Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/216 E. 2021/767 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/216 Esas
KARAR NO : 2021/767 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 25/03/2021
KARAR TARİHİ : 01/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07.10.2019 tarihinde müvekkili şirkete ait … Müdürlüğü hizmet sahası … kesişimi adresinde, …Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan çalışma esnasında müvekkili şirkete ait kabloların hasara uğradığını, söz konusu hasar ile Müvekkili Şirketin 17.867,92- TL tutarında zararının meydana geldiğini, ancak iş bu zararın sorumlu tarafından karşılanmadığını, bunun üzerine alacağın tahsili için giriştiklerini icra takibine, borçlu-davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usül yönünden icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunmuş, esasa ilişkin olarak da; müvekkilinin davacı yana herhangi bir iş yapmadığını, dolaysıyla dava konusunu oluşturan kablolara zarar veremeyeceğini belirterek; davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ile cevap dilekçesi ve ekleri, … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası UYAP sureti ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminatın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra-inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiştir.
Davaya konu somut olayda, dosyamız arasına UYAP sureti celp olunan … 4. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra takip dosyası incelendiğinde; davacı-alacaklı şirket tarafından davalı-borçlu şirket hakkında, 07/10/2019 tarihinde meydana gelen hasara ilişkin olarak, 17.867,92 TL asıl alacak ve 3.152,83 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam; 21.020,75 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının icra dairesinin yetkisine, asıl alacağa, faize ve tüm fer’ilere itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır (HGK’nın 28.03.2001 Tarih ve 2001/19-267 Esas-2001/311 Karar, 20.03.2002 Tarih ve 2002/13-241 Esas-2002/208 Karar sayılı kararları).
Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle de mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (Üstündağ, S.: İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995, 6. Bası, shf. 101-102), (Y.H.G.K, 27.11.2013 Tarih ve 2013/13-372 Esas-2013/1606 Karar sayılı kararı).
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir.
6100 sayılı HMK’nın 6. md.’sine göre; genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Buna göre; her dava kanunda aksine bir düzenleme bulunmadıkça, davanın açıldığı günde davalının yerleşim yeri sayılan yer mahkemesinde görülür. Bu genel yetki kuralının yanı sıra, davaya konu somut olayda olduğu gibi, icra takibinin ve davanın dayanağı olan alacağın haksız fiilden kaynaklanması halinde; HMK’nın 16. maddesi gereğince, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili mahkeme olarak düzenlenmiştir. Bu seçeneklerden herhangi birini kullanmak, bu tür davalarda, davacıya tanınmış bir haktır.
Ayrıca, az yukarıda da izah edildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada, geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği hallerde, bu itiraz usulünce incelenerek sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan şekilde geçerli bir takibin bulunmayacağı açıktır.
Tüm bu açıklamalar ışığında, yapılan yargılama, toplanan deliller ve … 4. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra takip dosyası hep birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminatın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra-inkar tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, icra takip dosyası incelendiğinde de, davacı-alacaklı şirketin adresinin; “…”, davalı-borçlu şirketin adresinin ise; “…” olduğu (Davalı şirketin dosyamız arasında sureti yer alan İTO kayıtlarında da adresinin aynı adres olduğu anlaşılmıştır), yine dosyamız mündericatında bir sureti yer alan “Hasar Tespit Tutanağı” incelendiğinde de, tutanağın “… ” tarafından tanzim edildiği, davalının icra takibine itirazında icra dairesinin yetkisine de itiraz ettiği, aynı şekilde davaya cevap dilekçesinde de … icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu, bu haliyle yapılan değerlendirmede de; taraflar arasındaki uyuşmazlıkta, HMK’nın 6. maddesinde düzenlenen genel yetki kuralı ile aynı yasanın “Haksız fiilden doğan davalarda yetki” madde başlıklı 16. Maddesi hükümlerinin uygulanabileceği, ancak somut olayda icra takibi başlatılan … 4. İcra Müdürlüğü’nün yetki çevresi değerlendirildiğinde, HMK 6 ve HMK 16. madde hükmünün somut olayda uygulanma imkanının bulunmadığı, davacının icra takibini yetkili Bakırköy İcra Müdürlüklerinde başlatması gerekirken, yetkisiz İstanbul İcra Müdürlüğünde yaptığı, İtirazın iptali davasının görülebilmesi için icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde usulüne uygun olarak başlatılmasının, itirazın iptali davasının zorunlu dava şartlarından olduğu anlaşıldığından, davacı tarafından açılan davanın, yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının dava ön şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL ret karar ve ilam harcının peşin alınan 253,89 TL harcın mahsubu ile arta kalan 194,59 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-HMK 120. maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
7-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde İSTİNAF KANUN YOLU açık olmak üzere karar verildi. 01/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır