Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/670 E. 2021/710 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/670 Esas
KARAR NO :2021/710

DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/11/2020
KARAR TARİHİ: 14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacıların, davalıdan nakit ihtiyaçlarını karşılamak üzere faizli olarak 400.000,00-TL nakit borç aldıklarını, karşılığında iki adet boş bono, bir adet miktarı doldurulmamış çek verdiklerini, davalının bu senet ve çeklerin üzerini doldurarak davacılar aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkillerine ait taşınmazların üzerine haciz işlemi uyguladığını, davalıya 400.000,00-TL karşılığında 2.000.000,00-TL kadar kısım kısım nakit ödeme yapıldığını, davalının, borç tamamen tasfiye edilip bittiğinde, 27/05/2020 tarihinde müvekkillerinin borcunun bittiğine, hiç bir borç kalmadığına dair ibraname tanzim ederek davacılara verdiğini, ancak davalının kötü niyetli davranarak ibranameyi vermesine rağmen, kambiyo senetlerine özgü yolla başlatmış olduğu icra takibini devam ettirmiş olduğunu, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyalardan feragat etmeyerek ve tahsilat bildiriminde bulunmayarak dosyaları devam ettirmiş olduğunu, davalının ayrıca kötü niyetli davranarak ibranamenin silah zoruyla elinden alındığını ileri sürerek … Cumhuriyet Başsavacılığı’na suç duyurusunda da bulunduğunu, borç ödenmiş olmasına rağmen, davalının kötü niyetli olarak hareket ettiğini belirterek, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaları ile başlatılan icra takiplerinin iptaline, davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı asil dosyaya sunduğu 26/02/2021 tarihli dilekçesi ile, açılan davayı kabul ettiğini, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında 30/12/2019 tarihinde, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında 07/05/2019 tarihinde alacağını haricen tahsil etmiş olduğunu, vekili ile bağlantı kuramadığı için icra takip işlemlerinin devam ettirilmiş olduğunu, 26/02/2021 tarihinde icra müdürlüklerine müracaat ederek icra dosyalarının işlemden kaldırılmasını talep ettiğini belirtmiştir.
Dava, İİK 72/3. maddesi gereğince menfi tespit talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaları dosyamız arasına alınarak incelenmiş, davalının 26/02/2021 tarihli davayı kabulü yönelik beyanı değerlendirilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 308. maddesi; “1) Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.
(2) Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.” hükmünü içermektedir.
Yine 6100 Sayılı HMK’nun 311/1. maddesi; ” Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” hükmünü içermektedir.
Davacı tarafça, davalı tarafından aleyhlerinde başlatılmış olan icra takipleri nedeniyle menfi tespit talebinde bulunulmuş, davalı asil de dosyaya sunduğu 26/02/2021 tarihli dilekçesi ile, açılan davayı kabul etmiş olduğundan, 6100 Sayılı HMK’nun 308 ve devamı maddeleri de gözönüne alınarak açılan davanın, davalının kabulü nedeniyle kabulüne karar verilmiştir.
2004 Sayılı İİK’Nun 72/5. maddesi; “…Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” hükmünü içermektedir.
Ayrıca 6100 Sayılı HMK’nun 312. maddesi; “(1) Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir.
(2) Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükmünü içermektedir.
Davaya konu icra takip dosyalarının incelenmesinden, davalının, davacılardan olan alacağını haricen tahsil ettiğini bildirmesine rağmen, bu tahsilat sonrasında icra takibi başlattığı, başlatılan icra takiplerine devam ederek icra takiplerini devam ettirdiği anlaşılmaktadır. Bu anlamda borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takiplerin haksız ve kötü niyetli olarak başlatıldığı anlaşılmakla, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekmiştir. Yine davalı her ne kadar ön inceleme aşamasından önce Mahkememize sunduğu dilekçe ile davayı kabul ettiğini bildirmişse de, haricen tahsil etmiş olduğu alacağını takip amacıyla icra takipleri başlatmış olduğu ve başlatılan icra takiplerine devam etmiş olduğu, bu anlamda davalının, davanın açılmasına kendi hal ve davranışlarıyla sebebiyet vermiş olduğu anlaşıldığından, yargılama giderlerini ödemeye de mahkum edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının davayı kabulü nedeniyle, davacı tarafça davalı hakkında açılan davanın KABULÜ ile, davacılar … ve …’ın, davalı … tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile, 25/07/2019 keşide tarihli … seri nolu 617.970,00-TL bedelli çeke istinaden başlatılan icra takibi nedeniyle ve …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile, 01/06/2016 tanzim tarihli, 01/07/2016 vadeli 1.000.000,00-TL bedelli bonoya istinaden başlatılan icra takibi nedeniyle davalı …’a borçlu olmadıklarının TESPİTİNE,
2-Dava değeri üzerinden % 20 oranında belirlenen 335.953,40-TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3- Alınması gerekli 114.744,88-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 28.686,23-TL harcın mahsubu ile bakiye 86.058,65-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 28.686,23-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
4- Davacı tarafça yapılan ve 62,20-TL dava açılış gideri ile 98,00-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 160,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 91.591,75-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacılar ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır