Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/190 E. 2021/467 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/190 Esas
KARAR NO:2021/467

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/03/2016
KARAR TARİHİ:16/06/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişti çerçevesinde müvekkili şirket tarafından davalıya mal tesliminin yapıldığını, sunulan hizmet karşılığında 1 adet fatura tesis edildiğini, 02/05/2013 tanihli 8.283,30 TL bedelli faturayı davalı tarafın tam ödemediğini, davalı şirketin müvekiline olan toplam 8.283,30 TL bedelindeki fatura borcu karşılığında kısmi ödeme yaptığını, bakiye 4.662,17 TL’yi ödemediğini, müvekkili tarafından alacağının tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün … esas numaralı icra dosyası ile davalı hakkında icra takibinin başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının tamamen alacağın tahsilini engellemeye yönelik olduğunu, davalının haksız ve kötüniyetli olduğunu, bu nedenlerle davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, asıl alacak işlemiş olan faizin ve bu alacağa bağlı tüm ferilerin tarafına ödenmesine ve ayrıca davalı aleyhine % 20′ den az olmamak koşuluyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yaklaşık 6 yıldır … Bayiliği yaptığını, …’nın cihaz tedariki konusunda direk işlem yapmadıklarını, bu işlemler için aracı firmalar kullanıldığını, bu firmalardan birisinin davacı şirketin olduğunu, dava konusu fatura ile davacının talep etmiş olduğu bedelin peşin olarak sistemden davacı tarafından tahsil edildiğini, buna dair faturanın müvekkiline gönderildiğini, vadeli satış faturalarında fatura üzerinde vade bulunduğunu, oysa ki dava konusu faturada vade tarihinin bulunmadığını, bunun bile fatura bedelinin peşin olarak olarak aldığının kanıtı olduğunu, bu nedenlerle, davanın reddine, kötüniyetli davacıya alacağın % 20′ sinden az olmamak üzeare kötüniyet tazminatı verilmesini talep etmiştir.
Dava dosyasında … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 17/07/2018 günlü ve … Esas, … Karar sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesini yapan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi tarafından 30/04/2020 günlü ve 2018/1866 Esas, 2020/514 Karar sayılı karar ile ” … Somut olayda, davalının ticari işlem hacminin esnaflık sınırının üstünde olduğu dosyadaki bilgi,belge ve taraf beyanlarından anlaşılmış olup her iki tarafın ticaret ile uğraşan hükmi şahıslar olduğu ve uyuşmazlığın her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğduğu sabittir. Nispi ticari dava niteliğindeki tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan fatura işlemine ilişkin ihtilafın Asliye Ticaret Mahkemesince değerlendirilmesi gerekmektedir.” şeklindeki gerekçeyle kararın kaldırılmasına, kayıtların kapatılarak dosyanın görevli … Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmek üzere kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bu kez 01/12/2020 günlü ve … Esas, … Karar sayılı karar ile görevsizlik kararı verilmiş, kararın kesinleşmesi ve davacı vekilinin gönderme talebi üzerine dosya Mahkememize tevzi edilmiş, esasın yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık kapsamında … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; 20/01/2014 harç ikmal tarihli takip talebiyle davacı alacaklının, davalı borçludan 02.05.2013 vade tarihli 8.283,30 TL tutarlı 1 adet faturaya istinaden 4.662,17-TL asıl alacak 628,18-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.290,35-TL alacağın tahsilini talep ettiği, davalı borçlunun süresinde 27/01/2014 tarihli borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Görevsizlik kararı veren … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından oluşturulan bilirkişi incelemesi ara karına istinaden mali müşavir bilirkişi tarafından tanzim olunan 05/05/2017 tarihli raporda; taraflar arasında herhangi bir yazılı cari hesap sözleşmesinin mevcut olmadığı, ancak fiili ticari ilişkinin her iki yanın da kabulünde olduğu, buna göre davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 4.662,17.-TL alacaklı durumda olduğu, takipten sonra, davacı tarafından davalı hesabına verilen alacak kayıtları ile davalının nihai borç tutarının 31/12/2014 ihbarıyla 4.347.18.-TL ye inmiş olduğu, şartları oluşmadığından davacının İşlemiş Faiz talebine ilişkin herhangi bir hesaplama yapmanın mümkün olmadığı belirtilmiştir. Bilirkişi raporuna karşı taraf vekillerince beyan ve itirazlarını içerir dilekçeler sunulmuştur.
26/09/2017 tarihli ek raporda; davacı ticari defterlerine göre 31/12/2013 tarihinde davalının 120 Alıcılar hesabına 4.662,17.-TL BORÇ kaydı vermiş olduğu, yani davacının davalıdan bu tarih itibariyle 4.662,17.-TL ALACAKLI durumda olduğu, davacı 120 hesapta yıl sonu itibariyle alacaklı duruma geçtiğinden muhasebe uygulamalarına göre 340 Alınan Avanslar hesabına aktarma yapılarak (ters işlem yapılarak) bu hesap kapatıldığı, 01/01/2014 tarihinde de yine ters işlem yapılarak hesaplar normal haline getirilmiş olduğu, yapılan bu işlem tamamen muhasebe tekniği gereği olup, davalı tarafından yapılan herhangi bir ödemeye ilişkin olmadığı, yukarıdaki açıklamalara göre davacının takip tarihi olan 14/01/2014 tarihi itibariyle davalıdan 4.662.17.-TL ALACAKLI durumda olduğu, yine takipten sonra 09/05/2014 tarihinde Pos İtirazı Geri Çekme Kaydı açıklaması ile davalı hesabına 314,99.-TL ve 310,00.-TL lik Alacak kaydı verildiği ve yine 16/10/2014 tarihinde davalı hesabına 310,00.-TL lik borç kaydı verilmiş olduğu, davacı ticari defterlerine göre en son 31/12/2014 tarihi itibariyle davalıdan 4.347,18.-TL ALACAKLI durumda olduğu, davalı yanın diğet itirazı olan taraflar arasındaki ticari ilişkinin işleyişine ilişkin olarak ise dosyaya sunulan herhangi bir doneye rasdanılmadığından herhangi bir tespit yapılamadığı, kök rapordaki görüşte herhangi bir değişikliğe gidilmediği belirtilmiştir. Davalı vekilince bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş, davacı yanca beyan ve belge ibraz edilmiştir.
24/04/2018 tarihli 2. Ek bilirkişi raporunda; davalı dilekçesi ekindeki davacının cari hesap ekstresi incelendiğinde: davacının davalı ile olan … nolu hesap bakiyesine göre 02/05/2013 tarihinde davalıya 13.249,62.-TL BORÇLU durumda olduğu, akabinde düzenlenen 8.283,30.-TL lik fatura ile borcunun 4.966,32.-TL ye düştüğü, bu durumda davacının fatura tarihi itibariyle davalıdan alacağının mevcut olmadığı ve 4.966,32.-TL borcunun mevcut olduğu, kök raporda belirtilen ve dosyaya sunulan hesaptan da anlaşıldığı üzere fatura kaydından sonra taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam ettiği ve davacı kayıtlarına göre KREDİ KARTI İADE FİŞİ açıklamalı kayıtların davalı hesabına borç kaydedildiği, yukarıdaki açıklamalara istinaden davacı ticari defterleri ve dosyaya sunulan hesap ekstresinden de anlaşılacağı üzere davacının fatura tarihi itibariyle davalıya 4.966,32,-TL BORÇLU durumda olduğu, fatura kaydından sonra da tataflar arasındaki ticari ilişkinin devamı neticesinde bu kez takip tarihi olan 14/01/2014 tarihi itibariyle davacının davalıdan 4.662.17.-TL ALACAKLI duruma geçtiği tespitlerinde bulunulmuştur. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilince rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuş, davacı vekilince beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
Yapılan yargılama neticesinde ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ihtilafsız olmakla süregelen bir ticari ilişkinin bulunduğu, davacı yanca 8.283,30 TL tutarlı 1 adet faturaya istinaden 4.662,17 TL asıl alacak ve 628,18 TL işlemiş faizin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının süresinde borca itirazı üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. Dosyada yaptırılan bilirkişi incelemelerinde davacının fatura tarihi itibariyle davalıdan herhangi bir alacağının olmadığı, aksine davalıya borçlu halde olduğu, devam eden süreçteki işlemler ve oluşturulan kayıtlar neticesinde davacının cari hesabında takip talebinin hazırlandığı 14/01/2014 tarihi itibariyle 4.662.17 TL ve ticari defterlerine yansıtıldığı kadarıyla 31/12/2014 tarihi itibariyle 4.347,18.-TL davalıdan alacaklı hale geldiği tespit edilmiştir. Bilirkişi raporlarının denetlenmesinden teknik, ayrıntılı ve dosya kapsamına uygun olarak tanzim edildiği ve uyuşmazlığın aydınlatılması noktasında yeterli olduğuna kanaat getirilmiştir. İtirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı olan davalardır. Takip talepnamesinde alacağın dayanağı 1 adet faturayla sınırlandırılmış, cari hesaba dayanılmamıştır. Her ne kadar davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan cari hesapta alacaklı olduğu tespit edilmişse de fatura tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunmaması, aksine borçlu halde bulunması nedeniyle davalının borca itirazında haklı olduğu, her ne kadar davalı yanca kötüniyet tazminatı talebinde bulunulmuşsa da davacının cari hesaptan kaynaklanan alacağının bulunması, diğer yandan davacının takip yapmakta kötüniyetli olduğuna ilişkin davalı yanca elverişli delil ibrazında da bulunulmaması karşısında kötüniyet tazminatı istem koşullarının oluşmadığı sonucuna ulaşılmış, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı yanın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 90,35 TL’ndan mahsubu ile fazla yatırılan ‭31,05‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından posta masrafı olarak yapılan 14,00 TL yargılama masrafının dacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğinin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili, davalı asil ve davalı vekilinin yüzüne karşı,HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .