Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/221 E. 2022/660 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/744 Esas
KARAR NO : 2022/601

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2019
KARAR TARİHİ : 05/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafa iplik alım avansı olarak … şubesinin 12/04/2019 tarih ve … seri nolu 175.000TL bedelli çekin verilmiş olduğunu, vadesinde davalı tarafça ipliklerin temin edilememiş olduğunu, çekin bedelsiz olduğunu, davalı taraftan muhtelif zamanlarda talep edilmesine rağmen dava konusu çekin iade edilmediğini beyanla, çekten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, çekin iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ile müvekkili arasında ticari ilişkisinin olduğunu, müvekkilinin davacıya iplik sattığını ve sattığı ipliklerin tümünü teslim ettiğini, karşılığında ödeme olarak çek ve senet aldıklarını, müvekkilinin elinde farklı tarihlerde teslim alınmış ve vadeleri farklı tarihler olan 36 adet çek ve 15 adet senedin mevcut olduğunu, davacının ödenmeyen çek ve senetlerden cari hesaptan kaynaklanan borcun 7.000.000 TL nin üzerinde olduğunu, çekin vadesi ile dava tarihi arasında 7 ay zaman geçtiğini, alınan tüm çek ve senetlerin taraf defterlerinde kayıtlı olduğunu, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu beyanla, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit ve çek istirdatı talebine ilişkindir.
Mahkememizce 07/01/2020 günlü ve … Esas, …Karar sayılı karar ile zorunlu arabuluculuğa yönelik dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk dairesi 23/10/2020 günlü ve 2020/1227 Esas, 2020/1042 Karasr sayılı kararı ile kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Taraf şirketlerin BA/BS bildirimlerine ilişkin tüm vergi kayıtları ile uyuşmazlıkla ilgili olduğu bildirilen dava dosyalarının Uyap kayıtları celbedilmiştir.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, taraf şirketlerin ticari defter, dayanağı belge ve kayıtlar üzerinde tespit yaptırmak ve davacının dava konusu çek nedeniyle davalı yana borçlu olup olmadığının tespiti noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan 21/02/2022 tarihli raporda bilirkişi; her iki şirketin de ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığını, defterlerde silinti ve kazıntıya rastlanmadığını, defterlerin süresinde kapanış tasdiklerinin yapıldığını, davacı ve davalı tarafın hesaplarında 19/02/2019 tarihi itibari ile 823.031,85 TL lik davalı alacağı konusunda tam mutabakatın olduğunu, davaya konu … nolu …Beylikdüzü şubesi muhataplı 175.000 TL lik çekin davacı tarafça davalı tarafa 04/09/2018 tarihinde ödeme olarak verildiğini, işbu çeklerle birlikte verilen 300.000,00TL lik çeklerin de davalı tarafa ödeme olarak verildiğini, davaya konu çekin keşide tarihinin 12/04/2019 olduğunu, taraflarca sunulan hesap ekstresine göre söz konusu çeklerin davalı tarafından davacı tarafa iade edildiğine dair kayıt bulunmadığını, taraflarca sunulan hesap ekstrelerine göre davacının davalı adına tanzim ettiği çek tutarının ise yaklaşık 12.279.300,00 TL olduğunu, işbu çeklerin büyük bir bölümünün davalı tarafça davacı tarafa iade edilmiş olduğunu, bu tespitlere göre taraflar arasındaki ilişkinin mal alışverişinden ziyade finans alışverişine dayalı olduğunun belirlendiğini, dosya kapsamındaki hesap ekstreleri dikkate alındığında diğer taraftan davacının işbu çek iadelerinin istendiği tarih itibari ile davacı taraftan 823.031,85TL lik alacağının olduğu dikkate alındığında davacının çekin bedelsiz kalmasına ilişkin talebinin mahkemeye ait olduğunu, taraf defterlerinin HMK 222 maddesi uyarınca sahipleri lehine delil niteliği bulunduğunu, tarafların 19/02/2019 tarihi itibari ile 823.031,85 TL lik davalı alacağı konusunda tam mutabakatlarının olduğunu, davacı defterlerine göre 18/11/2019 dava tarihi itibari ile davalı tarafın 776.341,85TL alacaklı olduğunu, davacının borçlu olduğu dikkate alındığında davacı tarafça iadesi talep edilen çekin bedelsiz olmadığının kabulü gerekeceğini tespit ve rapor etmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir.
Davacı yanca dava konusu çekin avans çeki olarak verildiği, davalı yanca edimlerin yerine getirilmemesi sebebiyle çekin bedelsiz olduğu iddia edilmiş, davalı yanca da tüm edimlerin yerine getirildiği ve çek nedeniyle alacaklı oldukları savunulmuştur.
Kural olarak çek, bir ödeme vasıtası olup, aksi kararlaştırılmadıkça mevcut bir borcun tediyesi amacı ile verildiği yönünde bir karine mevcuttur. Bu karinenin aksini iddia eden davacı, çeklerin avans olarak verildiğini ve karşılığında mal teslim edilmediğini yazılı delille ispatlamakla yükümlüdür. Satış sözleşmesinde tarafların edimlerini aksine anlaşma olmadıkları takdirde, aynı anda ifa etmeleri kural olduğundan, peşin satış karinesi uyarınca davacının çeklerin avans niteliğinde verildiğini ve karşılığında mal teslim edilmediğini kanıtlaması gerekir. Davacının dava konusu çeki avans çeki olarak verildiğini HMK’nın 201. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak yazılı delille kanıtlayamadığı, öte yandan taraf şirketlerin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede davacının kayıtlarındaki son işlem tarihinin 19/02/2019 olduğu, her iki tarafın ticari defterlerinde 19/02/2019 tarihinde davacının davalıya 823.031,85 TL borçlu olduğu yönünde tam mutabakat bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre karşılıksız çıkan çek bedelleri dolayısıyla muhatap bankalardan tahsil edilen 46.690,00 TL’nın mahsubu sonucu davalıya 776.341,85 TL borçlu olduğu tespit edilmiş olmakla davacının bedelsizlik iddiasının yerinde olmadığı sonucuna varılmış, davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 2.988,57 TL harçtan mahsubu ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, fazladan yatırılan ‭2.907,87 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 27.250,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/10/2022

Katip
e-imzalıdır .

Hakim
e-imzalıdır .