Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/118 E. 2021/735 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T. C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/118
KARAR NO :2021/735

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:15/02/2021
KARAR TARİHİ:21/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı …’nce … Ticaret Sicil numarası ile kayıtlı olan … … A. Ş.’nin, …. Noterliği’nin 21/02/2020 tarih … sayı ile tasdikli, 19/02/2020 tarihli Genel Kurul Kararıyla terkin edilmiş olup Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 02/03/2020 tarih ve … sayısında bu durumun ilan edildiğini, davalı tarafından Genel Kurul Kararıyla ticaret sicilinden terkin edilen … … A. Ş. aleyhine davacı müvekkili adına alacak talebiyle (işçi işveren ilişkisinden kaynaklanan) …. İş Mahkemesi’nin … E. dosyası ile dava açılmış olduğunu, Mahkemece verilen 16/01/2020 tarih ve … E., … K. Sayılı kararın, … Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi’nin 25/11/2020 tarih ve 2020/3126 E., 2020/679 K. Sayılı kararı ile; “…davacı vekiline davalı … … A.Ş.nin yeniden ticaret siciline tescili için ihya davası açmak üzere süre verilmesi, tescilin sağlanması halinde gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin, yasal mevzuat kapsamında yöntemince yapılmasının temini ve yasal süresi beklendikten sonra buna ilişkin belgenin dosyaya eklenmesi” denilmek suretiyle yerel mahkeme kararının Mahkemesine geri çevrilmesine karar verildiğini, … Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararı gereğince, …. İş Mahkemesi’nce “davalı … … A.Ş.’ nin yeniden ticaret siciline tescili için ihya davası açılması ve dava açıldığının 1 ay kesin süre içerisinde mahkememize bildirilmesi” yönünde ara kararı oluşturduğunu belirterek, davalı tarafça genel kurul kararıyla ticaret sicilinden terkinine karar verilen … … A.Ş. açısından davayı sürdürebilmek ve tebliğ işlemlerinin yapılabilmesi için TTK’nun 547. ve ilgili maddeleri uyarınca …’nün … sicil numarasında kayıtlı … Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Dava, 6102 Sayılı TTK’nun 547. maddesi gereğince, sicilden terkin edilen dava dışı Tasfiye Halinde … Şirketi’nin ihyası talebine ilişkin bulunmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, ihyası talep olunan Tasfiye Halinde … Şirketi’nin …’nün … sicil numarasında kayıtlı bulunduğu, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden celp edilen sicil dosyasından; şirketin tasfiyesinin sona erdiği hususunun 25/02/2020 tarihinde tescil edilmesi üzerine Ticaret Sicil Müdürlüğünce kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır.
…. İş Mahkemesi’nin … Esas, 2020/679 K. sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı … tarafından, davalılar Sağlık Bakanlığı, Tasfiye Halinde … … A. Ş. ve Tasfiye Halinde … A. Ş. aleyhine, alacak talebiyle dava açıldığı, Mahkemece verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi’nin 25/11/2020 tarih ve 2020/3126 E., 2020/679 K. Sayılı kararı ile; “…davacı vekiline davalı … … A.Ş.nin yeniden ticaret siciline tescili için ihya davası açmak üzere süre verilmesi, tescilin sağlanması halinde gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin, yasal mevzuat kapsamında yöntemince yapılmasının temini ve yasal süresi beklendikten sonra buna ilişkin belgenin dosyaya eklenmesi” gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının Mahkemesine geri çevrilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
6762 Sayılı TTK ve 6102 sayılı TTK’da yer alan bu konudaki düzenlemelere bakıldığında; 6762 Sayılı TTK 447. madde hükmü gereğince, tasfiye halinde bulunan şirketin tüm borçları ödendikten sonra, kalan mevcudu, esas sözleşmede aksine bir düzenleme mevcut değilse pay sahipleri arasında ödedikleri sermaye ve paylara bağlı imtiyaz hakları oranında dağıtılacağı öngörülmüştür. Keza terkin işlemi ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 543.maddesinde aynı yönde benzer ( borçlar ödendikten sonra önce ödenen pay bedellerinin iadesi yönündeki yeni hükmü dışında) benzer bir düzenleme yapılmıştır.
Yine dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve 6762 Sayılı TTK’da doğrudan bir karşılığıda bulunmayan 6102 sayılı TTK’nun 547. Maddesinde (Ek Tasfiye) başlığı ile; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlanıdırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebiyecekleri hükmüne yer verilmiştir. Anılan 547.madde hükmünün, eski TTK döneminde karşılığı bulunmayıp, ancak eski TTK döneminde uygulama ve içtihat yoluyla gerçekleştirilen ek tasfiye kararları yeni yasa ile yasal bir dayanakta kazanmıştır. Keza anılan hüküm ile şirket ortaklarının da ek tasfiye isteminde bulunabilecekleri açıkça hüküm altına alınmıştır. TTK 547. maddesinde ek tasfiyeye dair yer alan bu düzenleme bakımından, kanunun gerekçesi incelendiğinde ilk tesbit edilebilecek olan hususun; öncelikle ek tasfiye kararının geçici bir tedbir kararı olduğu ve yeni bir hukuki durum meydana getirmediği hususlarına yapılan vurgudur. Yine anılan madde gerekçelerinde ek tasfiyeyi gerektiren hallerin neler olabileceği, sınırlı sayıda olmaksızın gösterilmiş ve özellikli bu durumlar arasında şirketin bir davada davalı olarak bulunması veya aleyhine icra takibi yapılmış olması hali ek tasfiye kararı verilmesi için özellikli durumlar arasında sayılmıştır.
Tüm bu nedenlerle dava dışı Tasfiye Halinde … Şirketi’nin tasfiyesinin sona erdiği hususu tescil edildiğinden ticaret sicil kaydının terkinine karar verilmişse de, …. İş Mahkemesi’nin … E., … K. Sayılı dosyasında Tasfiye Halinde … Şirketi’nin davalı olarak yer aldığı, dosyada yargılamanın devam edebilmesine ilişkin olarak, 6102 Sayılı TTK’nun 547. maddesi gereğince bu halin şirketin ihyası için elzem bir neden olduğu anlaşılmakla, davacı tarafça açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı …’nün eldeki davada yasal hasım konumunda olduğu, şirketin ihyasını gerektiren …. İş Mahkemesi’nin … E., … K. Sayılı dosyası kapsamında herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, dava dışı şirketin tasfiyesinin sona erdiğinin tescil edilmesi üzerine sicil kaydının terkin edildiği anlaşıldığından, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜ ile; …’ne … sicil nosuyla kayıtlı iken; 6102 Sayılı TTK’nun 547. maddesi gereğince sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde … Şirketi’nin …. İş Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ve müteakip işlemleri yönünden İHYASINA,
2-Kararın İstanbul Ticaret Siciline tesciline ve ilanına,
3-Şirkete tasfiye memuru olarak, şirketin son tasfiye memuru olan …’in atanmasına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30-TL harç peşin alınmış olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalıl tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır