Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/206 E. 2021/415 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/206 Esas
KARAR NO:2021/415

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:13/10/2006
BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
… ESAS SAYILI DOSYASI

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:04/11/2014
KARAR TARİHİ:02/06/2021

Davacılar tarafından davalılar aleyhine açılan tazminat talepli asıl ve birleşen davaların mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili asıl davadaki dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi olan …’ın 08/11/2004 tarihinde … şofben ve … marka LPG tüpü ve … marka dedantörün birlikte fonksiyonu sonucu meydana gelen sıcak suyla banyoda önce çocuklarını yıkadıktan sonra kendisi banyoya girerek banyo yaparken CO intoksikasyonu sonucu öldüğünü, geriye mirasçı olarak iki çocuğu ile eşinin kaldığını, eşi ve çocuklarının …’ın ölümü ile maddi ve manevi desteklerini kaybettiklerini, davacıların maddi desteklerini kaybetmiş olmalarından dolayı destekten yoksun kalma tazminatı almaya, onarılmaz acılara düştüklerinden dolayı da manevi tazminat almaya hak kazandıklarını beyanla, maktülün eşi … için eşinin ölümü nedeniyle de 20.000,00 TL destekten yoksun kalma, 20.000,00 TL manevi tazminat, kızı … için 5.000,00 TL destekten yoksun kalma, 10.000,00 TL manevi tazminat, kızı … için 10.000,00 TL destekten yoklun Kalma, 5.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 35.000.00 TL destekten yoksun kalma ve 35.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 08/11/2004 tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … A.Ş vekili asıl davadaki cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın süresinde açılmadığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkiline kusur atfedilebilmesi için olaya karıştığı iddia edilen tüpün ayıplı üretilmiş olması gerektiğini, davacıların elinde bulunan … markalı tüpün olaydaki tüp olduğunun belli olmadığını, olaya müvekkili şirkete ait olduğu iddia edilen tüpün sebep olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … …vekili asıl davadaki cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın müvekkili şirket yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, olayın meydana gelmesinde müteveffanın kusur ve ihmalinin bulunduğunu, olay yeri krokisinde şofbenin bacaya bağlanmadığının açıkça belli olduğunu, tüpün gaz kaçırmasının sözkonusu olmadığını, dolayısıyla müvekkili şirkete sigortalı … A.Ş’nin sorumluluğunun bulunmadığını, biran için … A.Ş’nin sorumlu olduğu düşünülse dahi karbonmonoksit gazı zehirlenmesi olaylarının teminat kapsamında olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … A.Ş vekili asıl davadaki cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, … A.Ş Tüketici Hizmetleri biriminin tüm kayıtları incelendiğinde sözkonusu türden herhangi bir ürünün davacılar ile ilişkili kaydına rastlanmadığını, olaya yol açtığı iddia olunan şofbenin … Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmasından anlaşıldığı üzere müteveffa tarafından monte edildiğini, … A.Ş’nin montajdan kaynaklanan sorumluluğundan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, şofbende montajdan kaynaklanan bir kusur veya şofbende sonradan yapılan bir müdahale ile oluşan bir hata var ise bundan doğan sorumluluğun müteveffa ve davacılara ait olduğunu, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili birleşen davadaki dava dilekçesinde özetle; … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E, (Eski … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.) sayılı dosyasında 02.09.2014 tarihli bilirkişi raporu ile bildirilen destekten yoksun kalma tazminatı 142.677,56 TL olarak bildirildiğinden kök davada ıslahla birlikte istedikleri 107.325,70 TL den farklı olduğundan aradaki fark 35.351,86 TL nin ek dava olarak istenmesi gerektiğinden, bütün deliller kök dava olan … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası içinde olduğundan dosyanın kök dava ile birleştirilmesine, birleştirilen dava üzerinden talepleri gibi karar verilmesini, olay tarihinden itibaren faiz, masraf ve vekil ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına, sigorta şirketinin sigorta poliçelerinden olay tarihi 08.11.2004 tarihindeki limitle sorumlu tutulmasına, manevi tazminattan sorumluluğuna, hakkında ihbar varsa ihbar tarihinden yoksa dava açma tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, mahkeme masrafı ve vekil ücretinden sorumlu olduğu miktarla orantılı olarak sorumluluğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Talep, davacıların murisinin 08/11/2004 tarihinde … Şohben ve … LPG tüpü ve dedantörünün birlikte fonksiyonu sonucu vefat ettiğinden bahisle maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Dava dosyasında Mahkememiz tarafından (…. Asliye Ticaret Mahkemesi) davanın davalılar vekillerinin zamanaşımı itirazlarının kabulü ile, zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin verilen … esas … karar sayılı ilamın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 02/06/2009 gün ve 2007/11711 esas 2009/6728 karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş, Mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur.
Davacı yanca …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan … esas sayılı birleştirme talepli dava, anılan mahkeme tarafından … sayılı kararla dosyamız ile birleştirilmiştir.
Davacılar vekili 18/11/2011 harç tarihli dilekçesi ile, destekten yoksun kalma talep miktarının 67.908,68 TL miktar üzerinden arttırarak ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Mahkememizce bu kez 05/04/2016 günlü ve … esas, … karar sayılı karar ile; “…08/11/2004 tarihinde saat 01:25 sıralarında … Mah. … Sk. No:9 … / … adresinde …’ın 158x185x245 boyutlarında (7,2 m3 hacminde) banyoda yetersiz hava ve devam eden yanma sonucu ortaya çıkan karbonmonoksit (Co) zehirlenmesine bağlı olarak hayatını kaybettiği, olayın meydana geldiği banyodaki baca tertibatının düzgün olmadığı ve şofbenin olayda hayatını kaybeden … tarafından bağlandığı, şofbenin binanın bacasına değil sonradan açılan bahçeye bakan bir deliğe bağlandığı, evi idare eden konumunda bulunan ve mimar olan adı geçen tarafından bağlantının gerçekleştirildiği, 8 m3 ten küçük hacimlere şofben montajı yapılmaması gerektiğinin tüketiciye açıklandığı yönünde bir işlem ve belgenin de bulunmadığı 03/10/2006 günlü tutanağa göre olay sırasında kullanılan şofbenin …, kullanılan tüp ve dedantöründe … marka olduğu saptanmıştır. Kimyasal Tahliller İhtisas Dairesi Raporuna göre kişinin ölümünün karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu meydana geldiği, tam da %67,8 karboksihemoglobin (HbCO) test edildiği, ölüm üzerine etki edecek başka bir sebebin bulunmadığı belirtilmiştir. Adli Tıp Kurumu raporuna göre ölümün karbonmonoksit zehirlenmesinden meydana geldiği sabittir. Mahkememizce mahallinde yaptırılan keşif sonucu alınan 28/03/2011 tarihli bilirkişi raporunda şahsın hatalı ve yanlış olarak yaptığı şofben baca bağlantısı sebebiyle taze hava girişi olmayan banyoda banyo yaparak kendi ölümüne sebep olduğu ve tam kusurlu bulunduğu yönündeki görüşe mahkememizce aşağıdaki belirtilen sebeplerle iştirak edilmemiştir. Gerek 09/09/2011 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve gerekse 02/09/2014 tarihli bilirkişi kurulu raporlarında da ölene atfedilecek kusur bakımından varılan aynı sonuç mahkememizce de oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunmuştur. Davacıların desteği …’ın mimar olduğu ve bu mesleğine karşın son derece elverişsiz voltaj hataları ile dolu bir banyoyu tamir ettirmeyip, kullanmaya devam ettiği, olay yerinde yapılan keşifte banyonun bulunduğu binanın lodosun etkisinde bulunmasına rağmen şofben bacasının banyonun bahçeye bakan duvarı delinerek, gelişi güzel bir şeklide açılan deliğe alüminyum flek boru ile bağlandığı ve borunun deliğe giriş kısmının ezildiği, duvar ile boru çevresinin özel bant yada beton ile yalıtılmadığı; böylece şofben baca bağlantısının tamamen hatalı olduğu bu durumda şahsın 1.derecede asli kusurlu olduğu kabul edilerek kusur oranının %60 oranında bulunduğu kabul edilmiştir. Şofbenlerin tüketiciye satılmasından sonra gerekli bilgi ve aydınlatmanın yapılmaması şofbenin monte edileceği banyonun yukarıda belirtilen kıstaslarda dikkate alınarak, montaj için uygun olup olmadığı araştırılmaksızın bu konuda önceden bir inceleme ve proje hazırlamadan ve 2.el şofben satışlarına ilişkin piyasa denetimi de yapmamak suretiyle davalı …Ş.’nin de olayda kusurlu olduğu sonucuna varılmaktadır. Yukarıda da açıkça belirlenip ifade edildiği üzere, davacıların murisi karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetmiştir. Tüp gaz sızıntısı sonucu ölümlerde kan da karboksihemoglobin (HbCO) tespit edilmesi mümkün olmayıp buna göre ölümün LPG tüpü içerisinde likit halde bulunan propan ve butan karışımının ortam havasına yayılması sonucu meydana gelmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda tüp gaz üreticisi davalı …’ın ölüm olayından sorumlu tutulması da mümkün değildir. Tüpün ölüme neden olmadığı belirlenmekle, tüpü sigortalayan davalı … şirketini de olayda sorumluluğundan söz edilemez. Bu noktada tüketici hukuk kapsamında kusursuz sorumluluk ilkesinin uygulanması gerektiği yönündeki son bilirkişi raporundaki görüş ve davacı iddiasına da; bir imalat hatası söz konusu olmadığından bu sorumluluk ilkesinin uygulanması mümkün görülmemiştir. Bu tespitler ve kabul doğrultusunda ölenin destekliği bakımından; muris …’ın 1968 doğumlu olup, ölüm tarihinde 36 yaşında olduğu, PMF-1931 tablosuna göre kalan yaşam süresinin 33 yıl ve 69 yaşına kadar yaşama olasılığının bulunduğu, destekliğin 36-60 yaş arası 24 yıl aktif dönem ve 60-69 yaş arası da 9 yıl pasif dönem olmak üzere toplam 33 yıl olduğu, davacı eş …’ın 1967 doğumlu olup, aynı tabloya nazaran yaşam süresinin 32 yıl ve kendi yaşam süresi ile sınırlı olarak destekten yoksunluk süresinin 24 yıl aktif dönem 8 yıl pasif dönem olmak üzere 32 yıl, davacı ve ölenin kızı …’ın 1991 doğumlu olup, olay tarihinde 13 yaşında ve kız çocukları açısından genel kural olarak 22 yaşına kadar destek süresi dikkate alınarak 9 yıl, kızı …’ın da 2001 doğumlu olup, olay tarihinde 3 yaşında olup, aynı kabule nazaran da destekten yoksunluk süresinin 19 yıl olduğu kabul edilmiş, desteğin 1993 yılında Mimarlık Fakültesinden mezun olduğu öldüğü esnada bir işyerine bağlı olarak çalışmamakla birlikte mesleği dikkate alınarak, her zaman serbest iş yapmasının mümkün olduğu gözetilmek suretiyle tespit edilen aktif dönem tazminat hesabına esas kazançların dikkate alınması gerektiği belirtilerek, bu hususta yaptırılan araştırma ile bildirilen 1.215,00 TL brüt kazancın net tutarı 843,91 TL ile 08/11/2004 olay tarihindeki 444,15 TL olan brüt asgari ücretin net tutarı 318,23 TL karşılaştırılmak suretiyle bulunan 2,65 kat sayı olay tarihinden rapor tarihine kadar asgari ücretlere uygulanarak, tazminat hesaplarına esas kazançlar hesaplanmış ve 02/09/2014 tarihli bilirkişi kurulu raporunda yer verilen destek payları ve eş … yönünden benimsenen yeniden evlenme şansı oranı dikkate alınarak ve %60 kusur oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucu davacı eş …’ın 97.465,08 TL, kızı …’ın 10.410,46 TL ve kızı …’ın da 34.802,02 TL olmak üzere toplan 142.677,56 TL maddi tazminat talep edebilecekleri sonucuna varılmıştır. Davacılar vekilinin 18/11/2011 tarihli ıslah dilekçesinde davacılardan Kübra için dava değerinin arttırılmasına yönelik talebi bulunmadığı da belirtilerek ve 818 sayılı BK’nun 47.maddesi (6098 sayılı TBK’nun 56.mad) hüküm dikkate alınarak, manevi tazminatın bir ceza olmadığı ve mal varlık hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmediği gözetilmek suretiyle gerçekleşen sonuç, kusur durumu ve tarafların konumlarına, olayın ağırlığı ile ekonomik koşullar ve paranın satın alma gücü gibi unsurlarla birlikte manevi tatmin duygusu ve caydırıcılık etkisine nazaran, elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar davacılar yararına manevi tazminat takdiri de gerektiği sonucuna varılarak, davalı …Ş. ve sigorta şirketi yönünden asıl ve birleşen davalarda yerinde görülmeyen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden reddine, maddi tazminat taleplerinin diğer davalı yönünden asıl davada ve birleşen davada kabulüne, manevi tazminat talebinin asıl davada kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. ” şeklindeki gerekçeyle “Asıl davada; Davalı …Ş. ve davalı …Ş. aleyhine açılan ve yerinde görülmeyen maddi ve manevi tazminat davasının REDDİNE, Asıl davada davalı …Ş. yönünden davanın KABULÜ ile; Davacı … için 72.902,70 TL, davacı Kübra için 5.000,00 TL ve davacı Eylül için 25.005,98 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacılara VERİLMESİNE, Asıl davada manevi tazminat talebi yönünden; davanın KISMEN KABULÜ ile; Taktiren davacı … için 10.000,00 TL, davacı Kübra için 5.000,00 TL ve davacı Eylül için 2.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacılara VERİLMESİNE, Birleşen davada; Davalı …Ş. ve davalı …Ş. aleyhine açılan ve yerinde görülmeyen maddi tazminat davasının REDDİNE, Birleşen davada davalı …Ş. yönünden davanın KABULÜ ile; Davacı … için 24.562,38 TL, davacı Kübra için 993,44 TL ve davacı Eylül için 9.796,06 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacılara VERİLMESİNE,” karar verilmiş, asıl ve birleşen davada davacılar vekili ile davalı …Ş. Vekili tarafından temyiz edilen karara ilişkin olarak Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından 04/12/2018 günlü ve 2016/12532 Esas, 2018/7601 Karar sayılı karar ile; “… 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması ile her ne kadar hüküm fıkrasında 1) c-1 ve c-2 bentleri birbirinin tekrarı niteliğinde yazılmış ise de, anılan hususun maddi hataya dayalı olup, mahallinde her zaman düzeltilebilecek olmasına ve ayrıca, mahkemece bozma ilamına uyulması halinde değerlendirilecek olmasının tabi bulunmasına göre, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin aşağıdaki 3 no’lu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı …Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ise; Dava, davacıların murisinin 08.11.2004 tarihinde CO intoksikasyonu nedeni ile vefat etmesine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde, davacıların desteğinin mimar olduğu ve bu mesleğine karşın son derece elverişsiz voltaj hataları ile dolu bir banyoyu tamir ettirmeyip, kullanmaya devam ettiği, olay yerinde yapılan keşifte banyonun bulunduğu binanın lodosun etkisinde bulunmasına rağmen şofben bacasının banyonun bahçeye bakan duvarı delinerek, gelişi güzel bir şekilde açılan deliğe alüminyum flek boru ile bağlandığı ve borunun deliğe giriş kısmının ezildiği, duvar ile boru çevresinin özel bant ya da beton ile yalıtılmadığı, şofben baca bağlantısı tamamen hatalı olduğundan 1. derecede asli kusurlu ve kusur oranının %60 olduğu ayrıca, şofbenlerin tüketiciye satılmasından sonra gerekli bilgi ve aydınlatmanın yapılmaması, şofbenin monte edileceği banyonun yukarıda belirtilen kıstaslarda dikkate alınarak, montaj için uygun olup olmadığı araştırılmaksızın bu konuda önceden bir inceleme ve proje hazırlamadan, 2. el şofben satışlarına ilişkin piyasa denetimi de yapmamak suretiyle davalı …Ş.’nin de olayda kusuru bulunduğu kabul edilerek hüküm tesisi cihetine gidilmiş ise de, Ölü Muayene ve Otopsi Tutanağı’nda tanık beyanında, şofben tesisatını müteveffanın kendisinin kurduğu ve baca bağlantısının düzgün olmadığının ifade edildiği, ceza soruşturması sonucunda da 31.12.2004 tarihli karar ile maktülün şofbeni kendisinin bağladığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği, mahkemece de şofbenin montajının müteveffa tarafından yapıldığının kabul edildiği, davalı …Ş.’nin şofbeni imal eden firma olup, imalatçının 818 sayılı BK’nın 58. maddesi kapsamında sorumluluğu olsa da sadece şofbenin üreticisi olmanın, başka bir deyişle şofbenin … marka şofben olmasının davalının sorumluluğunun kabulü için yeterli olmadığı, somut olayda, şofbenin müteveffa tarafından montajının yapıldığının, bunun aksi yönde yani montajın davalı …Ş.’nin yetkilendirdiği bir servis tarafından yapıldığı ya da bakım ve onarımının gerçekleştirildiğine dair hiçbir bilgi ya da kaydın sunulmadığının anlaşılması karşısında, yanılgılı değerlendirme ile davalı …Ş.’nin de sorumluluğunun olduğunun kabul edilmesi doğru olmamış, bu nedenle kararın davalı …Ş. yararına bozulması gerekmiştir.
3-Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan bozma sebep ve şekline göre, davacılar vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. kararın davalı …Ş. yararına bozulmasına, karar verilmiştir.” denilmek suretiyle “… (1) numaralı bentte açıklanan nedenlere, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı …Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı …Ş. yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,” karar verilmiştir. Davacı vekilince anılan karara karşı karar düzeltme isteminde bulunulmuşsa da Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından 04/02/2021 günlü ve 2019/1403 Esas, 2021/842 Karar sayılı karar ile davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04/12/2018 günlü ve 2016/12532 Esas, 2018/7601 Karar sayılı ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Uyulan bozma ilamında da açıkça belirtildiği üzere davalı …Ş. şofbeni imal eden firma olup, imalatçının 818 sayılı BK’nın 58. maddesi kapsamında sorumluluğu olsa da sadece şofbenin üreticisi olmanın, başka bir deyişle şofbenin … marka şofben olmasının davalının sorumluluğunun kabulü için yeterli değildir. İmal olunan şofbenin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı sorumlu tutulabilecektir. Ölü Muayene ve Otopsi Tutanağı’nda tanık beyanında, şofben tesisatının müteveffa … tarafından kurulduğunun ve baca bağlantısının düzgün olmadığının ifade edilmiş olması, ceza soruşturması sonucunda da 31.12.2004 tarihli karar ile maktülün şofbeni kendisinin bağladığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verilmiş olması nedeniyle ve dosyaya yansıyan bilgi ve belgeler ile yaptırılan bilirkişi incelemelerindeki tespitler kapsamında ölümle sonuçlanan olaya sebebiyet veren şofbenin montajının müteveffa tarafından yapıldığı, bu kabulün aksine montajın davalı …Ş.’nin yetkilendirdiği bir servis tarafından yapıldığı ya da bakım ve onarımının gerçekleştirildiğine dair hiçbir bilgi ya da kaydın sunulmaması karşısında, davalı …Ş.’nin de imal eden firma olarak tazminat sorumluluğunun bulunmadığı sonucuna ulaşılmış, bu bağlamda davalı …Ş aleyhine ikame edilen asıl ve birleşen davaların reddine, diğer davalılar yönüyle kurulan ve bozma konusu yapılmayan hüküm fıkraları da kesinleşmiş olduğundan bu yönlere ilişkin yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, davalıların ihtiyari dava arkadaşı olması hususu ve Yargıtay ilamıyla oluşan müktesep haklar da dikkate alınmak suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A) ASIL DAVADA;
1-Mahkememizin 05/04/2016 günlü ve … Esas, … Karar sayılı hükmünün 1-a fıkrası ile “Davalı …Ş ve davalı …aleyhine açılan ve yerinde görülmeyen maddi ve manevi tazminat davasının REDDİNE” dair verilen karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04/12/2018 günlü ve 2016/12532 Esas, 2018/7601 Karar sayılı ilamında bozma konusu yapılmayıp kesinleştiğinden, bu yöndeki talepler bakımından yeniden HÜKÜM TESİSİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davalı …Ş aleyhine açılan ve yerinde görülmeyen maddi ve manevi tazminat davasının REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken maddi tazminat davası bakımından 59,30 TL ve manevi tazminat davası bakımından 59,30 TL olmak üzere toplam 118,60 TL maktu karar ve ilam harcının peşin ve ıslah harcı olarak alınan 1.150,00-TL’den MAHSUP EDİLMESİNE, fazladan yatırılan 1.031,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE,
4-Manevi tazminat yönünden, davalılar … ve … Sigorta A.Ş kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalılara VERİLMESİNE,
5-Maddi tazminat yönünden, davalılar … ve …kendilerini vekille temsil ettirmiş olmakla 11.336 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalılara VERİLMESİNE,
6-Maddi tazminat yönünden davalı …Ş kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4. maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı …Ş’ne VERİLMESİNE,
7-Manevi tazminat yönünden davalı …Ş kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/3. maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı …Ş’ne VERİLMESİNE,
B) BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … ESAS SAYILI DAVASINDA;
1-Mahkememizin 05/04/2016 günlü ve … Esas, … Karar sayılı hükmünün 2-a fıkrası ile “Davalı …Ş ve davalı …aleyhine açılan ve yerinde görülmeyen maddi tazminat davasının REDDİNE” dair verilen karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04/12/2018 günlü ve 2016/12532 Esas, 2018/7601 Karar sayılı ilamında bozma konusu yapılmayıp kesinleştiğinden, bu yöndeki talep bakımından yeniden HÜKÜM TESİSİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davalı …Ş aleyhine açılan ve yerinde görülmeyen maddi tazminat davasının REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 120,75-TL’den mahsubu ile fazladan yatırılan 61,45-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE,
4-Davalılar … A.Ş ve …kendilerini vekille temsil ettirmiş olmakla 4.239,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalılara VERİLMESİNE,
5-Davalı …Ş kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4. maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı …Ş’ne VERİLMESİNE,
C) Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
D) Davalı …Ş tarafından posta masrafı olarak yapılan 144,50 TL yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalı …Ş’ne VERİLMESİNE,
E) Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair; davacı vekili, davalı … ve Davalı … vekili yüzüne karşı, diğer taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.02/06/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .