Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2021/260 Esas
KARAR NO:2023/740
DAVA:Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ:14/04/2021
KARAR TARİHİ:18/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Rücuen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Teknik ve hizmet ağının genişliği nedeniyle müvekkili şirketin her il ve ilçede olması mümkün olmadığından bazı bölgelerde tüm alt yapı, hizmet ve teknik destek hizmetini anahtar telim hizmet sözleşmelerle bölge çözüm ortaklarına devrettiği, davalının da sözleşmeler uyarınca Güney Anadolu Bölgesi çözüm ortağı olarak müvekkiline hizmet verdiği, davalı ile ticari hizmet ilişkisinin geçmişe dayandığı taraflar arasındaki ilk sözleşmenin 14.04.2006 tarihinde … … A.Ş. ile dava arasında “… /… Mühendislik kule Bakım ve Onarım İşleri Temin ve Hizmet Sözleşmesi imzalanarak ticari ilişkinin temellerinin atıldığı, sözleşmenin feshine kadar devam ettiği, …’in iktisadi bütünlüğünü 24.05.2006 tarihinde müvekkili şirkete devrettiği, 2009 yılına kadar devam eden sözleşme sonrası 2010 yılında davalı ile Ürün ve Hizmet Tedariki Çerçeve Sözleşmesi imzalandığı, taraflar arasındaki ilişki sözleşme ile devam ederken bu kez sözleşmeyi kapsar şekilde 01.04.2013 tarihli İnşaat İşleri/İnşaat & Kurulum/ İnşaat İşletmeye Alma Hizmetlerinin Satın Alınmasına İlişkin … Satın Alma Sözleşmesi” ve Ek Protokoller imzalandığı, taraflar arasında ticari ilişkinin bu sözleşme kapsamında 30.09.2017 tarihine kadar devam ettiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler incelendiğinde, davalı şirketin personellerinin açacağı davaların tamamından davalı şirketin sorumlu olacağının açıkça düzenlediği, davalı şirketçe … hitaben gönderilen … 7. Noterliği 07.09.2017 tarih ve … yev. Nolu ihtarnamesi ile işçilik alacaklarında davalı şirketin bu kapsamda sorumlu olduğunu kabul ve beyan ettiği, davalı şirketin ticari ilişkinin sürdüğü 2017 yılına kadar sözleşmelere uygun olarak tüm işçi alacaklarını ödediği, ancak sözleşme sona erdikten sonra ikame edilen işçi davalarında ise sözleşmeler ve kendi kabulüne aykırı olarak ödemelerden imtina ettiği, ödemeleri müvekkili …’un yapmak durumunda kaldığı, davalının sigortalı çalışanlarının müvekkili … şirketine açmaya devam ettiği davalardan ekonomik kaybının önemli seviyeye geldiği, davalının davaların tarafı olmasına rağmen hiçbir şekilde dosya bedellerini ödemediği, huzurdaki davanın konusunun davalı adına müvekkili şirketin ödediği işçi alacaklarının talebi olduğu, ikame edilen iş davalarının bir kısmının ödemesinin yapıldığı halen derdest olan davalar olduğu, davalı şirketin işçilerine ödenen dosyaların; Davacı …, … 5.İş Mahkemesi …., … 13. İcra Müd. … E. ödenen 50.492,53 TL ödeme Tarihi 18.02.2020 Davacı …, … 3.İş Mahkemesi … E. -… K., … 5. İcra Müd. … E. Ödenen 45.257,13 TL.Ödeme Tarihi 07.08.2015 Davacı …, … 4.İş Mahkemesi … K., … 9. İcra Müd. … E. Ödenen 87.641,97 TL.Ödeme Tarihi 27.11.2020 olduğu, fazlaya ilişkin her türlü talep ve hakkı saklı kalarak şimdilik 10.000 TL dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, 2009 yılından itibaren davalı şirketin bölgesel ve idari yapılanmasında …, … illerini kapsayan Güney Anadolu bölgesinde hizmet verdiği, merkezin … ‘da olduğunu, mahkemenin yetkisiz olduğunu, davanın yetkisizlik kararı verilerek … Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı şirketin bütün işleri müvekkil şirketinden elinden haksız olarak alıp başka bir şirkete verdiği ve aralarındaki sözleşmeyi ihlal edip yıllardır masraf ve yükümlülük üstlenmiş olan müvekkili şirketi iflas noktasına getirdiği, eğer müvekkil şirketin işi haksız bir şekilde elinden alınmamış olsaydı, dava dışı işçilerde işyerinde çalışmaya ve davacı şirkete hizmet vermeye devam edecek oldukları, davacı şirketin sözleşmeyi haksız olarak feshettiği için işçilerin iş akdi sona erdiği, davacı şirket kusurlu olduğu, davacının her ne kadar davacı şirket, iş davalarındaki işçilerden SGK yükümlülüğü müvekkiline ait olduğu iddiasıyla sadece müvekkili işçileri gibi bahsetmişse de bu ifadenin doğru olmadığı, bahse konu işçilerin davacı şirkete tam zamanlı hizmet verdiği ve kendilerinin de işçisi olduğu, davacı şirketin onayı olmayan hiçbir işçinin davacı şirketin sahalarına dahi giremeyeceği ve ayrıca kendilerine doğrudan talimat verdiği, bu nedenlerle rücu talebinin haksız olduğu, işçilik alacaklarının tamamından davacı şirket sorumlu olduğu, sayın mahkeme tarafından uygun görülmediği takdirde davayı kabul etmemek koşulu ile Yargıtay kararlarında belirtilen en fazla yarı yarıya sorumluluk söz konusu olabileceği beyanı ile davanın öncelikle yetkisizliğine karar verilmesini mahkeme aksi kanaatte ise esastan davacının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hizmet sözleşmelerinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı yanca, taraflar arasında akdedilen Hizmet Tedariki Çerçeve Sözleşmesi ve arabuluculuk son oturum tutanağı ibraz olunmuş; dava konusu takip dosyasının uyap kayıtları celbedilmiştir.
Davalı tarafça mahkeme yetkisine itirazda bulunulmuşsa da, taraflar arasında akdedilen Hizmet Tedariki Çerçeve Sözleşmesinin 32.2 maddesinde İstanbul İcra Müdürlükleri ve Mahkemelerinin yetkisine yönelik yetki şartı bulunması, HMK’nın 17. ve devamı maddeleri ile TTK’nın 7. maddesi uyarınca yetki şartının taraflar açısından geçerli olması nedeniyle davalının yetkiye yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
… 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçludan toplam 36.787,02 TL alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, ödeme emrinin 23/10/2018 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından süresi içerisinde 25/10/2018 tarihli dilekçe ile ödeme emrine itiraz edildiği ve takibin davalı borçlu yönünden durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihlerine nazaran davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, 6102 sayılı TTK’nın 83. Maddesi hükmü de dikkate alınarak uyuşmazlığa konu alacağın dayanağı olan faturaların ve ödemelerin taraf şirketlerin ticari defterlerine yansıyış şeklini tespit noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyetinden alınan 03/01/2022 tarihli raporunda; Davacı …A.Ş.”nin ticari defterleri usul yönüyle tetkik edildiğinde; Davacının davaya konu dönemlerle sınırlı olarak ticari defterleri incelendiğinde, E-DEFTER mükellefi olduğu, 13.12.2011 tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “ ELEKTRONİK DEFTER TUTMA TEBLİĞİ” hükümleri uyarınca defter tekil numaralarını zamanı içerisinde oluşturduğu, defter bildirimlerini zamanı içerisinde yapmış olduğu, 6102 sayılı TTK 64. maddesinde sayılan ve tutulması zorunlu olan ticari defterlerinin HMK 222/2. mad. hükmüne uygun yasaya uygun tutuğu ve defterlerin birbirini doğruladığı tespit edilmiş olup, davacının ticari defterlerinin lehine delil niteliği teşkili hususunda nihai takdirin Sayın Mahkemenizde olduğu, Davacının ticari defter kayıtları tetkik edildiğinde; Dosyaya celp edilen belge ve bilgilerden, … İş Mahkemelerince davalı … İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET A.Ş.nin aşağıda isimleri bulunan işçileri lehine hüküm verildiği görülen ve icra takibine konulan işçi alacak dosyaları için davacı …A.Ş.nin; Alacaklısı …olan … 5. İcra Müdürlüğü … Esas Dosyaya 44.283,53 TL ödediği, ödemenin dosyada celp edilmiş icra dairesi kapak hesabı tutarı kadar olduğunun tarafımızca tespit edildiği, Alacaklısı … olan … 9. İcra Dairesi … Esas Dosyaya 87.641,97 TL ödendiği, dosyada icra dairesi kapak hesabı bulunmadığından, ödemenin kapak hesabı kadar olup olmadığı hususunun denetlenmesinin tarafımızca yapılamadığı, takdirin Sayın Mahkemenizde olduğu, Alacaklısı … olan … 13. İcra Dairesi … Esas dosyaya 50.942,53 TL dosyada icra dairesi kapak hesabı bulunmadığından, ödemenin kapak hesabı kadar olup olmadığı hususunun denetlenmesinin tarafımızca yapılamadığı, takdirin Sayın Mahkemenizde olduğu, Yukarıda tespit edildiği üzere davacı …A.Ş. davaya konu işçi alacakları için icra dairelerine ödenenin toplamda 182.868,03 TL.olduğu, tüm ödemeleri davacının bankadan icra daireleri banka hesaplarına ödediği, davacının ödemeleri süresinde ticari defterlerine kaydettiği tespit edildiği, belirtilen yasal durum doğrultusunda davacının 182.868,03 TL tutarındaki ödemesi için davalıya rücu hakkı bulunduğu sonucuna varmışlardır.
Takip dosyalarında hesap edilenler ile reddiyatı yapılan miktarlar arasında kısmen uyumsuzluk olduğu anlaşılmakla heyete İcra İflas Mevzuatından kaynaklı nitelikli hesaplama uzmanı da dahil edilerek yeniden rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti 13/02/2023 tarihli raporunda; Kök raporu tanzim eden heyet yönünden : Neticeden kök raporumuzda tespit edildiği üzere davacı …A.Ş. davaya konu işçi alacakları için icra dairelerine ödenenin toplamda 182.868,03 TL.olduğu, tüm bu ödemeleri davacının bankadan icra daireleri banka hesaplarına ödediği, davacının ödemelerini süresinde ticari defterlerine kaydettiği, hukuki takdiri Sayın Mahkemenizde olmak üzere davacının işçi alacakları için bu tutarda icra dairlerine ödemeyi davalıya rücu hakkı bulunduğu sonucuna varıldığı hususu tarafımızda mülahaza edildiği, Hesap Uzmanı yönünden; Yapılan hesaplama sonrasında davacı … A.Ş. tarafından; a-Alacaklısı …olan … …Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına 44.283,53 TL ödeme yapıldığı, yapılan hesaplamada ödeme tarihi 13.08.2015 tarihi itibari ile bakiye dosya borcunun 43.722,90 TL olduğu, davacı … A.Ş. tarafından 560,63 TL fazla ödeme yapılmış olduğu, b- Alacaklısı … olan … 9.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına 87.641,97 TL ödeme yapıldığı, yapılan hesaplamada ödeme tarihi 27.11.2020 tarihi itibari ile bakiye dosya borcunun 85.822,37 TL olduğu, davacı …A.Ş. tarafından 1.819,60 TL fazla ödeme yapılmış olduğu, c- Alacaklısı … olan … … Müdürlüğünün …Esas (Eski Esas no:… e) sayılı dosyasına 50.942,53 TL ödeme yapıldığı, yapılan hesaplamada ödeme tarihi 17.02.2020 tarihi itibari ile bakiye dosya borcunun 37.212,15 TL olduğu, davacı … A.Ş. tarafından 13.730,38 TL fazla ödeme yapılmış olduğu hesap edilmiştir.
Davacı vekilinin itirazları neticesinde ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti 21/06/2023 tarihli ek raporunda; Hesap Uzmanı yönünden; Yapılan hesaplama sonrasında davacı … A.Ş. tarafından;a-Alacaklısı …olan … …Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına 44.283,53 TL ödeme yapıldığı, yapılan hesaplamada ödeme tarihi 13.08.2015 tarihi itibari ile bakiye dosya borcunun 43.722,90 TL olduğu, davacı …A.Ş. tarafından 560,63 TL fazla ödeme yapılmış olduğu, 13.02.2023 tarihli rapordaki kanaatte değişikliğe gidilmediği, b-Alacaklısı … olan … 9.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına 87.641,97 TL ödeme yapıldığı, yapılan hesaplamada ödeme tarihi 27.11.2020 tarihi itibari ile bakiye dosya borcunun 87.122,37 TL olduğu, davacı …A.Ş. tarafından 519,60 TL fazla ödeme yapılmış olduğu, 13.02.2023 tarihli kök rapordaki kanaatte değişikliğe gidilmiş olduğu, c- Alacaklısı … olan … Genel İcra Dairesi …esas (Eski … … Müdürlüğünün …Esas (Eski Esas no:… e) sayılı dosyasına 50.942,53 TL ödeme yapıldığı, yapılan hesaplamada ödeme tarihi 17.02.2020 tarihi itibari ile bakiye dosya borcunun 48.690,11 TL olduğu, davacı …A.Ş. tarafından 2.252,42 TL fazla ödeme yapılmış olduğu, 13.02.2023 tarihli kök rapordaki kanaatte değişikliğe gidilmiş olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir.
Davacı vekili 19/07/2023 tarihli dilekçesi ile taleplerini 169.535,38 TL artırarak davalarını 179.535,38TL olarak ıslah etmiş ve bu değer üzerinden eksik harcı yatırmıştır.
Bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, teknik ve ayrıntılı olarak hazırlanmış olması nedeniyle rapor Mahkememizce de benimsenmiş ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Davanın alt işveren işçilerine asıl işveren tarafından ödenen miktarların rücuuna ilişkin olduğu görülmektedir.
Dosya arasında bulunan ve taraflarca 14.12.2010 tarihinde onaylanan Hizmet tedariki Çerçeve Sözleşmesinin 4.12. Maddesinde “Tedarikçi (davalı), işbu sözleşme kapsamında yer alan iş ve hizmetlerin yerine getirilebilmesi için görevlendireceği personelin ücretlerinin ve ek menfaatlerinin zamanında ödenmesinden, SGK, çalışma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Yetkili kamu ve yerel kuruluşlarla olan ilişkilerinden ve tüm mevzuat hükümlerinden doğacak her türlü yükümlülüğü zamanında ve tam olarak yerine getirmekten ve belgelendirmekle sorumludur. …’un Tedarikçinin sorumlu olduğu personelinin işvereni durumunda olmadığı için onlara karşı hiçbir yasal ve akdi mükellefiyeti bulunmamaktadır” şeklindeki hükme dikkat edildiğinde davalı çalışanlarının sorumluluğunun davalı şirket tarafından üstlenildiği, tarafların tacir olduğu, sözleşmenin taraflar arasında uzunca bir zaman diliminde yürürlükte kaldığı, Yargıtay’ın sözleşmede işçilerle ilgili hukuki sorumluluğun yüklenicide olduğu kararlaştırılmışsa kendi bünyesinde çalıştırdığı işçiler için alt işveren sorumlu tutulduğu şeklinde kararları olduğu (Yargıtay 6. HD 2022/2798 Esas, 2023/2749 Karar) dosya kapsamına göre dava dışı işçilerin davacı şirket tarafından çalıştırılmadığının davacı işçilerin davalı şirket bünyesinde çalıştıkları, davacı ile davalı arasında ilşkinin bir nevi hizmet alım ilişkisi olduğu da gözetilmek suretiyle taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de dikkate alınarak davacının rücuen tazminat isteminin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, 179.535,38 TL alacağın 14/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 12.264,06-TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama harcı olarak yatan 3.066,78-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 9.197,28-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan 3.066,78-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 28.725,66 -TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı ilk masraf 59,30 TL, bilirkişi ücreti 3.000,00 TL, posta gideri 168,50 TL olmak üzere toplam 3.227,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.18/10/2023
Katip …
e-imzalıdır .
Hakim …
e-imzalıdır .