Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/217 E. 2023/226 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/217 Esas
KARAR NO : 2023/226

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 26/03/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 24/10/2019 tarihinde imzalanan franchise sözleşmesinin davalı tarafından ihlal edilmesi nedeniyle sözleşme ihlalllerine son verilmesi, sözleşme hükümlerine uyulması ve cezai şart tutarının ödenmesi noktasında Beşiktaş … Noterliğinin 15/09/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, davalının çok sayıda sözleşmeyi ihlalinin bulunduğunu, bu hususlara yönelik tutanaklar oluşturulduğunu, ihlallerden bi kaçının marektten alınan malzemelerin sterilize edilmeden kullanılması, belirlenen markalar dışında malzeme alınması, son kullanma tarihi geçen ürünlerin müşterilere servis edilmesi, kamera siteminin kapatılması şeklinde olduğunu, davalının ihlalllerinin taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5.5. hükmüne aykırılık teşkil ettiğini ve o hükmün de cezai şartı düzenlediğini, satış mutabakatı, franchise ücreti ve promosyon ücretinin gereği gibi ödenmediğini ve bu durumun da sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini, davalının ihtara uymayarak cezai şart bedelini ödememesi üzerine Beşiktaş … Noterliğinin 30/09/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek sözleşmenin feshedildiğini, cezai şart bedelinin tahsili amacıyla davaya konu icra takibinin açıldığını, davalı tarafın haksız itirazı ile takibin durdurulduğunu, İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin …D. İş sayılı dosyası kapsamında gerçekleştirilen delil tespiti ile davalının ihlallerinin sabit olduğunu, 50.0000,00 USD cezai şart alacağının tahsili amacıyla davalı leyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazlarının haksız olduğunu, davalı tarafından sözleşme imzalandığı sırada teminat olarak verilen 12.500,00 USD ilgili cezai şart tutarından mahsup edilerek 37.500,00 USD üzerinden dava açıldığını beyan ederek itirazın iptaline ve dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerinin ihlal edildiği iddiasının gerçeğe uygun olmadığı gibi ispattan da yoksun olduğunu, sözleşmenin imzalanmasından itibaren tüm yükümlülüklerini yeri getirdiğini, davacının açtığı delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporunda, tescilli marka ile aynı veya benzer kullanımın bulunmadığı, internet üzerinde tüketicilerin “…” olarak algılayacağı yayınların işletme sahibi tarafından yapılmadığı hususlarının tespit edildiğini, davacının feshinin haklı nedene dayanmadığını, davacının eldeki davayı açarak haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, sözleşmenin uygulandığı süre içerisinde dâhi franchise veren davacının, ürünlere aşırı tutarlarda fiyat ve zam uyguladığını beyan ederek, davanın reddine ve icra takibinin konusu olan alacağı %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı yanca, taraflar arasında akdolunan franchise sözleşmesi, ihlal tespit tutanakları, fotoğraflar, ekran görüntüleri, mail yazışmaları, ihtarname ile arabuluculuk son oturum tutanağı ibraz olunmuş; dava konusu takip dosyası ile İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin …D. İş sayılı delil tespiti dosyası celbedilmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası incelendiğinde, Davacı/alacaklı tarafından 14/10/2020 tarihinde “Örnek No: 7 – İlamsız Takiplerde Ödeme Emri” ile cezai şart bedelinden kaynaklanan 50.000,00 USD talep edilmiş; davalı/borçlu tarafından 28/12/2020 tarihinde itiraz dilekçesi verilmesi üzerine takip durdurulmuştur. İtiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihine nazaran eldeki dava da 37.500,00 USD tutar üzerinden hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
İstanbul …Sulh Hukuk Mahkemesinin …D. İş sayılı dosyası incelendiğinde, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine karşı tarafın aykırı olarak ihtarnamede belirtilen hususlarda aykırı davranılıp davranılmadığı yönünde delil tespiti talep edildiği, mahkemece alınan raporda ; tespit talep eden tarafa ait tescilli tasarım kapsamındaki 4,6,8 ve 9 nolu Cafe İç Dizaynına ilişkin tasarımlara ait unsurlardan 2 adet yeşil salıncak, aydınlatma aracı ve bir duvarda kuş resimlerinin bulunduğu, tescilli markayla aynı veya benzer bir kullanımın bulunmadığı, fakat internet üzerinde tüketicilerin Suadiye’de bulunan işletmeyi “…” kafenin bir şubesi olarak algılanmasına neden olacak yayınların bulunduğu, bu yayınlar tespit talep edilen işletme sahipleri tarafından yapılmamış olsa dahi kaldırılmasına yönelik herhangi bir önlemin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Taraflarca bildirilen tanıkların beyanlarının alınmasına karar verilerek; 24/11/2021 tarihli celsede davacı tanığı …; “2017 ocak ayından beri davacının işletmesinde barista olarak çalışıyorum, bu sebeple davalı ile yapılan sözleşmeden bilgi sahibiyim, davalı davacıya Franchise almak için talepte bulundu, davacı ilk başta bu hususu değerlendirmek istedi, davalının markayı koruyabileceği noktasında tereddütleri vardı, davacının işletmesinin markası … ‘ dur, davalıya sözleşme ile birlikte isim hakkı da verildi, taraflar sözleşmenin kurulması aşamasında ingilizce müzakerelerde bulundular ve birbirlerini anlama noktasında herhangi bir problem oluşmadı, sözleşme kurulduğu anda biz davalının işletmesine gittik, markanın korunması noktasında ne gibi işlemler yapılması gerektiği noktasında kendisine çeşitli bilgilendirmelerde bulunduk ve devam eden süreçte de yaklaşık 2 haftada bir denetleme bakımından davalının işletmesine gidiyorduk, denetlemeyi Müge Hanım ve Hande Hanım ile birlikte yapıyorduk, gördüğümüz eksiklikleri giderilmesi noktasında kendisine uyarıları telefonla yapıyorduk, bir süre sonra telefonlara cevap vermemeye başladı, belli bir süre bizden temel ürünleri almayınca ve işletme de faaliyetine devam edince davalının başka marka veyahut yerlerden ürün aldığına kanaat getirdik, davalıya ait işletmede kamera sistemi bulunmakta idi ve bu kamera sistemi ürünlerin ve hizmetlerin verilişi bakımından tarafımıza izleme hakkı tanınmıştı, sözleşme kurulduktan 3 ay sonrasında davalı yanca kamera sistemi iptal edildi, anlık denetleme imkanı ortadan kaldırıldı, telefonla irtibat kurulmaya çalışıldığında davalı yanca cevap verilmedi geri dönüş yapılmadı, davalı işletmesi davacının şubesi olarak görünüyor ve elektronik ortamlarda şube adı ile gösteriliyordu, yani … Suadiye olarak gösteriliyordu, bir gün davalının bu isim yerine … olarak değiştirdiğini gördüm ve davacı … Hanıma bilgi verdim, Hande Hanımda sözleşmenin feshi için gerekli işlemleri yaptı, davalı işletmesinde yapılan denetimlerde son kullanma tarihi geçmiş süt ve yiyecekler tespit ettik, bunlara ilişkin tutanak tuttuk, davacıya ait işletmede sadakat kartı uygulaması vardır, dokuz al onuncusu bizden şeklinde kampanya mevcuttu, bu uygulama hem Beşiktaş şubesinde hem de Suadiye şubesinde mevcuttu.” şeklinde ,
Davacı tanığı …; “ben davacının kardeşiyim, davacıya ait olan … Coffe işletmesinde çalışıyorum, aslında Beşiktaş’ ta bulunan merkez şubede müdür olarak görev yaptığım söyleyebilirim, çünkü bütün işlemleri ben yürütüyorum, bu sebeple davalı ile yapılan Franchise Sözleşmesinden ve uyuşmazlıktan bilgim vardır, davalı … işletme alanında master yaptığını söyleyerek Franchise alma noktasında talepte bulundu, bizde Cv güvenerek sözleşme yapmaya karar verdik, sözleşme uyarınca yer temini, çalışan temini vb gibi hususlar davalı tarafından yerine getirilmesi gerekirken davalı bu hususları gerçekleştiremediğinden tüm bu süreçlerde ben müdahil olmak zorunda kaldım, Suadiye şubesinin yerini ve çalışanlarını ben temin ettim, çalışanlara eğitimi ben bizzat kendim verdim, davalıya eğitim vermeye fırsat kalmadı, çünkü kendisinin daha önceden konuya ilişkin daha önce tecrübesi olmadığı için işletmeden beklediğimiz hizmete yönelik kapsamlı eğitimi verme imkanımız olmadı, ama temel konularda gerek kendi şubemizde gerek Suadiye şubesinde bir kısım eğitimler verdik, Davacıya ait işletmenin adı … Coffe olup kendisi Beşiktaş şubesinde faaliyet gösteriyor, her ne kadar butik bir kafe olsak da standartlarımız dünya çapında kendini kabul ettirmiş işletmeler ile yarışacak düzeydedir, tek tek bu hususları saymak zaman alacak olmakla birlikte dikkat edilmesi gereken temel konular bellidir, davalı tarafça işletilen Suadiye işletmesine denetim için gittiğimde bir keresinde son kullanma tarihi geçmiş süt kullanıldığını ve bir keresinde de küflenmiş peynir kullanıldığını tespit ettik, bu hususları tutanak altına aldık, kendisine gerekli uyarıyı yaptık, ayrıca çalışanlarının kapı önünde sigara içmesi gibi çeşitli ihmalleri olduğunu gördük, markamızı zedeleyen bu tür davranışlarda kaçınılması gerektiğini belirttik, ama davalı gerekli özeni hiçbir zaman göstermedi, denetleme noktasında sözleşmede de belirtildiği üzere davalıya ait işletmede kamera sistemi mevcuttu ve anlık denetlemeyi bu şekilde yapabiliyorduk, kamera sistemi sürekli açık olması gerekirken davalı tarafça sürekli olarak açılıp kapatılıyordu, denetleme imkanı ortadan kaldırılıyordu, sözleşmenin feshinden kısa bir süre öncesinde yine kameranın kapatıldığı bir dönemde davalıya ulaşmaya çalıştım, telefonlarıma cevap vermedi, kamera sistemini de etkin hale getirmedi, bu davranışından dolayı kendi kafasında bazı şeyleri bitirmiş olduğunu düşündüm, zaten çokta geçmeden kendisi ve çalışanları … kafenin ortak whatsapp grubundan ayrıldılar, devam eden süreçte de işletmenin adını… olarak değiştirmiştir, bu tespitler üzerine davalıya ait işletmeye gittiğimizde kendi markamızdaki “…” ibaresinin sadece ” u ” harfinin kaldığını gördük, her ne kadar fesih ihtarnamesini biz göndermiş isek de davalı daha önceden kendi kafasından sözleşmeyi fesih etmişti, sözleşmenin feshi halinde davacıya iade edilmesi gereken hiçbir ürün davalı tarafından iade edilmedi ve hali hazırda davacı adına tescilli olmasına rağmen davalı tarafından haksız olarak kullanılmaya devam edilmektedir davalı tarafından uyulması gereken kurallar Franchise Sözleşmesinde ve eki işletme el kitabında açıkça kararlaştırılmıştır ve davalıya bildirilmiştir, müşterilerde diyalog noktasında dikkate edilmesi gereken kurallar uygulamalı olarak davalı çalışanlarına da gösterilmiştir, müşterilere sağlanan kampanyalara ilişkin sanal kampanyalarımız mevcut olup davalı işletmesinde kullanılan gibi bir kart uygulaması bulunmamaktadır, sadece sanal alışverişlerde geçerli kampanyalar mevcuttur.” şeklinde,
Davalı tanığı … ; “ben işletmesi davalıya ait olan … Suadiye işletmesinde barista olarak 2020 Mayıs ayından 2021 Mayıs ayına kadar çalıştım, bu sebeple bana anlatılan uyuşmazlık hakkında bilgim vardır, ben yaklaşık 14 yıldır bu sektörün içindeyim tecrübem var, ben Suadiye işletmesinde işe başlamadan önce Beşiktaş şubesinde … hanımların yanında 3, 4 gün çalıştım, bu çalışma sürecinde … kafede uyulması gereken kuralları ve dikkate edilmesi gereken hususlara yönelik tarafıma bilgilendirme yapıldı, bundan sonra Suadiye işletmesine çalışan olarak gönderildim, işletmelerde genelde günlük süt kullanılır ve son kullanma tarihlerine dikkate edilir, benim çalıştığım dönemde davalıya ait işletmede bozuk süt kullanıldığına rastlamadım, zaten bozuk süt kullanılır ise uygulanan işlemlerle bu husus ortaya çıkar, ortaya çıkan ürünü müşteriye götürülmesine olanak bulunmamaktadır, davacı ile davalı arasında sözleşme kurulduktan sonra … Coffe olarak faaliyet gösterdik, hatırladığım kadarı ile bu ismi yaklaşık 2, 3 ay kullandık sonrasında kafenin adı… olarak değiştirildi, … kafeye ait tek pekmez vardı, oda zaten bittikten sonra başka bir işletmeden alarak aynı üretim tekniğinde hizmetimize devam ettik, kamera sistemi nedeni ile davacı tarafça davalıya ve dolayısı ile bizlere mobing uygulanıyordu, uyuşmazlık genel itibari ile bu baskıcı tutum itibari ile oluşmuştur, benim bildiklerim bundan ibarettir dedi. Beyanı okundu. İmzası alındı. davacıya ait işletmeden getirilen pekmez ile benim başka yerden aldığım pekmez ( türü fark etmeksizin üzüm vs) ihtiyaç halinde karıştırılarak kullanılıyordu, bunu ben iradi olarak yapıyordum, davalı tarafından herhangi bir talimat veyahut emir verilmemiştir, bu uygulamadan kendisinin haberi yoktu, ( davacı vekili tanığın bulunduğu bir fotoğrafı gösterdi) bana gösterilen fotoğrafta barda yemek yiyordum, müşteriler tarafından nakitle alışveriş çok az yapılıyordu, genelde kredi kartı kullanılıyordu ve gün sonunda otomatik olarak rapor oluşturuluyordu, nakit ödeme yapan müşterilere genelde fişleri veriliyordu.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, 6102 sayılı TTK’nın 83. maddesi hükmü de dikkate alınarak uyuşmazlık konularına ilişkin olarak taraf şirketlerin ticari defterlerinin de dikkate alınması suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyeti 20/04/2022 tarihli raporda; Davacı tarafın usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olduğu, yevmiye defteri kapanış tasdikinin yaptırılmamış olması nedeniyle davalı taraf ticari defterlerin tasdik mükellefiyetlerinin tam ve eksiksiz yerine getirilmemiş olduğu, davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescili ile İstanbul … Sulh hukuk Mahkemesi … sayılı dosya kapsamında alınan 14.12.2020 tarihli Bilirkişi Raporunda incelenen https://www… .com/tr/istanbul/…-coffee-house-suadiye-istanbul adresinde yer alan görseller arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, Franchising sözleşmesi (franchise sözleşmesi), franchise verenin, kendisine ait üretim, işletme ve pazarlama sistemini oluşturan fikri ve sınai unsurlar üzerinde, franchise alana kullanma (lisans) hakları tanıyarak, onu kendi işletme organizasyonuna, yani söz konusu sisteme göre faaliyet gösteren işletmeler zincirine entegre etmek ve onu bu sisteme dayanan ticari faaliyeti sırasında devamlı olarak desteklemek borcun altına girdiği; franchise alanın ise, hem söz konusu sistemin içerdiği ve franchise verenin belirlediği ilkelere uymak ve kendisine kullanma hakkı verilen fikri ve sınai unsurlardan yararlanmak kaydıyla, bu sisteme dahil mal ve hizmetlerin sürümünü kendi nam ve hesabına yapmayı ve desteklemeyi, hem de franchise verene belli bir ücret ödemeyi taahhüt ettiği, sürekli borç ilişkisi kuran, kanunda düzenlenmemiş ve iki tarafa borç yükleyen bir çerçeve sözleşmesi olduğu, böylece franchise sözleşmesinin, ne saf bir işgörme sözleşmesi, ne de başlı başına bir kullandırma veya lisans sözleşmesi olduğu, feshin, sürekli sözleşme ilişkisini sona erdirmeye ve ortadan kaldırmaya yönelik olan, bozucu yenilik doğuran bir hakkın kullanılması ile gerçekleşen, etkileri ileriye dönük bir hakkın kullanılması olduğu, fesih halinde, şu halde hukukî ilişkinin belirli bir yürürlük süresi dahi bulunsa, işlem sürenin tamamlanmasını beklemeden sona erdiği, feshin, kanunun belirttiği bir haklı sebebe dayandırıldığı, hükümlerinin ise, hukukî işlemin başlangıcından itibaren değil, fesih beyanının muhataba ulaştığı andan itibaren geçerli olduğu, feshi ihbarın, süresi belirtilmemiş süreli sözleşmelerde, mehilli bir fesih beyanı olduğu, bu mehilin dolması ile birlikte, sözleşmenin de sona erdiği, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği, çiftlikten alınması gereken beyaz yumurtaların alınmaması ve kahvaltı tabağı için kullanılmamasının, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5.5. hükmüne aykırılık teşkil ettiği ve o hükmün de cezai şartı düzenlediği, satış mutabakatı, franchise ücreti ve promosyon ücretinin gereği gibi ödenmediği ve bu durumun da sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği, davalının ihtara uymayarak cezai şart bedelini ödememesi üzerine Beşiktaş … Noterliğinin 30/09/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek sözleşmenin feshedildiği, Türk Borçlar Kanunu’nun bazı maddelerine göre fahiş bir ücret veya fahiş bir cezai şartın Hakim tarafından indirilebileceği, ancak Türk Ticaret Kanununa göre cezai şart, fahiş olsa bile indirilmemesi gerektiği, ticaret hukuku ile adi hukuk arasındaki bu farkın, ticaret hayatında, merhamet veya insaf gibi duygusal unsurların yer almamasına dayalı olduğu, tacir sıfatını haiz olan bir borçluyu, olağan hallerde fahiş addedilen bir ücretin veya cezai şartın indirilmesini talep etmek hakkından mahrum bırakmanın, ticaretin icabı olduğu, huzurdaki davalının sözleşmeyi ihlâl ettiği ve Noterden yapılan ihtarata rağmen sözleşmeyi ifa etmediğinden, sözleşmenin davacı tarafından haklı olarak feshine sebebiyet veren bir tacir olduğu, TTK m. 22 hükmü uyarınca sözleşme ile kararlaştırılmış bulunan cezai şartı ödemekle yükümlü olduğu, davanın, itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, somut olaya bakıldığında; İİK m. 67/2 hükmü uyarınca, icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının icra hâkimliğine başvurmadan alacağının mahkemede dâva ederek haklı çıkması gerektiği, bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belli olmasının da gerektiği, öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olmasının da şart olmadığı, icra inkâr tazminatının aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırım olduğu, daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenebilmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi mümkün nitelikte bulunması yeterli olup, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü gerektiği, tespitlerinde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilince rapora karşı beyanlarını içerir dilekçe sunulmuştur.
Dosya kapsamındaki ihlal tespit tutanakları, e-mail ve watsapp yazışmaları ile tanık anlatımlarının irdelenmesi noktasında alınan 20/01/2023 tarihli ek raporda; davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescili ile https://www. … .com/tr/istanbul/ …-coffee-…-suadiye-istanbul adresinde yer alan görseller arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, hukuki açıdan kök rapordaki kanaatte değişiklik olmadığı, davacı taraf ticari defterlerinde 120.01.003 kodlu hesapta takip edilen davalı hesabının 2020 yılı açılış bakiyesi bulunmamakta olup 2020 yılındaki faturalar ve ödemeler neticesinde 115.391,37 TL bakiye oluştuğu, davalı taraf ticari defterlerinde 320.01.0062 kodlu hesapta takip edilen davacı hesabının 2020 yılı açılış bakiyesi bulunmamakta olup 2020 yılındaki faturalar ve ödemeler neticesinde bakiye borcun kalmadığı şeklinde tespitte bulunulmuştur.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilince rapora karşı beyanlarını içerir dilekçe sunulmuştur.
Dosyaya sunulan sözleşme, ihlal tutanakları, görüntü ve mail yazışmaları kapsamında taraflar arasındaki ihtilafa yönelik olarak Mahkememizce değerlendirme yapılabilecek olmakla bilirkişi kök ve ek raporu yapılan hesap incelemeleri ile kısmi ihlal değerlendirmeleri bakımından yeterli görülmüştür.
Yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir.
Taraflar arasında 24/10/2019 tarihinde akdedilen Franchise Sözleşmesinin süresinin 5 yıl olduğu, sözleşmenin geçerliliği noktasında taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, sözleşmenin 5.5 İşletme El Kitabı başlıklı maddesinde “Franchise alan işletme el kitabında belirlenmiş tüm kurallara uyacak olup, Franchise verenin tek taraflı olarak yapacağı değişiklikler hariç olmak üzere, Franchise alanın İşletme Yeri yönünden hüküm ifade edilecek herhangi bir değişiklik yapılması franchise verenin yazılı izni ile gerçekleştirilebilecektir. Çeşitli zamanlarda yapılacak olan denetimlerde, franchise alanın kendisine verilen işletme el kitabındaki kurallara aykırı davranıldığının tespiti halinde franchise alan ihlal başına 5.000 USD cezai şart ödemeyi kabul , beyan ve taahhüt eder. Aynı ihlallerin üçüncü kez tekrarlanması durumunda ise franchise veren sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme hakkına sahiptir.”, sözleşmeye ek Cezai Şartlar bölümünün 2/h maddesinde ise “h)Franchise Alan, Sözleşme’de belirtilen yükümlülüklerine uygun davranmaması yani aykırı fiillerde bulunması durumunda ve/veya işbu Sözleşme eklerinde belirtilen işletme kılavuz/el kitaplarında belirtilen standartlara aykırı davranması ve/veya farklı yerlerden ürün temin etmesi, ödemelerde gecikmesi yani Franchise Alan temerrüde düşmesi durumunda; herhangi bir ihbar ve ihtarda bulunmaya lüzum olmaksızın Franchise Alan ifaya ek olarak ilaveten 50.000-USD’lik cezai şart bedeli olarak öder. Sözleşme’de öngörülen cezai şart talep nedenlerinde, Franchise Veren’in Franchise Alan’dan başkaca her türlü zarar, ziyan, tazminat talep etmek hakkı ve Sözleşme’yi fesih hakkı saklıdır.” hükümlerini içerdiği, davalının sözleşme hükümlerini ihlal ettiğinden bahisle davacı tarafından Beşiktaş … Noterliğinin 15/09/2020 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamessi ile ihlallerin giderilmesi, ihlaller nedeniyle oluşan cezai şartın ödenmesi noktasında davalıya 7 günlük mehil verildiği, verilen sürede ihlallerin giderilmemesi üzerine sözleşmenin davacı tarafça Beşiktaş … Noterliğinin 30/09/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafın sözleşmenin 5.5 maddesindeki işletme el kitabında belirlenen kurallara uymadığı, yapılan denetimlerde tutulan tutanaklar, mail yazışmaları, görseller, dosyamızdan dinlenen tanıkların anlatımları ve İstanbul … SHM… D. İş sayılı delil tespiti dosyasından alınan bilirkişi raporu ile ispatlanmış olup, sözleşme hükümlerine aykırı davranışı nedeniyle süresinden önce sözleşmenin feshine sebebiyet veren davalının 6098 sayılı TBK’nın 179. maddesi, 6102 sayılı TTK’nın 22. maddesi ve yukarıda ayrıntısına yer verilen sözleşmenin Cezai Şartlar bölümünün 2/h maddesi uyarınca 50.000,00 USD cezai şarttan sorumlu olduğu, sözleşmenin imzalandığı sırada alınan 12.500,00 USD’nin mahsubu sonucu talep edilen 37.500,00 USD cezai şart yönünden davacının itirazın iptali talebinin haklı ve yerinde olduğu, davalının itiraz ve savunmalarının ispatlanamadığı, öte yandan hüküm altına alınan alacağın likit ve bu yöne ilişkin itirazın haksız olması karşısında İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatı istem koşullarının da oluştuğu sonucuna varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 37.500,00 USD yönünden İPTALİNE, tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla takibin, 37.500,00 USD alacak üzerinden ve bu alacağa takip tarihinden itibaren takip talepnamesindeki yıllık %2 oranını geçmemek üzere 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının USD döviz cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden temerrüt faizi yürütülmesi suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA,
2-İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca, hükmolunan alacağın (takip tarihindeki kur karşılığı olarak 297.573,75 TL’nin) %20’si nispetinde takdir edilen 59.514,75 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 20.327,26TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak yatan 3.105,94‬-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭‭‭17.221,32‬-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.105,94 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacının yaptığı ilk masraf ‭‭59,30 TL, bilirkişi ücreti 3.000,00 TL, posta gideri ‭‭‭394,50 TL olmak üzere toplam ‭‭3.453,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 44.660,33-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/03/2023

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .