Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/647 E. 2022/740 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/647 Esas
KARAR NO : 2022/740 Karar

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından davalı borçluya ait iş makineleri revizyonu işi yapıldığını ve (yer altında çalışan lokomotifin komple bakımı) 09.03.2018 irsaliye tarihli,…,…,… yevmiye numaralı KDV dahil toplam 55.460.00 TL bedelli irsaliye faturalar düzenlendiğini, davalı şirket tarafından anılan fatura bedeline istinaden 25.07.2018 tarihinde müvekkili şirket hesabına 20.000.00 TL ödeme yapıldığını, bakiye kalan 33.460,00 TL asıl alacak ile 2.268,86 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz alacağı toplamı olan 35.728,86 TL’nin tahsili amacıyla davalı yan aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, aynı zamanda borçlunun borcu ödediğine dair icra dosyasına hiçbir belge sunmadığını, davalı borçlunun icra takibine itirazının haksız olduğunu, borcu ödememek hususunda süre kazanmaya çalıştığını, davalı borçlunun haksız ve hukuka aykırı itirazı nedeniyle müvekkilinin alacağının sürüncemede kaldığını, bu nedenle de müvekkilinin maddi açıdan zarara uğradığını, alacağın tahsiline yönelik … büro dosya numarası ve… arabuluculuk numarası ile arabuluculuk başvurusu yapıldığını, anlaşma sağlanamadığını beyan ederek, davalının İstanbul …İcra Müdürülüğünün … sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın likit ve muayen olması nedeniyle davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalının arabuluculuk toplantısına katılmamış ve müzakere yapılamadan tamamlanamamış olması ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin 2018 yılında müvekkili davalı şirkete ait makinaların tamir, onarım ve bakımını üstlendiğini, taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşme olmamakla birlikte, aralarında akdedelin anlaşma uyarınca ticari ilişki kurulduğunu ve tarafların edimlerini yerine getirmeye başladıklarını, tarafların tamir, onarım ve bakımı istenen makina için 20.000,00 TL olarak anlaşma sağladığını ve makinanın tamirinin tamamlanması üzerine bu miktarın davacı tarafa banka yoluyla gönderildiğini, davacının müvekkilinden tahsilini talep ve iddia etmekte olduğu ve buna istinaden başlattığı icra takibine esas olan 55.450,00 TL bedelli faturayı düzenlediğini, bu fatura tutarı fahiş olup tarafların anlaşmış olduğu tutarın çok üzerinde, hüsnüniyet ve dürüstlük kaidesine aykırı olarak düzenlendiğini, bu miktara ilişkin itirazlarını karşı tarafa bildirildiğini ve İstanbul …İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına da bu kapsamda itiraz edildiğini, davacı taraf ve vekili ile sözlü olarak defalarca görüşülmesine rağmen karşı tarafın sulh olmak istemediğini, ayrıca arabuluculuk sürecinden bu yana davacı taraf ile görüşmeler yapıldığını ve davacının sulh olmaya davet edildiğini ancak hiçbir şekilde geri dönüş alınamadığını, davacının kendisinie yükletilen hukuki sorumlulukları yerine getirmediğini, haksız olarak itirazın iptali davası açıldığını beyan ederek, davanın reddi ile haksız ve mesnetsiz olarak başlatılan takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve sair her türlü giderlerin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu İstanbul …İcra Müdürülüğünün… Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı alacaklının davalı borçludan 33.460,00 TL asıl alacak ve 2.268,86 TL işlemiş faiz toplamı 35.728,86 alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, davalının süresinde yaptığı borca itiraz üzerine takibin durdurulduğu, davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yanca, arabuluculuk son oturum tutanağı, fatura ve cari hesap kayıtları, yapılan işlere ve kullanılan parçalara yönelik liste, dekont örnekleri ile takip dosyasına ilişkin kayıtlar sunulmuş; takip dosyasının Uyap kayıtları ile tarafların ilişki dönemine yönelik BA/ BS bildirim formları celbedilmiştir.
Davacı yanca bildirilen tanık …’ın beyanları talimat yoluyla, davalı yanca bildirilen tanıklar … ve …’in beyanları Mahkememiz nezdinde alınmıştır.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, 6102 sayılı TTK’nun 83. maddesi hükmü de dikkate alınarak uyuşmazlığa konu alacağın dayanağı olan faturaların ve ödemelerin taraf şirketlerin ticari defterlerine yansıyış şeklini tespit noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Fatura ve teyit mektubunu düzenleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2. maddesine göre de; Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Davacı şirketin adresi itibari ile ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması bakımından talimat mahkemesi aracılığıyla mali müşavir bilirkişi görevlendirilmiş olup, bilirkişi 23/08/2021 tarihli raporunda; davacı şirketin davalı yana düzenlemiş olduğu faturaları ve tahsil edilen tutarları ticari defterlerine kaydettiği, ibraz edilen 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının bulunduğu, ayrıntılı, anlaşılır, VUK ve TTK hükümlerine uygun olarak tutulduğu, defter bakiyelerinin birbirini teyit ettiği, sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, taraflar arasında gerçekleşmiş ticari ilişki nedeniyle davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten 33.223,90 TL alacaklı gözüktüğü tespitlerinde bulunmuştur.
Davalı şirketin ticari defterleri ile dosya kapsamında inceleme yapılması suretiyle rapor tanzimi bakımından görevlendirilen mali müşavir ve makine mühendisi bilirkişiler 11/08/2022 raporda; davacı tarafın ihtilaf konusu faturasının, yer altı lokomotifinin komple bakımı ile ilgili sarf malzemesi, parça değişimleri ve işçilik dışında ilgisiz bir kalem içermediği, yapılan işe uygun olabileceği, davalı tarafın usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olduğu, dava konusu icra takibinin dayanağı hesap ilişkisinin 2018 yılındaki fatura ve ödemeden oluştuğu, uyuşmazlık konusu 14/03/2018 tarihli ve… numaralı fatura her ne kadar 55.460,00 TL tutarlı olsa da gerek davacı gerek davalı defterlerinde 53.223,90 TL olarak kaydedildiği, davalı şirket ticari defterlerindeki kayıtlara göre, 17/12/2018 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 33.223,90 TL alacaklı olduğu şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davalı vekilince dosya kapsamında temin edilen 11/08/2022 tarihli rapora karşı itirazda bulunulmuşsa da takip dayanağı faturanın itirazsız olarak davalı şirket ticari defterlerine kaydedilmiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında ek veyahut yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
Yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamı birlikte değerlendrilmiştir. Buna göre; davacı şirket ile davalı şirket arasında iş makinası bakım ve onarımına ilişkin sözlü anlaşma akdedildiği, davacı tarafça yerine getirilen hizmetlere ilişkin olarak davalıya 14/03/2018 tarihli ve …numaralı fatura keşide edildiği, faturaya istinaden davalı yanca 25.07.2018 tarihinde davacı şirket hesabına 20.000.00 TL ödeme yapıldığı, bakiye fatura alacağının tahsili noktasında davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasından icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine davacı yanca itirazın asıl alacak miktarı üzerinden iptali noktasında eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davalı yanca, faturalandırma işleminin taraflar arasındaki sözlü anlaşmaya aykırı olduğu, fatura içeriğindeki onarım ve bakımın ispatlanamadığı ve onarım ve bakıma konu lokomotifin piyasa değerine ve standart bakım maliyetine nazaran fatura bedelinin fahiş olduğu ve kabul edilemeyeceği savunulmuşsa da, davacı tarafından düzenlenen 14/03/2018 tarihli ve … numaralı faturanın itiraz edilmeksizin davalı ticari defterlerine kaydedilmesi nedeniyle ve senede karşı senetle ispat kuralı uyarınca tanık anlatımları ile davalı yanın aksi yöndeki savunmalarına itibar edilmeyerek, davacının uyuşmazlık konusu faturaya dayalı bakiye alacak talebini 33.223,90 TL yönünden HMK’nun 222. maddesi ve TTK’nun 21/2. maddesine göre ispatladığı; davacı yanca ispat olunan alacağa ilişkin olarak davalı yanca ödeme iddiasında bulunulmadığı gibi bu yönde elverişli bir delil ibrazında da bulunulmaması karşısında davacının itirazın iptali isteminin 33.223,90 TL asıl alacak yönüyle yerinde olduğu; öte yandan alacağın likit ve bu yöne ilişkin itirazın haksız olması karşısında icra inkar tazminatı istem koşullarının da oluştuğu sonucuna varılmış, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 33.223,90 TL yönüyle İPTALİNE, takibin, 33.223,90 TL asıl alacağa talep doğrultusunda takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA,
2-Hükmolunan (33.223,90 TL) alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 6.644,78 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 2.269,52-TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak yatan 571,42-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭‭‭1.698,10-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan ‭571,42‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 9,31 TL’nın davacıdan 1.310,69 TL’nın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacının yaptığı 54,40 TL ilk masraf, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 285,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.739,65 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 2.720,32 TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 236,10-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
10-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2022

Katip
e-imzalıdır .

Hakim
e-imzalıdır .