Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/361 E. 2023/551 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/361 Esas
KARAR NO:2023/551

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/05/2021
KARAR TARİHİ:20/06/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, davalı şirkete komisyon bedeli karşılığında aracılık hizmeti verdiğini, bunun karşılığında davalıdan alınması gereken komisyon bedellerinin bir kısmına ilişkin dekontlarda da görüleceği üzere davalı tarafından ödeme yapıldığını, ödenen komisyon bedellerine ilişkin dekontlardan da görüleceği üzere davalı/borçlu verilen hizmeti ve buna bağlı olarak da fatura alacağını kabul ettiğini, kalan komisyon bedeli davalı tarafa ekte sunulan mail ile bildirildiğini ve buna ilişkin müvekkili tarafından davalı adına; 19.08.2020 tarihli … nolu 18.374,50-TL bedelli, 09.10.2020 tarihli … nolu 17.929,42-TL bedelli, 2 adet e-fatura düzenlendiğini, ilk iki faturanın;19.08.2020 tarihli … nolu 18.374,50-TL bedelli, 09.10.2020 tarihli … nolu 17.929,42-TL bedelli, yasal süresi içinde müvekkile ödenmemesi üzerine tarafınca müvekkilinin alacağının tahsilinin temini için davalı/borçlu aleyhine ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından Genel Haciz Yolu İle İlamsız İcra Takibine başlandığını, davalı/borçlu, borcun 8.938,28 TL’lik kısmını kabul etmiş ancak geri kalan bakiye bakımından borca itiraz ettiğini ve davalı/borçlu hakkındaki takip kalan kısım bakımından durduğunu belirterek, davalı/borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yaptığı kısmi itirazın iptali ile takibin takip talebinde belirtilen avans faiziyle devamına, davalı/borçlunun itiraz ettiği alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkilinden aracılık ettiği firmalara kesilen fatura bedelleri üzerinden komisyon almakta olduğunu, bazı durumlarda bu komisyon alacağından bazı bedeller düşürülmekte olduğunu, davacı tarafından müvekkiline imzalı ve kaşeli olarak verilen evrakta görüldüğü üzere; 28/08/2020 tarihi itibariyle davacının müvekkilinden 6.033,20 Euro alacağı olduğu görülmekte olduğunu, 18/09/2020 ve 25/09/2020 tarihinde yapılacak yüklemelerden gelecek olan komisyonda 2.529,12 Euro olduğu belirtildiğini, toplamda 8.562,32 Euro komisyon alacağı olduğunu bildirdiğini, davacı müvekkilinden olan komisyon alacağından düşeceğini söylemesine rağmen daha sonra düşmekten vazgeçtiği 2.470,00 Euro’yuda talep etmekte olduğunu, bu bedel ürünlerin sorunlu olması nedeniyle düşülmesi gereken reklamasyon bedeli olduğunu, ancak, davacı tarafından bu bedel önce düşülecek denildiğini, sonra bundan vazgeçildiğini, müvekkiline gönderilen ödeme emrindeki, müvekkilinin borcu olan kısım kabul edilmiş ve icra dosyasına ödendiğini, müvekkilinin davacıya karşı başka bir borcu bulunmadığından dolayı borca itirazı devam etmekte olup, davanın reddine karar verilmesini talep etme gereğinin hasıl olduğunu belirterek davacıya borcumuzun bulunmadığının tespiti ile davanın reddine karar verilmesini, %20 den aşağı olmamak üzere davacı aleyhine icra kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Davacı şirket tarafından davalıya karşı 2 adet fatura alacağının tahsili amacıyla, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, dava konusu icra dosyası celp edilmiş, tarafların BA-BS formları celp edilmiş, Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası icra takip dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı 2 adet fatura alacağının tahsili amacıyla (18.374,50+17.929,42) 36.303,92 TL asıl alacak, (408,39+54,03) 462,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.766,34 TL üzerinden 26/10/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 30/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 02/11/2020 tarihli itiraz dilekçesi, 8.938,28 TL borcu kabul ederek, bu miktarın üzerindeki 27.828,06 TL’lik borca itirazı üzerine itiraz edilen kısım yönünden icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
SMMM bilirkişi …’dan alınan 16/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Davacı tarafın ilgili dönem ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak kabul edilebileceğini, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre her iki faturanın ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğunu, BS formları ile ilgili vergi dairesine bildiriminin yapıldığını, davacı ticari defter ve kayıtlarına göre, davacının davalı taraftan 27.365,64 TL alacaklı olduğunu, dava davalı tarafın ilgili dönem ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak kabul edilebileceğini, davalı tarafından, 18.374,50 TL tutarlı faturanın kayıtlarına alındığını, bu faturadan dolayı 8.938,28 TL ödeme yapılmış olduğunu, 09.10.2020 tarihli faturanın kayıtlara alınmadığını, BA formu ile vergi dairesine bildiriminin yapılmadığını, davacının cari hesap alacağının 27.365,64 TL olduğunu, ancak davacının düzenlediği komisyon faturalarının -komisyon ilişkisi gereğince- bağlı olduğu ana fatura tarihinden itibaren 7 günlük yasal sürede düzenlendiğinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 231’inci maddesinin 5’inci bendi gereğince davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, aksi takdirde bu alacağı talep edemeyeceğini, davalının ihtilaf konusu faturalara 8 günlük yasal sürede ve yasal yollarla (KEP, iade faturası, noter) itiraz ettiğini Türk Ticaret Kanunu’nun 21. maddesinin 2. Fıkrası gereğince ispat etmesi gerektiğini, aksi takdirde 27.365,64 TL tutarındaki borca itiraz edemeyeceğini, davalı ile davacı arasındaki sözleşme vb. hukuki evrakın sıhhati, komisyon ilişkisinin tespiti, reklamasyon itirazı ile işin/hizmetin gereği gibi yapılıp yapılmadığı hususlarının mali bilirkişinin uzmanlık alanı dışında kaldığını, bu konularda ayrıca teknik ve hukuki inceleme yaptırılmasının Sayın Mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmiştir.
SMMM bilirkişi …’dan alınan 13/07/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
Davacı tarafın ilgili dönem ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak kabul edilebileceğini, davalı tarafın ilgili dönem ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak kabul edilebileceğini, davacının cari hesap alacağının 27.365,64 TL olduğunu, davacının alacaklı olduğu tutar (27.365,64 TL) üzerinden yapılan faiz hesaplaması neticesinde toplam alacağının 29.643,82 TL olduğunu, davalının ihtilaf konusu faturalara 8 günlük yasal sürede ve yasal yollarla (KEP, iade faturası, noter) itiraz etmemiş olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
SMMM bilirkişi …’dan alınan 19/12/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
Davacı tarafın ilgili dönem ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak kabul edilebileceğini, davalı tarafın ilgili dönem ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak kabul edilebileceğini, davacının cari hesap alacağının 27.365,64 TL olduğunu, davacının alacaklı olduğu tutar üzerinden yapılan faiz hesaplaması neticesinde toplam alacağının 29.892,79 TL olduğunu, davalının ihtilaf konusu faturalara 8 günlük yasal sürede ve yasal yollarla (KEP, iade faturası, noter) itiraz etmemiş olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
SMMM bilirkişi … ve İcra İflas Emekli Müdürü Av. …’dan oluşan heyetten alınan 15/05/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Tarafların huzurdaki dava dosyasındaki iddia, talep ve beyanlarından; davacı şirketin kestiği takip dayanağı her iki faturanın da elektronik ortamda davalı şirkete gönderildiğini, TTK 21/2’de belirtilen 8 gün içinde fatura içeriklerine itiraz edilmediğinin tarafların kabulünde olduğunu, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu her iki tarafın defterlerinin de usulüne uygun tutulduğu belirlenmiş ise de, 6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesi gereğince kayıtların birbiri ile uyumlu olmadığının, her iki fatura da davacının defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen 09.10.2020 tarih, … sayılı 15.194,42 TL komisyon bedeli ve 2.735,00 TL KDV olmak üzere toplam 17.929,42 TL tutarlı faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşıldığından takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere bu fatura içeriğinin kesinleştiğinden söz edilemeyeceğini, ancak; aşağıdaki nedenlerle talep edilen alacakta fazlalık bulunmadığı kanaatine varılmış olduğunu. Şöyle ki; a)Davalı/borçlu vekili Sayın Mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde ve yargılama sürecinde alınan bilirkişi raporlarına karşı beyan dilekçelerinde sürekli olarak; davacının, müvekkilinden aracılık ettiği firmalara kesilen fatura bedelleri üzerinden komisyon aldığını, bazı durumlarda bu komisyon alacağından bazı bedellerin düşüldüğünü, davacı şirketin müvekkiline verdiği imzalı ve kaşeli evrakta görüldüğü üzere, 28.08.2020 tarihi itibarıyla davacının müvekkilinden 6.033,20 Euro alacağı olduğu, 18.09.2020 ve 25.09.2020 tarihinde yapılacak yüklemelerden gelecek olan 2.529,12 Euro eklendiğinde toplam 8.562,32 Euro komisyon alacağı bulunduğunu, aynı yazıda komisyon alacağından indirilecek bedellerin neler olduğunun açıkça gösterildiğini, ancak, davacının müvekkilinden olan komisyon alacağından düşeceğini söylemesine rağmen 2.470,00 Euro’yu düşmekten vazgeçtiğini öne sürerek, müvekkiline gönderilen ödeme emrindeki müvekkilinin borcu olan kısmın kabul edildiğini ve icra dosyasına ödendiğini, davacıya başka borçları bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini istemiş olduğunu, Cevap dilekçesi ekindeki davacı şirketin kaşe ve imzasını içeren … Tekstil A.Ş.’ne muhatap 28.08.2020 tarihli yazıda; toplam 121.344,09 Euro bedelli 3 adet faturadan kaynaklı komisyon alacağının 6.033,20 Euro olduğu, 18.09.2020 ve 25.09.2020 de yüklenecek 50.582,47 Euro fatura bedeli üstünden % 5 komisyon tutarının 2.529,12 Euro olduğunu, bu alacak bedellerinden 2.470,00 Euro Bratlos, 1.459,59 Euro Hoffe Kumaş uçak navlun bedeli düşüleceğini, kalan tutarın en son 25.09.2020 yüklenecek Hoffe modelleri sonrası hemen hesaplarına yatırılması gerektiğinin bildirildiği görülmüş olmakla; toplamı (6.033,00+2.529,12)=8.562,12 Euro olan komisyon alacağından düşüleceği beyan edilen bedeller düşüldüğünde davacının davalıdan talep edebileceği alacağın (8.5462,12 – 1.459,59 – 2.470,00)=4.632,53 Euro olduğunun belirlendiğini; b) Davacı tarafın 4.632,53 Euro tutarında hesaplanan komisyon alacağına karşılık 19.08.2020 tarihinde 15.571,61 TL ve KDV, 09.10.2020 tarihinde de 15.194,42 TL ve KDV bedelli faturaları kestiğini, faturaların kesinleştiği tarihte geçerli bulunan TCMB’nın ilan ettiği EURO efektif satış kurlarından yabancı paraya çevrildiğinde her iki faturadaki komisyon alacağı tutarının (1.770,14+1.630,90)=3.401,04.EURO olduğu belirlenmiş olup talep edilen alacakta fazlalık tespit edilmemiş olduğunu; SONUÇ OLARAK; Taraflar arasında ihtilaf konusu olmayan 8.562,12 Euro komisyon alacağından düşüleceği beyan edilen 2.470,00 Euro ve 1.459,59 Euro tenzil edildiğinde bakiye alacağın 4.632,53 Euro olduğu, buna karşılık 19.08.2020 tarihli faturadaki 15.571,61 TL komisyon alacağının 1.770,14 Euro, 09.10.2020 tarihli faturadaki 15.194,42 TL komisyon alacağının da 1.620,90 Euro olmak üzere 3.401,04 Euro’ya karşılık geldiği, % 18’den hesaplanan KDV’ler eklenerek kesilen faturalara dayanılarak …. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasından yapılan takipte talep edilen 36.303,92 TL asıl alacak isteminde fazlalık bulunmadığını, bu miktarın 8.938,28 TL kısmının kabul edilerek takip giderleri ile birlikte ödendiği anlaşılmakla itirazın iptali talep edilebilecek alacağın (36.303,92 – 8.938,28 )= 27.365,64 TL olduğu saptandığını, takdiri Mahkememize ait olmak üzere bu miktara takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 2. maddesi gereğince ticari temerrüt (avans) faizi talep edilebileceği kanaatine varıldığını, …. İcra D. … E. sayılı dosyasından yapılan takipte, fatura tebliğ tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş (408,39+54,03)=462,42 TL faiz talep edilmiş ise de; takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) gerekmekte olup somut olayda icra takibinden önce alacak miktarı gösterilmek ve ödenmesi talep edilmek suretiyle borçlunun temerrüde düşürüldüğüne ilişkin ihtar ya da kararlaştırılmış kesin vade bulunduğuna ilişkin bir sözleşme sunulmadığından takdiri Mahkemenize ait olmak üzere takip konusu alacağa takip tarihinden önceki dönem için faiz talep edilmesinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi ek ve kök raporları bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Buna göre;
Dava, itirazın iptali davası olup, itirazın iptali davalarında kural olarak öncelikle davacı alacaklının alacağın varlığı ve miktarını ispatlaması gerekecektir. Davacı tarafça bu ispat yerine getirildiğinde, davalı borçlu tarafça borcun ödendiği veya istenebilir olmadığı hususlarının ispatlanması gerekecektir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
TTK’nun 21/2 maddesine göre, bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeri kabul etmiş sayılır.
Eldeki davada, dava şartlarının tam olduğu, incelenecek bir ilk itiraz veya süreler yönünden itiraz olmadığı anlaşılmakla, davanın esasına geçilmiştir.
Her ne kadar ibraz edilmemiş ise de taraflar arasında, davacının aracılık ettiği firmalar ile davalı şirket arasında bağıtlanan sözleşmeler nedeniyle davacının aracısı olduğu 3.şahıslara kesilen fatura bedelleri üzerinden davalının davacıya % 5 komisyon ödeyeceğine ilişkin bir aracılık ve komisyon sözleşmesi bulunduğu taraflar arasında çekişme konusu değildir. Huzurdaki davanın konusunu, davacı şirketin davalı şirkete kestiği ve 26.10.2020 tarihinde icra takibine konu ettiği 2 adet faturadan dolayı ne kadar alacağı olduğu noktasında toplanmaktadır.
Davacı şirket tarafından, davalı şirkete kestiği ve elektronik ortamda gönderdiği 19.08.2020 tarih, … sayılı 15.571,61 TL komisyon ve 2.802,89 TL KDV olmak üzere 18.374,50 TL tutarlı ve 09.10.2020 tarih, … sayılı 15.194,42 TL komisyon bedeli ve 2.735,00 TL KDV olmak üzere 17.929,42 TL tutarlı iki adet fatura bedeli toplamı 36.303,92 TL asıl alacak ile 462,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.766,34 TL alacağın takip giderleri ve tahsil tarihine kadar işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsili için 26.10.2020 tarihinde …. İcra Dairesinin … E. saylı dosyasından ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı borçlu vekilinin yasal süresindeki itiraz dilekçesi ile, talep edilen alacağın yalnızca 8.938,28 TL kısmının kabul edilerek, fazlasına itiraz edildiği, itiraz edilen kısım yönünden takibin durduğu, davalının kabul edilen alacak kesimi ve takip giderleri toplamı olan 11.360,00 TL’yi 27.11.2020 tarihinde icra dosyasına ödemiş olduğu, ödenen paranın 01.12.2020 tarihinde alacaklı vekiline tediye edildiği anlaşılmıştır.
İİK’nın 67/1. Maddesine göre itirazın iptali davası, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğinden itibaren bir yıllık sürede açılacaktır. Bir yıllık dava açma süresi içindeki 28.05.2021 tarihinde işbu davayı açan davacı taraf, davalı/borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yaptığı kısmi itirazın iptali ile takibin, takip talebinde belirtilen avans faiziyle DEVAMINA, davalı borçlunun itiraz ettiği alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, itirazın iptali talep edilen alacak miktarı dava dilekçesinde belirtilmemiş ise de muteriz borçlunun kabulü ve harca esas dava değeri dikkate alındığında itiraz edilen asıl alacak(36.303,92- 8.938,28)=27.365,64 TL, işlemiş faiz de (408,39+54,03)=462,42 TL olmak üzere dava konusu edilen alacak toplamının 27.828,06 TL olduğu belirlenmiştir.
Her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, ancak kayıtların birbiri ile uyumlu olmadığı, her iki fatura da davacının defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen 09.10.2020 tarih, … sayılı 15.194,42 TL komisyon bedeli ve 2.735,00 TL KDV olmak üzere toplam 17.929,42 TL tutarlı faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, vergi dairesi BA formu ile davalı tarafından beyan edilmediği, davacı şirketin kestiği takip dayanağı her iki faturanın da elektronik ortamda davalı şirkete gönderildiği, TTK 21/2’de belirtilen 8 gün içinde fatura içeriklerine itiraz edilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, Taraf ticari defter ve kayıtları uyuşmadığından sahibi lehine tek başına delil olarak değerlendirilemeyecektir, ancak davalı tarafça fatura içeriklerine 8 günlük yasal sürede itiraz edilmediğinden TTK 21/2 maddesi hükmü gereği fatura içeriği hizmetin verildiğinin kabulü gerekecektir.
Davalı/borçlu vekili Sayın Mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde ve yargılama sürecinde alınan bilirkişi raporlarına karşı beyan dilekçelerinde sürekli olarak; davacının, müvekkilinden aracılık ettiği firmalara kesilen fatura bedelleri üzerinden komisyon aldığını, bazı durumlarda bu komisyon alacağından bazı bedellerin düşüldüğünü, davacı şirketin müvekkiline verdiği imzalı ve kaşeli evrakta görüldüğü üzere, 28.08.2020 tarihi itibarıyla davacının müvekkilinden 6.033,20 Euro alacağı olduğunu, 18.09.2020 ve 25.09.2020 tarihinde yapılacak yüklemelerden gelecek olan 2.529,12 Euro eklendiğinde toplam 8.562,32 Euro komisyon alacağı bulunduğunu, aynı yazıda komisyon alacağından indirilecek bedellerin neler olduğunun açıkça gösterildiğini, ancak, davacının müvekkilinden olan komisyon alacağından düşeceğini söylemesine rağmen 2.470,00 Euro’yu düşmekten vazgeçtiğini öne sürerek, müvekkiline gönderilen ödeme emrindeki müvekkilinin borcu olan kısmın kabul edildiğini ve icra dosyasına ödendiğini, davacıya başka borçları bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Cevap dilekçesi ekindeki davacı şirketin kaşe ve imzasını içeren … Tekstil A.Ş.’ne muhatap 28.08.2020 tarihli yazıda; toplam 121.344,09 Euro bedelli 3 adet faturadan kaynaklı komisyon alacağının 6.033,20 Euro olduğu, 18.09.2020 ve 25.09.2020 de yüklenecek 50.582,47 Euro fatura bedeli üstünden % 5 komisyon tutarının 2.529,12 Euro olduğu, bu alacak bedellerinden 2.470,00 Euro Bratlos, 1.459,59 Euro Hoffe Kumaş uçak navlun bedeli düşüleceği, kalan tutarın en son 25.09.2020 yüklenecek Hoffe modelleri sonrası hemen hesaplarına yatırılması gerektiğinin bildirildiği görülmüş olmakla; toplamı (6.033,00+2.529,12)=8.562,12 Euro olan komisyon alacağından düşüleceği beyan edilen bedeller düşüldüğünde davacının davalıdan talep edebileceği alacağın (8.5462,12 – 1.459,59 – 2.470,00)=4.632,53 Euro olduğu belirlenmiştir.
Davacı tarafın 4.632,53 Euro tutarında hesaplanan komisyon alacağına karşılık 19.08.2020 tarihinde 15.571,61 TL ve KDV, 09.10.2020 tarihinde de 15.194,42 TL ve KDV bedelli faturaları kestiği, faturaların kesinleştiği tarihte geçerli bulunan TCMB’nın ilan ettiği EURO efektif satış kurlarından yabancı paraya çevrildiğinde her iki faturadaki komisyon alacağı tutarının (1.770,14+1.630,90)=3.401,04 EURO olduğu, talep edilen alacakta fazlalık bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak;
Taraflar arasında ihtilaf konusu olmayan 8.562,12 Euro komisyon alacağından düşüleceği beyan edilen 2.470,00 Euro ve 1.459,59 Euro tenzil edildiğinde bakiye alacağın 4.632,53 Euro olduğu, buna karşılık 19.08.2020 tarihli faturadaki 15.571,61 TL komisyon alacağının 1.770,14 Euro, 09.10.2020 tarihli faturadaki 15.194,42 TL komisyon alacağının da 1.620,90 Euro olmak üzere 3.401,04 Euro’ya karşılık geldiği, % 18’den hesaplanan KDV’ler eklenerek kesilen faturalara dayanılarak …. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasından yapılan takipte talep edilen 36.303,92 TL asıl alacak isteminde fazlalık bulunmadığı, bu miktarın 8.938,28 TL kısmının kabul edilerek takip giderleri ile birlikte ödendiği anlaşılmakla itirazın iptali talep edilebilecek asıl alacağın (36.303,92 – 8.938,28 )= 27.365,64 TL olduğu, bu bedelin icra takibinde itiraza uğrayan ve dava dilekçesinde dava konusu edilen bedelle aynı olduğu, davalı borçlunun bu bedel yönüyle borcun ödendiğine veya istenebilir olmadığına dair bir ispatının olmadığı anlaşılmakla ve değerlendirilmekle, davalı borçlu tarafça icra takibine 27.365,64 TL asıl alacak yönünden yapılan itirazın yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
… İcra D. … E. sayılı dosyasından yapılan takipte, fatura tebliğ tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş (408,39+54,03)=462,542 TL faiz talep edilmiş ise de; takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) gerekmekte olup somut olayda icra takibinden önce alacak miktarı gösterilmek ve ödenmesi talep edilmek suretiyle borçlunun temerrüde düşürüldüğüne ilişkin ihtar ya da kararlaştırılmış kesin vade bulunduğuna ilişkin bir sözleşme sunulmadığından, takip konusu alacağa takip tarihinden önceki dönem için faiz talep edilmesinin yerinde olmadığı, temerrütün takip tarihinde oluştuğu, 27.365,64 TL asıl alacak miktarına, takip tarihinden itibaren, 3095 sayılı Yasanın 2. maddesi gereğince ticari temerrüt (avans) faizi talep edilebileceği değerlendirilmiştir.
Bu nedenler ile, Davanın Kısmen Kabulü İle; Davalı borçlunun dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki kısmi itirazının 27.365,64 TL asıl alacak yönünden kısmen iptaline, Takibin bu 27.365,64 TL asıl alacak üzerinden ve 27.365,64 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 2. Maddesi uyarınca avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, Fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
Ayrıca alacak likit olduğundan ve davalı borçlu itirazında kabul edilen kısım yönüyle haksız bulunduğundan, kabul edilen miktarın %20’si oranında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Davalı tarafça kötü niyet tazminat talebinde bulunulmuş ise de, kabul edilen kısım yönüyle itirazında haksız bulunması, reddedilen kısım yönüyle takibin kötü niyetli yapıldığına dair dosya kapsamında bir delil elde edilemediğinden, davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm nedenlerle, aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; Davalı borçlunun dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki kısmi itirazının 27.365,64 TL ASIL ALACAK YÖNÜNDEN KISMEN İPTALİNE, Takibin bu 27.365,64 TL asıl alacak üzerinden ve 27.365,64 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 2. Maddesi uyarınca avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Hükmolunan 27.365,64 TL alacağın %20 oranında hesap ve takdir edilen 5.473,13 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
4-Alınması gereken 1.869,35-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 291,41 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.577,94-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşinen karşılanan 291,41-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı parası, 154,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 4.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.413,3‬‬0 yargılama masrafının davanın kabul ret oranı göz önünde bulundurularak hesaplanan 4.339,96-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlasının KENDİSİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı yan kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddolunan dava değeri üzerinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 462,42-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, 1.298,06 TL’sinin davalıdan, 21,93 TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
10-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2023

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır