Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/222 E. 2022/366 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/222 Esas
KARAR NO:2022/366

DAVA:ALACAK
DAVA TARİHİ:18/03/2016
KARAR TARİHİ :02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirketin davacı şirketle yapmış olduğu elektrik abonelik sözleşmesi uyarınca davacı şirkete elektrik enerjisi sağladığını, davalı şirketin davacı şirketle yapmış olduğu elektrik abonelik sözleşmesini dayanak alarak 2012, 2013, 2014, 2015 ve 2016 yıllarında davacı şirkete faturalar düzenlemiş olduğunu, fatura bedellerini davacı şirketten tahsil ettiğini, davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen ve bedelleri davacı şirketten tahsil edilen faturalarda aktif tüketim bedeli dışındaki kayıp-kaçak bedeli, PSH bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli ve sair adı altında gösterilen alacak kalemlerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 506.331,17-TL nin davalıdan haksız iktisap tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalı ile davacı arasında münakit yetki sözleşmesi uyarınca uyuşmazlıkların çözümünde yetkili mahkemelerin İstanbul mahkemeleri olduğundan mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi gerektiğini, elektrik faturalarında yer alacak tüm gelir kalemleri ile ilgili düzenleme yapma yetkisinin EPDK’da olup EPDK nin kararlarının düzenleyici işlemler olduğundan hem elektrik tedarikçilerini hem de aboneleri bağladığını, davalı ile davacının, iptal edilmedikçe EPDK kararlarına uymakla yükümlü olduğundan, müvekkilinin kayıp-kaçak bedelinin tahsilinden abonelerin de ödenmesinden sorumlu olduğunu, kayıp kaçak bedeli dışında dava konusu edilen diğer bedellerin de yasal mevzuat uyarınca zorunlu olarak tahsil edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Açılan dava üzerine, … 4. Asliye Hukuk(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile yargılamaya başlanmış, Mahkemenin 18/10/2017 tarih ve … E., … K. Sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verilmesi üzerine, dosya Mahkememize gönderilmiş, Mahkememizin 2021/222 E. Sayılı dosyası kapsamında yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, elektrik faturalarındaki kayıp-kaçak bedeli, PSH bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli vs. adı altında davacıdan tahsil edilen bedellerin, hukuka uygun olmadığı iddiasına dayalı, bu bedellerin iadesine ilişkin alacak davasıdır.
Mahkememizce, taraflar arasındaki sözleşmeler, düzenlenen faturalar, ticari defter ve kayıtlar dosyamız arasına alınmış, bilirkişiden rapor ve ek rapor temin edilmiştir.
Bilirkişi … 31/10/2021 tarihli raporu ve 04/04/2022 tarihli ek raporunda, söz konusu bedellerin, 17/06/2016 tarihli Resmi Gazete’nin 29745 sayılı, 04/06/2016 tarihli, … no.lu “Elektrik Piyasası Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” kapsamında yer alan ve yukarıda verilen hususlar çerçevesinde, EPDK tarafından ilgili yasa ve yönetmelikler çerçevesinde uygulandığı, ancak, dosyada yer alan faturalarda, aktif enerji satış fiyatı ve bu bu fiyata uygulanması gereken indirim oranlarına ilişkin taraflar arasında imzalanan enerji satış anlaşmasına, aktif enerji bedeline kayıp kaçak bedeli dahil olan ve ayrıştırılmamış tarife üzerinden işlem yapılarak uyulmadığı, faturalarda, kayıp-kaçak bedeline ilişkin fatura kaleminin ayrıca yer almakla birlikte, aktif enerji birim fiyatı içerisinde ayrıştırılmamış olarak ta (elektrik enerjisi tarifesi+kayıp-kaçak tarifesi) kullanıldığının tespit edildiği, faturalarda, aktif enerji birim fiyatına dahil edilen kayıp kaçak bedelleri ve bu bedeller üzerinden alınan TRT Payı, Enerji Fonu, Belediye Tüketim Vergisi olmak üzere, bu bedellerin toplamından da alınan KDV dahil bedellerin toplamı (fazlaya ilişkin haklar –ödeme tarihinden itibaren işlemiş olan ticari faiz-saklı olmak üzere) 122.200,90-TL olduğunu belirtmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 12/03/2020 tarihli ve 2020/855 E., 2020/2315 K. Sayılı kararında da belirtildiği üzere; 17/06/2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren … Sayılı Kanunun 21 inci maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17 nci maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, kayıp kaçak bedeli maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, … Sayılı Kanunun 26 ncı maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
… Sayılı Kanunun 21 inci maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17 nci maddesinde yapılan değişiklikler ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedel konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirilmiş; hem de geçici 20 nci maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.
Bu itibarla, dava tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının tespiti gerekmiş, Mahkememizce de bu konu da bilirkişiden rapor ve ek rapor temin edilmiş olup, bilirkişi rapor ve ek raporunda, (davacı tarafın talebi ile bağlı olarak), davalının, söz konusu kesintileri yapmasında bir edim ifasına dayalı haksız (sebepsiz) zenginleşme durumunun bulunmadığını, bu durumda iade yükümünün de söz konusu edilemeyeceğini belirtmiştir.
Her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır. Ne var ki, dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması ve tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması gibi hallerde işin esası hakkında infaz kabiliyeti olan bir hüküm kurulmamaktadır.
Bu nedenlerle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve mahkememizde de dava konusu yapılan bedellere ilişkin olarak açılan ve halen derdest olan davaların, açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ayrıca somut olayda, davacı tarafın dava açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21/05/2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. Sayılı kararı ve Yargıtay 3. HD.’nin yerleşik içtihatları gereği davacının dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından, davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmiş ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin de davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın konusuz kalması nedeniyle, davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 80,70-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 8.646,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.566,18-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvurma harcı, 215,20-TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.744,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 5.100,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacılar ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.02/06/2022

Başkan …
E-İMZA
Üye …
E-İMZA
Üye …
E-İMZA
Katip …
E-İMZA