Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/14 E. 2022/555 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/14 Esas
KARAR NO:2022/555 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/01/2021
KARAR TARİHİ: 26/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ve davalı borçlu arasında yapılan ticari alışveriş sonucu davacı müvekkili … … Ltd. Şti. tarafından düzenlenen iki adet fatura ile beraber cari hesap ekstresine yapılan satış kaydedildiğini, ancak yapılan alım satım sonucunda davalı … Ltd. Şti.’nin herhangi bir ödeme yapmadığı, ödeme yapılmaması sonucu davalı aleyhine…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası ile 36.570,00-TL Asıl Alacak, 603,30 TL işlemiş faiz 21.01.2020 tarihi itibari ile Asıl alacağa yıllık %9 Yasal faizi ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, 13.09.2019 düzenlenme tarihli … seri numaralı fatura, 14.09.2019 düzenleme tarihli ve … seri numaralı fatura ile cari hesap ekstresinin açıkça gösterdiği üzere, davacının alacağa konu malları teslim etmemiş olduğu ve bunları belgelendirdiğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın sebepsiz zenginleşme kastıyla açtığı huzurdaki davada müvekkilin karşı tarafa herhangi bir borcu olmadığını, izah edilen hususlarla ve tarafların ticari defterlerinin incelenmesi ile ortaya çıkacağını, taraflar arasında ticari ilişki gereği mal alım satımı olduğunu, malların müvekkile teslim edildiğini ve bu hususun fatura düzenlenerek belgelendiğini iddia etmişse de müvekkil şirkete usulüne uygun tebliğ edilen faturalar olmadığı gibi bahsi geçen faturalara konu edimlerin de hiçbir zaman yerine getirilmediğini, bilindiği üzere fatura düzenlenmiş olmasının tek başına borcun varlığını ispata yetmeyeceğini, hal böyle olunca davacı tarafın öncelikle faturayı neye istinaden düzenlendiğini açıklaması gerektiğini, akabinde fatura konusu edimi yerine getirdiğini yazılı deliller ile kanıtlaması gerektiğini, somut olayda davacı taraf öncelikle söz konusu faturaların müvekkili şirkete usulüne uygun tebliğ edildiğini; akabinde taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ve daha sonra da fatura konusu edimin ifasını kanıtlamak zorunda olduğunu belirterek; haksız davanın reddine, davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, tarafların BA ve BS formları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız içerisinde yer alan, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, 24.800,00 TL Fatura (asıl alacak), 11.770,00 TL Cari hesap (asıl alacak) ve 603,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 37.173,30-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde, yetkiye, borca, faize ve tüm fer’ilere itiraz ederek takibi durduğu görülmüştür.
Davalı vekili tarafından icra müdürlüğüne hitaben sunulan itiraz dilekçesinde her ne kadar yetki itirazında bulunulmuş ise de; itiraz dilekçesinde yetkili icra müdürlüğü açıkça belirtilmediğinden ve bu haliyle de geçerli bir yetki itirazı bulunmadığından, davalı yanın icra müdürlüğünün yetkisine olan itirazına itibar edilmemiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan fatura ve cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Davaya konu somut olayda, dava konusu uyuşmazlığın; ticari ilişkiye istinaden düzenlendiği iddia olunan fatura ve cari hesaptan kaynaklanan alacak nedeni ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkin olması hasebiyle, davacının kendi ticari kayıtlarında dayanak belgeleri olmadan, alacaklı olarak gözükmesi, davalıdan alacağı bulunduğunu göstermeyecektir (Yargıtay 19. H.D. 09/02/2016 Tarih ve 2015/10255 Esas 2016/1919 Karar sayılı kararı).
Diğer yandan, fatura tek başına alacağın varlığını kanıtlamayacaktır (Yargıtay 19. H.D. 06/06/2018 tarih ve 2016/18445 Esas-2018/3268 Karar sayılı kararı).
Yine faturanın davalıya tebliğ edilmiş olması da, malın ve/veya hizmetin davalıya teslim edildiğinin veya verildiğinin belgesi değildir. Bu durumda malın teslimi veya hizmetin verildiği konusunda ispat külfeti davacı yanda olup teslimi veya hizmeti usulüne uygun delillerle kanıtlanmalıdır (Yargıtay 19.H.D.09/02/2016 Tarih ve 2015/10255 Esas 2016/1919 Karar sayılı kararı).
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve mahkememizce tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi eliyle inceleme yaptırılarak davacı yanın çek istirdatı talebinin yerinde olup olmadığı hususunun tespiti bakımından rapor alınmıştır.
SMM bilirkişi… tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 23/10/2021 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle de: “Davacı tarafından düzenlenen faturanın Davacı taraf Yasal Defterlerinde yer aldığı, defterlerin yasaların emrettiği şekilde tutulduğu, Faturalarla ilgili Mali idareye yapılması gereken bildirimlerin süresinde yapıldığı, Açılış ve kapanış kayıtlarının Kanun öngördüğü süreler içinde yapıldığı, Davacı lehine delil olma kuvvetine sahip olduğu, Davacı tarafından düzenlenen faturanın Davalı taraf Yasal Defterlerinde yer aldığı (Mali idareden gelen BA-BS formlarında adet ve tutarın birebir olduğu ve tarafların davacının düzenlediği Fatura ve tutar konusunda MUTABIKTIRLAR.) Faturalarla ilgili Mali idareye yapılması gereken bildirimlerin süresinde yapıldığı, davalı tarafın mailinde de belirtildiği üzere; “Kanuni defterlerini …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasına sunulduğundan” Sayın mahkeme talep ederse ilgili mahkeme kaleminde evrakların kontrolü yapılabileceği ve/veya sonraki dönemde yine Sayın Mahkemenin talebine istinaden Ek ücret karşılığında Davalı evrakları üzerinden inceleme yapılarak Ek raporun hazırlanabileceği, mevcut belgelere istinaden, davacı tarafın 21.01.2020 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 46.150.04 TL alacaklı olduğu, Kendi kayıtlarında muhasebesel düzeltmeler yapacağı ve düzeltmelerden sonra Alacak rakamının 36.570,00-TL olarak revize edileceği, Davalı evraklarının incelenmesi sonrasında değişiklik olabileceğinden mevcut belge paylaşımına ve Davacı taraf belgelerine göre; Davacı tarafın icra takibini 36.570,00- TL olarak başlattığı, Takipte bağlılık gereğince davalı yandan 36.570.- TL alacaklı olduğu, Takip tarihi olan 21.01.2020 itibari ile Dava tarihi 07.01.2021 tarihleri arasındaki dönem için Davacının Takip talebinde belirttiği Tutar ve %9 faiz oranından 3.174,08 TL faiz Alacağının oluşacağı” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizin 06/12/2021 tarihli celsesinin 2 nolu bendi kapsamında davalı yan defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapmak suretiyle bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 25/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunun incelenmesinde özetle de: “Davacı tarafından düzenlenen faturanın Davacı taraf Yasal Defterlerinde yer aldığı, defterlerin yasaların emrettiği şekilde tutulduğu, Faturalarla ilgili Mali idareye yapılması gereken bildirimlerin süresinde yapıldığı, Açılış ve kapanış kayıtlarının Kanun öngördüğü süreler içinde yapıldığı, Davacı lehine delil olma kuvvetine sahip olduğu, Davalı tarafın, Kanuni defterleri mahkeme kaleminde incelenmiş olup Davalı defterlerinde davacının düzenlediği tüm faturalar yer almış olduğunun tespit edildiği, davalı kanuni defterlerinde, Davacının 153.150,04 TL Alacaklı olduğu, Davalı tarafin kanuni defterlerinde, davalı tarafından Davacı tarafa yapılan ödemelerin yer almadığının tespit edildiği, sonuç olarak da; davacı tarafın icra takibine 36.570,00- TL olarak başladığı, Takipte bağlılık gereğince; Davalı yandan 36.570,00- TL Alacaklı olduğu, Takip tarihi olan 21.01.2020 itibari ile Dava tarihi olan 07.01.2021 tarihleri arasındaki dönem için Davacının Takip talebinde belirttiği Tutar ve %9 faiz oranından 3.174,08 TL faiz Alacağının oluşacağı” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın,taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan fatura ve cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacı tarafça…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı sayılı icra dosyası üzerinden davalı borçlu aleyhine, 24.800,00 TL Fatura (asıl alacak), 11.770,00 TL Cari hesap (asıl alacak) ve 603,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 37.173,30-TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğinin üzerine davalın süresinde asıl alacağa, faize, yetkiye ve tüm ferilerine itiraz ettiği, alacaklı vekilinin yasal süresi içerisinde itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalı yanın icra müdürlüğünün yetkisine olan itirazına az yukarıda yazılı gerekçeyle itibar edilmediği, mahkememizce bilirkişi incelemesine ilişkin ara karar kurulduğu, dosyaya celp olunan kayıtlar ile taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve rapor alındığı, alınan rapor sonucu; icra takibinin ve dava konusu alacağın dayanağını oluşturan tüm faturaların davalı firma ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve ayrıca davalı ticari defter ve kayıtlarında davacının 153.150,04 TL alacaklı olarak gözüktüğü ve ayrıca davalı yanca, herhangi bir ödeme iddiasında bulunulmadığı gibi, fatura bedellerinin ve cari hesap alacağının davacı firmaya ödendiğine dair herhangi bir bilgi ve belgenin de ibraz edilmediği, bu haliyle de davacının 24.800,00 TL Fatura (asıl alacak) ve 11.770,00 TL Cari hesap (asıl alacak) alacağı yönünden dava açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından davanın asıl alacak miktarları yönünden kısmen kabulüne, ayrıca davacı tarafça her ne kadar takip öncesi faiz istenmiş ise de; davalının takipten önce TBK’nın 117. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından, takip öncesi işlemiş faiz yönünden itirazın iptali talebinin reddine ve ayrıca takip konusu alacak likit olduğundan, itirazın iptaline karar verilen asıl alacağın %20 si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalı- Borçlunun, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yönelik itirazının KISMEN İPTALİ ile; takibin 36.750,00 TL asıl alacak (24.800,00-TL fatura+ 11.770,00-TL cari hesap) üzerinden takip talebindeki şartlarla AYNEN DEVAMINA,
-Takip öncesi işlemiş faiz isteminin REDDİNE,
-Hükmolunan alacağın (36.570 TL) %20’si oranında hesaplanan 7.314,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli 2.498,09-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 634,83-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 1.863,26-TL eksik harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından ilk dava açılırken yatırılan 634,83 TL harç parasının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 59,30 TL, vekalet harcı 8,50 TL, posta gideri ile bilirkişi ücreti gideri 1.107,00 TL olmak üzere toplam, 1.174,80 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranı üzerinden yapılan hesaplama göre 1.151,94 TL’lik kısmının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan ve davanın kısmen reddine karar verildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre hesap ve taktir olunan 603,30 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davanın kabul ve ret oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre 1.293,60 TL kısmının davalıdan, 26,40 TL kısmının ise, davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası davacı tarafa İADESİNE,
8-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; tarafların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26.09.2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır