Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/203 E. 2023/351 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/203 Esas
KARAR NO :2023/351

DAVA:ALACAK (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:19/03/2021
KARAR TARİHİ:26/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 18.06.2020- 18.06.2021 tarihleri arasında geçerli Servis Taşımacılığı Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye göre müvekkilinin davalı şirketin anlaşmalı olduğu dava dışı … Sanayi A.Ş. personelinin ulaşımı için gerekli servis hizmetini … tescil plakalı araç ile sağlayacağını, yapılan hizmet bedelinin günlük 210 TL olarak kararlaştırıldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme incelendiğinde müvekkilinin ticari iş niteliğinde olan servis hizmetini üstlenmesi ve hem müvekkilinin hem de davalı tarafın tacir olması nedeniyle yapılan iş ve sözleşmenin ticari nitelik taşıdığını, müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşmenin aslının davalı şirket tarafından …Başkanlığına sunulduğunu ve müvekkiline bunun karşılığında bu sözleşmeden kaynaklı servis hizmeti için gerekli olan … sayılı yol belgesi verildiğini, devam eden süreçte müvekkilinin davalı şirket adına 30.07.2020 tarihli Gıb … No.lu 8.343,95 TL; 31.08.2020 Tarih ve Gıb … No.lu 10.098,40 TL ; 30.09.2020 tarihinde Gıb … No.lu 10.098,40 TL meblağlı e- fatura düzenlediğini, davalı şirketin bu fatura bedellerini dava konusu sözleşme neticesinde müvekkiline ödediğini, müvekkilinin her ne kadar sözleşmede kararlaştırıldığı üzere günlük 1 sefere dayanan servis hizmeti için 210 TL günlük yevmiye alacağı olsa da sözleşmede kararlaştırılanın aksine müvekkilin çoğu zaman günde 2 ve ya 3 sefer davalı şirket adına dava dışı …’nın çalışanlarına servis hizmeti verdiğini, bu nedenle müvekkilinin günlük yevmiyesinin çoğu zaman 360 TL’yi bulabildiğini, bu sözleşme itibariyle ortalama aylık kazancı fazla çalışmalar, tatil günleri vs. hesaplandığında yaklaşık 10.000,00 TL olduğunu, davalı şirketin davaya konu sözleşmeyi hiç bir neden belirtmeden tek taraflı olarak feshederek akabinde davalı şirketin başka şirketle anlaşarak dava dışı …’ya servis taşımacılığı hizmetini devam ettirdiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin muhatap firma tarafından haksız ve yasal olmayan bir şekilde sonlandırıldığını, müvekkilinin uğradığı müspet ve menfi zararın tazmini maksadıyla 09.12.2020 tarihinde Kartal … Noterliği … yevmiye no.lu ihtarname düzenlenerek davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirketin müvekkili ile akdetmiş olduğu sözleşmeyi reddederek müvekkilinin bu sözleşmeden kaynaklanan zararını tazmin etmediğini, müvekkilinin davaya konu sözleşmenin 1 yıllık süresi bitmeden usulsüz ve haksız feshedilmesi nedeniyle müspet ve menfi zarara uğradığını, bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL müspet ve menfi zararın işleyecek yasal faizle birlikte davalı şirketten tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın iddia ettiği gibi taraflar arasında akdedilen bir sözleşmenin var olmadığını, davacı tarafından sunulan sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, zaten böyle bir sözleşmenin gerçekte de olmadığını, davacı ile müvekkili arasında bir çalışma olgusunun gerçekleştiğini, fakat davacı yanın çalışmış olduğu ve müvekkilinin müşterisi olan … a.Ş ile müvekkili şirket arasında 28.02.2020 tarihinde sözleşme imzalanmış olup iş bu sözleşmenin 5. ana maddesinin 16. alt maddesinde “.. Araçlar 8+1,16+1,ve 27+1 kişilik kapasitelerde 0-6 yaş aralığında … marka araçlar olacaktır..” şeklinde hüküm bulunduğunu, yani müvekkili firma ile sözleşme imzalayacak olan davacı gibi taşeronların bu projede kullanacakları araçların 2014 ve üstü modelde olması gerektiğini, oysa davacı yanın müvekkili ile çalışmaya başladığında davacı yanın aracının 2013 model olması nedeniyle, müvekkili tarafından davacının araç yaşının bu iş için uygun olmadığı bu nedenle aracını yenilemesi halinde kendisi ile sözleşme imzalanacağını, fakat aracını yenileyene kadar geçici olarak çalışabileceğini davacı yana söylendiğini ve davacı yan tarafından bu koşul kabul edilerek çalışmaya başlandığını, fakat daha sonra davacı yanın aracını yenileyememesi ve yine dava dışı … San. A.Ş tarafından bu hususta müvekkili firmaya telkinlerde bulunulması nedeniyle müvekkilinin davacı yan ile ilişkisini sona erdirmek zorunda kaldığını, bu nedenle davacı yanın bu şart altında projeye başlamış olduğunu ve daha sonra bu şartı yerine getiremediğinden projeden çıkarılmış olduğunu bilmesine rağmen şimdi kötüniyetli olarak hareket ederek iş bu davayı açtığını, beyanla, davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle oluştuğu iddia edilen müspet ve menfi zararların tanzimi istemine ilişkindir.
Davacı yanca, taraflar arasında akdolunduğu bildirilen 18/06/2020 tarihli sözleşme, davalı şirket ile dava dışı … San. A.Ş arasında akdolunan sözleşme, yol belgesi, fatura ve ihtarname suretleri ibraz olunmuş, tarafların BA/BS bildirim formları ile …Hizmetleri Şube Müdürlüğü nezdindeki başvuru ve kayıt belgeleri celbedilmiştir.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, 6102 sayılı TTK’nın 83. maddesi hükmü de dikkate alınarak tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter, dayanağı belge ve kayıtlar üzerinde inceleme ve sözleşmenin feshi nedeniyle oluşan müspet ve menfi zararların tanzimi isteminin yerinde olup olmadığı ve miktarı noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyeti 29/09/2022 tarihli raporunda; davacının sahipliğinde olan … plakalı aracın 2013 model ve sözleşme tarihine göre 7 yaşında olduğu, dava dışı … San. A.Ş. ile davalı … Turizm Nakliyat San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan Personel Taşıma (Servis) Sözleşmesinin 5.16 maddesinde 0-6 yaş arası araçların çalıştırılacağının düzenlendiği, davacının aracının Personel Taşıma (Servis) Sözleşmesinin 5.16 maddesinde belirtilen yaş şartına uymadığı dolayısı ile dava dışı firma ile davalı arasında imzalanan sözleşme kapsamında çalışmasının mümkün olmadığı, davacı ile davalı arasında akdedildiği iddia edilen Servis Sözleşmesinin dava dosyasında aslının olmadığı, …Başkanlığı Toplu Ulaşım Hizmetleri Şube Müdürlüğü’ ne davacı … tarafından kurumsal site üzerinden gönderildiği, sözleşme suretinin okunaksız olduğu, sözleşme suretinin kabulünün ve/veya davalı yanca yapılan imza itirazının nihai hukuki değerlendirmesinin Mahkemenin takdirinde olduğu, Mahkemece davacı ile davalı arasında akdedilmiş bir sözleşme olmadığına hükmedildiği takdirde davacının müspet ve menfi zararları talep edemeyeceği, Mahkemece davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin var olduğu kabul edildiği takdirde davacının sahipliğinde olan … plakalı aracın davalı ile dava dışı … San. A.Ş. arasında akdedilen sözleşmenin 5.16 maddesinde 0-6 yaş arası araçların çalıştırılacağı düzenlemesine aykırı olduğu için sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin söylenebileceği, Mahkemece davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin var olduğu, davacının fesih ihbarının usulüne uygun yapılmadığı ve müspet ve menfi zararı talep edebileceğine hükmedildiği takdirde, müspet zararın; Yaygın Yargıtay kararları gereği davacının davalıdan elde ettiği gelirden gelir elde dilmesi için katlanılan giderlerin düşülmesi sonucu oluşan kazancın sözleşme sonuna kadar olan süre için hesaplanması ile bulunabileceği, menfi zararın ise davacının aynı şartlarda iş bulması için makul sürenin tespiti ile bu süre için elde edeceği kazancın hesaplanması ile bulunabileceği, davacının davalı adına düzenlediği faturaların, 2020 yılı gelir toplamındaki oranının %49 olduğu, kazanç hesabında giderler toplamında 49 pay almasının makul olacağı, davalıdan elde edilen gelirlerden, o geliri elde etmek için katlanılan giderlerin düşülmesi sonucunda davalıdan elde edilen bir yıllık ortalama kazancın 9.858,89 YTL olacağı, davacının davalıya dört aylık servis hizmeti için fatura düzenlediği, sözleşme bitim tarihine kadar sekiz aylık sürenin olduğu, sekiz aylık süre için davacının müspet zarara talebinin 6.572,60 TL olabileceği, davacının aynı şartlarda servis işini dört aylık bir sürede bulabileceği düşünüldüğünde davacının menfi zarar talebinin 3.286,30TL olabileceği şeklinde tespitlerde bulunulmuştur.
Davacı vekili 17/01/2023 tarihli dilekçesi ile taleplerini 8.858,9‬0 TL artırarak davalarını 9.858,90 TL olarak ıslah etmiş ve bu değer üzerinden eksik harcı yatırmıştır.
Davalı yanın, davacı tarafın suretini sunduğu 18/06/2020 tarihli sözleşmeyi kabul etmemesi ve imza inkarında bulunması üzerine davacı yana sözleşme aslını sunması için süre verilmişse de davacı yanca sözleşme aslının kendilerinde bulunmadığı, davalı şirket tarafından …Toplu Ulaşım Hizmetleri Şube Müdürlüğü’ne sunulduğu bildirilmiştir.
… Hizmetleri Şube Müdürlüğü’nün 07/03/2022 tarihli cevabi yazısında sözleşme örneğinin kurumsal site üzerinden … kullanıcısı tarafından gönderildiği bildirilmekle, 18/01/2023 tarihli celsede davacı vekiline dayanılan sözleşme aslını dosyaya ibraz bakımından son kez 2 haftalık kesin süre verilmiş, aksi takdirde davalı yanın sözleşme ve imza inkarına itibar edileceği ihtar edilmişse de sözleşme aslı sunulmamıştır.
Davacı vekilince 01/03/2023 tarihli celssede sözleşmenin… Dairesi Başkanlığı Toplu Ulaşım Hizmetleri Şube Müdürlüğü’ne hangi bilgisayardan gönderildiğinin tespiti bakımından IP kayıtlarının tespiti talebinde bulunulmuşsa da delil dilekçesinde böyle bir dayanılmaması ve …Başkanlığı Toplu Ulaşım Hizmetleri Şube Müdürlüğü’nün 07/03/2022 tarihli resmi yazı cevabının aksini gösterir bir delil sunulmadığı gibi başvurunun davacının kullanıcı profilinden yapılmış olması sebebiyle hangi bilgisayar kullanılarak başvuru yapıldığının davanın seyrine etki etmeyecek olması sebebiyle bu yöndeki tespit talebi yerinde görülmemiştir.
Davacının dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış olması sebebiyle, 01/03/2023 tarihli celsede davacı vekiline yemin hakkı hatırlatılmış, davacı vekilince yemin haklarının kullanılacağının beyan edilmesi üzerine davacı vekiline yemin metnini hazırlaması için süre verilmiş, davacı vekili tarafından yemin metni hazırlanarak Mahkememize sunulmuş, yemin metni uyarılı olarak davalı şirket yetkilisi …’a tebliğ edilmiş ve davalı şirket yetkilisi 26/04/2023 tarihli celsede yeminli olarak; “… ile temsilcisi olduğum şirket arasında 18/06/2020 – 18/06/2021 tarihleri arasında geçerli olan bir servis taşımacılığı sözleşmesi bulunmamaktadır. Şirketimizde davacı tarafın iddia ettiği gibi bir sözleşme aslı veya sureti bulunmamaktadır. İlgili dönemde servis hizmeti için gerekli yol belgesinin alınması bakımından başvurular ilgili araç sahibi tarafından yapılmakta olup, davacı … adına şirketimiz tarafından yapılmış bir başvuru söz konusu değildir. Olmayan bir sözleşmenin feshi mümkün değildir. Bu yüzden fesih ihbarına yönelik davacı beyan ve iddialarını kabul etmiyoruz. Davacı tarafın müspet ve menfi zararları bakımından temsilcisi olduğum şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Böyle bir zarara kesinlikle sebebiyet verilmemiştir,” şeklinde beyanda bulunmuştur. Yemininde ısrarcı olduğu bildirilmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; Davacı yanın taraflar arasında akdedildiği bildirilen 18/06/2020 tarihli sözleşmenin davalı şirket tarafından tek taraflı ve haksız olarak feshi nedeniyle uğradığı müspet ve menfi zararların tazminini talep ettiği, davalı yanca sözleşme ilişkisinin ve suret halde sunulan sözleşmedeki imzanın inkar edildiği, bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm delillerin toplandığı, celbi talep olunan tüm belge ve kayıtların getirtilerek dosyamız arasına katıldığı, davacı ve davalı yan defter ve kayıtları da incelenmek suretiyle bilirkişi raporu alındığı, davacı yanca davalı yanın inkarına uğrayan süreli sözleşmenin süresinden önce ve haksız feshi nedeniyle uğranılan zararların tazmini talep edilmekle davadaki ihtilafın da taraflar arasında geçerli bir sözleşme bulunup bulunmadığı, var ise davalının sözleşmeyi haksız olarak feshedip etmediği noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Tarafar arasında geçerli ve süreli bir sözleşme ilişkisi bulunduğu davacı yanca iddia edilmekle TMK’nın 6. ve HMK’nın 190. maddeleri gereği iddiayı ispat külfeti öncelikle davacı üzerindedir. Davacı yanca sözleşme aslının kendilerinde bulunmadığı, davalı şirkette olduğu savunulmuşsa da, dayanılan sözleşmenin davacının kullanıcı hesabından … Belediye Başkanlığı …Hizmetleri Şube Müdürlüğü’ne sunulduğunun sabit olması, sözleşme aslının davalıda olduğunun veyahut olması gerektiğinin ispat edilememesi, HMK’nın 220. maddesi uyarınca yapılan ihtarata rağmen davacı yanca sözleşme aslının da sunulamaması nedeniyle taraflar arasında geçerli ve bağlayıcı bir sözleşmenin varlığının davacı yanca ispat edilemediği kabul edilmiştir. Dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmakla yemin hakkı hatırlatılması üzerine davacı vekilince yemin hakkının kullanılacağı beyan edilmiş, davalı şirket yetkilisi … tarafından 26/04/2023 tarihli celsede taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunmadığı yönünde yemin ifa edilmiş, bu haliyle yapılan değerlendirmede de taraflar arasında akdedildiği ve tek taraflı ve haksız feshedildiği iddia olunan sözleşmenin varlığını ispat yükü kendisinde olan davacının ispatlayamadığı ve kabule göre sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı değerlendirilememekle birlikte fesih nedenine dayalı tazminat istem koşullarının da oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılmış, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan toplam 259,30TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 79,40TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/04/2023

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .