Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/172 E. 2023/646 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/172 Esas
KARAR NO:2023/646

DAVA:İtirazın İptali (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/03/2021
KARAR TARİHİ:19/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı … … A.Ş arasında … mahallesi … caddesi No: 37 … … … …/… adresinde bulunan 4 adet ünitenin bakım ve teknik hizmetini sözleşme şartları çerçevesinde verilmesi konulu, 01.05.2019 ve 30.04.2022 tarihleri arasında 36 ay süreli olarak, söz konusu hizmetlerinin yapılması hususunda sözleşme imzalandığını, Bu sözleşmenin “İşin Fiyatı ” başlıklı 4. maddesi gereği 1.yıl her ay için ( 01.05.2019 ve 30.04.2020 Tarihleri arası ) 4 Adet ünite için toplam bedel Aylık 1.100,00 TL + KDV olmak üzere takip eden diğer yıllar için bir önceki yıl bedeline ( TÜFE+ÜFE )/2 oranında artış uygulanacağı ve fiyatlara yasal oranda KDV ilave edileceği hesaplama da TUİK tarafından açıklanan ” bir önceki yılın aynı ayına göre” artış oranı esas alınacağı konusunda anlaşıldığını, müvekkilinin sözleşme gereği hizmet sunduğunu, davalı şirketin taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak hizmete ilişkin ödemeleri yapmayarak sözleşmeye yükümlülüğünü yerine getirmediğini, ödeme yapılmaması nedeniyle ….İcra Müdürlüğü 2020 /… E. Nolu dosya ile icra takibi başlatıldığını, Davalı tarafın borcu bulunmadığını iddia ettiğini, ancak bakım tutanakları, faturalar, cari hesap ekstresi de anlaşılacağı üzere davalı tarafın borçlarının bulunmadığı iddiası hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davalının borçtan haberinin olduğu halde ödeme yapmamasının kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketin borcunu tahsil edebilmek adına ….İcra … 2020 /… E. sayılı dosya takip başlatmış bu takibe davalı borçlu haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini, Alacağın tahsili amacı ile arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşılamadığını, bu nedenle öncelikli olarak davanın süreceği aşamalarda davalı/borçlu nun dava sonuna kadar emvalini azaltacağından dolayı dava değeri üzerinden gerekli görünen teminatsız olarak sayın mahkeme aksi düşünmesi durumunda ise teminatlı olarak 22.229,67 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesini, yapılacak olan yargılama ile davaların kabulü ile davalı tarafın haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit olduğundan davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini bilvekale arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı yana tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde; cevap ve delil bildirmemiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; Taraflar arasında imzalanan servis ve bakım sözleşmelerinden kaynaklanan faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası uyap kayıtları, tarafların BA, BS formları celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı, taraflar arasında imzalanan servis ve bakım sözleşmelerinden kaynaklanan faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili amacıyla 22.229,67 TL asıl ve toplam alacak üzerinden 18.06.2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 10.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, aynı tarihte sunulan itiraz dilekçesi ile icra takibinde talep edilen borca, faiz ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirket kayıtları üzerinde inceleme yapılması amacıyla … 2. Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı, talimat cevabında; davalı şirkete tebligat ihtaratlı tebligatlar çıkarıldığı ancak yapılan ihtarlara rağmen defterlerini hazır etmediği bu nedenle bilirkişi incelemesi yapılamadığı anlaşılmıştır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve mahkememizce verilen ara kararı gereğince; dosya üzerinde konusunda uzman bankacı bilirkişi eliyle inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır.
Bilirkişi … tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz olunan 21/10/2022 tarihli raporunun incelenmesinde özetle de; … Vergi Dairesi tarafından dosyaya sunulan davalıya ait Ba-Bs Bildirimleri incelendiğini, , davacı ile ilgili herhangi bir bildirime-beyana rastlanmadığını, … … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından dosyaya sunulan davacıya ait Bs Bildirimleri incelendiğini, davalı yana ait 2 adet belgenin KDV hariç 7.000,00 TL (KDV dahil 8.260,00 TL) olarak 2019/06 dönemi Bs bildiriminde yer aldığı görüldüğünü, İcra Takip Talebi 17.06.2020 tarihli ve 22.229,67 TL tutarda düzenlendiğini, Dosyada 2 adet sözleşme görülmüş olduğunu, İlk sözleşme yürüyen merdivenler/yürüyen bantlarla ilgili olduğu, 01.05.2019-30.04.2020 arasında her bir yürüyen merdiven için aylık bakım-onarım bedeli KDV dahil 346,92 TL, aylık ödenecek toplam bedel ise KDV dahil 3.469,20 TL olarak yazıldığını, Sözleşmede faturaların her ay sonunda tanzim edileceği, ödeme vadesinin azami 20 gün olduğu, TL cinsinden anlaşmalarda ödemenin geciktiği her ay için %1 gecikme faizi uygulanacağının yazıldığı, Sözleşmenin imza tarihi görülmediğini, İkinci sözleşme ise asansör bakımlarına ilişkin olduğunu, 01.05.2019-30.04.2020 arasında her bir asansör için aylık bakım-onarım bedeli KDV dahil 324,50 TL, aylık ödenecek toplam bedel ise KDV dahil 1.298,00 TL olarak yazılmıştır. Sözleşmede faturaların her ay sonunda tanzim edileceği, ödeme vadesinin azami 20 gün olduğu, TL cinsinden anlaşmalarda ödemenin geciktiği her ay için %3 gecikme faizi uygulanacağının yazıldığını, Sözleşmenin imza tarihi 03.05.2019 olarak görülmüş ancak 17. maddesinde 03.10.2018 tarihinde imzalandığı, Sözleşme incelemesi mali bilirkişinin alanında olmadığından herhangi bir değerlendirme yapılmayacağını, takdirin mahkemenin olduğu , davacı defterinden davacı ile davalı arasında bir ticari ilişki olduğunun anlaşıldığı, Davacının defterlerinin yasal tasdikleri süresinde yaptırdığını, Dava dosyasında yer alan faturalar ve davacının defter kayıtları baz alındığında davalı yandan 19.699,27 TL alacaklı olunduğu, Ancak, bu alacağım kesinleşmesi için davacının, faturaları Vergi Usul Kanunu 231/5 maddesi kapsamında 7 günlük yasal sürede düzenlediğini ve davalıya tebliğ ettiğini ibraz etmesi gerektiği, Davalının ise kendisine tebliğ edilen faturalara Türk Ticaret Kanunu 21/3 maddesi kapsamında 8 günlük yasal sürede itiraz ettiğini ispata yarar evrak sunması (KEP, iade faturası veya noter marifeti ile) gerektiği, Bilirkişi görevlendirmesi davacı yan defterleri ile ilgili olup, davalı yanın ticari defterlerinde herhangi bir inceleme yapılamadığı, Dava dosyasına davalı yanca sunulmuş bir defter kaydı ya da ticari belgeye de rastlanmadığı, Sayın Mahkemenin davacı lehine 19.699,27 TL ana para alacağı olduğuna hükmetmesi halinde icra takip tarihi olan 17.06.2020’den işbu rapor tarihine kadar hesaplanan faiz tutarı ise 11.241,72 TL olarak hesaplandığı, Faiz hesaplanıp hesaplanmayacağı, hesaplansa dahi yöntemi ve periyodu, hesaplanan 11.241,72 TL’nin esas alınıp alınmayacağının mahkemenin takdirinde olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi …’ın 18/06/2023 ek raporunda özetle; Davacının kök rapordan farklı olarak sunduğu bir fatura görülmediği, 10 adet faturanın da aynen sunulduğu, Davacının alacak miktarına olan itirazın … numaralı ve 26.08.2019 tarihli faturadan kaynaklandığı, davacının kök rapor için sunduğu yevmiye kayıtlarında bu faturanın yer almadığı, kök rapor için sunulan kayıtlarda faturanın E-Arşiv numarası yerine Referans numarası baz alınarak bir cari hesap kapatması yapıldığı, bu fatura ile ilgili olarak davalı aleyhine bir gelir ve/veya cari hesap tahakkuku yapılmadığı, kök rapor için sunulan cari hesap kapatma kaydı tutarının 2.530,40 TL olduğu, bu tutarın da davacının rapora itiraz ettiği tutar kadar olduğu, Davacı yanın kök raporda sunmadığı yevmiye kaydını ek raporda sunduğu, kayıtlarda itiraza konu faturanın gelir ve cari hesap tahakkuklarının tam olarak bulunduğu, faturanın toplamının 4.189,00 TL olduğu, davacı yanca bunun 2.530,40 TL kısmının tahsil edilemediğinin beyan edildiği, davalı yanın da bu tutarı ödediğine dair bir belge sunmadığı, Esas itibari ile kök raporda davacı lehine hesaplanan 19.699,27 TL ana para ve 11.241,72 TL faiz tutarlarının hesaplanmasına ilişkin görüşlerimizin değişmediği, Davacının kök rapor esnasında sunduğu, … numaralı ve 26.08.2019 tarihli faturanın defter kaydını neden kök rapor öncesinde sunmadığının anlaşılamadığı, ek rapor için sonradan sunulan yevmiye kaydının Sayın Mahkemece muteber kabul edilmesi halinde (fatura tutarı olan 4.189,00 TL yerine, davacının da işbu fatura ile ilgili kabulünde olan) 2.530,40 TL’nin eklenmesi ile davacı lehine 22.229,67 TL ana para alacağının hesaplandığı, icra takip tarihi olan 17.06.2020’den kök rapor tarihine kadar hesaplanan faiz tutarının ise 12.685,73 TL olarak hesaplandığı, Dava konusu faturaların tamamının e-Arşiv fatura olduğu, VUK 433 sıra no.lu Genel Tebliği kapsamında e-Arşiv faturaların kağıt ortamında ve/veya elektronik ortamda muhatabına ulaştırılması gerektiği, davacının sunduğu evrakın; e-Arşiv faturaların sorunsuz şekilde düzenlendiğine dair belgeler olduğu, davalıya iletildiğine dair (taahhütlü posta, elektronik posta, imzalı teslim tutanağı vb.) bir evrak olmadığı, bununla birlikte; sözleşmelerin davalı yanca imzalanması, imzalı servis formlarının bulunması, cari hesap
dökümünde 2 adet de olsa davalı yanca ödeme bulunması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde faturaların davalıya tebliğ edildiğinin kabulünün Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi rapor ve ek raporu bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Buna göre;
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile, davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı, taraflar arasında imzalanan servis ve bakım sözleşmelerinden kaynaklanan faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili amacıyla 22.229,67 TL asıl ve toplam alacak üzerinden 18.06.2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 10.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, aynı tarihte sunulan itiraz dilekçesi ile icra takibinde talep edilen borca, faiz ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilince, davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı, taraflar arasında imzalanan servis ve bakım sözleşmelerinden kaynaklanan faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine yönelik davalı tarafça yapılan itirazların haksız ve kötü niyetli olduğu ileri sürülerek, davalının vaki itirazın iptaline, takibin devamı ve davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı tarafça, davaya cevap verilmemiş, herhangi bir belge delil sunulmamış, talimat mahkemesince yapılan ihtaratlı muhtıralara rağmen ticari defter ve kayıtları bilirkişi incelemesi için ibraz edilmemiştir. İcra takibine itiraz dilekçesi ile, davacı alacaklı tarafa herhangi bir borcunun olmadığı savunularak, icra takibinde talep edilen borca, faiz ve ferilerine itiraz edilmiştir.
İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca itirazın iptali davası, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılacaktır. İtiraz dilekçesi ve dava tarihi dikkate alındığında eldeki davanın 1 yıllık yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Eldeki davada, dava şartlarının tam olduğu, incelenecek bir ilk itiraz veya süreler yönünden bir itiraz olmadığı anlaşılmakla davanın esasına girilmiştir.
Dava itirazın iptali davası olup, itirazın iptali davalarında kural olarak ispat külfeti öncelikli olarak davacı alacaklı tarafa ait olup, taraflar arasındaki ilişkinin ve alacağın varlığının ispatlanması gerekmektedir. Bu ispat yerine getirildiği takdirde ispat külfeti davalı borçlu tarafa geçecek ve borcun istenebilir olmadığını, ödendiği hususlarını ispat etmesi gerekecektir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
TTK’nun 21/2 maddesine göre, bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeri kabul etmiş sayılır.
Somut olayda, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi heyeti rapor ve ek raporuna göre; Taraflar arasında 7/24 Yürüyen Merdiven ve Yürüyen Bant Servis Sözleşmesi ve 7/24 Asansör Servis Sözleşmesi olmak üzere iki adet sözleşme imzalandığı, davalı borçlunun sözleşmelerdeki imzasına bir itirazının olmadığı; 7/24 Yürüyen Merdiven ve Yürüyen Bant Servis Sözleşmesinin 10 adet yürüyen merdivenler/yürüyen bantların 01.05.2019-30.04.2022 tarih aralığında 36 ay süre ile bakım ve teknik arıza hizmetlerinin verilmesi ile ilgili olduğu, sözleşmede 01.05.2019-30.04.2020 arasında her bir yürüyen merdiven için aylık bakım-onarım bedeli KDV hariç 294,00 TL, aylık ödenecek toplam bedel ise KDV hariç 2.940,00TL olarak, sonraki dönem için ise bir önceki yıl bedeline TÜFE VE ÜFE Toplamının yarısı artış uygulanacağının, fiyatlara yasal oranda KDV ilave edileceğinin, faturaların her ay sonunda tanzim edileceğinin, ödeme vadesinin azami 20 gün olduğunun, TL cinsinden anlaşmalarda ödemenin geciktiği her ay için %1 gecikme faizi uygulanacağının düzenlendiği;7/24 Asansör Servis Sözleşmesinin 4 adet yürüyen asansörün 01.05.2019-30.04.2022 tarih aralığında 36 ay süre ile bakım ve teknik arıza hizmetlerinin verilmesi ile ilgili olduğu, sözleşmede 01.05.2019-30.04.2020 arasında her bir asansör için aylık bakım-onarım bedeli KDV hariç 275,00 TL, aylık ödenecek toplam bedel ise KDV hariç 1.100,00TL olarak, sonraki dönem için ise bir önceki yıl bedeline TÜFE VE ÜFE Toplamının yarısı artış uygulanacağının, fiyatlara yasal oranda KDV ilave edileceğinin, faturaların her ay sonunda tanzim edileceğinin, ödeme vadesinin azami 20 gün olduğunun, TL cinsinden anlaşmalarda ödemenin geciktiği her ay için %3 gecikme faizi uygulanacağının düzenlendiği; Davacı tarafın ticari defter tasdiklerinin usulüne uygun yaptırıldığı, delil niteliğine haiz olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler kapsamında davacı tarafça davalıya faturalar düzenlendiği, bu faturalardan dolayı, davacı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre, davalı tarafça yapılan ödemelerin mahsubu neticesinde takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan takipte talep edilen miktarda olmak üzere 22.229,67 TL alacaklı olduğu; Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmeyerek ibrazdan kaçındığı, bu durumda 6100 sayılı HMK’nın 222/3 maddesi uyarınca davacı taraf ticari defter ve kayıtlarının davacı lehine delil olarak kabul edilebileceği; Davacı tarafça düzenlenen e-faturaların davalı yana tebliğ edildiğine dair bir kayıt ve belge sunulmamış ise de, sözleşmelerin davalı yanca imzalanması, sözleşmelerdeki imzalarına bir itirazının olmaması, imzalı servis formlarının bulunması, bu imzalara da bir itirazın bulunmaması, faturalar kapsamında cari hesap dökümünde 2 adet de olsa davalı yanca ödeme bulunması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde faturaların davalıya tebliğ edildiğinin ve faturalar kapsamındaki hizmetin verildiği anlaşılmakla ve değerlendirilmekle, davacı tarafın davalıdan icra takip talebinde talep edilen miktarda olmak üzere 22.229,67 TL alacaklı olduğu, bu bedele yukarıda açıklanan sözleşme hükümlerine nazaran takip tarihinden itibaren aylık %1 oranında faiz talep edilebileceği sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Bu nedenler ile, Davacı Tarafça Açılan Davanın Kabulü İle; Davalı borçlunun dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptaline, Takibin takip talebindeki şartlarla devamına, Ayrıca, davacı tarafça, icra inkar tazminatı talep edildiğinden, alacak likit olduğundan ve davalı taraf icra takibine itirazında haksız bulunduğundan hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, bu kapsamda aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1) DAVACI TARAFÇA AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE; Davalı borçlunun dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, Takibin takip talebindeki şartlarla DEVAMINA,
2)Hükmolunan 22.229,67 TL alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 4.445,93 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya VERİLMESİNE,
-Alınması gereken 1.518,51 TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 268,48 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.250,03‬ TL harcın davalıdan alınıp Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 268,48 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden 59,30TL başvuru harcı, 267,5‬ TL posta ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam: 1.326,8‬ TL, yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-HMK 333. maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/09/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır