Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/13 E. 2022/249 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/13
KARAR NO :2022/249

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:07/01/2021
KARAR TARİHİ:14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı(alacağı temlik eden … A. Ş.) vekili dava dilekçesi ile; müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu … Şirketi arasında 05/10/2015 tarihli ve 22.000.000,00-TL bedelli ve yine müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu … Limited Şirketi arasında 05/10/2015 tarihli ve 15.000.000,00-TL bedelli genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, davalıların bu sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, borcun ödenmemesi üzerine kredi hesapları kat edilerek … 32. Noterliği’nin 17.05.2019 tarihli, … ve … yevmiye numaralı kat ihtarnamelerinin keşide edilerek borçlulara gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı borçluların icra takibine itiraz etmeleri nedeniyle takibin durduğunu, icra takibine karşı yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek, davalıların icra takibine itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalıların takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; keşide edilen hesap kat ve borç ödeme ihtarında müvekkilinin sorumluluğunun belirlenemez nitelikte olduğunu, dosyaya davacı bankanın göndermiş olduğu ihtarname ve ekindeki belgelerden müvekkilinin ne tür kredi borcundan, ne miktarda sorumlu olduğu hususunun tam olarak anlaşılamamakta olduğunu, aynı zamanda borçlu … … Limited Şirketi ile müvekkili …’ya aynı hesap kat’ının ve borcunun ödenmesi ihtarının gönderilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kanunun amir hükmü uyarınca müteselsil kefilin takip edilmesi için özel şart getirilmiş olduğunu ve alacaklının öncelikle borçluya yönelteceği işlemlerin varlığı gerektiğini, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip ödeme emrinde davacı tarafın, asıl alacak için talep ettiği tutar 565.458,10-TL iken, ihtarnamede talep edilen asıl alacak miktarının 537.130,28-TL olduğunu ve taraflarına haksız takip yöneltildiğini, bu sebeple taraflarınca dava değerine itiraz edildiğini, kanun hükmü uyarınca kefalet sözleşmelerinde geçerlilik şekil şartı olarak kefilin; sorumlu olacağı azami miktarın, herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğinin, kefalet tarihinin kendi el yazısıyla sözleşmede belirtilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmedeki kefil kabul beyanına bakıldığında müvekkili …’nın sorumlu olacağı azami miktar beyanda belirtilmediği için sözleşmenin geçersiz olduğunu, kesin hükümsüz olan sözleşmeye dayanarak borcun ifasının talep edilemeyeceğini ve sorumlu olan azami miktar belirtilmediğinden, sorumluluğunun genişletilemeyeceğini, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıda benzer sözleşmede kullanma amacıyla önceden, tek taraflı olarak hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşmenin genel işlem koşullarına aykırı olduğunu, davacı banka ile esas borçlu olan … Şirketi arasındaki kredi sözleşmesi borcuna ilişkin, davacının öncelikle konkordato işlemlerini yapmak zorunda olduğunu, öncelikle … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyasının bekletici sorun yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Limited Şirketi vekili cevap dilekçesi ile; itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, müvekkili şirketin ortaklık yapısının yakın bir zamanda değiştiğini, eski ortakların taraflarınca kefalete ilişkin bilgi vermediği gibi takip dayanağı ekinde borcun kaynağını açıklayan bir evrak bulunmadığını ifade ettiklerini, mahkememizde açılan davada dosya içerisinde kredi sözleşmesi bulunmakla birlikte müvekkili şirket yetkililerinin ilk defa dava aşamasında genel kredi sözleşmesinden haberdar olduklarını, müvekkili şirket ortağı olan …’nun, … Limited Şirketi’nin hisselerinin tamamını 21/11/2018’de satın alarak tek ortaklı şirketin sahibi olduğunu, bu satın alma tarihinin takip ve dava dayanağı olan kredi sözleşmesinin imzası tarihinden sonra olduğunun sabit olduğunu, kredi sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin tip sözleşme olarak anılan bankaların hakim güç konumunu sonuna kadar kullanarak elde ettikleri ve ortaklık yapıları benzerlik taşıyan firmaların zorunlu olarak kefil atandıkları tip bir kredi sözleşme olduğunu, kefalet kısmının kefalet hükümlerine usul ve maddi esaslar yönünden aykırı olduğunu, metinde kefil olunan miktar gösterilmiş olduğunu ancak kefil olunan azami miktarın el yazısı ile teyit edilmediğini, iş bu kefaleti kabul etmediklerini, müvekkili şirketin kefalet iradesinin bağımsız koşullarda oluşmadığını, kredi sözleşmesinde müvekkili şirket adına atılan imzanın dava dışı… olabileceği değerlendirildiğinden, sözleşmenin imzası tarihinde…’nun şirketi tek başına ve limitsiz olarak borç altına sokamaya yetkili olup olmadığı hususunun araştırılması, ticaret sicilinden sorulması gerektiğini, kefalete müracaat için mevcut ve geçerli bir borcun mevcut olduğunun ispatı gerektiğini, davacının, dava dışı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunun anlaşılması, alacağını borçlulardan tahsil edip edemediği hususunun araştırılması gerektiğini, …Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin konkordato kapsamında olduğununun bilmekte olduğunu, dolayısıyla alacaklının, alacağını kaydettirmek ve haklarının korunması için gerekeni yapmak zorunda olduğunu, alacaklının, borçlunun iflas ettiğini veya borçluya konkordato mehli verildiğini öğrendiği anda, durumu kefile bildirmesi gerektiğini, bunu yerine getirmediği takdirde, bundan dolayı kefilin uğradığı zarar miktarınca ona karşı haklarını kaybedeceğini, bu kapsamda müvekkili şirket nezdinde meydana getirdiği zararın somut olduğunu, asıl borçlu hakkında konkordato talebiyle açılan … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/232 esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, … A. Ş. ile dava dışı …Anonim Şirketi arasında düzenlenen 05/10/2015 tarihli ve 22.000.000,00-TL bedelli ve yine … A. Ş. ile dava dışı asıl borçlu … Limited Şirketi arasında düzenlenen 05/10/2015 tarihli ve 15.000.000,00-TL bedelli genel kredi sözleşmelerine istinaden …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine karşı, kredi sözleşmesinin müşterek borçlu, müteselsil kefili olan davalıların yapmış oldukları itirazın iptali talebine ilişkin bulunmaktadır.
Dava, … A. Ş. tarafından açılmış, yargılama sırasında … 48. Noterliği’nin 02/03/2022 tarihli ve … yevmiye numaralı alacağın temliki sözleşmesi ile, kredi sözleşmesi kapsamındaki nakdi alacakların … … Şirketi’ne temlik edildiği anlaşılmış, taraf beyanları ve temlik sözleşmesi gereğince nakdi alacak talebi yönünden davaya … Şirketi tarafından devam olunmuştur.
Gayrinakdi alacağın temlik sözleşmesi ile temlik edilememesi nedeniyle, davacı … A. Ş.’nin, gayrinakdi alacak talebi yönünden dava dosyamızda davacı sıfatı devam etmekte ise de; Mahkememizin 14/04/2022 tarihli duruşmasına gayrinakdi alacak talebi yönünden davacı … A. Ş.’nin katılmamış olması, davalıların, gayrinakdi alacak talebi yönünden davacı … A. Ş. tarafından takip edilmeyen davayı kendilerinin de takip etmedikleri yönünde beyanda bulunmaları üzerine, Mahkememizin 14/04/2022 tarihli ara kararı ile, “Gayrinakdi alacak talebi yönünden, taraflarca dava takip edilmediğinden, gayrinakdi alacak talebi ile ilgili davanın, mahkememiz dosyasından tefriki ile, mahkememizin ayrı bir esasına kayıt edilmesine…” karar verilmiş, davaya nakdi alacak talebi yönünden devam olunmuştur.
Mahkememizce dava konusu, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyası, 05/10/2015 tarihli, 15.000.000,00-TL ve 22.000.000,00-TL bedelli genel kredi sözleşmeleri ile ekleri, … 32. Noterliği’nin 17/05/2019 tarihli, … ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnameleri ile tebliğ şerhleri, faiz tabloları, çek listesi, kredi kartı hesap ekstreleri, hesap ekstreleri ve ticaret sicili kayıtları dosyamız arasına alınmış, bilirkişiden rapor temin edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, alacaklı … A. Ş. tarafından, borçlular … Limited Şirketi(…), … Şirketi(…), …(…), …(…), …(…), …(…) ve … Limited Şirketi(…) aleyhine, mahkememiz dosyasına konu 2’şer adet genel kredi sözleşmeleri ve hesap kat ihtarnamelerinden kaynaklı alacak talebiyle ve kredi kartı alacağından ve bunun ferilerinden yalnızca …Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin sorumlu tutulması kaydıyla 20/06/2019 tarihinde 537.130,28-TL ticari kredi alacağı, 1.676,56-TL kredi kartı alacağı, 6.387,80-TL ihtarname gideri ve 20.263,46-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 565.458,10-TL alacağın ve alacağa takip tarihinden itibaren ticari kredi alacağı kalemine işleyecek yıllık %45,80 faizi, kredi kartı alacağı kalemine işleyecek yıllık %31,80 faizi, faizin %5 BSMV’si, icra harç ve masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte ve tahsilde tekerrür etmemek koşulu ile tahsili amacıyla, ilamsız icra takibi başlatıldığı, … Limited Şirketi’nin 01/07/2019 tarihinde ve …’nın 30/07/2019 tarihinde takibe itiraz ettiği, takibin borçlu şirket yönünden 02/07/2019; borçlu şahıs yönünden 31/07/2019 tarihinde durduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 01/03/2022 tarihli rapor ile; alacaklı bankanın, dava dışı iki adet şirketin kredi borçlarını birleştirmek süretiyle tek bir takip ve dava açtığı, davalı kefillerin her 2 dava dışı şirketin müteselsil kefilleri olduğu ve her 2 şirketinde kredi borcuna kefil oldukları, kefalet limiti ve davalı kefillerin sorumluluğunun; davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitlerinin 15.000.000,00-TL ve 22.000.000,00-TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı 535.278,67-TL’nin kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefillerin hem kendi ve hem de dava dışı kredi lehtarı asıl borçlu şirketlerin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı, kefalet limitiyle sınırlı olmaksızın müteselsilen sorumlu sayılabilecekleri, takip tarihinden sonra yapılan ödemeler nazara alınarak, mahkememizce raporun benimsenmesi durumunda fazlaya ilişkin 4.060,56-TL’nin (565.458,10-TL-561.397,54-TL) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı (ticari nitelikli krediler için) 533.706,18-TL’ye yıllık %45,80 oranında; asıl alacak tutarı (şirkete kredi kartı için) 1.572,49-TL’ye yıllık %31,80 oranında sözleşmesel olarak işleyecek temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ilebirlikte istenilebileceği, alacaklı bankanın dava tarihi itibariyle alacaklarına ilişkin olarak; dava dışı asıl borçlu … İnş. Taah. Turz. Tic. Ltd. Şti. yönünden rotatif kredi için mahkememizce raporun benimsenmesi halinde, dava tarihinden itibaren asıl alacak tutarı (ticari nitelikli krediler için) 533.706,18-TL’ye yıllık %45,80 oranında sözleşmesel olarak işleyecek temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, dava dışı asıl borçlu … … Asan. San. ve Tic. A.Ş. yönünden şirket kredi kartı hesabına herhangi bir ödeme yapılmamış olduğu için, bu yönde dava tarihi itibariyle bir hesaplama yapılamamış olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; alacağı temlik eden … A. Ş. ile dava dışı asıl borçlu … Şirketi arasında 05/10/2015 tarihli ve 22.000.000,00-TL bedelli, dava dışı asıl borçlu … Limited Şirketi arasında 05/10/2015 tarihli ve 15.000.000,00-TL bedelli genel kredi sözleşmeleri imzalandığı, davalıların bu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, kredi borcunun ödenmemesi üzerine alacaklı banka tarafından kredi hesapları kat edilerek …. 32. Noterliği’nin 17.05.2019 tarihli, … ve … yevmiye numaralı kat ihtarnamelerinin keşide edilerek borçlulara gönderildiği ve borcun ödenmesinin talep edildiği, borcun ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı borçluların icra takibine itiraz etmeleri nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır. Davalı borçluların kredi sözleşmelerinin müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olmaları, kredi türü ve kefaletin türü dikkate alındığında, alacaklı tarafından asıl borçlu yerine müşterek borçlu ve müteselsil kefillerden de borcun ödenmesinin talep edilebilmesinin mümkün bulunması, kredi sözleşmelerinin şekli bakımdan usulüne uygun olup, herhangi bir eksiklik içermemesi, …’nın şirket temsilcisi olması nedeniyle eş muvafakatına gerek bulunmaması dikkate alındığında davalıların ödenmeyen borçtan kefalet limitleri oranında sorumlu oldukları sonucuna varılmıştır. Davalılar tarafından icra takibine itiraz edilmişse de, davalı borçluların, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda tespit edilen miktar kadar borçlarının bulunduğu anlaşılmıştır. Davalılarca söz konusu borcun ödendiği veya herhangi bir nedenle sona erdiğine ilişkin bir delilin dosyaya sunulmadığı da anlaşılmıştır. Bu itibarla bilirkişi raporu da dikkate alınarak, açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki dosyada, davacı alacaklı tarafından taraflar arasındaki kredi sözleşmesine dayalı alacak isteminde bulunulmuştur. Yine alacaklı tarafından, kredi sözleşmesi feshedilip, hesap kat edilerek borcun ödenmesi hususunda davalılara ihtarname de gönderilmiştir. Bu durumda davalı/borçlu alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, davalı borçluların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının toplam 561.397,54-TL’lik kısım yönünden İPTALİNE, takibin icra takip tarihinden sonra dava tarihinden önce davalı borçlularca yapılan ödemelerin 6098 Sayılı TBK’nun 100. maddesi gözönünde bulundurularak dava tarihi itibariyle toplam 928.309,77 alacak üzerinden, ticari nitelikteki kredi asıl alacağı 533.706,18-TL’ye dava tarihinden itibaren % 45,80 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5’i gider vergisi, şirket kredi kartı alacağı 1.572,49-TL’ye dava tarihinden itibaren % 31,80 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5’i gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-2004 Sayılı İİK’nun 67/2. maddesi gereğince kabul edilen alacak miktarı üzerinden % 20 oranında belirlenen 112.279,50-TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 38.349,06-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 6.829,33-TL harcın mahsubu ile bakiye 31.519,73-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 6.829,33-TL harcın davalılardan müştereken alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …(9717)’a 1.360,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden karşılandığı anlaşıldığından 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11 ve 18/A-13’e göre, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan ve 59,30-TL başvurma harcı, 8,50 vekalet harcı, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 182,50-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.750,30-TL yargılama giderinden davanın kabul-red oranına göre belirlenen 1.737,73-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 45.119,88-TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihi AAÜT 13/2. maddesi gereğince belirlenen 4.060,56-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalılar tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.14/04/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır