Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/28 E. 2022/346 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/28 Esas
KARAR NO :2022/346

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/09/2020
KARAR TARİHİ:25/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle: Taraflar arasında eskiye dayalı bir arkadaşlık olduğunu, davacının arsa işi sebebi ile davalıya 15.000-TL tutarlı 06.05.2019 vadeli ve 06.03.2019 tanzim tarihli bir adet kambiyo senedi verdiğini, davacının Almanya’da çalıştığını, senet borcunu yurtdışından havale ile ve bir kısmını da elden kardeşi vasıtasıyla davalıya ödediğini, davalının senedi iade etmediğini, davacı adına ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, davacının davalıya olan borcunu ödediğini, davacının borcu … … şubesinden 08.05.2019 tarihinde 960 Euro’yu davalı adına … … Şubesine havale ettiğini, makbuzda takip konusu senet numarası olan “212138 nolu senede mahsuben” ibaresinin bulunduğunu, davacının banka havalesi ile davalıya 1.466 Euro tutarında ödeme ve ayrıca elden nakit 5.000-TL ödeme yapmak sureti ile borcunu ödediğini, beyanla, icra dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini ve kötüniyetli takip yapılması sebebi ile davalıdan %20 oranında tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle: Davalının gayrimenkul alım satımına aracılık ettiğini, taraflar arasında birden fazla alacak- borç ve ticari ilişkinin bulunduğunu, davacı tarafından yapılan ödemelerin alım- satım, alacak- borç ve ticari ilişkilerden kaynaklı olduğunu, davaya konu 06.03.2019 tanzim ve 06.05.2019 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli senede mahsuben gönderilen 500,00 Euro’nun 08.10.2019 tarihindeki karşılığı 3.194,85 TL yönünden davayı kabul ettiklerini, 950,00 Euro’luk dekontta ödemenin davaya konu senede yönelik yapıldığına ilişkin bir kayıt olmadığını, 950,00 Euro ödemenin ve davacının kardeşi … tarafından yapılan 5.000,00 TL ödemenin davacı ve davacının kardeşi ile yapılan başkaca gayrimenkul alım- satım, alacak- borç ilişkisinden kaynaklandığını, beyanla, bakiye 11.805,15 TL yönünden davanın reddini, davacı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: …. İcra Dairesinin … Esas Sayılı takip dosyası ile Bilirkişi Raporu.
Mahkememizin 23/06/2021 Tarihli duruşmasının 2 No.lu ara kararı ile dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olmakla; hesap uzmanı bilirkişi 26/10/2021 tarihli raporunda özetle; davacı tarafından takipten sonra İİK. 72/2menfi tespit davası ikame edildiğini, taraflar arasında her hangi bir ticari ilişkiye rastlanmadığını, beyanlara göre tarafların arsa alım satım işleri ile iştigal ettikleri kanaati oluştuğunu, dosyadaki mevcut belgelerin tetkikinde davacı tarafından davalı yana 9.824.80-TL ödediğinin tespit edildiğini, davacının kardeşinin elden davalı yana 5.000.00-TL ödediğine ilişkin makbuz ve dekontun dosyada yer almadığından hesaplamada dikkate alınmadığını, bu miktarın ödendiğine ilişkin ispatın davacı yana düştüğünü, mevcut belgelere göre takip alacaklısının asıl alacak bakiyesi 5.176.00 TL olup iş bu miktar için 02.09.2020 takip tarihi itibari ile talep edebileceği işlemiş faizin ise 613.35 TL olduğunu, davacının elden ödediği miktarın ispatı halinde ek rapor düzenlenebileceğini belirtmiştir.
Mahkememizin 22/12/2021 tarihli duruşma zaptının 3 no.lu ara kararı ile Davalı …’a davacı yanın 5.000,00-TL’lik elden ödeme iddiası bakımından yeminli beyanlarının alınması noktasında davetiye tebliğine karar verildiği, ancak davalının ikamet adresinin … olduğu anlaşılarak … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne davalı …’ın beyanlarının alınması noktasında talimat yazıldığı anlaşıldı. Davalı … … Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/03/2022 Tarihli Talimat Duruşmasında; “Dava konusu ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip konusu yaptığım 06.05.2019 tarihli 15.000,00 TL’lik senet karşılığı bana makbuz karşılığı nakit olarak yapılan 5.000,00 TL ödeme, takip konusu edilen 15.000,00 TL bedelli senet için değildir. Benim davacıdan senetten önceki aramızdaki ilişkiden dolayı 87.000,00 TL alacağım vardı. Bu 5.000,00 TL ödeme bu alacağa karşılık yapılmıştır. Ödemenin yapıldığı sırada davacının kardeşi … ile birlikte fotoğraf çektirdim. … davacının ödeme yapıldığına dair kendisine inanmayacağını söyleyerek fotoğraf çekilmek istemişti. Bana sorduğunuz 08/05/2019 tarihli 960 Euro bedelli … A.Ş. aracılığı ile yapılan havale işlemindeki ödeme ile 08/10/2019 tarihli 506 Euro bedelli banka havalesi ödemesi takip dayanağı 06/05/2019 tarihli 15.000,00 TL bedelli senede ilişkin değildir. Bu ödemeler ve nakit ödeme …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibine dayanak senede yönelik ödemeler değildir. Davacının bana olan daha önceye dayalı borçlarına ilişkindir. Dekontlara yazdığı senet ibaresini ben aldığımda fark etmemiştim. Dava konusu edilen ödemeler senede ilişkin ödemeler değildir.” Şeklinde yeminli beyanda bulunduğu görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Dava dosyasında, …. Asliye Hukuk mahkemesi’nin 30/10/2020 günlü ve 2020/356 Esas, 2020/490 Karar sayılı karar ile görevsizlik kararı verilmiş, kararın kesinleşmesi ve davacı vekilinin süresinde talepte bulunması üzerine dosya Mahkememize tevzi edilmiş, esasın yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
Davacı yanca …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ve dayanak senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istenilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde, davalı … tarafından davacı … aleyhine 06/03/2019 düzenleme, 06/05/2019 ödeme günlü, 15.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak 15.000,00 TL asıl alacak, takip tarihine kadar işlemiş 2.917,81 TL işlemiş faiz ve 45,00 TL komisyon olmak üzere toplam 17.962,81 TL alacağın tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit davası olarak adlandırılmaktadır.
Eldeki dava da, ödeme nedeniyle bedelsizlik iddiasına dayalı olarak açılmış bir menfi tespit davasıdır.
Davacı yanca davaya konu senet ödemelerinin 08/05/2019 tarihinde 960,00 Euro, 20/05/2019 tarihinde 5.000,00 TL ve 08/10/2019 tarihinde 506,00 Euro olarak yapıldığını, Euro cinsinden ödemelerin banka kanalıyla, 5.000,00 TL ödemenin de davacının kardeşi olan … tarafından elden yapıldığını bildirmiştir.
Davalı, 506,00 Euro olarak sunulan dekontun 6,00 Euro’sunun masraf olarak banka tarafından tahsil edildiğini, 500,00 Euro ödemenin davaya konu senede istinaden yapıldığını; 960,00 Euro olarak yapılan ödemenin ve davacının kardeşi … tarafından elden yapılan 5.000,00 TL ödemenin davacı ve davacının kardeşi ile yapılan gayrimenkul alım- satımına ilişkin başkaca işlerden kaynaklı olduğunu, davaya konu senede ilişkin olmadığını beyan etmiştir.
Davacının iddia ettiği ödemeler ve miktarlar taraflar arasında ihtilaflı olmayıp, 6,00 Euro’su dava dışı banka tarafından masraf olarak tahsil edilen 09/10/2019 tarihli, 506,00 Euro bedelli dekont kapsamında davacı tarafından yapılan 500,00 Euro ödeme davalının kabulünde olmakla, uyuşmazlık 10,00 Euro’su masraf olarak dava dışı banka tarafından tahsil edilen 08/05/2019 tarihli, 960,00 Euro bedelli dekont kapsamında yapılan 950,00 Euro ve 5.000,00 TL elden ödemenin davaya konu senede yönelik olarak yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmıştır.
Davalı yanca, davacı tarafından yapılan 950,00 Euro’luk ödemenin davaya konu senet dışında davacı ile yapılan başkaca gayrimenkul alım- satımına aracılık işleri kapsamında olduğu savunulmuşsa da bu savunmasını ispat kapsamında elverişli bir delil ibrazında bulunulmaması karşısında anılan ödemenin davaya konu senede istinaden yapıldığı kabul edilmiştir.
Davacının kardeşi … tarafından yapılan ödemeye ilişkin olarak ise, davalı yanın … ile de gayrimenkul alım- satımına aracılık ettiğini bildirmiş olması, ödemenin davacı tarafından değil de … tarafından yapılmış olması karşısında anılan ödemenin davaya konu senede ilişkin olduğunu ispat külfetinin davacı yanda olduğu değerlendirilmiş, davacı yanca bu hususta tanık dinletme talebinde bulunulmuşsa da ödeme iddiasına konu bedelin tanıkla ispat sınırının üzerinde olması nedeniyle bildirilen tanıkların beyanları alınmamış, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanıldığından davacı tarafa 5.000,00 TL ödeme iddiası kapsamında yemin hakkı hatırlatılmış, davacı yanca yemin delile dayanıldığından davalının talimat mahkemesi aracılığıyla yeminli beyanları alınmış, davalı yeminli beyanında 5.000,00 TL ödemenin davaya konu senede ilişkin olmadığını bildirdiğinden, davacının elden ödeme iddiasına ilişkin ispat külfetini yerine getiremediği, bu yöndeki taleplerinin yerinde olmadığı kabul edilmiştir.
Dosyada yaptırılan bilirkişi incelemesinde döviz cinsinden yapılan ödemeler toplamının ödeme tarihlerindeki kura göre 9.824,80 TL olduğu, davalı takip alacaklısının asıl alacak bakiyesinin 5.176,00 TL OLDUĞU, senetteki vade tarihine göre yapılan hesaplamaya göre takip tarihine kadar talep edebileceği işlemiş faizin DE 613,35 TL olduğu hesap edildiğinden davacının davalıya davaya konu senet nedeniyle 9.824,80 TL yönüyle borçlu olmadığı; senet borcunun tamamen ödenmemesi nedeniyle davalı takip alacaklısı ödenmeyen tutar üzerinden 15,53 TL komisyon talep edebilecek olmakla, takip dosyasındaki talep edilen alacak kalemlerine göre ise davacının davalıya 9.824,80 TL asıl alacak, 2.304,46 TL işlemiş faiz ve 29,47 TL komisyon alacağı olmak üzere toplam 12.158,73 TL yönüyle borçlu olmadığı; öte yandan davalının ödeme miktarlarını düşmeden icra takibi başlatmış olması nedeniyle kötüniyetli olduğu ve hüküm altına alınan alacak miktarı üzerinden hesaplanan 2.431,75 TL kötüniyet tazminatından sorumlu olduğu; dava dosyasından verilmiş bir ihtiyati tedbir kararı bulunmaması nedeniyle davalının tazminat istem koşullarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılmış, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacının davalıya …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına dayanak senet nedeniyle 9.824,80 TL yönüyle ve bu bağlamda mezkur icra takibi nedeniyle de 9.824,80 TL asıl alacak, 2.304,46 TL işlemiş faiz ve 29,47 TL komisyon alacağı olmak üzere toplam 12.158,73 TL yönüyle borçlu olmadığının TESPİTİNE, bu yöndeki fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde 2.431,75 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Şartları oluşmadığından davalının tazminat talebinin REDDİNE,
4-Alınması gereken 830,56 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 306,76 TL’nın mahsup edilmesi suretiyle bakiye 523,80 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin harç olarak yatırdığı 306,76-TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı dava açılış masrafı 361,16-TL, bilirkişi ücreti 800,00-TL, posta ve davetiye gideri 438,40-TL olmak üzere toplam 1.599,56-TL yargılama giderinin kısmen kabul kısmen red oranlarına göre 1.099,24-TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen dava değeri üzerinden hesap ve takdir olunan 5.1000,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddolunan dava değeri üzerinden hesap ve takdir olunan 5.100,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
9-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.