ürün. San. Tic. Ltd. Şti.nin kiracısı bulunduğu, … Mah. … … Sok. No:52 …/… adresindeki işyerinin 30/06/2016 tarihinde … tarafından iş yerinin önünden geçen ana bina pis su hattının yapılan kazı çalışması sonrasında kırılarak tıkanması ile buradan akan pis suların rögara tahliye olamaması nedeniyle geri tepen pis suların sigortalı iş yerine sirayeti sonucunda hasara uğradığını, düzenlenen ekspertiz raporunda, hasar miktarının 21.564,67 TL olduğunun, hasarın …’ye rücu imkanının bulunduğunun belirtildiğini, sigortalı şirketin olayla ilgili …’ye müracaatı üzerine … tarafından sigortalı şirkete hitaben yazılmış olan cevabı yazıda, “söz konusu adreste 20/06/2016 ve 02/07/2017 tarihleri arasında idarelerince atık su şebeke kanal yenileme çalışması yapıldığı”nın belirtildiğini, davaya konu zararın, sigortalı işyerinin önünde yer alan …’ye ait atıksu hattında yapılan yenileme çalışması sırasında kanalın tıkanması sonucunda pis suların geri tepmesi ile meydana geldiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydı ile 21.564,00 TL sigorta rücu tazminatının, sigortalıya ödeme tarihi olan 05/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; belirtilen adresle ilgili 30/06/2016 tarihinde ve yakın bir tarihte 185 servisine gelen atıksu arıza şikayeti bulunmadığını, hasar gününe ait idarelerinin de herhangi bir tespitinin bulunmadığını, ayrıca başka binalardan da su baskın şikayeti bulunmadığını, imar mevzuatına uygun olmayan ve müvekkili idarece herhangi bir uygunluk görüşü bulunmayan yapıda meydana gelen hasardan müvekkili idarenin sorumlu olmadığını, Fen ve sanat kurallarına uygun yapı yapmayanların, uğranılan zararın tazminini isteyemeyeceklerini, uğranılan zararın, ancak fen ve sanat kurallarına aykırı yapı yapanlardan ve gerekli tedbirleri almayanlardan istenebileceğini, davanın tazminat davası olduğunu, Borçlar Kanununun 41.maddesine göre tazminat sorumluluğunun doğması için, tazminat talep edilenin, zarara neden olayda kasıt, ihmal, teseyyüp yada kusurunun olması, tazminat talep edilen hasar ile arasında bir illiyet bağının bulunması gerektiğini, dava konusu olayda böyle bir hasarın gerçekleşmesi durumunda, zararın sigortalının ihmal ve kusuru sonucu meydana gelmiş olabileceğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, bilirkişi raporu, beyan dilekçeleri, cevabi yazı içerikleri ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
İş bu dava dosyası, …. Asliye Hukuk Mahkemesinin… Esas-… Karar sayılı kararının, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, kararı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. H.D.’nin, 2020/1186 Esas-2021/168 Karar sayılı; “…Görevsizlik kararı verilmesi” şeklindeki kaldırma kararı sonrası verilen görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edildiği ve mahkememizin 2021-363 Esas sayılı sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava; sigortacının, dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine dayanarak ödediği hasar bedelinin, hasardan sorumlu olduğunu iddia ettiği davalı kurumdan 6102 Sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” şeklinde ifade edilmiş olup, dosya kapsamında yer alan ve davacı ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. arasında düzenlenen, … nolu sigorta poliçesinin incelenmesinde, poliçenin 01.03.2016-2017 dönemlerini kapsadığı, sigortalı işyerinde 30/06/2016 tarihinde meydana gelen su basması neticesinde maddi hasar meydana geldiği, hasar bedelini ödeyen davacı … şirketinin halefiyet ilkesi gereğince iş bu davayı açtığı ve davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu hasarın hangi nedenden kaynaklandığı, oluşan zarardan davalının kusur ve sorumluluğunun ya da kusursuz sorumluluğunun olup olmadığı ve zararın miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Bu kapsamda dosyanın görevsizlikle geldiği …. ASHM tarafından, tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosya arasına katılmış ve taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla hasarın meydana geldiği mahalde keşfen bilirkişi incelemesi yapılarak, rapor alınmış olup; bilirkişi heyeti raporunun incelenmesinde özetle; “Dava konusu …, … Mh, … (…) Sk, No:52 adresli yapının bodrum katında 30.08.2016 ve 02.07.2016 tarihlerinde meydana geldiği belirtilen atıksu hasarı ile ilgili olarak yap keşif tarihinde (10.10.2018) incelenmiş olup; Dosya içerisinde fotoğrafları verilen ve detaylı açıklaması yapıldığı üzere No:52 adresli yapının atıksı sıhhi tesisatının teknik esaslara uygun yapılmamış olduğu, atıksu borularının badrum kat tavan seviyesine indiriklikten sonra herhangi bir mekanik sistem olmaksızın cebri yolla bodrum-zemin kat arasından biriken atıksuyun rögara bağlanması tercih edilmiştir. Belirtilen atıksu bağlantı sistemini hatalı olup, hiçbir sıhhi tesisat projesinde bu şekilde teknik planlama ve projelendirme yapılmadığı, bodrum kat içerisinde bulunan boruların her zaman atıksu ile dolu olduğu anlamına geldiği, mevcut atıksu tesisatının teknik yönden hatalı ve kabul edilebilir olmadığı tespit edilmiştir. Dava dosyası içeriğinin incelenmesi ile “bodrum kat tavanında yer alan atıksu borularından söz konusu hasarın oluştuğu, bina içerisindeki tesisattan kaynaklı hasarlanmanın davalı … sorumluluk alanında yer almadığı, davacı taraf dilekçesinde belirtilen rögarda kırık olduğun belgeleyecek yönde dosya İçerisinde evrak bulunmadığı, davalı … tarafından 185 hattın 30.06.2016 ve yakın tarihte dava konusu sokaktan şikayet bildirimi bulunmadığı ve dava konusu yapıya ait sıhhi tesisat projesinin teknik yönden hatalı olduğu hususu birlikte değerlendirildiğinde, tazminat konusu dosyada oluşan hasarın sorumlusunun davalı … olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır. Tazminata esas hasarın konusu sigortalı deposunda bulunan tekstil malzemeleri olup, hasar görsel malzemeler konusunda ekspertiz firması tarafından değerleme yapılmıştır. Değer tespiti yapılar emtialar heyetimiz uzmanlık alanı dışında yer alması sebebi ile maddi değerlendirme yapılmamıştır
” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Görevsiz mahkemece keşif yapılmak suretiyle alınan bilirkişi heyeti raporunun incelenmesinde de, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan teknik inceleme ve kusura yönelik tespitler bakımından ayrıntılı ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmış ve davacı vekilinin yeni bir heyetten rapor alınmasına ilişkin isteminin, görevsizlik kararıyla dosyanın gönderildiği mahkemece alınan bilirkişi heyeti raporunun dosya kapsamına uygun ve ayrıntılı olduğu nedenle reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm bu açıklamalar ışığında, taraf ve iddia ve savunmaları, toplanan deliller, keşif yapılmak suretiyle alınan bilirkişi heyeti raporu ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizde açılan davanın, sigortacının, dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine dayanarak ödediği hasar bedelinin, hasardan sorumlu olduğunu iddia ettiği davalı kurumdan 6102 Sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, dava konusu somut olaya ilişkin olarak tüm delillerin toplandığı, hasarın meydana geldiği mahalde keşfen bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alındığı, alınan raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan teknik inceleme ve kusura yönelik tespitler bakımından ayrıntılı ve dosya kapsamına uygun olduğunun anlaşıldığı ve hükme esas alınmasına karar verildiği, alınan rapor sonucu az yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere; zararın meydana geldiği yapının atıksı sıhhi tesisatının teknik esaslara uygun yapılmamış olduğu, atıksu borularının badrum kat tavan seviyesine indiriklikten sonra herhangi bir mekanik sistem olmaksızın cebri yolla bodrum-zemin kat arasından biriken atıksuyun rögara bağlanmasının tercih edildiği, belirtilen atıksu bağlantı sistemini hatalı olduğu, hiçbir sıhhi tesisat projesinde bu şekilde teknik planlama ve projelendirme yapılmadığı, bodrum kat içerisinde bulunan boruların her zaman atıksu ile dolu olduğu anlamına geldiği, mevcut atıksu tesisatının teknik yönden hatalı ve kabul edilebilir olmadığı, bodrum kat tavanında yer alan atıksu borularından dolayı söz konusu hasarın oluştuğu, bina içerisindeki tesisattan kaynaklı hasarlanmanın davalı …’nin sorumluluk alanında yer almadığı, davacı tarafın dilekçesinde belirttiği ve rögarda kırık olduğu belgeleyecek yönde dosya içerisinde evrak bulunmadığı, 30.06.2016 ve yakın tarihte dava konusu sokaktan şikayet bildirimi bulunmadığı ve dava konusu yapıya ait sıhhi tesisat projesinin teknik yönden hatalı olduğu hususu birlikte değerlendirildiğinde, tazminat konusu dosyada oluşan hasarın sorumlusunun davalı … olmadığı ve bu haliyle yapılan değerlendirmede de; yapılan inceleme ile hasarın, davalı yanın sorumluluk sahasının dışında bulunan bina içerisindeki tesisattan kaynaklı olduğunun görüldüğü, tesisat projesinin hatalı olması ve … hattında herhangi bir bozukluk, bakım, muhafaza eksikliğinin tespit edilememesi ile bina içindeki tesisattan kaynaklı oluşan zarar ile … hattı arasında illiyet bağının mevcut olmadığı ve bu nedenle de davalının kusursuz sorumluluğundan da bahsedilemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL ret karar ve ilam harcından peşin alınan 368,26 TL harcın mahsubu ile arta kalan 308,96 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya İADESİNE,
3-Yapılan masrafların davacı yan üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp iş bu davalıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
6-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸