Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/10 E. 2021/946 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/10
KARAR NO:2021/946

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:06/01/2021
KARAR TARİHİ:28/12/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacılar vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; 26.08.2019 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı sayılı çekici ve bu çekici aracına takılı … plakalı sayılı rörnorku ile… sevk ve idaresindeki … plakalı sayılı araç tarafından çekilen sürücü … sevk ve idaresideki … plaka sayılı aracın arka kısımlarına çarpıp ve çarpmanın etkisi ile ön kısımları ile kendisini çeken … plaka sayılı aracın arka kısmına çarpması sonucu müteveffa …’ın vefat ettiği ve üç araçlı ölümlü yaralamalı maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, bu kazanın oluşumunda … plakalı sayılı araç sürücüsünün KTK “nın 84.maddesinde belirtilen sürücülere ait asli kusurlardan …arkadan çarpma Ymaddesini ihlal ettiği … plaka sayılı araç sürücüsü… ve …plaka sayılı araç sürücüsü …’ın ise 2918 sayılı KTY 133/3B maddesini ihlal ettiklerinin olay yeri inceleme tutanağından anlaşıldığını, kaza tespit tutanağında … plaka sayılı aracın sürücüsünün asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kazanın oluşumda sonra müteveffanın iki kızı olanı … ve … için … Sulh Hukuk Mahkemesinde … Esas sayılı dosyasından verilen karar üzerine ağabey …’ın vasi olarak tayin edildiğini, kazada … ve … plakalı araçların ölümlü trafik kazasına sebebiyet verdiğini, müteveffanın asli derecede kusurlu olmadığının tespit edildiğini, müteveffanın ölümü ile davacı eş ve müşterek çocuklarının onun maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldıklarını, dava konusu kazaya sebebiyet veren davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan … plakalı araç yönünden ilgili şirkete başvuru yapıldığını ancak bu başvuruya rağmen müvekkilinin zararlarının gerektiği gibi karşılanmadığını, davalı şirketin poliçe limiti kapsamında ölüm teminatının tamamından ve cenaze giderlerinden sorumlu olduğunu, kaza tarihinden itibaren avans ve ticari faiz uygulanması gerektiğini belirterek; davanın kabulü ile, her bir davacı için 1.000’er TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 500,00 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere toplam, 4.500,00 TL’nin ticari temerrüt-avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; … plakalı kazaya karışan araç müvekkil şirkete, 11.08.2019-11.08.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı olduğunu, işbu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda şahıs başına azami 390.000-TL ile sınırlı olduğunu, somut olayda müteveffanın vefatı sebebiyle talep edilen tazminatı ilişkin, Genel Şartlarda tahdidi olarak sayılan belgeler eksiksiz bir şekilde müvekkil şirkete iletilmediğinden, yapılan başvurunun öncelikle usulden reddinin gerektiğini, yapılan başvuru trafık sıgortası genel şartları ıcabı eksık bır başvuru olduğu gıbı, mevzuatta belirtilen tahkime başvuru şartlarına da haiz olmadığını, hal böyle iken, müvekkil şirket aleyhine haksız olarak ikame edilen işbu başvurunun öncelikle usul yönünden reddine karar verilmesini, müvekkil şirketin sorumluluğundan bahsedebilmek için, öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispat edilmesi gerektiğini, KTK.86.madde gereğince araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğü olmayacağını, müvekkil şirketin tazminata ilişkin sorumluluğundan bahsedebilmek için, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi gerekmektedir ki; bu durumda da tazminat sorumluluğu sigortalı araç sürücünün kusuru oranında ve elbette ki poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, hiçbir şekilde başvuruyu kabul anlamına gelmemek kaydıyla; müteveffanın ana-babası hayattaysa tespit edilmesi gerektiğini, zira ana-baba için pay ayrılmadan hesap yapıldığında ileride hem müvekkil şirket açısından hem de destekten yoksun kalanlar açısından mağduriyetler doğabileceğin, bu bakımdan herhangi bir tazminat ödenmesi gerektiğine karar verilmesi halinde; ana-baba için destekten yoksun kalma payının ayrılması gerektiğini, dava konusu olayda müterafik kusur durumunun olup olmadığı hususunun da araştırılması gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi ve yerleşmiş Yargıtay kararları gereğince, yeterli ve gerekli belgelerin eklenmesi sureti ile şirketimize müracaat tarihinden öncesinde şirketimizin temerrüdü söz konusu olmamaktadır. Sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü belgelerin ibrazından itibaren (8) işgünü içinde, böyle bir başvuru olmadığı takdirde dava tarihinde muaccel hale geldiğinden bu tarihlerden öncesi için faiz sorumluluğumuz da bulunmadığını belirterek; müvekkil sigorta şirketi aleyhine ikame edilen işbu davanın reddine , masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; 26/08/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacılar murisinin vefatı nedeniyle maddi tazminat, cenaze ve defin masrafı istemlerine ilişkindir.
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, … Sulh Ceza Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası münderecatı, yazı cevabı içerikleri ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Yargılama süreci devam ettiği esnada davacılar vekili tarafından 06/12/2021 tarihli dilekçe ile, davalı ile sulh olunduğunu, sulh gereği yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını ve dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini talep etmiştir.
Davacı yanın dilekçesinin bir sureti davalı yana e-tebligat yoluyla usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 28/12/2021 tarihli dilekçe ile, davacı tarafla sulh olunduğunu, davacı vekilinin davadan vazgeçtiğini, sulh nedeni ile vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ve davalı vekilinin beyanları doğrultusunda taraflar arasında dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak sulh olunduğu ve bu kapsamda davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Sulh nedeniyle dava konusuz kaldığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dava harçsız olarak açılmış olmakla; alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının davacılardan alınarak Hazineye GELİR YAZILMASINA,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflar karşılıklı olarak talep etmediklerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-6100 sayılı kanunun HMK 333. maddesi gereğince; davacı yanca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; tarafların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.28/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır