Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/324 E. 2022/669 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/324 Esas
KARAR NO:2022/669 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:10/05/2021
KARAR TARİHİ:24/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, …-5 nolu Nakliyat Abonman Sözleşmesi kapsamında yapılan …-6 numaralı Emtia Nakliyat Sigorta Poliçesi ile sigortalı … … Şirketi’nin …/ABD’den ithal ettiği 3 Kap, Brüt 71 Kg. yangın Söndürme Ekipmanları emtiasını meydana gelebilecek rizikolara karşı sigortalamış olduğunu, sigortalı … Yangın Söndürme Sanayi ve Ticaret A.Ş. firması yukarıda bahsi geçen brüt 71 kg ağırlığındaki 3 kap yangın söndürme ekipmanını ABD’de bulunan … Firmasından ithal ettiğini, söz konusu emtiaların sigortalı alıcı firmaya gönderilmek üzere nakliyeciler … ve … Taşımacılık Ticaret Ltd. Şti. firmaları sorumluluğunda … sefer sayılı uçağa 10.07.2020 tarihinde …/…. yüklenmiş olduğunu, tahliye esnasında bahsi geçen emtialardan iki set olarak kolilenmiş ürünlerden bir setinin eksik olduğu ve kolilerde hasarın mevcut olduğunun tespit edildiğini, sigortalı firmanın nakliyeci davalı firmaya iletmiş olduğu mail ile kayıp bildiriminde bulunulduğunu, davalı … firmasının hasarı kabul etmiş olduğunu, sigortalı firmanın kayıp ürün için … kargo sisteminde talep oluşturulduğunu, ancak davalı taraf kayıp ürünlere ilişkin 1.140,00-USD hasar bedelini dava dışı sigortalı şirkete ödemediğini, bu sebeple de sigortalı tarafından müvekkili şirkete başvuru yapıldığını, yapılan başvuru sonrası kayıp olan ürün bedelinin 1.140,00-USD ve poliçe kapsamında %30 ek bedel olmak üzere toplam 1.482,00-USD sigortalıya ödendiğini, tüm bu hususların hazırlanan ekspertiz raporuyla tespit edildiğini, meydana gelen hasar nedeniyle sigortalı tarafından müvekkili şirkete başvurulması sonrası 1.482,00-USD’nin müvekkili şirket tarafından sigortalıya tazminat olarak ödediğini, anılan ödeme ile müvekkili şirketin, Türk Ticaret Kanunu md. 1472 uyarınca sigortalısının dava ve talep haklarının halefi olduğunu, davalı … … Taş. Tic. Ltd. Şti.’nin dava konusu emtianin taşıyıcısı olarak davalı … Sigorta Anonim Şirketinin ise taşıyıcının sigortacısı olarak gerçekleşen hasardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, yapılan hasar ödemesi sonrası müvekkili şirketin poliçe gereği ödenen ek bedel düşüldükten sonra kayıp mal bedeli olan 1.140, 00-USD tutarındaki haklı alacağını tahsil edebilmek amacıyla …. icra Dairesi … Esas sayılı dosya ile icra takibine girişildiğini, davalının haksız yere itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … ve Tic. Ltd. Şti. (Eski Unvanı: … Taşımacılık Ticaret Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin somut olayda sınırlı sorumluluğu bulunduğunu, davacı tarafından doğrudan ve dolaylı zararların talep edilmesinin hukuka ve uluslararası taşımacılık kurallarına açıkça aykırı olduğunu, öncelikle, uyuşmazlık konusu gönderinin çıkış adresinin Valparaiso/ABD olması nedeniyle söz konusu ilişkinin uluslararası bir taşıma ilişkisi olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu ilişkide uluslararası taşıyıcı olduğunu gönderinin geliş-varış yeri devletlerinin uluslararası sözleşmelere tabi olması ile uyuşmazlığın çözümünde 1929 tarihli Varşova Konvansiyonu (“Varşova Sözleşmesi”) ve Protokolleri ile 1999 tarihliMontreal Sözleşmesi’nin uygulanacağını, davacının iddia ve taleplerini kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla, … konşimento numaralı gönderisine ilişkin 1 adet set parçasının kayıp olması nedeniyle Müvekkili şirketin sorumluluğunun, Varşova Sözleşmesi ve Montreal Sözleşmesi’nin IlI. Bölümü kapsamında “Taşıyıcının Sorumluluğu ve Hasar İçin Tazminatın Kapsamı” başlıklı bölüm kapsamında olduğunu, söz konusu sözleşmeler ve ilgili mevzuat uyarınca uluslararası taşımacılığa ilişkin olarak gecikme, bagaj ve kargoyla bağlantılı olarak taşıyıcının sorumluluğunun sınırlandırılmış ve taşıyıcısının sorumluluğunun kusur sorumluluğu olarak kabul edilmemekte olduğunu, Montreal Sözleşmesi’nin 22. maddesinin 3. Fıkrasında gönderinin kaybolması durumları için gönderici tarafından özel fayda beyanında bulunulmaması ve gönderi hakkında sigorta yapılmadığı durumlarda taşıyıcının sınırlı sorumluluğu düzenlendiğini, davacının … konşimento numaralı gönderisi için özel bir fayda beyanında bulunulmadığı ve gönderisinin sigortasız olduğu da gözetildiğinde somut olayda müvekkil şirketin sadece sınırlı sorumluluğundan söz edilebileceğini, emsal Mahkeme Kararları ile Yargıtay içtihatları uyarınca da taşıyanın sınırlı sorumlu olduğu ve Varşova Konvansiyonu ve Protokolleri ile Montreal Sözleşmesi’nin uluslararası taşımacılığa uygulanacağı kabul edilmekte olduğunu, davacının, müvekkili şirketten doğrudan ve dolaylı zararlara ilişkin herhangi bir tazminat talebinde bulunması mümkün bulunmadığını, müvekkili şirketin Taşıma Kural ve Koşulları’nda açıkça belirtildiği üzere; müşteriler gönderilerini teslim ettiklerinde, konşimentoda ve internet sitesinde yer alan işbu koşulları kabul etmiş sayıldıklarını, ne var ki, davacı tarafından Taşıma Kural ve Koşullarına ve mevzuata aykırı olarak müvekkili şirketten, davacının dava dışı sigortalısının kaybolduğu iddia olunan gönderisine ilişkin olarak gönderinin bedeli hakkında rücu talebinde bulunulmasının tamamen haksız olduğunu, talep ve iddialarını kabul anlatma gelmemek kaydıyla, müvekkili şirketin uluslararası taşıyıcı olması nedeniyle sorumluluğu gerek davacının dava dışı sigortalısı tarafından kabul edilen müvekkili şirketin Taşıma Kural ve Koşulları gerekse Montreal Sözleşmesi ve ilgili mevzuat uyarınca aksaklığa konu malzeme ağırlığının 22 SDR ile çarpılması suretiyle bulunacak olan rakam ile sınırlı olduğunu, somut olayda bu rakamın 3,03 KG x 22 SDR x 1.42 USDx 94,65 US D olduğunu, davacının dava dışı sigortalısının gönderisinin kaybolmasına ilişkin olarak uğradığını iddia ettiği doğrudan ve dolaylı zararlardan sınırlı sorumluluk nedeniyle müvekkili şirketin kesinlikle sorumlu tutulamayacağını, öncelikle, müvekkili şirketin sınırsız sorumluluğu olduğunun kabulünü mümkün olmadığını, zira, sözleşmelerde sınırsız sorumluluk halleri yalnızca yolcu ve bagaj taşımaları için düzenlendiğini, davacının iddia ve taleplerini kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bu halde, müvekkili şirketin her halükarda sınırlı sorumluluğundan söz edilebileceğini, davacının da müvekkili şirketin kastı ya da kasta yakın kusurlu eylemi olduğuna ilişkin herhangi bir iddiası da bulunmadığını, somut olayda, müvekkili şirketin veya çalışanlarının kasti kusurunun bulunmadığını, davacının gönderisinin kaybolması ile sağladığı/sağlayacağı herhangi bir kazanç olmayıp müvekkili şirket için de zarar doğurmakta olduğunu, müvekkili şirketin gönderiyi kasıtlı kaybetmesi durumunun söz konusu olamayacağını, davacının davasına dayanak olarak gösterdiği özel ekspertiz raporu herhangi bir resmi kurum raporuna dayanmayan, eksik ve hatalı inceleme neticesinde oluşturulmuş olduğundan bu rapora itibar edilmemesi gerektiğini ve sayın Mahkemeden talep olunmakta olduğunu, davacının davasını dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu Eksper Raporu’na dayandırdığını, ancak söz konusu rapor incelendiğinde “Eksperimizin kanaatine göre eksik olan ürün yükleme/varış havalimanında ve/veya havalimanından sonra yerel nakliye esnasında ambalajdaki hasar neticesinde koli içerisinden kaybolmuştur.” şeklinde iddia olunan hasarın nasıl ve şekilde oluştuğu dahi bilinmez iken sadece müvekkili şirketin taşıyan/taşıyıcı olması nedeniyle müvekkili şirketin iddia olunan zarardan sorumlu tutulmaya çalışılmakta olduğunu, oysa ki, dava dilekçesi ekinde sunulan ekspertiz raporunda hasarın müvekkili şirketin herhangi bir eyleminden meydana geldiğine ilişkin herhangi bir tespit dahi bulunmadığını, belirterek; haksız açılan davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … Sigorta Anonim Şirketi tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde, cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılmamış ve bu nedenle de davacının iddialarını reddetmiş kabul edilmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyamızda delil olarak, dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, beyan dilekçeleri, yazı cevabı içerikleri, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası mündericatı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan,…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlular hakkında, 1.140,00 USD asıl alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçluların süresi içerisinde, takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ederek takibi durduğu görülmüştür.
Dava, Emtia Nakliyat Sigorta Poliçesi kapsamında havayolu ile yapılan uluslararası taşıma sırasında meydana gelen zarara ilişkin olarak, dava dışı sigortalısına ödeme yapan davacı sigorta şirketinin ödediği bedelin TTK 1472. Maddesindeki halefiyet ilkesi gereği rücuen tazminı amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Somut olayda hukuki ihtilafın davacı yanın davalılardan icra takip dosyası kapsamında davalı yandan alacak talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarının ne olduğu noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Bilirkişiler tarafından ayrık rapor düzenlenmiş olup, bilirkişi Sigortacı … tarafından tanzim edilen 07/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Dosya münderecatındaki bilgiler, belgeler ve beyanlar incelendiğinde, dava konusu olayın, Davacı sigorta firması tarafından 22.11.2019-22.11.2020 tarihleri arasında geçerli olan …-5 nolu Nakliyat Abonman Sözleşmesi kapsamında yapılan …-6 numaralı Emtia Nakliyat Sigorta Poliçesi ile korunan sigortalı … … A.Ş.’nin Amerika Birleşik Devletleri’nden davalı … Sigorta A.Ş. tarafından 01.12.2019-30.11.2020 tarihleri arasında geçerli olan … nolu Emtia Blok Abonman Sigorta Poliçesi ile korunan davalı firma aracılığıyla … sefer sayılı uçağa 10.07.2020 tarihinde Valparaiso/ABD’den yüklenerek gönderilen … konşimento numaralı toplam 71 kg ağırlığında olan 2 set halinde paketlenene 3 kap yangın söndürme ekipmanının 1 setinin eksik olduğu ve kolilerde hasarların bulunduğunun teslimat sırasında belirlendiği, oluşan zararın sigortalı firma tarafından davalı taşıyıcı firmadan talep edildiği, cevabın olumsuz olması üzerine sigortalı davacı sigorta firmaya ihbarda bulunduğu, bu ihbar üzerine davacı firma tarafından yönlendirilen eksperler tarafından oluşan zararın belirlendiği, 21.09.2020 tarihli ekspertiz raporunda belirlenen tutar olan 1.140,00 USD üzerine %30 ek bedel de eklenerek 22.09.2020 tarihinde sigortalıya 1.482,00 USD ödendiği, davacı firma rücu hakkı kapsamında ödenen 1.140,00 USD’nı davalı taşıyıcı frmadan ve de sigortalayan firmadan tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … esas dosyasıyla takip başlattığı, davalıların itirazlarıyla bu takibin durdurulduğu hususlarının tespit edildiği, Tazminat ödemesi yapan sigortacının halefiyeti, sorumluluk sigortası bakımından Y-TTK m. 1481’de düzenlenmiş olduğunu, bu hükmün, mal sigortası için getirilen YV-TTK m. 1472 ile aynı içerikte düzenlenmiş olduğunu, maddenin birinci fıkrası bakımından vurgulanması gereken husus, sigortacının, zarar gören kişiye ödeme yaptığı hâllerde bile, sigortalının haklarına halef olduğu yönündeki ilke olduğu, yerleşik İçtihatlarda belirtildiği üzere sigortacının halef sıfatıyla sigortalıya rücu edemeyeceği açıkça bildirilmiş olduğu, sorumluluk sigortası bakımından halefiyetin yine de kabul edilmesinin sebebi ise özellikle müteselsil sorumluluk hâllerinin açıklanmış olduğunu, buna göre halef sıfatını kazanan sigortacı, zarar gören kişinin zararını tümüyle giderdikten sonra, fazla ödediği kısım için, sorumlu olan diğer müteselsil borçlulara rücu edebileceğini, TIK 1301 ve 1361 ‘de ödemede bulunan sigortacının sigortalının diğer sorumlulara karşı sahip olduğu haklarına halef olacağının açıkça belirtilmiş olduğunu, bunun anlamının sigortacının diğer sorumlulara karşı olan rücu hakkının halefiyet yoluyla güçlendirilmiş olduğuna ilişkin olduğunu, Sigortacının rücu hakkının dayanağının BK 51 olduğunu, bu hükme göre farklı sebeplere göre birlikte sorumlu olanların birbirlerine karşı rücu haklarının bulunmakta olduğunu, sigortacının da BK 51 uyarınca birlikte sorumlu olanlardan bir tanesi olduğunu, sigortacının sözleşme uyarınca sigortalıya karşı sorumlu olduğunu ve BK 51/II’de yer alan sıralamada ikinci sırada yer aldığını, TTK 1301 ve 1361’de getirilen halefiyet esası işte bu rücu hakkını kuvvetlendirmekte olduğunu, bu sayede sigortacının eğer varsa diğer sorumluların sigortalıya gösterdikleri teminatlardan da yararlanabileceğini, O halde sigortacının birbiriyle yarışan iki alacak hakkı mevcut olduğunu, bir tanesinin BK 51’e dayanan rücu alacağı, ikincisinin ise TTK 1301 veya 1361’e dayanan ve kanunen ödemede bulunduğu sigortalıdan kendisine intikal eden haklar olduğunu, Halefiyet esası rücu hakkını kuvvetlendirmek için kabul edilmiş olduğundan, halefiyet yoluyla intikal eden alacağa dayanılsa dahi, sigortacı ancak BK 51/ll’de rücu alacağı için belirtilen esaslara göre diğer sorumlulardan bir talepte bulunabileceğini, başka bir ifade ile halefiyetin kapsamı rücu hakkının kapsamına göre belirlendiğini, Tüm bu hususlar muvacehesinde; davacı firmanın dava konusu oluşan zarar sonrası rücu hakkının bulunduğunu, olay sonrası kaybolan emtiaların bedelinin 1.140,00 USD olduğu, bu bedelden davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin de sorumluğu bulunduğunu ve sonuç olarak da; olay sonrası meydana gelen zararın 1.140,00 USD olduğu, davacı sigorta şirketinin olay sonrası davalıdan oluşan 1.140,00 USD rücu hakkı bulunduğu” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden Doç.Dr…. tarafından tanzim edilerek mahkememize sunulan 15/02/2022 tarihli ayrık bilirkişi raporunda özetle de; “Davanın, Amerika- Türkiye arasında havayoluyla taşınan yükün kaybalması nedeniyle tazminat ödeyen sigortacının taşıyıcıya ve sorumluluk sigortacısına karşı halefiyete dayalı rücu talebi hakkında olduğunu, dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının sigortalısı … Yangın Söndürme firmasının Amerika’dan yangın söndürme ekipmanı aldığını, bu malın iki koli içine üçer parça ambalaj yapıldığı, 10/07/2020 tarihinde havayolu ile taşınmak üzere Amerika’dan yüklendiğini, 16/07/2020 tarihinde sigortalıya teslim edildiğini ve aynı gün sigortalı tarafından eksiklik tespit edilerek taşıyıcıya hasar ihbarı yapıldığını, fotoğraflı hasar ihbarına göre iki adet koliden bir tanesinin yırtılmış olduğu ve bantlandığı, içinde üç parçadan oluşan bir set bulunması gerekirken bir parçanın kayıp olduğunu, bu kayıp parçaya ait faturaya göre ağırlığının 6,7 ibs (3,039069 kg) ve bedelinin 1.140,00- USD olduğunu, müteakiben taşıyıcı tarafından bir dosya açılarak taraflar arasında sonraki tarihli başka yazışmalar da yapıldığını, fakat kayıp parçanın bulunamadığını, davacının 02/12/2020 tarihinde mal bedeli+30 ilave dahil 1.482,00- USD sigorta tazminatı ödediğini, bu ödeme poliçe kapsamında olmakla halefiyet hakkı kazandığını, 05/12/2020 tarihinde buna dayanarak her iki davalı aleyhine 1.140,00- USD bedelli takip başlattığını, süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu ve bu hususlarda çekişme de olmadığını, …’nin savunmasının sınırlı sorumluluktan ibaret olduğunu, Eksper raporuna da itiraz etmiş olduğunu, olaydaki taşımanın Montreal Konvansiyonu’na tabi olduğunu, taşıyıcı sıfatı ve olayın oluş şekli çekişmesiz olmakla taşıyıcının zarardan sorumlu olduğunu, bununla beraber, sorumluluğunu sınırlama hakkına sahip olduğunu, karayolu, denizyolu gibi başka taşımalarda olduğunun aksine taşıyıcının kast veya pervasızlığını kanıtlamak suretiyle bu hakkının bertaraf edilmesinin yalnız yolcu ve bagaj zararları için söz konusu olduğunu, diğer deyişle, yük zararları için sorumluluk sınırlama hakkını bertaraf etme imkanı tanınmadığını, olaydaki taşımada özel menfaat beyanında da bulunulmadığını, dolayısıyla, sınırlı sorumluluğa dair savunmanın doğru olduğunu, sorumluluk limitinin; 3,039069 kg X 22 SDR=66,86-SDR olduğunu, bu limitin hüküm tarihindeki kurdan çevrilmesi gerektiğini, rapor tarihi itibarıyla 1 SDR= 1,39949 USD olduğunu, buna göre; 66,86 X 1,39949= 93,57- USD bakımından itirazın iptali gerektiğini, … Sigorta cevap dilekçesi vermediğini, dosyada bulunan Emtia Blok Abonman Poliçesi ilk bakışta mal sigortası olarak göründüğünü, eğer sorumluluk sigortası yerine üçüncü kişi lehine mal sigortası yapılmışsa bunun farklı bir değerlendirme gerektirtiğini, 27/10/2021 tarihli dilekçe ekinde hasar dosyası adı altında sunulan evrakın ise davayla bir ilgisi bulunmadığı için, bir sorumluluk sigortacısı olup olmadığının anlaşılamadığını, bu hususun izaha muhtaç olduğunu, bu poliçenin Sn. …’nin ileri sürdüğü gibi sorumluluk poliçesi olarak kabulü halinde ise, … Sigorta’nın hem sınırlı sorumluluğa (66,86- SDR) hem poliçedeki muafiyete (1.577,65-TL) dayanma hakkı olduğundan, takipte sorumlu tutulamayacağının açık olduğunu ve sonuç olarak da; davacının geçerli bir sigorta sözleşmesi kapsamında tazminat ödemekle halefiyet hakkına sahip olduğunu, davalı … firmasının taşıyıcı olduğu ve kaybolan yük nedeniyle sorumlu olduğunu, davalı … firmasının 1.140,00 USD tutarındaki zarar için Montreal Konvansiyonu uyarınca sorumluğunu sınırlama hakkına sahip olduğunu, rapor tarihi itibariyle sınırlı sorumluluk limitinin 66,86 -SDR= 93,57 USD olduğunu, bu tutar üzerinden iptali gerektiği, davalı sigorta şirketi tarafından davaya cevap verilmediği, dosya kapsamında taşıyıcı … için sorumluluk sigortası yapıp yapmadığının anlaşılamadığını” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporlarının denetlenmesinde, ayrık raporlardan Sigortacı bilirkişi … tarafından tanzim olunan rapor ile varılan sonucun, somut olay bakımından uygulanma imkanı bulunmadığı, somut olayda Montreal Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşıldığından, sigortacı bilirkişinin raporuna itibar edilmemiş, Sektör bilirkişisi Doç. Dr. … tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz olunan raporun ise; hukuki yorum ve nitelendirmeleri mahkememize ait olmak üzere, yapılan sektörel tespitler dosya kapsamına uygun ve ayrıntılı olduğu anlaşıldığından hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, Emtia Nakliyat Sigorta Poliçesi kapsamında havayolu ile yapılan uluslararası taşıma sırasında meydana gelen zarara ilişkin olarak, dava dışı sigortalısına ödeme yapan davacı sigorta şirketinin ödediği bedelin TTK 1472. Maddesindeki halefiyet ilkesi gereği rücuen tazminı amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacı tarafça …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı sayılı icra dosyası üzerinden davalı borçlu aleyhine 1.140,00 USD alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalılara tebliğinin üzerine davalılar tarafından süresi içerisinde asıl alacağa, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği, alacaklı vekilinin yasal süresi içerisinde itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği, mahkememizce bilirkişi incelemesine ilişkin ara karar kurulduğu, taraf iddia ve savunmaları ile dosyaya celp olunan kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve rapor alındığı, bilirkişiler tarafından düzenlenen ayrık raporlardan az yukarıda yazılı gerekçelerle Sektör bilirkişisi Doç. Dr. … tarafından tanzim edilen rapora itibar edildiği, tespit edilen hususlar kapsamında yapılan değerlendirmede de; somut olayda, taşımanın güzergahı itibariyle uygulanması gereken Montreal Konvansiyonunun 18/1. maddesine göre; taşıyıcı, yükün mahvolması, zıyaı veya hasarı halinde maruz kalınan zararlardan dolayı, sadece zararı doğuran olayın hava yoluyla taşıma esnasında gerçekleşmesi şartıyla sorumlu olduğu, Konvansiyonun 22. maddesine göre ise; yük taşımasında, yükün mahvolması, zıyaı, hasarı veya gecikme halinde taşıyıcının sorumluluğu, gönderen tarafından yükün taşıyıcıya teslim edildiği esnada, gerekirse ek bir ücret ödenerek, yükün varış yerinde tesellümünde menfaati bulunduğuna dair özel bir bildirim yapılmadığı takdirde, kilogram başına 22 Özel Çekme Hakkı tutarıyla sınırlı olduğu, böyle bir bildirimin yapıldığı hallerde, söz konusu tutarın gönderenin varış yerinde yükü tesellümünden elde edeceği hakiki menfaati aştığını ispatlamadığı müddetçe, taşıyıcının, bildirilen tutarı geçmeyecek bir miktarı ödemekle sorumlu olacağı, mahkememizce görülüp karara bağlanan davada, davacıya ait emtianın kaybı nedeniyle oluşan zarardan, davalı taşıyıcının ve diğer davalı sigortanın sorumluluk sigortası kapsamında sorumlu olduğu, ancak taşıyıcının sorumluluğunun Konvansiyonun 22/3. maddesine göre sınırlı olduğu, sınırlı sorumluluk halinin istisnasının ise; “paket taşıyıcıya verilirken, göndericinin, varış yerinde teslim anındaki menfaatine ilişkin özel bir bildirimde bulunması ve gerekiyorsa ek bir meblağ ödemesi” hali olduğu, eş söyleyişle göndericinin bu şekilde bir özel bildirimde bulunması halinde, taşıyıcı, bildirilen meblağın göndericinin varış yerinde teslim anındaki gerçek menfaatinden büyük olduğunu ispat etmedikçe, bildirimi yapılan meblağa kadar ödeme yapmakla sorumlu olduğu, ancak somut olayda davacı sigorta şirketinin sigortalısı tarafından özel değer bildirimi ve bu nedenle ek bir ödeme yapıldığının ispat edilemediği, bu nedenle de somut olayda taşınan emtianın ağırlığına göre davalının sınırlı sorumluluğuna hükmedilmesi gerektiği, bunun da 66,86 SDR olduğu, karar tarihi itibariyle de 66 SDR’nin 85,17 USD’ye tekabül ettiği anlaşıldığından, davanın 85,17 USD üzerinden kısmen kabulüne ve davalıların itirazın bu miktar üzerinden kısmen iptaline, ayrıca dava konusu olayın tazminat hukukunu ilgilendirdiği ve tazmini gerekecek bedelin taraflar arasında açıkça kararlaştırılmadığı ve tazminat alacağının da önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşımadığı ve bu nedenle de İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleşmediğinden, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine ve ayrıca davalı yanca her ne kadar kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de, İİK.’nun 67/2 maddesi uyarınca alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanı sıra, alacaklı davacının ayrıca kötü niyetli olmasının da gerektiği, dava konusu olayda, her ne kadar dava konusu icra takibi haksız ise de; davacının kötü niyetli olduğunun davalı tarafından ispat edilmediği gibi davacının kötü niyetle sırf davalıya zarar verme kastıyla hareket ettiği, zarar verme kastıyla kötü niyetle icra takibi başlattığı yönünde dosyada herhangi bir delil de bulunmadığı sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin de reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalı-borçluların …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazlarının KISMEN İPTALİ ile; takibin 85,17 USD üzerinden takip talebindeki şartlarla aynen DEVAMINA,
2-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
4-Davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
5-Alınması gereken 48,13 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 116,48 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 68,35TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 59,30 TL, vekalet harcı 8,50 TL, posta gideri ve bilirkişi ücreti gideri 2.204,50 TL olmak üzere toplam: 2.272,30 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplamaya göre 181,76 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre hesaplanan 704,60 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı … ve Tic. Ltd. Şti. (Eski Unvanı: … Taşımacılık Ticaret Ltd. Şti.) davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3. maddesine göre taktir olunan 704,60 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, iş bu davalıya VERİLMESİNE,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL Arabuluculuk giderinin, davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplamaya göre 105,60 TL’sinin davalılardan 1.214,40 TL’sinin ise, davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-6100 sayılı kanunun HMK 333. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avasının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
11-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
12-Dosyamız arasında aslı yer alan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde ilgili icra müdürlüğü’ne İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 24.10.2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır