Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/199 E. 2022/76 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/199 Esas
KARAR NO :2022/76

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/03/2021
KARAR TARİHİ:16/02/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 24/02/2020 tarihli sözleşme gereği 11.502,64 TL’lik mal satışı gerçekleştiğini, müvekkilinin sözleşme konusu malları davalı yana teslim ettiğini, ancak davalı yanın müvekkiline ödemesini yapmadığını, müvekkilinin borcun ödenmesi açısından …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibine başvurduğunu, davalı yanın herhangi bir sebep ve delile dayanmaksızın borca ve yetkiye itiraz ettiğini, davalı yanın 15/02/2021 tarihinde icra takibine itiraz ve arabuluculuk aşamasından sonra müvekkiline “… Faturasına İstinaden” açıklamasını içerir ödeme yaptığını, bu ödemenin alacak ilişkisini kanıtladığını, davalı yanın itirazının kötü niyetli olduğunu beyan ederek davanın kabulü ile itirazın iptalini, takibin devamını, davalı yan aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava, faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusuna ilişkin olarak …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası getirtilerek incelenmiş, davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçludan 11.502,64 TL fatura alacağı ve 379,03 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.881,67-TL alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, ödeme emrinin davalı/ borçluya tebliğ edildiği, davalı/ borçlunun süresinde sunduğu yetkiye ve borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı/ alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihine nazaran davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, icra takibinde borca itiraz ile birlikte … İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de, dava ve takip konusu alacağın para alacağı olduğu, TBK’nın 89. Maddesine göre para alacaklarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği, HMK’nın 10. Maddesine göre ifa yeri icra dairesinin de yetkili olduğu, davacının yerleşim yeri itibarıyla İstanbul icra daireleri yetkili olduğu kabul edilerek bu itiraza itibar edilmemiştir.
Takip dosyasına dayanak belge olarak fatura suretinin sunulduğu görülmüş; Mahkememizce de uyuşmazlık konusu faturanın beyan edilip edilmediği noktasında tarafların 2020 yılına ait BA/ BS bildirim formları dosyamıza celbedilmiş; kayıtların incelenmesinden tarafların mal ve hizmete ilişkin KDV hariç 9.748,00 TL bedel yönüyle karşılıklı olarak Vergi Dairelerine bildirimde bulundukları görülmüştür.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, uyuşmazlık konusu alacakların tarafların ticari defterlerindeki kayıt durumunu tespit noktasında anılan yasal düzenlemeler uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş; belirlenen inceleme günü yasal uyarıları içerir şekilde taraflara bildirilmişse de davalı yanca defter ibrazında bulunulmamış, davacı şirket ticari defterleri incelenerek rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi, raporunda özetle; davacı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi
içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğunu, ancak yevmiye kapanış maddesinin bittiği son
sayfada defter kapanış tasdiki görülemediğini, davacı ile davalı arasında ticari ilişkiden kaynaklı satışa ilişkin malzemelerin faturasının, her iki
tarafın bildirmiş olduğu BA-BS formlarında beyan edildiğini, davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları Muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak
2020 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalardan
sonra oluşan 31.12.2020 tarihi itibariyle 11.502,64 TL defter ve kayıtlarında davalıdan alacaklı olduğunu, bu alacağın 2021 yılına devrettiğini, Ticaret Kanunu’nun 1530. maddesine göre işlemiş faizin 280,48-TL olarak hesaplandığını, toplam alacağın 11.783,12-TL olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilince rapora karşı beyanlarını içerir dilekçe sunulmuş, davalı yanca beyan ve itirazda bulunulmamıştır. Bilirkişi raporu, teknik, ayrıntılı ve dosya kapsamına uygun hazırlanmakla hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Bu bağlamda, davalı yanın yasal uyarılara rağmen defter ibrazında bulunmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesi uyarınca davalı yanın ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmış sayıldığı, davacı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmuş olması nedeniyle davacı ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu kabul edilmiştir.
Davalı yanca takip dosyasına sunulan borca itiraz dilekçesinde borçlu olunmadığı yönünde soyut itirazda bulunulmuşsa da, uyuşmazlık konusu alacağın dayanağını oluşturan faturanın birbiriyle uyumlu şekilde taraflarca BA/ BS formlarıyla beyan edilmiş olması, davacı alacağının lehine delil vasfına haiz ticari defterlerinde dayanak kayıtlarıyla mevcut olması ve davalı yanın usulüne uygun ihtarata rağmen defter ibrazından kaçınmış olması nedeniyle davacı yanın faturaya dayalı alacak talebinin yerinde olduğu kabul edilmiştir. Davalı yanca ödeme savunmasında bulunulmamışsa da, davacı yanca mezkur fatura kapsamında davalı yanın 15/02/2021 tarihinde ödeme yaptığının bildirilmiş olması ve bu bedel düşülmek suretiyle itirazın iptalinin talep edilmiş olması karşısında, davacının, itirazının iptali isteminin 11.502,64 TL asıl alacak ve takip tarihine kadar hesaplanan 280,48 TL işlemiş faiz alacağı üzerinden ve yine takip talebinde kısmi ödemelerde TBK’nun 100. maddesinin uygulanması talep edilmiş olmakla 15/02/2021 tarihinde davalı yanca yapılan 2.500,00 TL kısmi ödemenin infaz aşamasında dikkate alınması suretiyle kısmen yerinde olduğu, fazlaya dair işlemiş faiz isteminin ise yerinde olmadığı, işin ticari iş kapsamında olması ve faturada temerrüt halinde %10 avans faizi uygulanacağının belirtilmiş olması nedeniyle işleyecek faize yönelik taleplerinin haklı ve yerinde olduğu, harçlandırılan dava değeri de dikkate alınmak suretiyle hüküm altına alınan 9.283,12 TL alacağın likit ve bu yöne ilişkin davalı itirazının haksız olması karşısında İİK’nun 67/2. maddesi kapsamında icra inkar tazminatı istem koşullarının da oluştuğu sonucuna ulaşılmış, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1–Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının, 11.502,64 TL asıl alacak ve takip tarihine kadar hesaplanan 280,48 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.783,12 TL üzerinden KISMEN İPTALİNE, takibin belirtilen alacak miktarları üzerinden ve davalı tarafından 15/02/2021 tarihinde yapılan 2.500,00 TL kısmi ödeme infaz aşamasında dikkate alınmak suretiyle takip talebinde belirtilen diğer kayıt ve koşullarla kaldığı yerden DEVAMINA, bu yöndeki fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Eldeki davada hüküm altına alınan (9.283,12 TL) alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 1.856,62 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 634,13-TL nisbi ilam harcından peşin alınan 100,81-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭‭533,32‬-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin harç olarak yatırdığı 100,81-TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak ‭13,87‬-TL’nın davacıdan, 1.306,13-TL’nın ise davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacının yaptığı ilk masraf 67,80-TL, 900,00-TL bilirkişi ücreti, ‭110,5‬0-TL posta gideri ücreti olmak üzere toplam ‭‭1.078,3‬0-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1.066,97-TL ‘nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Hakim …
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır