Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/229 E. 2022/561 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/229 Esas
KARAR NO :2022/561

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/09/2020
KARAR TARİHİ:27/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan 03.12.2019 tarihli Sözleşme ile davalı şirketçe Katar’ın Doha şehrinde yürütülmekte olan proje kapsamında bulunan işlerin imalat ve montajının müvekkili şirket tarafından yapılmasının kararlaştırıldığını, müvekkil şirket tarafından sözleşmenin 4. maddesine uygun olarak davalı şirkete tarihsiz toplamda 301.000,00 USD tutarlı teminat evrakı verildiğini, müvekkili şirketin 01.06.2020 tarihine kadar tüm edimleri (montaj hariç) eksiksiz yerine getirdiğini, buna karşın ödemeleri sözleşmeye uygun olarak alamaması üzerine taraflar teminatların müvekkile iadesi ve yerlerine yeni teminat verilmesine ilişkin 01.06.2020 tarihli teslim sözleşmesini imzalandığını, müvekkili şirketin 4 adet teminat evrakını iade aldığını ve yerine sözleşme bedelinin %10’una tekabül eden 33.670,00 USD tutarlı teminat senedini davalı şirkete verildiğini, davalı şirkete ihtarname çekildiğini ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, teminat senedinin dayanağını oluşturan taraflar arasındaki 03.12.2019 tarihli sözleşmenin müvekkil şirketçe feshedildiğini, bu nedenlerle davacı müvekkili şirketin davalı şirkete borçlu bulunmadığının tespitine, tüm ihtarlara rağmen bedelsiz teminat senedini iade etmekten imtina eden davalı şirketin teminat senedi bedelinin %20’sin aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Menfi tespit davasının yetkisiz ticaret mahkemesinde açıldığını, açılan davanın ve iddia edilenlerin hukuksal bir dayanağının olmadığını, dört adet teminat amaçlı kambiyo senedi davacıya iade edildiğini, davacı şirketin edimini yerine getirmemek ve basiretli bir tacir gibi davranarak ürettiği malın montajını yapmaktan kaçmayı seçtiğini, bu nedenle haksız ve dayanaksız açılmış bulunan davanın önce usul, sonra esastan reddine, müvekkilinin kötü niyetle ve zor durumda bırakmaya yönelik dava açan davacının % 20 kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki sözleşmeye bağlı olarak davacının davalıya borçlu olmadığı yönünde menfi tespit davasıdır.
…. Asliye Ticaret mahkemesinin … ve 26/112/2020 tarihli yetkisizlik kararı ile gönderilerek mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, mahkememizce yazılan müzekkerelerin cevabi yazı içerikleri ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizce yargılama süreci devam ettiği esnada davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 19/09/2022 UYAP gönderim tarihli dilekçe ile, davadan feragat ettiklerinin beyan ettiği görüldü.
Davalı vekilinin 12/10/2022 tarihli dilekçesi ile vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olan davadan feragatin 6100 sayılı HMK’nın 307, 309 ve 311. maddeleri gereğince maddi anlamda kesin hükmün sonuçlarını doğurması, davacı vekilinin davacı adına ibraz ettiği vekaletnamede davadan feragat yetkisinin bulunması, davacının üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği bir uyuşmazlığa ilişkin olması nedeniyle davanın feragat nedeni ile reddine, ayrıca 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/ A-14 nolu bendinin; “Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” şeklinde, yine aynı kanunun 18/A. maddesinin 13. Bendinin de; “Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.” şeklinde olduğu, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddesinin ise; “Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Bakanlık bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde, Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Bakanlık bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. Dava açılması hâlinde mahkeme tarafından dava öncesi ödenen arabuluculuk ücretlerine ilişkin makbuz dosyaya eklenir. Yargılama giderleri olarak hükmedilen tutar 6183 sayılı Kanuna göre tahsil edilir.” şeklinde düzenlendiği, yargılama aşamasında davacı tarafın 04/10/2022 tarihli dilekçesi ile her ne kadar “taraflarına ve karşı tarafa vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmemesine karar verilmesi” talep edilmiş ise de; az yukarıda yapılan açıklama ve yasal düzenlemelere göre arabuluculuk ücretinin yargılama giderlerinden sayıldığı, davacı tarafın davadan feragat ettiği, feragat halinde yargılama giderlerinin ayrıca taraflar arasında bir anlaşma olmadığı sürece feragat eden aleyhine hükmedilmesi gerektiği anlaşıldığından, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına ve yargılama giderlerinden sayılan ve bakanlıkça suçüstü ödeneğinden ödenen arabuluculuk ücretinin de davacıdan tahsiline karar verilmesine ve ayrıca davalı yanca vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, tüm dosya kapsamına ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.301,69 TL’den mahsubu ile, fazla yatan 4.220,99-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
5-Davalı yanın yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; tarafların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır