Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/90 E. 2021/789 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/90 Esas
KARAR NO:2021/789

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:05/02/2020
KARAR TARİHİ:09/11/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin yasal hamili olduğu … Bankası’nın …- … şubesine ait ve keşideci … Gıda ve Turizm Tic. Ltd. Şti’nin düzenlediği … seri no’lu 30/07/2011 keşide tarihli, 30.000 TL. tutarlı çek ile … seri no’lu, 31/07/2011 keşide tarihli 25.000 TL tutarlı çeki, kanuni ibraz müddeti içinde olmakla 01/08/2011’de davalıya ibraz edildiğini, olması gereken banka hesabında bulunan çek karşılığının müvekkiline ödenmesi gerekirken, davalı tarafından ödeme yapılmadığını, ödememe gerekçesi olarak da, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında ödeme yasağı kararı tesis edildiği nedenine dayanıldığını, ilgili mahkemeye başvurulduğunda gerçekte böyle bir karar olmadığı ve bankaya gönderilen ödeme yasağı yazısının sahte olarak üretildiğinin anlaşıldığını, bu hususta …. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla ceza yargılamasının yapıldığını, sanıklar hakkında beraat kararı verildiğini, …. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yapılan tespitinde ortaya koyduğu üzere, üretilen sahte mahkeme kararının fakslanmış olması, bankanın faks üzerinden ödeme yasağı koyması, bankaca ilgili Mahkemenin aranarak kararın teyit edilmesinin mümkün olması ve bu şekilde basit bir araştırma ile sahteciliğin anlaşılabileceği halde gerekli basiret ve özen gösterilmeden banka tarafından çek bedellerinin ödenmemesinin hukuka aykırı olduğunu, … Gıda ve Turizm Tic. Ltd. Şti ve … aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine geçmelerine rağmen başlatılan icra takibinde hiçbir tahsilat yapılamadığını, haczi kabil hiçbir mal ve hakka ulaşlmadığını, çeklerin bankaya ibraz edildiğinde çek borçlusu hesabında bankada çek ödemesine yeterli karşılık bulunduğunu, bankaca ödeme yapılmayarak çek borçlusunun hesabını boşaltmasına fırsat verildiğini, banka tarafından çek karşılığı olarak sadece ödemekle yükümlü oldukları tutar olan 655×2= 1.310,00 TL ödeme yaptığını, davalı bankanın objektif özen borcu gereği olarak hafif kusurlarından bile sorumlu iken işbu davaya konu ödeme yasağı gerekçesiyle ödememe fiilinde ağır kusurlu olduğu belirtilerek; davalı bankanın çeklerin ibrazı tarihinde ödemesi gerekmekle birlikte ödemediği ve böylece müvekkilinin zararlandığı 53.690,00 TL’ nin çeklerin ibraz tarihi olan 01/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans ile ödenmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: Davanın zamanaşımı süresinde açılmadığını, ceza yargılaması yapılmış olsa da müvekkili bankanın bu davada taraf olmadığını, ceza davasının müvekkili yönünden görülmediğinden ceza zamanaşımı süresi işbu davada ileri sürülemeyeceğini, müvekkili banka çalışanlarının TTK ve Bankacılık Kanunu kapsamında işlem yaptığını, çekin bankaya ibrazı anında karşılığının bulunmadığının çeklerin arkasına yazıldığını, gönderilen mahkeme kararının sahte olup olmadığının durumda değişiklik yapmayacağını, çeklerin şubeye ibraz edildiği anda hesaplarda bakiye olmadığını, çeklerin bankaya yasal süresi içerisinde ibraz edilmediğini, 31/07/2021 tarihli çekin arkasında ödeme yasağına ilişkin kayıt da olmadığını, ilgili çek hesabı hareketlerinin incelendiğinde ödeme yasağının bankaya ulaşması ile hesaplardaki paraların çekilmeleri arasında geçen sürenin tespit edileceğini, müvekkili bankanın kusurunun ve ihmalinin olmadığını savunmuş, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Davalı bankanın kendisine faksla gönderilen sahte ödeme yasağı tedbirine istinaden 2 adet çekten dolayı ödeme yapmamasından dolayı ödenmeyen çek bedelleri yönüyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, ilgili dava ve icra dosyaları celp edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
UYAP üzerinden dosyamız arasına alınan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; (davacı) alacaklı … tarafından borçlular …, … Limited Şirketi, aleyhlerine tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davamıza konu iki adet çeke ilişkin olarak 112.915,95 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, herhangi bir tahsilat yapılamadığı, dosya içindeki haciz tutanağı ve diğer kayıtlara göre borçluların haczi kabil malının tespit edilemediği görülmüştür.
UYAP üzerinden celbi sağlanan …. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/04/2017 tarihli … Esas … Karar sayılı karar incelendiğinde; “Tüm dosya kapsamı ile sanıkların ikrar içerikli savunmaları, katılan beyanları, banka yazıları, Ticaret Sicili Kayıtları birlikte değerlendirildiğinde, sanık Tamer tarafından ödeme yasağına ilişkin sahte mahkeme kararlarının fakslanmış olduğu sabit ise de, sanıklar … ve … ilişkin suça konu çeklerin imzalarının gerçek olması, çeklerde sahtecilik bulunmaması ancak sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan mahkememizde kamu davası açıldığı, bu sanıklar tarafından ilgili banka şubelerine gönderilen ve fotokopileri dosya içinde bulunan sahte mahkeme kararı düzenlemek ve kullanmak eylemleriyle ilgili olarak da sahte mahkeme kararının aslının elde edilememiş olması ilgili bankaya sadece faks yoluyla gönderilmesi, bankanın faks üzerinde ödeme yasağını koyması ve bu şekilde dosyaya sadece fotokopisinin sunulmuş olmasıyla fotokopi üzerinden sahtecilik suçunun aldatma unsurunun tespitinin mümkün olmaması nedenleriyle fotokopi belge üzerinde aldatma kabiliyetinin bulunamayacağı ve bankaca ilgili mahkemenin aranarak kararın teyit edilmesinin mümkün olduğu bu şekilde basit bir araştırma ile sahteciliğin anlaşılabileceği bu nedenlerle atılı suçun unsurlarının oluşmadığı kanaatine varılarak, sanık Tamer Yeğen’in atılı suçtan beraatine karar vermek gerekmiş,
Her ne kadar sanık …hakkında Nitelikli dolandırıcılık suçundan 5237 Sayılı kanunun 158/1-f-h,43,53 maddesinin tatbiki talebi ile kamu davası açılmış ise de aynı konuda …. Ağır Ceza mahkemesinin … Esas … Karar sayılı beraat ile sonuçlanan ve halen Yargıtay da olan dosyadan dolayı yargılamasının yürütüldüğü mahkememizdeki yargılamanın mükerrer olduğu anlaşılmakla sanık hakkında açılan kamu davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle sanık … aleyhine açılan davanın aynı konuda …. Ağır Ceza mahkemesinin … Esas … Karar sayılı beraat ile sonuçlanan ve halen Yargıtay da olan dosyadan dolayı yargılamasının yürütüldüğü mahkememizdeki yargılamanın mükerrer olduğu anlaşılmakla CMK. 223/7 Maddesi gereğince kamu davasının reddine karar verildiği, sanık …aleyhine açılan davanın ise sanığın üzerine atılı bulunan suçun unsurları itibari ile oluşmadığı anlaılmakla CMK. 223/2-a maddesi gereğince beraatine karar verildiği ve kararın İstinaf kanun yolundan geçerek kesinleştiği görülmüştür.
Dava konusu … Bankası’nın …- … şubesine ait ve keşideci … Gıda ve Turizm Tic. Ltd. Şti’nin düzenlediği … seri no’lu 30/07/2011 keşide tarihli, 30.000 TL. tutarlı çek ile … seri no’lu, 31/07/2011 keşide tarihli 25.000 TL tutarlı çeklerin incelenmesinde; davacının dava konusu çeklerin yetkili hamili olduğu, … seri no’lu çekin 01.08.2011 tarihinde ibraz edildiği, “…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve sayılı ödeme yasağı bulunduğundan hiçbir işlem yapılmamıştır ” şeklinde şerh düşüldüğü, sonrasında 14.10.2011 tarihinde ibraz edildiği, “…655,00 TL banka yükümlülük tutarının ödenmiştir.29.345,00 için karşılığı yoktur.” şeklinde şerhin düşüldüğü, … seri no’lu çekin üzerinde mahkeme ödeme yasağına ilişkin bir şerhin bulunmadığı, 14.10.2011 tarihinde ibraz edildiği, “…655,00 TL banka yükümlülük tutarının ödenmiştir.24.345,00 için karşılığı yoktur.” şeklinde şerhin düşüldüğü görülmüştür.
Ödeme yasağına ilişkin mahkememizce davalı bankanın … … Şube Müdürlüğüne ilişkin 01.08.2011 tarihli kararında dava konusu çeklerinde zikredildiği 4 adet çeke ilişkin ödeme yasağı kararı verildiği, davacı vekilinin talebi üzerine 30.09.2011 tarihinde verilen yazıda “… Örneği sunulan ödeme yasağı kararı mahkememize ait değildir. Mahkememiz esası 2011 yılında 501’dir. İşbu derkenar Av. …’nin istemi üzerine verilmiştir” şeklinde açıklama bulunduğu görülmüştür.
Davalı … Bankasının 20.07.2020 tarihli müzekkere cevabında, dava konusu çeklere ilişkin banka yükümlülük tutarı olan 655,00 TL bedellerin ödendiği çeklerin bağlı olduğu hesabının bakiyesinin sıfır TL olduğu, ilgili hesabın hesap hareketlerinin 01.08.2011 tarihi itibarıyla ekte sunulmuş olduğu bildirilmiş olup, ekteki hesap özetinin incelenmesinde ise ilgili hesapta 01.08.2011 tarihinde 225,76 TL bulunduğu görülmüştür.
Bankacı Bilirkişi… tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; Nava konusu … no.lu ve … no.lu çeklerin Davalı Bankanın Takas Merkezi aracılığı ile sordurulma farihi olan 01.08.2011 tarihinde çeklerin bağlı bulunduğu hesabın bakiyesinin 225,76TL olduğu, çeklerin karşılık tutarlarının bulunmadığının tespit edildiği, davalı Bankanın, iş bu çekler ile ilgili çek ödeme yasağına ilişkin evrakı işleme almasının, çeklerin bağlı bulunduğu hesap bakiyesinin, dava konusu çekleri ödemeye yeterli bakiyesinin olmaması nedeniyle; davacıyı zarara uğratacak bir sonuç doğurmadığı ve davacı açısından herhangi bir mağduriyet oluşturmadığı görüşü bildirilmiştir.
İddia, savunma ve dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporunun bir bütün olarak değerlendirilmesinde;
Davacı vekilince, davalı bankanın kendisine faksla gönderilen sahte ödeme yasağı tedbirine istinaden 2 adet çeke ilişkin ödeme yapmamasından dolayı ödenmeyen çek bedelleri yönüyle 53.690,00 TL maddi tazminatın çeklerin ibraz tarihi olan 01/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans ile davacıya ödenmesi talep edilmiştir.
Davalı vekilince, davanın zaman aşımına uğradığı, banka çalışanları tarafından TTK ve Bankacılık Kanunu kapsamında işlemlerin yapıldığı, müvekkili bankanın kusur ve ihmalinin olmadığı, müvekkili bankanın sorumlu olduğu çek yaprak bedellerini ödediği ileri sürülerek davanın reddi talep edilmiştir.
Öncelikli olarak zamanaşımı def’i bakımından değerlendirme yapmak gerekmiştir.
Dava tarihi, çeklerin ibraz tarihi, çek bedellerinin tahsili için dava dışı borçlular hakkında başlatılan icra takibi ve takibin sonuçsuz kalması, davamızın dayanağını oluşturan sahte ödeme yasağı nedeniyle açılan ceza davasının varlığı ve kesinleşme tarihleri dikkate alındığında 10 yıllık genel zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davalı bankanın zaman aşımı def’inin reddine karar verilmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 18/2 maddesi gereğince; tacir, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi lazımdır.
Bir güven kurumu olarak, basiretli tacir gibi davranması gereken bankalar, 6098 sayılı TBK’nın 115/3 madde ve fıkrası uyarınca objektif özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden kaynaklanan hafif kusurlarından dahi sorumlu olup, banka olmaları nedeniyle de diğer tacirlere nazaran daha yüksek özen borcu altındadırlar.
Yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Davacının yasal hamili olduğu davalı … Bankası’nın …- … şubesine ait ve keşideci … Gıda ve Turizm Tic. Ltd. Şti’nin düzenlediği … seri no’lu 30/07/2011 keşide tarihli, 30.000 TL. tutarlı çek ile … seri no’lu, 31/07/2011 keşide tarihli 25.000 TL tutarlı çeklerinde aralarında bulunduğu 4 adet çeke ilişkin sahte ödeme yasağı tedbirine ilişkin yazının, …. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/04/2017 tarihli … Esas … Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere faksla dava dışı Tamer Yeğen tarafından davalı bankaya gönderildiği, davalı banka görevlilerince ilgili Mahkemenin aranarak kararın teyit edilmesinin mümkün olması ve bu şekilde basit bir araştırma ile sahteciliğin anlaşılabileceği halde gerekli basiret ve özen gösterilmeden, faksla gönderilen ödeme yasağı tedbirinin uygulandığı ve … seri no’lu çekin ibrazında bu tedbir nedeniyle ödeme yapılmadığı anlaşılmakla davalı bankanın basiretli bir tacir gibi davranmadığı, ağırlaştırılmış özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı anlaşılmaktadır.
Davacı, dava konusu çeklerden dolayı, 53.690,00 TL tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı bankanın özen yükümlülüğüne aykırı davranması, tek başına, davacı tarafça talep edilen tazminat miktarından sorumlu olduğu anlamına gelmeyecektir. Davalı bankanın sorumlu olduğu miktarın tespiti gerekmektedir.
5941 sayılı Çek Kanunun 3. Maddesinde , “ibraz, ödeme çekin karşılıksız olduğunun tespiti, gecikme cezası”na ilişkin hükümler belirlenmiştir. Bu maddenin 3-b/2 fıkrası uyarınca karşılığının kısmen bulunması halinde, çek ibraz edildiğinde, muhatap banka, kısmi karşılığa ilaveten banka sorumluluk tutarını ödemek zorundadır.
Somut olayda, sahte ödeme yasağına istinaden davalı bankaca ödemenin yapılmadığı 01.08.2011 ibraz tarihinde, dava konusu çeklerin bağlı olduğu hesabın bakiyesinin 225,76 TL olduğu, davalı bankaca, bu bedel ile banka çek sorumluluk tutarının ödenmesi gerekirken sahte ödeme yasağına istinaden bu bedeller ödenmemiş, daha sonra dava konusu çekler nedeniyle 14.10.2011 tarihindeki ibrazda , ayrı ayrı 655,00 TL banka yükümlülük tutarlarının her iki çek yönünden ödendiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, çekler nedeniyle …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası İLE borçlular …, … Limited Şirketi, aleyhlerine tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davamıza konu iki adet çeke ilişkin olarak 112.915,95 TL üzerinden başlatılan icra takibinde herhangi bir tahsilat yapılamadığı anlaşıldığından, 5941 sayılı Çek Kanunun 3. Maddesinin 3-b/2 fıkrası uyarınca davalı bankanın 01.08.2011 ibraz tarihinde çeklerin bağlı olduğu hesabın bakiyesi olan 225,76 TL miktarınca sorumluluğunun olduğu, temerrütün 01.08.2011 tarihinde oluştuğu, temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talep edilebileceği, davacının fazlaya dair isteminin ise yerinde olamadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm bu nedenler ile davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile, 225,76 TL’nin 01.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya dair istemin reddine,
2-Alınması gereken 59.30 TL karar ve ilam harcının davalı tarafça yatırılan 916,90 TL peşin harçtan mahsubu ile davacı tarafından fazla yatırılan 857,6‬0 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı parası, 82,5 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.336,90 TL’ yargılama masrafının davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 5,62 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, arta kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 225,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 7.750,35 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin 5,55 TL’sinin davalıdan,1.314,45 TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-HMK 120 maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen davacı yana iadesine,
Dair davacı asil ve vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza