Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/194 Esas
KARAR NO:2022/383
DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/03/2021
KARAR TARİHİ:08/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle : 05/01/2021 tarihinde davalı … şirketinde sigortalı … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, aracın piyasa değerinde düşüş gerçekleştiğini, aldırılan ekspertiz raporuna göre 31.625,00-TL değer kaybı meydana geldiğinin tespit edildiğini, sigorta şirketine başvuru neticesinde davacıya 9.430,00-TL ödeme yapıldığını, söz konusu ödemenin taleplerini karşılamadığının aşikar olduğunu, değer kaybının TBK genel hükümleri dikkate alınarak rayiç değerine göre gerçek zarar şeklinde belirlenmesi gerektiğini, gerçek değer kaybı miktarının 31.625,00-TL olduğunu beyan ederek, davacıya araçta oluşan şimdilik 100,00 TL değer kaybı tazminatının temerrüt tarihi olan 10/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle : davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybına istinaden davacıya 9.430,00-TL ödeme yapıldığını, değer kaybının genel şartlara göre hesaplanması gerektiğini, ödemenin davacının tüm zararını karşıladığını, davalının sorumluluğunun poliçe teminat limitiyle sınırlı olduğunu, kazaya ilişkin olarak … Sigorta A.Ş.’ne de araç hasarına istinaden 18.396,17-TL tazminat ödendiğini, her halükarda yapılan bu ödemelerin dikkate alınması gerektiğine, kusura yönelik davacı iddialarını ve faize yönelik talepleri kabul etmediklerini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER : Kazaya karışan araçların trafik kayıtları, tramer kayıtları, sigorta poliçeleri ve hasar dosyaları, ekspertiz raporu, bilirkişi raporu Kusur ve hesap bilirkişisi olarak görevlendirilen makine mühendisi bilirkişi 12/02/2022 tarihli raporunda özetle: Dava konusu kazada … plakalı ve … plakalı araç sürücülerinin eşit kursurlu olabileceğini, … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının 30.000,00-TL olabileceğini, kusur oranı dikkate alındığında poliçe limitleriyle sınırlı olmakla birlikte talep edilebilecek tutarın 15.000,00-TL olabileceğini, ödenen 9.430,00-TL mahsup edildiğinde bakiye tazminat miktarının 5.570,00-TL olabileceğini belirtmiştir.
GEREKÇE :
Dava, 05/01/2021 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sonucu davacıya ait araçta oluşan değer kaybının tazmini istemine ilişkindir.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler incelenmiş, kazanın oluşumundaki kusur durumuna ve davacı yanca talep edilebilecek tazminat miktarına ilişkin olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacı yanca 01/04/2021 tarihli dilekçe ile, değer kaybına ilişkin maddi tazminat talepleri bilirkişi raporunda tespit edilen tutarla uyumlu şekilde 5.570,00 TL’na yükseltilmiş ve eksik harç ikmal edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, 05/01/2021 tarihinde … ve … plakalı araçlar arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, … plakalı aracın davacı adına kayıtlı olduğu, eldeki davada araçta oluşan değer kaybına istinaden … plakalı aracın karayolları zorunlu trafik sigortacısı olan davalı şirketten tazminat talep edildiği, kazaya karışan … plakalı aracın … numaralı 29/04/2020- 2021 vadeli trafik sigorta poliçesi ile davalı şirkete sigortalı olduğu, sigorta poliçesine göre araç başına maddi zarar teminat limitinin 41.000,00 TL olduğu, davacı yanca dava açılmadan önce davalı şirkete başvuruda bulunulduğu, davalı şirket tarafından değer kaybına ilişkin olarak davacıya 10/02/2021 tarihinde 9.430,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 50. maddesinde; Zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği; 99. maddesinde; trafik sigortacısının, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas 2019/40 sayılı iptal kararı ile 2918 sayılı KTK nun 90. Maddesinin 1. Cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlede yeralan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptaline karar verilmiş, bu iptal kararı 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Anayasanın 153. maddesinde “iptal kararları geriye yürümez” hükmü, iptal kararlarının kesinleşen işlemlere etki etmeyeceği anlamında olup, elde bulunan uyuşmazlığın devam ettiği davalarda “geriye yürümeme kuralı” uygulanamaz. Diğer bir anlatımla bir davada uygulanması gereken kanun maddesi başka bir dava vesilesi ile iptal edilmiş ise bu madde artık eldeki davada da uygulanamaz. Zira davanın yasal dayanağı kalkmıştır ve Anayasa’ya aykırı olduğu tespit edilmiştir. Davacının iptal edilen maddeden dolayı sağlayacağı hukuki yararı da kalmamış olur. (Hukuk Genel Kurulunun 17.05.1989 tarihli ve 1989/10-250 E., 1989/361 K. sayılı kararı, Hukuk Genel Kurulunun 25.02.2020 Tarih 2017/8-1863 E. 2020/206 K sayılı kararı ) Bu itibarla Anayasanın 153. maddesi gereğince bu iptal kararı bağlayıcı olup derdest davalara ve kesinleşmemiş hükümlere de etki edecektir. Bu durumda usuli kazanılmış haktan bahsetmek mümkün değildir. Anayasa Mahkemesi iptal kararından sonra ve kaza tarihi de dikkate alınarak Genel Şartlar ile ekindeki formüllere göre yapılan tazminat hesabının yasal dayanağı kalmamıştır. Bu durumda Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları dikkate alınarak kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre vasıtanın kazadan önceki rayici ile onarım sonrası değeri arasındaki farkın araç değer kaybı olarak belirlenmesi gerekmiştir.
Dosya kapsamına uygun, teknik ve ayrıntılı hazırlanmış olmakla, Mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporunda 05/01/2021 tarihinde gerçekleşen kazanın oluşumunda, davalı … şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsünün dava dışı sürücüsü ve davacının KTK’nun 56. maddesini ihlalleri sebebiyle %50’şer oranda eşit derecede kusurlu olduğu tespit edilmiş olmakla, davalı … şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve yine teminat limitiyle sınırlı olarak davacıya ait araçta oluşan zarardan sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Bu bağlamda, bilirkişi tarafından piyasa rayici üzerinden yapılan hesaplamada davaya konu kaza nedeniyle davacıya ait araçta oluşan değer kaybının 30.000,00 TL olduğu tespit edilmiş olmakla, kusur durumuna göre davalının değer kaybına ilişkin sorumlu olduğu tazminat miktarının 15.000,00 TL olduğu, davacı yanca yapılan başvuruya istinaden davalı şirket tarafından 10/02/2021 tarihinde 9.430,00 TL kısmi ödeme yapıldığı anlaşılmakla davacının eldeki dava bakımından 5.570,00 TL tazminat talep etmekte haklı olduğu, davalı açısından temerrüdün de 10/02/2021 kısmi ödeme tarihi itibariyle oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, 5.570,00 TL maddi tazminatın 10/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 380,49-TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan 155,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 225,19-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılıp da karar ve ilam harcına mahsup edilen 155,30-TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL dava açılış ilk gideri, 114,10-TL tebligat ve posta gideri ile 850,00-TL bilirkişi ücreti toplamı 1023,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından var ise arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğinin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, dava değeri kesinlik sınırının altında kaldığından HMK 341/2 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.08/06/2022
Katip …
e-imzalıdır .
Hakim …
e-imzalıdır .