Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/353 E. 2021/684 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/353
KARAR NO:2021/684

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:26/05/2021
KARAR TARİHİ:07/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesi ile; müvekkilnin tek yetkilisi olduğu Tasfiye Halindeki …’nin … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numaralı şirketi olarak 24/11/2015 tarihinde kurulduğunu, şirket’in tasfiye sürecine girdiğini ve ticaret sicil müdürlüğündeki kaydının sonlandırıldığını, şirket tasfiye sürecindeyken, dava dışı … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından 03/09/2019 tarih ve … sayılı vergi tekniği raporuyla tespit edildiğinden bahisle matrah takdiri için sevk edildiği takdir komisyonu tarafından takdir edilen matrahlar üzerinden tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı 2017 takvim yılı kurumlar vergisi ve üç kat vergi ziyaı cezalı 2017/1-3,4-6,7-9,10-12 dönemleri kurum geçici vergilerinin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile iptali için … 7. Vergi Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dava dosyası ile dava açıldığını, şirket adına açtıkları davada, şirketin tüzel kişiliğinin sona ermesi nedeniyle dava açma hakkının ortaklarına geçmeyeceğinden adı geçen şirketin tüzel kişiliğinin ihya edilmesi ve ticaret siciline tescili için dava açılmasının mahkeme tarafından istenildiğini, tüm bu nedenlerle Tasfiye Halinde …’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; tasfiye sürecinde sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurlarının eksik işlemlerini müvekkili kurumun tespit etmesinin mümkün olmadığını, olağan tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin ticaret sicilinden silinmesini talep eden tasfiye memurunun kusurundan dolayı ticaret sicili müdürlüğünün sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili kurumun davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, tüm bu nedenlerle müvekkili kurum yönünden açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, 6102 Sayılı TTK’nun 547. maddesi gereğince, sicilden terkin edilen dava dışı Tasfiye Halinde …’nin ihyası talebine ilişkin bulunmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, ihyası talep olunan Tasfiye Halinde …’nin … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı bulunduğu, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden celp edilen sicil dosyasından; şirketin tasfiyesinin sona erdiği hususunun 16/12/2020 tarihinde tescil edilmesi üzerine Ticaret Sicil Müdürlüğünce kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır.
… 7. Vergi Mahkemesi’nin … Esas sayılı ilamlarının incelenmesinden, görevli ve yetkili mahkemeden tüzel kişiliğin ihyası kararı alınana kadar dava dosyalarının işlemden kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
6762 Sayılı TTK ve 6102 sayılı TTK’da yer alan bu konudaki düzenlemelere bakıldığında; 6762 Sayılı TTK 447. madde hükmü gereğince, tasfiye halinde bulunan şirketin tüm borçları ödendikten sonra, kalan mevcudu, esas sözleşmede aksine bir düzenleme mevcut değilse pay sahipleri arasında ödedikleri sermaye ve paylara bağlı imtiyaz hakları oranında dağıtılacağı öngörülmüştür. Keza terkin işlemi ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 543.maddesinde aynı yönde benzer ( borçlar ödendikten sonra önce ödenen pay bedellerinin iadesi yönündeki yeni hükmü dışında) benzer bir düzenleme yapılmıştır.
Yine dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve 6762 Sayılı TTK’da doğrudan bir karşılığıda bulunmayan 6102 sayılı TTK’nun 547. Maddesinde (Ek Tasfiye) başlığı ile; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlanıdırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebiyecekleri hükmüne yer verilmiştir. Anılan 547.madde hükmünün, eski TTK döneminde karşılığı bulunmayıp, ancak eski TTK döneminde uygulama ve içtihat yoluyla gerçekleştirilen ek tasfiye kararları yeni yasa ile yasal bir dayanakta kazanmıştır. Keza anılan hüküm ile şirket ortaklarının da ek tasfiye isteminde bulunabilecekleri açıkça hüküm altına alınmıştır. TTK 547. maddesinde ek tasfiyeye dair yer alan bu düzenleme bakımından, kanunun gerekçesi incelendiğinde ilk tesbit edilebilecek olan hususun; öncelikle ek tasfiye kararının geçici bir tedbir kararı olduğu ve yeni bir hukuki durum meydana getirmediği hususlarına yapılan vurgudur. Yine anılan madde gerekçelerinde ek tasfiyeyi gerektiren hallerin neler olabileceği, sınırlı sayıda olmaksızın gösterilmiş ve özellikli bu durumlar arasında şirketin bir davada davalı olarak bulunması veya aleyhine icra takibi yapılmış olması hali ek tasfiye kararı verilmesi için özellikli durumlar arasında sayılmıştır.
Tüm bu nedenlerle dava dışı Tasfiye Halinde …’nin tasfiyesinin sona erdiği hususu tescil edildiğinden ticaret sicil kaydının terkinine karar verilmişse de, dava dışı … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından 03/09/2019 tarih ve … sayılı vergi tekniği raporuyla tespit edildiğinden bahisle matrah takdiri için sevk edildiği takdir komisyonu tarafından takdir edilen matrahlar üzerinden tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı 2017 takvim yılı kurumlar vergisi ve üç kat vergi ziyaı cezalı 2017/1-3,4-6,7-9,10-12 dönemleri kurum geçici vergilerinin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile iptali için … 7. Vergi Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyalarında yargılamanın devam edebilmesine ilişkin olarak, 6102 Sayılı TTK’nun 547. maddesi gereğince bu halin şirketin ihyası için elzem bir neden olduğu anlaşılmakla, davacı tarafça açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yasal hasım konumunda olduğu, şirketin ihyasını gerektiren Gaziosmanpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü’nce tespit edilen ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülen vergilere ilişkin olarak bir sorumluluğu bulunmadığından, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜ ile; … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne … sicil nosuyla kayıtlı iken; 6102 Sayılı TTK’nun 547. maddesi gereğince sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde …’nin … 7. Vergi Mahkemesi’nin …, …, … ve … esas sayılı dosyaları ve müteakip işlemleri yönünden İHYASINA,
2-Kararın … Ticaret Siciline tesciline ve ilanına,
3-Şirkete tasfiye memuru olarak, şirketin son tasfiye memuru olan Mehmet LEVENT’in atanmasına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30-TL harç peşin alınmış olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalılar tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır