Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/2 E. 2022/842 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/2 Esas
KARAR NO :2022/842 Karar

DAVA:Menfi Tespit- İstirdat ve Alacak Davası (Kaçak Elektrik Kullanıma Bağlı)
DAVA TARİHİ:18/09/2014
KARAR TARİHİ:07/05/2018

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit- İstirdat ve Alacak Davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yetkili olduğu … – … adlı firmanın faaliyette bulunduğu adreste, … tarafından 15/07/2014 tarihinde yapılan denetim ile kaçak elektrik kullanıldığının tespiti yapıldığını, tespitten sonra müvekkiline 37.383,80 TL ‘lik fahiş bir kaçak elektrik cezası kesildiğini, şu ana kadar taksitlendirme ile (25/07/2014 tarihinde 7.499,31 TL ve 25/08/2014 tarihinde 3.076,04 TL olarak) ödemede bulunulduğunu, ödemelere devam edildiğini, kesilen cezanın ceza hukukuna aykırı olması nedeniyle itiraz edildiğini, itirazın kabul edilmediğini, Müvekkilinin tutanak tutulan adresten 2014 Mayıs ayı başında taşındığını, aynı yerin bir üst katında iken altı kata taşınmak zorunda kaldığını, üst ve alt katın maliki (…) üst katı satınca müvekkilinin geçici olarak alt kata taşındığını bu nedenle kira sözleşmesi yapmadığını, bu duruma uygun bir abonelik sözleşmesi yapılması için … şirketine gidildiğini, ancak davalı şirket tarafından kira sözleşmesi getirilmesi halinde abonelik sözleşmesinin yapılabileceğinin söylendiğini, abonelik işlemini kesinkes yazılı kira akdi getirme şansına bağlamanın hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin kaçak elektrik kastı bulunmadığını, davalı kendi kusuru ile abonelik işlemlerini yapmadığını, sayaç vermeyen de davalının kendisi olduğunu, Mayıs 2014 ayından önce faaliyette bulunulan üst kata gelen aylık elektrik tüketimi ortalama 800.-1000.- TL arasında olduğunu, fatura örneklerinin (1.000,40 TL ve 934,20 TL) görüldüğünü, kabul anlamına gelmemek kaydıyla en fazla 2,5 aylık kullanım için verilecek cezanın 2.500.- TL ve 3.000,- TL civarı olabileceğini, beyan ederek, kesilen fahiş cezadan sorumlu olunmadıklarının tespitini ve ödenen bedellerin iadesini, ödenmeyen taksitler için İhtiyati Tedbir kararı verilmesini istenmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket aleyhine açılmış olan davanın haksız ve mesnetsiz olup reddi gerekeceğini, müvekkili şirket kayıtlarında yapılan incelemede, davacı adresinde 15/07/2014 tarihinde yapılan kontrolde, davacının hem kuruma kayıtlı olmayan sayaçtan tüketim yaptığını, hem de akım trafosu bağlantı uçlarının yanlış bağlanmış olması nedeniyle mevcut kayıtlı olmayan sayacın kayıt yapmadığı tespit edilerek … seri numaralı tutanak düzenlendiği, tutanağın davacı dilekçesi ekinde sunulduğunu, bu tutanak üzerine yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili maddeleri uyarınca tahakkuk yapıldığını, tahakkuklarda hata olmayıp davacının tahakkuk eden bedelleri mevzuat uyarınca ödemesi gerektiğini, hesaplamaların, son düzenlemeler çerçevesinde 08/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren, 28994 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre yapıldığı ve mevzuata uygun olduğunu, anılan yönetmeliğin kaçak elektrik kullanımına ilişkin 26. Maddesine göre “Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi” kaçak elektrik tüketimi olarak kabul edilir, hükmü bulunduğunu, kaçak elektrik kullanım bedeline yapılan itirazın ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldıramayacağını, davacının mülk sahibi ile yaşadığı sorunlar, kaydı olmayan sayaçtan elektrik tüketmesinin bahanesi olamayacağını, bu nedenle açık yönetmelik gereği, tahakkuk eden bedelleri ödemekle mükellef olduğunu, davacı tarafın yeni adresinde elektrik tüketimi yapabilmesi için, kira sözleşmesi ibraz ederek abonelik talep etmesinin mevzuat gereği olduğunu davacının bunu yapmayıp alt kata geçtiğinde sayaca müdahale edip alt kattaki tüketimleri kaydetmesi için bu sayaca bağlantı yapması da mevzuata aykırı olduğunu, davacının bunu yaparken bağlantıları yanlış yaptığından sayaç tüketimleri kaydetmediğini, kaydedilmeyen bu tüketimler için de tahakkuk yapıldığını, davacının ödemelerini yaparken ihtirazı kayıt öne sürmeden ödediğini, serbest irade ile ve ihtirazı kayıt konulmadan ödenen bedelin geri istenmeyeceğini, mevzuat ve Yargıtay içtihatlarının bu yönde olduğunu, beyan ederek haksız ve mesnetsiz davanın reddini savunmuştur.
İSTİNAF KALDIRMA KARARI ÖNCESİ YAPILAN YARGILAMA:
Mahkememizin, … Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucu;
“…Somut olayda hukuki ihtilaf davacının ödediği kaçak elektrik bedelinin iadesini talep edip edemeyeceği noktasındadır.
Hayatın her alanınında elektrik vazgeçilmez bir temel girdi olup, bir ticari işletmenin elektrik kullanmadan faaliyet sürdürebilmesi mümkün değildir. Tüzel kişinin temel gereksinimlerinin sağlanması yönünde devletin sosyal devlet ilkesini Anayasa’da teminat altına almış olması karşısında bu en temel hizmetten yararlanm için ya kiracı olma ya da mülk sahibi olma gibi sadece iki kritere bağlaması bunun dışındaki hiçbir kriterin öngörülmemiş olması karşısında abonelik işleminin yapılmaması temel hak ve özgürlüklere uygun değildir. Zira kişiler kira veya mülk sahibi ola dışında da farklı gerekçeler ile bir yerin kullanım hakkına sahip olabilirler. Bu nedenle abonelik tesis edilmemesi üst norma aykırıdır.
Ancak davacı yan hakkında tutulan tutanak sadece abonesiz olarak elektrik kullanmaktan ibaret olmayayıp ” ters bağlantı yapılan bir sayaçtan elektrik kullanması ve sayacın tüketimi ölçmediğinin ” belirlenmesi sözkonusudur.
Bilirkişi heyeti raporunda ve ek raporunda ters bağlıntı ile ilgili yorum yapamayacaklarını görüşlerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Bu husus davacı yanca görevliler huzurunda tutanak altına alınmış olup, tutanağın aksi de kanıtlanmamıştır.
Abonesiz kullanım hususu ayrık olmak üzere ters bağlantı yapılan bir sayaçtan eleketrik geçirilmiş olması yönetmeliğe ve yasal düzenlemeye göre kaçak elektrik kullanımı manasına geliyor olmakla davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE…” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen karara karşı davacı yanca İstinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF İLAMI :
Mahkememizce verilen … Esas-2018/387 Karar sayılı kararın davacı yanca İstinaf edilmesi üzerine kararı inceleyen İstanbul BAM 3. H.D. 2018/2796 Esas-2020/1725 Karar ve 03/12/2020 tarihli ilamı ile; “…Uyuşmazlık, kaçak elektrik kullanımına dayalı menfi tespit ve ödenen bedellerin iadesi talebine ilişkindir.
Dosya kapsamından; davalı tarafından davacının adresinde 15/07/2014 tarihinde yapılan kontrolde, davacının kuruma kayıtlı olmayan sayaçtan tüketim yaptığı ve akım trafosu bağlantı uçlarının yanlış bağlanmış olması nedeniyle mevcut kayıtlı olmayan sayacın kayıt yapmadığı tespit edilerek … seri numaralı tutanak düzenlendiği, tutanağa istinaden de tahakkuk yapıldığı, alınan ilk bilirkişi kök ve ek raporlarında davalının ters bağlantı yapmak suretiyle kaçak elektrik kullandığının sabit olmasına göre hesaplama yapıldığı, bilirkişi heyet raporunda ise, davalı şirketin abonelik talebini kabul etmemesi nedeniyle doğru çalışan sayaçla elektrik kullanımının kaçak kullanım olmadığından bahisle hesaplama yapıldığı görülmektedir.
Buna göre yapılan değerlendirmede; davacının ters bağlantı ile kayıt yapmayı engelleyip elektrik kullandığına ve bu kullanımın da kaydedilmediğinin anlaşıldığı, sunulan ilk bilirkişi raporunda kaçak kullanıma ilişkin miktar yönünden değerlendirme yapıldığı, heyet raporunda ise kaçak kullanımın oluşmadığı kabul edilerek hesaplama yapılmamış olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece ters bağlantı nedeniyle sayacın kayıt yapmadığı kabul edilmekle birlikte kaçak tahakkuku yönünden inceleme yapılmadan davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
Bu nedenle, davacının istinaf talebinin kabulüyle HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılarak, ters bağlantı iddiası hiç araştırılmadığından önceki bilirkişiler haricinde seçilecek üç kişiden oluşan bilirkişi heyetinden kira sözleşmesi sunulmasının yönetmelik gereği istenip istenemeyeceğinin yanı sıra tutanağa göre hesaplama yapılarak davacı ve davalı iddialarının karşılar rapor alınmasına ve sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca karar kaldırılıp yeniden yargılama yapılmasını temin için dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE…” mahkememizce verilen hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF KALDIRMA KARARI SONRASI YAPILAN YARGILAMADA:
Mahkememizce İstinaf kaldırma kararı sonrası tensip zaptı düzenlenerek, yeni duruşma gün ve saati ile birlikte taraflara tebliğ edildiği ve yine mahkememizin 28/04/2021 tarihli ara kararının 1 nolu bendi ile; “Mahkememizce re’sen seçilen bilirkişiler …, … ve Prof. Dr. …’den oluşan bilirkişi kurulu heyeti eliyle BAM kaldırma kararı da göz önünde tutularak gerekçeli, ayrıntılı ve denetime elverişli rapor düzenlenmesinin istenilmesine” karar verildiği, dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından da 26/09/2021 tarihli kök raporun tanzim edilerek tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, kök raporun incelenmesinde özetle;
“…a-) Kira Sözleşmesinin Abonelik İçin Gerekliliği ve Kaçak Kullanıma Etkisi Hususu: Davacının, dava konusu alt kat için kira sözleşmesi yoktur. Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 5. Maddesinde:“Perakende satış sözleşmesi işlemlerinde abone olacak gerçek ve tüzel kişilerden, kira sözleşmesi istenmez” hükmü yer almıştır. Bu hükme göre sadece beyan yeterli olup kira sözleşmesinin ibraz edilmesi şart değildir. Ancak, kira sözleşmesi olmadan da elektrik sözleşmesi yapılabileceği anlamının çıkmasının söz konusu olmadığı, doğruluğunun her zaman araştırılabileceği, kanıtlayıcı belgenin ibraz edilmemesi durumunda elektriğin kesilerek sözleşme iptal edilebilecektir.
Davalı şirketin, kira sözleşmesi olmadığı için sözleşme yapmaması, davacının kaçak elektrik kullanmasına gerekçe teşkil etmeyeceği kanaatine varılmıştır.
B-) Kaçak Kullanıma İlişkin Menfi Tespit Ve Ödenen Bedellerin İadesi hususu: Davacının kullandığı kaçak elektrik enerji bedelinin 6.533,03-TL olarak hesaplandığı, davacının,
davalı şirkete toplam olarak 23.941,12-TL ödediği, davacının ödediği bedelden, kullandığı elektrik enerji bedelinin düşülerek geri kalan bedeli davalı şirketten talep edebileceği; -Davacının davalı şirkete ödediği bedelin 23.941,12-TL olduğu,-Davacının kullandığı elektrik enerjisinin bedelinin; 6.533,03 TL olduğu,-Davalının davacıdan fazladan tahsil ettiği bedelin ise, 17.408,09 TL olduğu, Sonuç olarak da; davacı …’in kullandığı kaçak elektrik enerjisinin bedeli 6.533,03 TL olarak Hesaplandığı, davalı … A.Ş.’nin, davalıdan tahsil ettiği kaçak elektrik enerji bedelinin 23.941,12 TL olarak belirlendiği, bu nedenle davalı … A.Ş.’nin, davacı …’den 17.408,09 TL fazla bedel tahsil ettiği kanaatine varılmıştır” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Tarafların kök rapora olan itirazları kapsamında, mahkememizin 23/05/2022 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile; “Dosyanın raporu düzenleyen heyete tevdi ile tarafların beyan ve itirazları tek tek irdelenmek suretiyle ayrıntılı ek rapor alınmasına” karar verildiği, dosyanın yeniden heyete tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından iş bu kerre 21/09/2022 tarihli ek raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, ek raporun incelenmesinde özetle de; “Davalı … A.Ş.’nin, kök rapora ilişkin itirazlarının tek tek cevaplandırıldığı ve sonuç olarak da; kök rapordaki tespit ve hesaplamalarda her hangi bir hatanın söz konusu olmadığı ve bu nedenle de, kök rapordaki kanaatlerinin aynen muhafaza edildiği” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporunun incelenmesinde de, raporun yapılan hukuki yorum ve nitelendirmeleri mahkememize ait olmak üzere; yapılan teknik ve sektörel değerledirmeler ile hesaplamalar bakımından ayrıntılı, gerekçeli ve İstanbul BAM 3. H.D.’nin 2018/2796 Esas-2020/1725 Karar sayılı kaldırma kararı kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından, hukuki yönleri ayrık olmak üzere yapılan teknik ve sektörel değerlendirmeler ile hesaplamalar bakımından hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında, İstinaf kaldırma kararı, taraf ve iddia ve savunmaları, toplanan deliller ile BAM Kaldırma kararı kapsamında alınan bilirkişi heyeti raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde de;
Mahkememizde açılan davanın, kaçak elektrik kullanımına dayalı olarak tahakkuk ettirilen 37.383,80 TL’lik Kaçak Elektrik Tahakkuk bedelinden dolayı davacı yanın davalı yana borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit ve davadan önce iş bu tahakkuka ilişkin olarak ödenen toplam, 3.992,32 TL’nin iadesi talebine ilişkin olduğu, mahkememizce davanın reddi yönünde verilen kararın İstanbul BAM 3.H.D.’nin 03/12/2020 tarih ve 2018/2796 Esas-2020/1725 Karar sayılı kaldırma kararı ile kaldırıldığı, BAM kaldırma kararı sonrası, kaldırma kararı kapsamında bilirkişi heyeti kurulduğu ve raporlar alındığı, alınan raporlar sonucu az yukarıda ayrıntıları yazılı hususların tespit edildiği, alınan raporların, hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan teknik ve sektörel değerlendirmeler ile hesaplamalar bakımından, BAM kaldırma kararını karşılar nitelikte ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olduğunun anlaşıldığı ve hükme esas alınmasına karar verildiği, hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporu kapsamında yapılan değerlendirmede de; davalı şirket tarafından tahakkuk ettirilen ve dava konusu olan 37.383,80 TL ‘lik Kaçak Elektrik Tahakkuk Bedelinin, 6.533,03-TL dışında kalan 30.850,77 TL’lik kısmının haksız tahakkuk ettirildiği, eş söyleyişle davalı yanın kaçak kullanıma bağlı tahakkuk ettirebileceği bedelin ancak 6.533,03 TL olduğu, bunun dışında kalan kısım olan 30.850,77 TL yönünden davacı yanın dava açmakta haklı ve hukuki yararı bulunduğu anlaşıldığından, davacının menfi tespit davasının iş bu miktar yönünden (30.850,77 TL) kısmen kabulüne, ayrıca dava açıldıktan sonra davacı yanca davalı yana yapılan; 3.198,65 TL, 3.250,27 TL, 3.350,19 TL ve 3.566,66 TL’lik ödemeler yönünden, davanın Menfi tespit davası olması ve yapılan ödeme miktarınca da kendiliğinden İstirdat davasına dönüşmesi nedeniyle, iş bu miktarların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan İstirdadına ve ayrıca dava açılmadan önce davacı yanca davalı yana yapılan ve sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği iadesi talep olunan toplam; 10.575,35 TL’lik alacak (Talep:10.525,35 TL) yönünden ise; davacı yanın davalıdan talep edebileceği 6.533,03 TL kaçak tahakkuk bedelinin, ödeme tarihleri itibariyle yapılan ilk ödemeler olan toplam;10.525,35 TL’den düşüldükten sonra (taleple bağlı kalınarak) kalan 3.992,32 TL’lik haksız ödemeyi ödeme tarihinden itibaren davalıdan talep edebileceği sonucuna ulaşıldığından, işbu miktarından da (3.992,32 TL) ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının Menfi tespit davasının KISMEN KABULÜ ile; davacının 37.383,80 TL ‘lik Kaçak Elektrik Tahakkuk Bedelinin 30.850,77 TL’lik kısmı yönünden davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
-Davacının fazlaya ilişkin menfi tespit isteminin REDDİNE,
-Dava açıldıktan sonra ödenen, 3.198,65 TL’nin 07/11/2014 tarihinden, 3.250,27 TL’nin 08/12/2014 tarihinden, 3.350,19 TL’nin 06/02/2015 tarihinden ve 3.566,66 TL’nin de 16/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan İSTİRDATI ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının dava açılmadan önce haksız yere ödediği anlaşılan toplam: 3.992,32 TL’nin, 25/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 2.107,41 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 638,45 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.468,96 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından ilk dava açılırken yatırılan 638,45 TL harç parasının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 25,20 TL başvuru harcı, posta gideri ve bilirkişi ücreti gideri 4.453,40 TL olmak üzere toplam: 4.478,60 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplamaya göre 3.672,45 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan 100-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplamaya göre 14,76 TL’nin davacıdan alınarak, davalıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre hesaplanan 6.533,03 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalıya VERİLMESİNE,
8-HMK 333. maddesi gereğinde davacı yanca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen İADESİNE,
9-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 12.12.2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır