Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/752 E. 2022/68 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/752 Esas
KARAR NO : 2022/68

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 25/12/2020
KARAR TARİHİ : 09/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : davalı borçlu şirkete davacı şirket ile akdetmiş olduğu 23/11/2018 tarihli kredi sözleşmesi kapsamında davacı şirketçe kredi verildiğini, davalı borçlu …’nın kullandırılan krediye ilişkin sözleşmeyi 65.000,00-TL limit dahilinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun sözleşmede öngörülen çerçevede davacı şirkete geri ödenmediğini, bunun üzerine davalı borçlulara Beşiktaş … Noterliğinin 16/07/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile borcun ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, ancak borcun ödenmediğini, bunun üzerine davalı borçlular … Ltd. Şti. Ve … hakkında 11/08/2020 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile alacağın tahsili amacıyla tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile icra takibine girişildiğini, davalı borçluların icra dosyasına yapmış oldukları yetki itirazının haksız ve geçerli bir itiraz niteliği taşımadığını, davalı borçluların itiraz dilekçesinde yetkili icra dairesini belirtmediğini, bu nedenle dikkate alınmaması gerektiğini, ayrıca davacı bankanın merkez adresinin belirtildiğini, davacı bankanın genel merkezinin İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetki kapsamında olduğunu, bu sebeple TBK m. 89/1’in açık hükmü ve HMK m. 10 hükmü ile birlikte değerlendirildiğinde İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunun açıkça görüldüğünü, bu anlamda davalının yetki itirazının isabetsiz olduğunu, borca itirazların da haksız olduğunu, zorunlu arabuluculuk yoluna gidilerek görüşme yapıldığını fakat anlaşma sağlanamadığını, bunun üzerine dava açmak zorunluluğu doğduğunu belirterek, davalıların icra takip çıkışı 69.583,45-TL tutarındaki alacağa, faize, borcun fer’ilerine yönelik tüm itirazlarının iptalini, takibin devamını, davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının icra dosyasında borcun sebebini cari hesaba dayandırdığını, ancak davalıların davacı- alacaklı ile imzaladığı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığını, İİK’nın 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davalarının dayanağı olan takiple sıkı sıkıya bağlı olması sebebi ile davacı alacaklı takipte dayandığı belgelerden başka belgelere işbu davada dayanmasının mümkün olmadığını, bu nedenle de davacı alacaklının icra takibinde cari hesap alacağını olduğunu belirtmiş olması sebebi ve davalı ile arasında cari hesap sözleşmesinin olmaması nedenleri ile davanın reddinin gerektiğini, davalıların davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, alacak kalemlerine uygulanan faizin fahiş olduğunu, itirazlarının kabulü gerektiğini, ödeme emirlerinde ana para alacağına yıllık fahiş bir faiz uygulandığını, bu faiz oranının bir tarafın mahvına sebep olabilecek cinsten olduğunu, hukuk normlarına dürüstlük kuralına ve yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, ayrıca davacı tarafın davalıları temerrüte düşürmediği döneme ait olarak da faiz talebinin mevcut olduğunu, davacının yazılı bir ihbarı, talebi olmadığı halde her iki davalıyı da temerrüte düşürmeden temerrüt faizi talebinin hukuka aykırı olduğunu, faize yönelik sözleşme hükümlerinin genel işlem şartı olduğunun göz önüne alındığında işbu fahiş faiz oranının dürüstlük kuralıyla bağdaşmayacağını, her ne kadar davalı …’nın kefil olduğundan bahisle aleyhine icra takibi başlatılmışsa da… ile yapılan kefalet sözleşmesinin de TBK 581. ve devamı maddelerindeki şekil şartlarına uyulmadığından geçersiz olduğunu, iş bu davanın davalı … yönünden kefil sıfatına sahip olmaması sebebi ile reddi gerektiğini beyanla, davanın reddini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava dosyasındaki deliller; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyası, 23/11/2018 tarihli 1000256 Kredi numaralı Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi, hesap özetleri, ihtarname ve bilirkişi raporudur.
Bankacı bilirkişi… tarafından tanzim olunan 15/11/2021 tarihli raporda özetle: davacı bankanın Levent Şubesi ile asıl kredi borçlusu davalı … Ltd. Şti. arasında, 23.11.2018 tarihinde limiti olmayan, Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı …’nın ise 23.11.2018 tarihinde toplam 65.000,00 TL limitli olarak, sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, davalı asıl kredi borçlusu … Ve Lojistik Sanayi Tic. Ltd. Şti. firmasına, davacı banka tarafından, … numaralı hesaptan yıllık %13.4 faiz oranından 29.11.2019 tarihinde nakit kredi kullandırıldığını, kredi kullanımından kat 16.07.2020 tarihine kadar herhangi bir ödemede bulunulmadığını ve kredi hesabının kat edildiğinin görüldüğünü, kat ihtarının davalılara 29/07/2020 tarihinde ulaştığı, temerrütlerinin 7 gün sonrası olan 0508/2020 tarihi itibariyle oluştuğu, kredi risk bakiyesi olan 59.452,58 TL’ye, kullanıldığı 29.11.2019 tarihinden, muhataplar için temerrüdün oluştuğu 06.08.2018 tarihine akdi %13,4 faiz oranı ve temerrüt tarihinden takip 11.08.2020 tarihine kadar ise kredi sözleşmesi kapsamında yıllık %38,40 faiz uygulanması gerektiği kanaatine varıldığını, davalı müteselsil kefilin; sözleşmenin, kefalet başlıklı 9.11.1. maddesinde; “Kefil, borcun Müşteri için her ne nedenle olursa olsun muaccel olması halinde, ihbarda bulunulması suretiyle kefalet borcunun da muaccel olacağını kabul eder.” şeklinde olduğunu, 65.000,00-TL kefalet limiti ile kendi temerrütlerinden sorumlu olmak ve kefalet hukuku hususundaki takdir ve değerlendirme Mahkemeye ait olmak üzere, davacı banka tarafından 11.08.2020 tarihinde, İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ve takipte 66.299,91 TL + Asıl Alacak 3.127,18 TL İşlemiş Temerrüt Faizi %38,40 (28.06.2020- 11.08.2020) + 156,36 TLBSMV = 69.583,45 TL toplam alacak talebinde bulunulduğunu, ancak banka tarafından tespitten fazla talepte bulunulması nedeniyle talebin uygun olmadığını, davalıların itiraza dayanak bir delil de sunmamaları neticesinde davacı bankanın tespit edilmiş olan; takip 11.08.2020 tarihi itibariyle, davalılardan; 64.977,91 TL asıl alacak + 415,85 TL işlemiş yıllık %38,40 Temerrüt Faizi (06.08.2020- 11.08.2020) + 20,79 TLBSMV = 65.414,55 TL toplam alacaklı olduğunu, takibin 11.08.2020 tarihinden itibaren 64.977,91 TL asıl alacak üzerinden, kredi sözleşmesi kapsamında yıllık %38,40 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV istenebileceğini bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, kredi alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen takip dosyası ve kayıtlar incelenmiştir.
Dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, davacı banka tarafından davalılar aleyhine 66.299,91 TL asıl alacak, 3.127,18 TL işlemiş temerrüt faizi ve 156,36 TL olmak üzere toplam 69.583,45 TL’nın tahsilinin talep edildiği, davalı borçluların borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, itirazın iptali davasının da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından kredi borcunun ödenmediği iddia edilmiş; davalı yanca ise taraflar arasında cari hesap sözleşmesi mevcut olmadığı, borcun bulunmadığı, faiz oranlarının fahiş olduğu, davalı…’nın kefaletinin de geçerli olmadığı savunulmuştur.
Takip dosyasında borcun sebebi olarak sözleşme, ihtarname ve hesap özetlerine dayanılmış, alacak belirtilirken de banka nezdindeki cari hesap kaydı gösterilmiştir. Davalı yanca itirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu, takipteki sebeplerden başka bir sebebe dayanılamayacağı bildirilmişse de icra takibinde ve eldeki itirazın iptali davasında aynı sebeplere dayanılmış olması nedeniyle davalı yanın bu yöndeki savunmaları yerinde görülmemiştir.
Dayanak Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinin incelenmesinden, davalı … Ltd. Şti.’nin asıl borçlu olarak, davalı …’nın ise 65.000,00 TL tutarlı müteselsil kefalet beyanıyla 23/11/2018 tarihinde sözleşmeyi imzaladıkları görülmüştür….’nın kefaletine ilişkin TBK’nun 583. maddesindeki şekil şartları sözleşmede mevcut olup, davalı şirketin ortağı ve yetkilisi olması sebebiyle eş rızası da gerekmemektedir. Bu bağlamda, davalılar vekilinin kefaletin geçersizliğine ilişkin savunmaları da yerinde görülmemiştir.
Sözleşmenin 13.5 maddesindeki delil anlaşması uyarınca davacı banka kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde; davacı bankanın takip tarihi itibariyle 64.977,91 TL asıl alacak, 415,85 TL işlemiş temerrüt faizi ve 20,79 TL BSMV talep edebileceği tespit olunmakla ve bu tespitler kullandırılan krediye, aradaki kredi ilişkisi ile sözleşme hükümlerine göre belirlenen akdi ve temerrüt faiz oranlarına, hesabın kat edildiğinin bildirilmesi noktasında davalılara gönderilen Beşiktaş … Noterliği’nin 16/07/2020 tarih ve … sayılı yevmiye numaralı ihtarnamesinin tebliğ tarihi ve tanınan süreye nazaran doğru şekilde belirlenen temerrüt tarihine göre yapılmış olmakla, rapor sonucu Mahkememizce de benimsenmiş; rapor, hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir. Bu bağlamda ve tespit edilen alacağa yönelik davalı yanca ödeme savunmasında bulunulmadığı gibi bu yönde bir tespit de yapılamamış olması karşısında davacının itirazın iptali talebinin bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere 64.977,91 TL asıl alacak, 415,85 TL işlemiş temerrüt faizi ve 20,79 TL BSMV yönüyle kısmen yerinde olduğu, davacının bu yöndeki fazlaya dair istemlerinin ve davalının aksi yöndeki savunmalarının yerinde olmadığı, öte yandan hüküm altına alınan alacak likit ve bu yöne ilişkin itirazın haksız olması karşısında İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatı istem koşullarının da oluştuğu sonucuna varılmış, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalıların, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının 64.977,91 TL asıl alacak, 415,85 TL işlemiş temerrüt faizi ve 20,79 TL BSMV olmak üzere toplam 65.414,55 TL alacak yönüyle KISMEN İPTALİNE, takibin belirtilen alacak kalemleri üzerinden ve 64.977,91 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %38,40 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında gider vergisi yürütülmesi suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA, bu yöndeki fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 13.082,91 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 4.468,47 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 840,40 -TL’nin mahsubu ile bakiye 3.628,‬07 -TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan ve karar ve ilam harcına mahsup edilen 840,40 TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak ‭79,08-TL’nın davacıdan 1.240,92 TL’nın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafça yapılan 62,20 TL dava açılış gideri, 900,00-TL bilirkişi ücreti, 117,5‬0 TL tebligat posta gideri toplamı 1.079,70 TL yargılama giderinin kabul ve reddolunan dava değerine nazaran 1.015,01 TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı vekille temsil olunduğundan, kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.303,89 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalılar vekille temsil olunduğundan, reddolunan dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.168,90 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
9-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,

Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
09/02/2022

Katip
¸e-imzalıdır.

Hakim
¸e-imzalıdır.