Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/649 E. 2022/713 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2020/649 Esas
KARAR NO:2022/713

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/11/2020
KARAR TARİHİ:08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkili Şirket … … Şirketi, müşterilerinin internet siteleri veya mobil uygulamalarında kampanya veya promosyon sağlamak amacıyla kullanabileceği bulut tabanlı teknolojileri entegre ederek entegre ettiği ürünlerin kullanımına ilişkin panel kullanım hizmeti sağlamakta olduğunu, bu kapsamda davalıya kendisine ait olan www…. adlı domain adresinde kullanılmak üzere söz konusu hizmeti verdiğini, davaya konu alacağın, müvekkili şirket tarafından sunulan panel kullanımından kaynaklanmakta olduğunu, davalının verilen hizmetin bedeli olan bakiye 70.800,00-TL’yi ödemediğini, taraflar arasında münakid yazılı bir sözleşme bulunmasa da, davalı ile müvekkili şirketin, davalının … uzantılı elektronik posta adresi ve müvekkili şirketin … uzantılı elektronik posta adresi aracılığıyla sözleşmenin kurulmasına ilişkin görüşmeler gerçekleştirdiğini, tarafların, davalının 29.10.2019 tarihinde ticari e-posta adresinden müvekkili şirket yetkilisine gönderdiği onay mailiyle sözleşmenin kurulması hususunda mutabakata vardıklarını, buna ek olarak, davalının müvekkili şirketin sunduğu panel kullanımı hizmetinden faydalandığını, müvekkili şirkette bulunan verilerle sabit olduğunu, bu da davalının müvekkili şirketle arasındaki sözleşmesel ilişkiden ileri gelen haklarını kullandığını ve dolayısıyla taraflar arasında sözleşme ilişkisinin mevcut olduğunu temellendirmekte olduğunu, davalı, müvekkili Şirketin sunduğu hizmetlerden 5 ay boyunca faydalanmış bulunmasına rağmen karşı edimi olan aylık 14.160,00-TL; toplamda 70.800,00-TL olan kullanım bedelini müvekkili şirkete ödemediğini, söz konusu bedelin, müvekkili şirket tarafından davalıya kesilen ve tebliğ edilen faturalarla sabit olduğunu, müvekkili şirket yetkililerinin, davalı ile bakiye borcun ödenmesi konusunda defalarca görüştüğünü, borcun ödeneceği yönünde cevap aldığını, elektronik posta yoluyla ödenmeyen borun hatırlatıldığını, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, 18.03.2020 tarihinde davalıya … 2. Noterliği aracılığıyla müvekkili şirket tarafından davalıya kesilen ve tebliğ edilen faturaları da ihtiva eden … yevmiye numaralı ihtarname çekildiğini, dava konusu fatura bedelinin işbu ihtarnamenin davalıya tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde müvekkili şirkete ödenmesinin gerektiğinin bildirildiğini, müvekkili şirketin tüm iyi niyetli bildirimlerine rağmen borcunu ödemeyen davalı aleyhine 07.07.2020 tarihinde, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının, 22.07.2020 tarihinde ödeme emrine haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak itiraz ettiğini belirterek, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan ilamsız takipte ödeme emrine karşı yapılan itirazın iptaline, haksız ve kötü niyetli olan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava; Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesap alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, tarafların BA-BS formları celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası icra takip dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla 70.800,00 TL asıl ve toplam alacak üzerinden 07/07/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 27.07.2020 tebliğ edildiği, davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce 22/07/2020 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Uzman SMMM bilirkişi …’dan alınan 25/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Hukuki durumun ve delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere Davacının dava konusu döneme ait ticari defterlerinin tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapılmış olduğu, faturalarla kayıtları uyumlu olan davacı ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, davacının internet siteleri veya mobil uygulamalarında kampanya veya promosyon sağlamak amacıyla kullanabileceği bulut tabanlı teknolojileri entegre ederek, entegre ettiği ürünlerin kullanımına ilişkin panel kullanım hizmeti sağladığını, bu kapsamda davalıya kendisine ait olan www…. adlı domain adresinde kullanılmak üzere söz konusu hizmeti verdiği, verilen hizmet karşılığı dava konusu faturaların düzenlendiği, bu faturaların e-fatura olduğu ,e-faturaların GİB sistemi üzerinden tebliğ edildiği, tebliğ alınmadığının iddia edilemeyeceği, davalının dava konusu faturaların tamamını vergi dairesine alım olarak bildirimde bulunduğu, yerleşmiş Yargıtay uygulamasına göre özellikle davalının vergi dairesine alım olarak bildiriminin dava konusu mal veya hizmetin ve faturaların teslimine karine kabul edildiği, davacı alacağının takip tarihi itibari ile davacı ticari defterlerinde 70.800,00 TL bakiye ile kayıtlı olduğu, tarafların tacir olması ve davacı talebi gözetilerek takipten itibaren faiz talep edilebileceği bildirilmiştir.
Taraflarca rapora bir itirazda bulunulmamıştır.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarının bir bütün olarak değerlendirilmesinde;
Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı cari …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası icra takip dosyası ile cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla 70.800,00 TL asıl ve toplam alacak üzerinden 07/07/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 27.07.2020 tebliğ edildiği, davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce 22/07/2020 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu, eldeki davanın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca 1 yıllık yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı alacaklı tarafça, cari hesap alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile başlatılan icra takibine davalının vaki itirazların haksız olduğu ileri sürülerek itirazın iptali, takibin devamı ve davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
Davalı borçlu tarafça, icra takibinde, herhangi bir sebep belirtilmeksizin dosyadan doğan borca ve ferilerine itiraz edilmiş, cevap dilekçesi ise sunulmamıştır.
İtirazın iptali davalarında kural olarak ispat külfeti öncelikli olarak davacı alacaklı tarafa ait olup, taraflar arasındaki ilişkinin ve alacağın varlığının ispatlanması gerekmektedir. Bu ispat yerine getirildiği takdirde ispat külfeti davalı borçlu tarafa geçecek ve borcun istenebilir olmadığını, ödendiği hususlarını ispat etmesi gerekecektir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
TTK’nun 21/2 maddesine göre, bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeri kabul etmiş sayılır.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını dosyamıza sunmayarak ibrazdan kaçındığı, davacı şirketin sunulan 2019-2020 yılları ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, taraflar arasındaki cari hesabın dayanağını oluşturan faturaların davalı tarafça BA formları ile vergi dairesine bildiriminin yapıldığı, davalı tarafça defter ibrazından kaçınıldığı gibi faturalara itiraz edildiğine, faturaların iade edildiğine dair bir savunmada bulunulmadığı, ayrıca bu kapsamda dosyaya bir delil sunulmadığı, davacı ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibarı ile 70.800,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla, ve yerleşik yargıtay uygulamalarına göre, cari hesabın dayanağını oluşturan faturalara davalı tarafça itiraz edilmemesi ve BA formları ile vergi dairesine bildiriminin yapılmasının taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına ve faturalar kapsamındaki hizmetin verildiğine karine teşkil edeceği, davalı tarafça defter ibrazından kaçınıldığından davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının HMK 220/3 maddesi uyarınca kendisi lehine delil olarak kabul edilebileceği değerlendirilerek davacının davalıdan takip tarihi itibarı ile icra takibinde talep edilen miktarda olmak üzere 70.800,00 TL alacaklı olduğu, davalının bu miktar yönüyle bir ödeme iddiası ve ispatı olamadığından itirazında haksız olduğu, davacının davasını ispatladığı, davacının 70.800,00 TL alacağa tarafların tacir olması karşısında takip tarihinden itibaren avans faizi talep edebileceği kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle; Davanın kabulü ile, davalı borçlunun dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının, 70.800,00 TL Asıl alacak olmak üzere toplam 70.800,00 TL üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, ayrıca alacak likit olduğundan ve davalı itirazında haksız bulunduğundan hükmolunan 70.800,00 TL alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 14.160,00 TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek bu kapsamda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; Davalı borçlunun dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının, 70.800,00 TL Asıl alacak olmak üzere toplam 70.800,00 TL üzerinden İPTALİNE, Takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
2-Hükmolunan 70.800,00 TL alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 14.160,00 TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gereken 4.836,35 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 855,09 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.981,26 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşin yatırılan 855,09 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı parası, 177,50 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.431,90 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 11.328,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır