Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/287 E. 2021/624 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/287 Esas
KARAR NO :2021/624

DAVA:TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:16/11/2015
KARAR TARİHİ:22/09/2021

Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından rizikosu üstlenilen … plakalı aracın … … İlçesi … Köyü sapağında geçirdiği kaza nedeniyle müvekkillerinin desteği …’un hayatını kaybettiğini, davalı … şirketinden gerekli evrakların temin edilerek poliçe kapsamında kaza tarihinde kişi başına olan teminat çerçevesinde destek zararının karşılanmasının talep edildiğini, yapılan başvuru neticesinde açılan hasar dosyası taleplerinin usul ve yasaya aykırı olarak reddedildiğini beyanla, müvekkillerinin desteğini kaybetmiş olmaları nedeniyle davacı … için 37.807,94 TL ve … için 32.537,49 TL olmak üzere 70.345,43 TL maddi tazminatın avans faizi ile birlikte yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın aynı kaza ile ilgili olarak müvekkili şirket aleyhine …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından dava ikame etmiş olduğunu, dosyada davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davacı yanın aynı taleplerine ilişkin iki dava olduğundan derdestlik ve mükerrerlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … poliçe numaralı 08/07/2011-08/07/2012 tarihlerini kapsar şekilde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığının ispat edildiği takdirde maddi zarardan sorumluluğunun poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak söz konusu olabileceğini beyanla öncelikle derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine, esasa geçilmesi halinde haksız hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dosyasında 29/06/2016 günlü ve … Esas, … Karar sayılı karar ile “… …. Asliye ticaret mahkemesi… esas ve… karar ( kapanan …. Asliye ticaret mahkemesi … esas ) sayılı dosyası davacı ve davalıları ile dava konusu ve sebebinin , işbu dava dosyası ile aynı nitelikte olduğu anlaşılmıştır. …. Asliye ticaret mahkemesi… esas ve… karar sayılı dosyasının, işlemden kaldırılmasına karar veriliş olup 2.5.2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Her iki dava dosyasının da ayın taraflar ve aynı konu ve sebebe dair olduğu konusunda taraflar arasında çelişki mevcut değildir. Mahkememiz dava dosyası 16.11.2015 tarihinde açılmıştır. Yargılamanın sürdüğü tarihte …. Asliye ticaret mahkemesi… esas sayılı dosyasının derdest olduğu anlaşılmıştır. …” tespitleriyle “Davanın HMK 114/ı maddesi gereğince derdestlik dava şartının varlığı dikkate alınarak HMK 115 gereği dava şartı yokluğundan reddine” karar verilmiş, kararın davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 19/01/2017 günlü ve 2016/13646 Esas, 2017/293 Karar sayılı kararı ile “…eldeki bu davada davanın derdestlik nedeni ile dava şartı yokluğundan reddine dair karar 29.06.2016 tarihinde verilmiş olup, karar tarihi itibari ile derdest olduğu ileri sürülen ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas, 2015/424 Karar sayılı dosyasında verilen karar kesinleşmiştir. Bu durumda mahkemece derdestlik itirazının reddine karar verilerek işin esasının incelenmesine geçilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeyle kararın bozulmasına karar vermiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuşsa da bu talebin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 19/01/2017 günlü ve 2016/13646 Esas, 2017/293 Karar sayılı kararına uyulmuş, uyulan bozma ilamı uyarınca yapılan yargılama sonucunda 05/11/2018 günlü ve 2017/1067 Esas, 2018/1038 Karar sayılı karar ile “Dosyada muhteviyatı doğrultusunda ZMMS’lı araç sürücüsü olan davacılar desteğinin tek taraflı kazası sonucunda hayatını kaybetmiş olması, dosyada mevcut kolluk vasıtasıyla yapılan araştırma raporu, uyap nüfus kayıtları nedeniyle destekten yoksun kaldıkları anlaşılmakla ve poliçe limiti bakımından bilirkişilerce hesaplanan miktar üzerinden bozmadan sonra ıslah olamayacağı kuralı nazara alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1948 gün ve 1944/10 E., 1948/3 sayılı K. ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu 06.05.2016 gün ve 2015/1 E., 2016/1 K. dikkate alındığında bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün bulunmamaktadır.” şeklindeki gerekçeyle “1-Davanın KABULÜ İLE, 2-Dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre hesaplama sonucu Toplam 149.046,00 TL tazminat tutarı bulunmuş ise de Yargıtay Bozma ilamından sonra ıslah mümkün olmadığından davanın açıldığı miktarlar olan 37.807,94 TL’nin davacıya …’ye, 32.537,49 TL’nin davacı …’e 24.09.2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,” karar verilmiştir. Karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından 26/11/2020 günlü ve 2019/1492 Esas, 2020/7749 Karar sayılı karar ile “… Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
2-Davacılar vekili, meydana gelen kazada desteğin öldüğünü açıklayıp tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece 29.06.2016 tarihli karar ile derdestlik ilk itirazı nedeni ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine Dairece 19.01.2017 günlü karar ile;
derdestlik itirazının reddi ile işin esasına girilerek karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada davacıların destekten yoksun kalma zararları için rapor alınmış, ancak bozma ilamı sonrasında ıslah yapılamayacağı gerekçesi ile dava dilekçesindeki miktarlara karar verilmiştir.
22.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2.maddesinde; “Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.” düzenlemesine yer verilerek bozmadan sonra ıslah yapılabileceği düzenlenmiştir.
Buna göre mahkemece, 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2. maddesi ile, Yargıtayın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceğine dair açık düzenleme yapıldığı gözetilerek karar vermek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeyle “Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,” karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından 26/11/2020 günlü ve 2019/1492 Esas, 2020/7749 Karar sayılı bozma ilamına uyulmuştur.
Dava dosyasında tanzim olunan 01/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda; olayın davacılar desteği …’un asli ve tam kusurlu eylemi sonucunda meydana geldiği, davalı … şirketinin davacıların desteğinin kullandığı aracı ZMMS poliçesi ile sigortaladığı, 22.02.2012 tarihli HGK’na göre davacıların, müteveffanın kusuru nispetinde davalı … şirketinden destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunabileceğinden iş bu kaza sunucu davalının %100 kusur oranında davacılara karşı 225.000,00 TL limit ile sorumlu olacağı, anne ve babaların desteğinden yoksun kalan çocukları yönünden erkek çocuklardan 18 yaşına kadar, ortaöğretimde iseler 20 yaşına kadar, yüksek öğrenim görüyorlarsa 25 yaşına kadar; kız çocuklardan 22 yaşına kadar, yüksek öğrenimde iseler 25 yaşına kadar destek gördükleri, müteveffa …’un vefat tarihinden önceki aylık kazancının 1.150,00 TL olduğu, bu tutarın yasal asgari ücretin 1,64 katı olduğu, kazanç durumuna, yaşam ve desteklik sürelerine göre yapılan hesaplamaya göre hak sahibi Anne …’nin talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminat tutarının 79.030,61 TL olduğu, hak sahihi Baba …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminat tutarının 70.015,39 TL olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Davacılar vekili tarafından 12/10/2018 tarihli dilekçe ile talep edilen tazminat tutarları bilirkişi raporları doğrultusunda arttırılmış ve arttırılan tutarlar üzerinden harç ikmali yapılmıştır.
Uyulan bozma ilamı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir. Bu bağlamda, davacıların müşterek çocuğu …’un 08/07/2011- 08/07/2012 vade tarihli, … numaralı zorunlu mali sorumluluk- trafik sigorta poliçesi ile davalı şirkete sigortalı bulunan … plakalı araç ile 25/06/2012 tarihinde geçirdiği tek taraflı trafik kazası sonucu hayatını kaybettiği anlaşılmış, müteveffanın desteğinden yoksun kalan davacıların kaza tarihindeki yasal düzenlemeler de dikkate alındığında davalı … şirketine karşı üçüncü kişi konumunda olmaları karşısında davalı … şirketinin sigortalı araç sürücüsü müteveffanın kusuru oranında ve poliçe teminat limitleri dahilinde davacıların zararından sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Dosyada alınan ve hükme elverişli kabul edilen bilirkişi raporu ile hak sahibi anne …’nin talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminat tutarının 79.030,61 TL olduğunun, hak sahihi baba …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminat tutarının 70.015,39 TL olduğunun tespit edildiği, tespit edilen maddi zarar kalemleri üzerinden davacı yanca bedel arttırımı yapıldığı, uyulan bozma ilamında belirtildiği üzere 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2. maddesi ile, Yargıtayın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceğine dair açık düzenleme yapıldığından davacı yanın bedel arttırımına yönelik talepleri, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması, verilen önceki karar ile bu karara yönelik bozma sebepleri dikkate alınarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davacı … için 79.030,61 TL ve davacı … için 70.015,39 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının 24/09/2012 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak adı geçen davacılara belirtilen miktarlarda VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 10.181,33-TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve ıslah harcı olarak alınan ‭509,08‬-TL’nın mahsubu ile bakiye 9.672,25‬-TL harcın (önceki kararla tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla) davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacıların peşin ve ıslah harcı olarak yatırdığı ‭509,08‬-TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacıların yaptığı ilk masraf 31,8‬0-TL, bilirkişi ücreti 800,00-TL, posta gideri ‭361‬,00-TL olmak üzere toplam ‭1.192,8‬0-TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
4-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 18.109,37-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.22/09/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .