Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/323 Esas
KARAR NO:2023/917
DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/05/2021
KARAR TARİHİ:28/11/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu, “… …” için müvekkili şirket ile asansör temin satış sözleşmesini imzaladığını, söz konusu sözleşmede, sözleşme bedeli döviz olarak kararlaştırıldığını, müvekkili şirket, söz konusu sözleşmeye konu asansörlerin satışını ve montajını gerçekleştirdiğini ve anılan sözleşmeden doğan tüm yükümlülüklerini eksiksiz ifa ettiğini, davalı/borçlu, yabancı para (döviz) üzerinden belirlenen sözleşme bedellerini yine sözleşmede belirtilen vadelerinde ödemediği gibi, kısmi ödemeleri de döviz olarak değil Türk Lirası olarak yaptığını, ancak davalı/borçlu, vadesinden sonra kısmen yaptığı Türk Lirası ödemelerinde de fiili ödeme tarihindeki kur karşılığı Türk Lirasını ödemediğini, sözleşmeye dayalı yabancı para borcunu tam ve vadesinde, fiili ödeme tarihinde aynen ve/veya fiili ödeme tarihindeki kur karşılığı Türk Lirası olarak ödemeyen davalının/borçlunun sonuç itibariyle sundukları sözleşmeden ve sözleşmeye dayalı tutulan cari hesaptan 5.346,95-Euro, bakiye borcu kaldığını, davalı/borçlunun anılan borçlarını ödememesi ve arabuluculuk görüşmelerinde olumlu sonuç alınamaması üzerine anılan sözleşmeye ve sözleşmeye uygun cari hesaba dayalı olarak davalı/ borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü ‘nün … E. sayılı icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu, anılan takibe konu borç tutarında borcu bulunmasına rağmen, haksız ve kötüniyetli olarak anılan takibe itiraz ettiğini, davalı/ borçlu sözleşmeden ayrı olarak, söz konusu asansörlerin periyodik bakım hizmetini de müvekkili şirkete verdiğini, müvekkili şirket, periyodik bakım hizmetini de eksiksiz ifa etmiş, faturalarını da eksiksiz düzenlediğini, davalı/ borçlu, müvekkili şirketin verdiği periyodik bakım hizmet bedellerinden 6.280,24. TL.’sini ödememiş olduğunu, davalı/borçlu aleyhine, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu, anılan takibe konu borç tutarında borcu bulunmasına rağmen, haksız ve kötüniyetli olarak anılan bu takibe de itiraz ettiğini, arabuluculuk sürecinden de olumlu sonuç alınamadığını, müvekkili şirket ticari defterleri incelendiğinde, davalı/borçlunun her iki takibe konu tutarlarda müvekkili şirkete borcu bulunduğu ortaya çıkacağını, davanın kabulü ile, davalı/borçlunun; …. İcra Müdürlüğü ‘nün …. Sayılı icra takibine yapmış olduğu haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, …. İcra Müdürlüğü ‘nün …. sayılı icra takibine yapmış olduğu haksız itirazının iptaline ve takibin devamına, haksız ve kötüniyetli davalı/borçlu aleyhine anılan her iki takibe konu alacakların %20’sinden aşağı olmamak üzere her iki takip için ayrı ayrı icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalı/borçlu aleyhine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı, asansör sözleşmesi ve asansör bakımı nedeniyle müvekkili şirketten alacaklı olduğu iddiasıyla işbu davaya dayanak icra takipleri ile müvekkili aleyhine icra işlemleri başlattığını, esasında müvekkili tarafından sözleşmede akdedildiği üzere tüm borçları eksiksiz olarak yerine getirildiğini, bu itibarla müvekkilinin, davacı yana olan borcu sona erdiğini, işbu davaya dayanak edilen icra takipleri ve huzurdaki dava haksız ve kötü niyetli olduğunu, izah edilecek nedenlerden ötürü davacının haksız davasının reddi ile kötü niyetli davacının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine hükmedilmesi gerekmekte olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında da 10.06.2016 tarih atılı T-0001316193 teklif numaralı … inşaat 49 parsel konut projesi proje isimli sözleşme akdedildiğini, işbu sözleşme kapsamında yapılan işlerin karşılığı olarak müvekkili tarafından banka üzerinden nakit ve çekle olmak üzere toplam sözleşme bedelini kdv dâhil ödediğini, bu husus bilirkişi marifetiyle incelenecek ticari defter ve kayıtlarla da sabit olacağını, karşı tarafın tek taraflı olarak düzenlemiş olduğu “Servis Bakım Ekstresi” adlı belgeye dayanarak müvekkilinden 6.280,24-TL asıl alacak talebinde bulunması hukuka aykırı olduğunu, hukuka aykırı davanın reddi ile, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı hakkında takip konusu alacağın %20’ sinde az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, tüm yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Davacı şirket tarafından davalı şirkete karşı …. İcra Müdürlüğünün … Esas ve … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyaları ile başlatılan icra takiplerine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, dava konusu icra dosyası celp edilmiş, bildirilen davacı tanıkları dinlenilmiş, incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası icra takip dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı Asansör Bakım İşlerinden doğan cari hesap alacağının tahsili amacıyla 6.280,24 TL asıl ve toplam alacak üzerinden 19/03/2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 29/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 30/03/2021 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası icra takip dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı Asansör Satış ve Montaj İşlerinden doğan cari hesap alacağının tahsili amacıyla 5.346,95 EURO asıl ve toplam alacak üzerinden 22/03/2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 29/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 30/03/2021 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
SMMM bilirkişi … ve Makine Mühendisi …’dan oluşan bilirkişi heyetinden alınan 02/08/2023 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; Mahkemenin 14.03.2023 tarihli ara kararı doğrultusunda davacıya ait 2016, 2017, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılları Ticari defterler üzerinde incelemeler yapılarak varılan sonuçlar aşağıdaki şekilde rapora bağlandığını, taraflar arasında bir sözleşmenin var olmadığı fakat 10.06.2016 tarih T-0001316193 nolu teklif formunun var olduğu tespit edildiğini, 02.11.2021 Tarihli Duruşma Tutanağındaki Dava Konusu Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında kur farkı alacağı ve bakım bedeli alacağının mevcut olup olmadığı ve bu kapsamda davalı borçlunun ….İcra Müdürlüğünün … Esas ve … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyalarına vaki itirazın iptali, takibin devamı, icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı, davanın reddi halinde kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığının görüldüğünü, davacı şirketin 2016, 2017, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılları ticari defterlerinin TTK Hükümlerine göre sahibi lehine delil teşkil edeceği kanaatine varıldığını, tarafların yasal defterlerinde kayıtlı ve taraflar arasında ihtilafsız olan davalı tarafından davacıya yapılan ödemelerin incelenmesi: taraflar arasında ihtilafsız olan 10.06.2016 tarihli teklif mektubunun eki genel sözleşme şartları ve koşullarının 8.maddesi “ödeme dönemleri geldiğinde TCMB efektif satış kuru üzerinden müşteriye fatura edilir.” hükmüne istinaden ödeme gününde ki efektif satış kuru alındığını, davacı … A.Ş.’ nin davalı … İnşaat Ltd Şti’ nden 22.03.2021 takip tarihi itibariyle 5.685,23 EURO kur farkı alacağının hesaplandığı, takip talebinin 5.346,95 EUR olduğunu, fakat davacı şirket tarafından davalı şirkete kur farkı faturası düzenlenmediğinden alacağın talep edilebilir olmadığının değerlendirilmesinin Mahkemeye ait olduğunu, alım-satım ilişkisinde kur farkı talep edilebilmesi için ya sözleşmede açık olarak bu husus belirlenmeli yada fatura yabancı para cinsinden düzenlenmiş olmalı veya faturada açıkça döviz karşılığı yazılı olmalı, yapılan ödemenin yada ödemelerin Türk Lirası olarak ödenmesi halinde kur farkının ancak fatura düzenlenerek talep edilebileceğini, VUK madde 185 değerleme günü olan “Bilanço Gününde” (normal hesap döneminde) 31 Aralık tarihinde değerleme yapılmasını zorunlu kıldığını, dövizli alacaklar VUK’nun 280.maddesi uyarınca mukayyet değerlerine değerleme günü itibariyle maliye Bakanlığınca yayımlanan döviz alış kuru üzerinden yapılacak kur değerlemesi sonuçlarının da ilave edilmesinin VUK açısından zorunlu olduğunu, fakat davacı şirket tarafından kur değerlemesinin yapılıp yapılmadığının anlaşılamadığını, VUK açısından faturanın TL olarak kesilmesinin zorunlu olduğunu, fakat fatura üzerinde yabancı para tutarı yada karşılığının mutlaka bulunması gerektiği, dava konusu olayda yabancı para karşılığı olan 62.675,00 EURO olarak fatura üzerinde ayrı olarak belirtildiğinin görüldüğünü, davacı şirket tarafından düzenlenen 8 adet bakım bedeli faturalarıyla ilgili sunulan flas bellekte hiçbir bilgi ve kayıt var olmadığını, bu sekiz adet faturanın sadece 28.04.2017 tarih … nolu 785,03 TL tutarlı faturanın davalının yasal defterlerinde kayıtlı olduğundan, takip tarihi itibariyle sadece 785,03 TL’nin talep edilebilir olduğunu, davacı şirket tarafından diğer 7 adet faturanın davalı şirkete tebliği ile ilgili dava dosyasına bilgi yada belge sunması gerektiği, taraflar arasında 01.03.2017 tarihli KDV hariç net aylık sözleşme fiyatı 665,28 TL olan bakım bedeli ile ilgili yapılmış bir sözleşmenin dava dosyasında var olduğunu, sözleşmede … TC … el yazısı ile yazılı ve imzanın var olduğunu, icra takibinin davalıya 29.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği şerhte görüldüğünü, işbu ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren borcu ve takip giderlerini (7) gün içinde ödemeniz, borcun tamamına veya bir kısmına veya alacaklının takibat icrası hakkına dair bir itirazınız varsa yine bu (7) gün içinde ayrıca ve açıkça bildirmeniz şeklinde yazılı olduğunu, davalı borçlunun ise 30.03.2021 tarihinde itiraz dilekçesini verdiğini, dolayısıyla borçlu 7 günlük yasal sürede itiraz ettiğini, davalı defterlerinden 2016 yılının sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, 2017, 2018, 2019 yılı defterleri (yevmiye defteri kapanışı olmadığından) sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığını, Sonuç ve kanaat: Mahkemenin kararı doğrultusunda, davacı şirket- davalı şirket defter ve kayıtları, dava dosyasına mübrez deliller üzerinde yapılan ve detayları yukarıda verilen inceleme ve değerlendirme sonucunda, takdiri tamamen Mahkemeye ait olmak üzere; 1-) Davacı’ ya ait 2016, 2017, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılları yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, 2-) Davalı defterlerinden 2016 yılının sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, 2017, 2018, 2019 yılı defterleri (yevmiye defteri kapanışı olmadığından) sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığını, 3-) Taraflar arasında bir sözleşmenin olmadığı, fakat 10.06.2016 tarih T-… nolu teklif formunun var olduğunu, 4-) Taraflar arasında ihtilafsız olan 10.06.2016 tarihli teklif mektubunun eki genel sözleşme şartları ve koşullarının 8.maddesi “ödeme dönemleri geldiğinde TCMB efektif satış kuru üzerinden müşteriye fatura edilir.” hükmüne istinaden ödeme gününde ki efektif satış kuru alındığını, 5-) Davacı … A.Ş.’ nin davalı … İnşaat Ltd Şti’ nden 22.03.2021 takip tarihi itibariyle 5.685,23 EURO kur farkı alacağının hesaplandığı, takip talebinin 5.346,95 EUR olduğu, fakat davacı şirket tarafından davalı şirkete kur farkı faturası düzenlenmediğinden alacağın talep edilebilir olmadığının değerlendirilmesinin Mahkemeye ait olduğunu, 6-) Alım-satım ilişkisinde kur farkı talep edilebilmesi için ya sözleşmede açık olarak bu husus belirlenmeli yada fatura yabancı para cinsinden düzenlenmiş olmalı veya faturada açıkça döviz karşılığı yazılı olmalı, yapılan ödemenin yada ödemelerin Türk Lirası olarak ödenmesi halinde kur farkının ancak fatura düzenlenerek talep edilebileceğini, 7-) VUK madde 185 değerleme günü olan “Bilanço Gününde” (normal hesap döneminde) 31 Aralık tarihinde değerleme yapılmasını zorunlu kılmıştır. Dövizli alacaklar VUK’ nun 280.maddesi uyarınca mukayyet değerlerine (kayıtlı değerlerine) değerleme günü itibariyle maliye Bakanlığınca yayımlanan döviz alış kuru üzerinden yapılacak kur değerlemesi sonuçlarının da ilave edilmesinin VUK açısından zorunlu olduğu, fakat davacı şirket tarafından kur değerlemesinin yapılıp yapılmadığının anlaşılamadığını, 😎 VUK açısından faturanın TL olarak kesilmesinin zorunlu olduğunu, fakat fatura üzerinde yabancı para tutarı yada karşılığının mutlaka bulunması gerektiğini, dava konusu olayda yabancı para karşılığı olan 62.675,00 EURO olarak fatura üzerinde ayrı olarak belirtildiğinin görüldüğünü, 9-) Davacı şirket tarafından düzenlenen 8 adet bakım bedeli faturalarıyla ilgili sunulan flas bellekte hiçbir bilgi ve kayıt var olmadığı, bu sekiz adet faturanın sadece 28.04.2017 tarih … nolu 785,03 TL tutarlı faturanın davalının yasal defterlerinde kayıtlı olduğundan, takip tarihi itibariyle sadece 785,03 TL nin talep edilebilir olduğu, davacı şirket tarafından diğer 7 adet faturanın davalı şirkete tebliği ile ilgili dava dosyasına bilgi yada belge sunması gerektiğini, taraflar arasında 01.03.2017 tarihli KDV hariç net aylık sözleşme fiyatı 665,28 TL olan bakım bedeli ile ilgili yapılmış bir sözleşmenin dava dosyasında var olduğu, sözleşmede … TC … el yazısı ile yazılı ve imzanın var olduğunu, 9-) İcra takibinin davalıya 29.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun ise 30.03.2021 tarihinde itiraz dilekçesini verdiği, dolayısıyla davalı borçlu 7 günlük yasal sürede itiraz ettiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller, tanık beyanları ve alınan bilirkişi heyeti raporu bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Buna göre;Dava konusu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile,davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı Asansör Bakım İşlerinden doğan cari hesap alacağının tahsili amacıyla 6.280,24 TL asıl ve toplam alacak üzerinden 19/03/2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 29/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 30/03/2021 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile, davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı Asansör Satış ve Montaj İşlerinden doğan cari hesap alacağının tahsili amacıyla 5.346,95 EURO asıl ve toplam alacak üzerinden 22/03/2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 29/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 30/03/2021 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilince, dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ve …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyalarına yönelik davalı tarafça yapılan itirazların haksız ve kötü niyetli olduğu ileri sürülerek, davalının vaki itirazların iptaline, takiplerin devamı ve davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı tarafça, cevap dilekçesi ile, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında üzerine düşen tüm yükümlülüklerin yerine getirildiği, yapılması gereken tüm ödemelerin yapıldığı, davacıya borcunun bulunmadığı, davacı tarafça başlatılan dava konusu icra takiplerinin haksız ve kötü niyetli olduğu savunularak, davanın reddine, davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmiş, İcra takiplerine itiraz dilekçeleri ile, borcunun olmadığı belirtilerek icra takibinde talep edilen borca, ferilerine ve yetkiye itiraz edilmiştir.
İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca itirazın iptali davası, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılacaktır. İtiraz dilekçeleri ve dava tarihi dikkate alındığında eldeki davanın 1 yıllık yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, icra dairelerinin yetkisine yönelik itirazda bulunulmuş ise de, itirazlarında yetkili icra dairesi belirtilmediğinden, usulüne uygun bir şekilde icra dairelerinin yetkisine itiraz edilmediğinden, itiraza itibar edilmemiştir.
Eldeki davada, dava şartlarının tam olduğu, incelenecek bir ilk itiraz veya süreler yönünden bir itiraz olmadığı anlaşılmakla davanın esasına girilmiştir.
Dava itirazın iptali davası olup, itirazın iptali davalarında kural olarak ispat külfeti öncelikli olarak davacı alacaklı tarafa ait olup, taraflar arasındaki ilişkinin ve alacağın varlığının ispatlanması gerekmektedir. Bu ispat yerine getirildiği takdirde ispat külfeti davalı borçlu tarafa geçecek ve borcun istenebilir olmadığını, ödendiği hususlarını ispat etmesi gerekecektir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
TTK’nun 21/2 maddesine göre, bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeri kabul etmiş sayılır.
TBK’nun 99/3 maddesine göre, Ülke parası dışında başka bir para birimi ile ödeme belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade yada fiili ödeme günündeki rqayiç üzerinden ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.
Taraflar arasında imzalanan 10.06.2016 Teklif Formu ve eki 17.06.2016 tarihli Genel Sözleşme Şartları ve Koşulları başlıklı belgelere göre, taraflar arasında asansör tasarım, imalat temin ve montajından oluşan işlere ilişkin anlaşma yapıldığı, sözleşme bedelinin KDV hariç 54.500 Euro (KDV dahil 64.310 Euro) olduğu, sözleşme bedelinin %20’sinin sözleşme akdini müteakip 15 gün içerisinde, %50’sinin malzemeler gümrüğe geldiğinde peşin ödeme, %30’unun işler halde teslime müteakip 15 gün içerisinde, ödeme tutarlarının, ödemelerin vadeleri geldiğinde fatura edileceği, faturaların ödeme vadesinin fatura tarihinden itibaren 7 iş günü olduğu, 17.06.2016 tarihli Genel Sözleşme Şartları ve Koşulları başlıklı belgenin 8. Maddesine göre, sözleşmede kararlaştırılan ödeme tutarlarının, ödeme dönemleri geldiğinde TCMB efektif satış kuru üzerinden müşteriye fatura edileceği, 20. Maddesine göre, asansörlerin teslim edilip işletmeye açılmasını müteakip periyodik bakımlarının ücreti karşılığı … veya yetkilendireceği alt yüklenici tarafından yapılacağı kararlaştırılmıştır.
Somut olayda, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre;Davacı tarafın ilişki dönemini kapsayan 2016 ila 2021 yılı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafın ilişki dönemini kapsayan 2016 yılı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, 2017-2018-2019 yılı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığı; Davacı şirket ile davalı şirket arasında davalı tarafa asansör tasarım, imalat temin, montajına, teslimden sonra periyodik bakım işelerine ilişkin sözleşmesel ticari bir ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya asansör tasarım, imalat temin ve montaj işlerine ilişkin olarak 62.675 Euro karşılığı 245.385,16 TL tutarlı 21.03.2017 tarihli faturanın düzenlendiği, davalı tarafça 04.08.2016 ila 10.09.218 tarihleri arasında yapılan 7 adet ödeme ile toplamda 219.000,00 TL ödeme yapıldığı, taraflar arasında ihtilafsız olan 10.06.2016 tarihli teklif mektubunun eki genel sözleşme şartları ve koşullarının 8.maddesi “ödeme dönemleri geldiğinde TCMB efektif satış kuru üzerinden müşteriye fatura edilir.” hükmüne istinaden ödeme gününde ki efektif satış kuru alınarak yapılan hesaplamalara göre, davacı … A.Ş.’ nin davalı … İnşaat Ltd Şti’ nden 22.03.2021 takip tarihi itibariyle 5.685,23 EURO kur farkı alacağının bulunduğu; Davacı şirket tarafından düzenlenen 8 adet bakım bedeli faturalarıyla ilgili sunulan flas bellekte hiçbir bilgi ve kayıt var olmadığı, bu sekiz adet faturanın sadece 28.04.2017 tarih … nolu 785,03 TL tutarlı faturanın davalının yasal defterlerinde kayıtlı olduğu, dosyaya davacı tarafından sunulan 01.03.2017 tarihli KDV hariç net aylık sözleşme fiyatı 665,28 TL olan bakım bedeli ile ilgili yapılmış bir sözleşmenin var olduğu, sözleşmede … TC … el yazısı ile yazılı ve imzanın var olduğu ancak …’in dosya kapsamında celp edilen kayıtlara göre, davalı şirketin çalışanı, yetkilisi ve sorumlusu olmadığı; Davacı’ ya ait 2016, 2017, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılları yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davalı defterlerinden 2016 yılının sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, 2017, 2018, 2019 yılı defterleri (yevmiye defteri kapanışı olmadığından) sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı anlaşılmakla ve değerlendirilmekle; Davacı … A.Ş.’ nin davalı … İnşaat Ltd Şti’ nden 22.03.2021 takip tarihi itibariyle 5.685,23 EURO kur farkı alacağının bulunduğu, bu alacağa ilişkin başlatılan Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile talebinin 5.346,95 EUR olduğu, talebinin yerinde olduğu, tespit edilen bu alacak miktarı yönüyle davalının bir ödeme iddiası ve ispatı olmadığından icra takibine itirazlarında haksız olduğu, bilirkişi heyetince davacı şirket tarafından davalı şirkete kur farkı faturası düzenlenmediğinden alacağın talep edilebilir olmadığı görüşü belirtilmiş ise de, Vergi Usul Kanununca fatura düzenlenmesi zorunlu tutulmuş olması, vergisel duruma ilişkin olup alacağın fatura düzenlenmeden talep edilemeyeceği anlamına gelmeyeceği, Davacı şirket tarafından düzenlenen 8 adet bakım bedeli faturalarıyla ilgili davacı tarafça hiçbir bilgi ve kayıt sunulmadığı, bu sekiz adet faturanın sadece 28.04.2017 tarih … nolu 785,03 TL tutarlı faturanın davalının yasal defterlerinde kayıtlı olduğundan, bakım alacağının konu edildiği dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası kapsamında takip tarihi itibariyle sadece 785,03 TL nin talep edilebilir olduğu, davacı şirket tarafından diğer 7 adet faturanın davalı şirkete tebliği ile fatura kapsamı işlerin yerine getirildiğine ilişkin dava dosyasına bilgi yada belge sunulmadığından bu faturalar yönüyle alacağın ispatlanamadığı, tanık beyanlarının soyut olmasından dolayı ispata yarar olmadığı olmadığı, tespit edilen 785,03 TL yönüyle davalının bir ödeme iddiası ve ispatı olmadığından icra takibine tespit edilen bu alacak miktarı yönüyle itirazlarının haksız olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılarak davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Alacak likit olduğundan, her iki icra takibinde kabul edilen alacak miktarı üzerinden ayrı ayrı davacı lehine alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Davalı tarafça, kötü niyet tazminat talebinde bulunulmuş ise de, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibin kötü niyetli olduğuna dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığından, davalının kötü niyet tazminat talebininde reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenler ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVACI TARAFÇA AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE;
1-Davalı borçlunun dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının, 785,03 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, Takibin 785,03 TL asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Fazlaya dair istemin REDDİNE,
Hükmolunan 785,03 TL alacağın %20 oranında hesap ve takdir edilen 157,00 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
2-Davalı borçlunun dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının, 5.346,95 EURO asıl alacak yönünden İPTALİNE, Takibin 5.346,95 EURO asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4-a maddesi uyarınca yıllık değişen oranlarda faiz uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Hükmolunan 5.346,95 EURO alacağın takip tarihindeki TL karşılığı olan 47.874,00 TL üzerinden %20 oranında hesap ve takdir edilen 9.574,80 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gereken 3.713,76-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin ve tamamlama yoluyla yatırılan 1.022,29-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.691,47-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşin ve tamamlama yoluyla karşılanan 1.022,29-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı parası, 321,75 TL tanık ücreti, müzekkere ve davetiye posta masrafı, 4.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.381,05 yargılama masrafının davanın kabul ret oranı göz önünde bulundurularak hesaplanan 3.979,19-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, fazlasının kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 17.900,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı yan kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddolunan dava değeri üzerinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.495,21-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, 1.198,92 TL’sinin davalıdan, 121,08 TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
9-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/11/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır