Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/352 E. 2022/374 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/352 Esas
KARAR NO :2022/374

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/05/2021
KARAR TARİHİ:07/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 3. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyası ile davalı borçlu yana karşı davacı/alacaklı müvekkilimiz tarafından icra takibi başlatıldığını, davalının ise borca itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğunu, davalı taraf ile davacı müvekkili arasında davalı şirketten sigortalı hastaların tedavisine ilişkin hizmet sözleşmesi düzenlendiğini ve davalı şirketten sigortalı hastalara bu sözleşme doğrultusunda davacı müvekkili şirket tarafından hizmet verildiğini, yapılan hizmet sözleşmesine bağlı olarak verilen hizmetlere ilişkin faturalar kesilerek davalı şirkete gönderildiğini davalı şirket tarafından bir kısım ödemeler yapıldığını, bir kısım ödemeler de yapılmadığını, davalı şirket tarafından yapılmayan ödemeler nedeni ile davalı şirket ile davacı müvekkili şirket arasında görüşmeler yapılmış ise de sonuç alınamadığını sonuç alınamaması üzerine davalı şirkete 30.11.2020 tarihli ihtarname mail yoluyla gönderildiğini, ödenmeyen 676,39-TL bakiyenin ödenmesi istendiğini ve alacağın uzun süredir ödenmemesi nedeni ile sözleşmenin feshedildiği bildirildiğini, ihtarname sonucunda da bakiye alacağının ödenmediğini, Davacı/alacaklı müvekkili, sağlık hizmetleri vermekte olduğunu, davalı ile davacı müvekkili arasındaki borç ilişkisi verilen sağlık hizmeti neticesinde oluştuğunu, davacı müvekkili hastanenin uzun süre önce hizmet vererek, verilen sağlık hizmetini faturalandırmış, davalı tarafın hastaları için yapılması gereken 676,39-TL bakiye ödemesi uzun bir zamandır yapılmadığını ileri sürerek davalının itirazının iptali ile icra takibinin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı, cevap süresi geçtikten sonra davalı vekili tarafından 18.04.2022 tarihinde uyaptan gönderilen dilekçe ile, mahkememizin yetkisiz olduğu, davacı tarafın ihtarnamesine cevap dilekçesi ile ödeme yapılmama sebeplerinin belirtildiği, davacı taleplerinin haksız olduğu, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğu savunularak bilirkişi raporunun dikkate alınmaması, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Davacı tarafından davalıya karşı … 3. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası ile cari hesap alacağı nedeniyle toplam 676,39 TL alacak üzerinden başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dava konusu icra dosyası celp edilmiş, … 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu, … 3. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı cari hesap alacağının tahsili amacaıyla 676,39 TL asıl ve toplam alacak üzerinden 23/12/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 30.12.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 04/01/2021 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu, bunun üzerine davacı alacaklı tarafça eldeki itirazın iptali davasının İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca 1 yıllık yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı kayıtları üzerinde talimat yoluyla yaptırılan inceleme sonrasında bilirkişi… tarafından sunulan 10/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı taraf ticari defterlerin incelenmesi neticesinde; Davalıya ait 2019 ve 2020 yılı ticari defterinin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin birbirini teyit
ettiği, sahibi lehine delil teşkil ettiği,
Davacı tarafın, davalı taraftan 676,39 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Dosya kapsamında bilirkişi …’den alınan 23/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında 18/11/2014 tarihli bir CGM Hastane Hizmet Sözleşmesi’ nin akdedilmiş olduğu,
sözleşme süresinin 18/11/2014 ve 18/11/2015 tarihleri arasını kapsadığı, sözleşme bitim
tarihinden itibaren 30 gün önce sona ermesi yazılı olarak bildirilmez ise sözleşmenin aynen
tekrarlanacağının kararlaştırılmış olduğu,
Talimat ile alınan bilirkişi raporuna göre davacının kendi defterlerinde takip tarihi
itibariyle davalıdan 676,39.-TL ALACAKLI durumda olduğu, Mahkemenin 15/02/2022 tarihli duruşmasındaki kararına istianden, dosyaya ve
UYAP sistemine bakıldığında davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi ve yerinde
incelemeye ilişkin herhangi bir talep dilekçesinin mevcut olmadığı ve davalı tarafın
incelemeye de katılmamış olmasından dolayı davalı ticari defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapmanın mümkün olmadığı bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporlarının denetime elverişli ve dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan ve karar vermeye uygun bulunan bilirkişi raporlarına göre yapılan değerlendirmede;
Dava konusu, … 3. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile, davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı cari hesap alacağının tahsili amacaıyla 676,39 TL asıl ve toplam alacak üzerinden 23/12/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 30.12.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 04/01/2021 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu, bunun üzerine davacı alacaklı tarafça eldeki itirazın iptali davasının İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca 1 yıllık yasal sürede açıldığı; Bunun üzerine davacı alacaklı tarafça itirazların haksız olduğu ileri sürülerek eldeki itirazının iptali davasının 25/05/2021 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, 676,39 asıl ve toplam alacak üzerinden açıldığı; Davalı borçlu tarafça, yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunulmadığı, cevap süresi geçtikten sonra davalı vekili tarafından 18.04.2022 tarihinde uyaptan gönderilen dilekçe ile, mahkememizin yetkisiz olduğu, davacı tarafın ihtarnamesine cevap dilekçesi ile ödeme yapılmama sebeplerinin belirtildiği, davacı taleplerinin haksız olduğu, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğu savunularak bilirkişi raporunun dikkate alınmaması, davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilince mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de; Yetki itirazının ilk itirazlardan olması, cevap süresi içerisinde yapılmasının gerekmesi ancak cevap süresi içerisinde yapılmaması nedenleriyle davalı tarafın yetki ilk itirazının reddine karar verilmiştir.
Alınan talimat bilirkişi raporuna göre, incelenen davacı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulmuş olduğu, davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibarı ile davalıdan 676,39 TL alacaklı durumda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamında bilirkişi …’den alınan 23/03/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre de, taraflar arasında 18/11/2014 tarihli bir CGM Hastane Hizmet Sözleşmesi’ nin akdedilmiş olduğu,
sözleşme süresinin 18/11/2014 ve 18/11/2015 tarihleri arasını kapsadığı, sözleşme bitim
tarihinden itibaren 30 gün önce sona ermesi yazılı olarak bildirilmez ise sözleşmenin aynen
tekrarlanacağının kararlaştırılmış olduğu,
Talimat ile alınan bilirkişi raporuna göre davacının kendi defterlerinde takip tarihi
itibariyle davalıdan 676,39.-TL alacaklı durumda olduğu, Mahkemenin 15/02/2022 tarihli duruşmasındaki kararına istinaden, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını dava dosyasına ve bilirkişi incelemesine sunmamasından dolayı davalı ticari defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, dosyaya yasal süresi içerisinde herhangi bir belge, delil ile ticari defter ve kayıtlar sunulmamış, bilirkişi incelemesine esas olmak üzere çıkartılan ihtaratlı tebligata rağmen herhangi bir ticari defter ve/veya belge ibraz edilmemiştir. Bu durumda davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçındığı kabul edilmiştir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesi uyarınca, davalı yanın, ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmış olması, davacı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmuş olması nedeniyle davacı ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu kabul edilmiştir.
Alınan bilirkişi raporlarına göre, davacının kendi ticari defterlerinde takip tarihi itibarı ile davalıdan 676,39 TL alacaklı durumda olduğu anlaşılmıştır. Ancak davalı tarafça ise, ne icra dosyasına ne de mahkememiz dosyasına bu borcun ödendiğine yada istenebilir olmadığına dair bir belge delil sunulmamıştır.
Bu kapsamda, davacı tarafın, delil niteliğine haiz bulunan ticari defter ve kayıtlarına göre, takip tarihi itibarı ile davalıdan 676,39 TL alacaklı olduğu, davacının alacağının varlığı ve miktarını ispatladığı, icra takibinde de 676,39 TL Asıl ve Toplam Alacak talebinde bulunmuş olduğu, bu nedenle asıl ve toplam alacak yönünden itirazın iptali talebinde haklı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Tarafların tacir olması karşısında takip tarihinden itibaren 676,39 TL asıl alacağa avans faizi talep edilebileceği, davacının takip talebindeki avans faizi talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir.
Bu nedenler ile; Davanın kabulü ile, davalı borçlunun dava konusu … 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına, ayrıca alacak likit olduğundan hükmolunan 676,39 TL alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 135,28 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; Davalı borçlunun dava konusu … 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına,
2-Hükmolunan 676,39 TL alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 135,28 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı parası, 129,50 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.988,80 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 676,39 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-HMK 333. maddesi gereğinde davacı yanca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, miktar yönünden KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA