Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/637 E. 2022/421 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/637
KARAR NO :2022/421

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:13/11/2020
KARAR TARİHİ:23/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ticari ilişki nedeniyle müvekkili şirketin davalı şirketten olan doğmuş ve doğacak alacaklarının teminatı olmak üzere davalı …’ın maliki olduğu İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, 31l-te Pafta No, 159 Ada, 5 Parsel, Cilt No 52, … No 5074 nolu taşınmaz üzerinde … Tapu Müdürlüğü’nün 03/10/2019 tarihli ve … yevmiye numaralı işlemiyle müvekkili şirket lehine 500.000,00-TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davalı şirketin 2019 yılına ilişkin müvekkili şirkete 682.807,67-TL cari hesap borcu bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından alacağının temini amacıyla … 25. Noterliği’nin 15/01/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle hem davalı şirkete, hem de davalı …’a, cari hesap borcunun ödenmesi, aksi halde davalı …’ın maliki olduğu taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin paraya çevrileceğinin ihtaren bildirildiğini, davalı şirket tarafından müvekkili şirkete gönderilen … 23. Noterliği’nin 24/01/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinde, taraflar arasında sağlanmış bir mutabakat bulunmadığı, cari hesap borcunun gerçeği yansıtmadığı, gerçekte olması gereken bakiye borçtan fazlasının talep edildiği, alacağın kesin ve net olması gerektiği ifade edilerek taleplerinin kabul edilmediğini, taraflarınca gönderilen … 25. Noterliği’nin 03/02/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesiyle davalı şirketin iddialarının kabul edilmediğini, müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla taraflarınca 26/02/2020 tarihinde, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyası üzerinden davalı … hakkında cari hesaba dayanan ilamsız icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibine ilişkin ödeme emrinin davalı şirkete 17/03/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirket tarafından icra takibine itiraz edilmemesi nedeniyle 25/03/2020 tarihinde icra takip dosyasının kesinleştiğini, davalı şirket hakkında kesinleşen icra takip dosyasında müvekkili şirketin alacağına kavuşamadığını, hatta … 2. İcra Müdürlüğü’nün … talimat sayılı dosyası üzerinden gerçekleştirilen 12/08/2020 tarihli haciz işlemi neticesinde davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarında yer alan resmi adresinde dahi bulunmadığının resmi olarak tespit edildiğini, müvekkili şirketin alacağını temin etmek amacıyla davalı …’ın maliki olduğu taşınmazı üzerine tesis edien ipoteğin paraya çevrilmesi zarureti sebebiyle hem davalı şirket, hem de davalı … hakkında 19/06/2020 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasından, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, ilgili dosyadan gönderilen ödeme emrine, davalı şirket tarafından itiraz edildiğini ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğunu, davalı şirketin itirazlarının haksız ve müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellemeye yönelik olduğunu, borçlu şirket hakkında cari hesap alacağına istinaden, tahsilde tekerrür olamamak kaydıyla başlatılan icra takip dosyasının kesinleştiğini, müvekkili şirketin alacağının kesin ve net hale geldiğini, davalı şirket tarafından sunulan itiraz dilekçesinde, 13/01/2020 tarihli … ve 403.936,22-TL bedelli fiyat farkı faturasının, müvekkili şirket tarafından cari hesaba işlenmediği iddia edilmiş ise de, bu hususun gerçeği yansıtmamakta olduğunu, davalı şirket tarafından sunulan itiraz dilekçesinde, müvekkili şirkete borçları olduğunun apaçık ikrar edildiğini, davalı şirketin gerçekte var olmayan bir faturaya dayanarak müvekkiline olan borcunu azaltma gayreti içerisinde olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hak ve alacak talep etme hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, davalılar aleyhine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; mahkemenin yetkisiz olduğunu, müvekkilinin …’da ikamet etmekte olduğunu, bu nedenle İstanbul Anadolu Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davalı şirket ile davacı şirket arasında ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap tutulmuş olup, cari hesap noktasında tarafların mutabakatının bulunmamakta olduğunu, davacı şirketin cari hesap alacağı olarak 682.807,67-TL alacağı olduğunu, davalı şirketin gönderdiği ihtarnamede ise düzenlenen fiyat farkı faturalarının bulunduğunu, bu fiyat farkı faturalarının e-fatura olarak GİB portal üzerinden düzenlendiğini, düzenlenen faturalara davacının süresi içerisinde itiraz etmemesine ve dolayısıyla kabul etmesine karşın cari hesap ilişkisine işlemediğinden bahisle, davacı şirketin gerçekte olan bakiye borçtan çok daha fazlasını talep ettiğini, davacının, davalı şirketin gerçekte var olmayan bir faturaya dayanarak davacıya olan borcunu azaltmaya çalıştığını iddia ettiğini, GIB portalı üzerinden usulüne uygun şekilde düzenlenen 13/01/2020 tarihli, … numaralı faturaya davacı tarafından itiraz edilmediğini, ticari ilişkinin varlığı konusunda çekişmenin bulunmaması halinde fatura içeriğine sekiz gün içinde itiraz edilmemesinin, faturanın kabul edildiği manasına gelmekte olduğunu, davacı şirket ve davalı şirket tarafından gönderilen ihtarnamelerde her ne kadar yalnızca 13/01/2020 tarihli, … numaralı faturanın bahsi geçmişse de, davacı şirket ile davalı şirketin cari hesapları arasında başkaca uyuşmazlıklar da bulunmakta olduğunu, bu durumun, davacı şirket ile davalı şirketin BA ve BS kayıtları ile ticari defter ve kayıtlarının karşılaştırılmalı incelenmesini gerektirmekte olduğunu, davacı şirket ile davalı şirketin ticari defter ve kayıtları incelendikten sonra davacı şirketin alacağından fazlasını haksız ve kötü niyetli bir şekilde talep ettiğinin anlaşılacağını, davalı şirket tarafından GIB portalı üzerinden usulüne uygun şekilde düzenlenen 13/01/2020 tarihli, … numaralı faturaya itiraz edilmemesine rağmen, cari hesap ilişkisine işlenmediğinin ortada olduğunu belirterek, davanın reddine, davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; mahkemenin yetkisiz olduğunu, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap tutulmuş olup, cari hesap noktasında tarafların mutabakatının bulunmamakta olduğunu, davacı şirketin cari hesap alacağı olarak 682.807,67-TL alacağı olduğunu, müvekkili şirketin gönderdiği ihtarnamede ise düzenlenen fiyat farkı faturalarının bulunduğunu, bu fiyat farkı faturalarının e-fatura olarak GİB portal üzerinden düzenlendiğini, düzenlenen faturalara davacının süresi içerisinde itiraz etmemesine ve dolayısıyla kabul etmesine karşın cari hesap ilişkisine işlemediğinden bahisle, davacı şirketin gerçekte olan bakiye borçtan çok daha fazlasını talep ettiğinin belirtildiğini, davacının, müvekkili şirketin gerçekte var olmayan bir faturaya dayanarak davacıya olan borcunu azaltmaya çalıştığını iddia ettiğini, GIB portalı üzerinden usulüne uygun şekilde düzenlenen 13/01/2020 tarihli, … numaralı faturaya davacı tarafından itiraz edilmediğini, ticari ilişkinin varlığı konusunda çekişmenin bulunmaması halinde fatura içeriğine sekiz gün içinde itiraz edilmemesinin, faturanın kabul edildiği manasına gelmekte olduğunu, davacı şirket ve müvekkili şirket tarafından gönderilen ihtarnamelerde her ne kadar yalnızca 13/01/2020 tarihli, … numaralı faturanın bahsi geçmişse de, davacı şirket ile müvekkili şirketin cari hesapları arasında başkaca uyuşmazlıklar da bulunmakta olduğunu, bu durumun, davacı şirket ile davalı şirketin BA ve BS kayıtları ile ticari defter ve kayıtlarının karşılaştırılmalı incelenmesini gerektirmekte olduğunu, davacı şirket ile müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları incelendikten sonra davacı şirketin alacağından fazlasını haksız ve kötü niyetli bir şekilde talep ettiğinin anlaşılacağını, müvekkili şirket tarafından GIB portalı üzerinden usulüne uygun şekilde düzenlenen 13/01/2020 tarihli, … numaralı faturaya itiraz edilmemesine rağmen, cari hesap ilişkisine işlenmediğinin ortada olduğunu belirterek, davanın reddine, davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Dosya öncelikle mahkememiz tekli hakimi tarafından görülmeye başlanmış, mahkememizin 13/04/2022 tarihli celsesinde; “Dava dilekçesinde icra takibine yönelik itirazın tamamı yönünden iptali talep edilmiş ise de harca esas dava değeri asıl alacak miktarı üzerinden yatırıldığından davacı vekilinin talep sonucunu tereddüte mahal vermeyecek şekilde açıklamak, takip talebindeki işlemiş faize yönelik itirazın iptali talepleri mevcut ise 11.113,01-TL üzerinden hesaplanan 189,78-TL eksik harcı ikmal etmek bakımından en geç gelecek celseye kadar süre verilmesine” karar verilmiş, davacı vekili tarafından eksik harç 28/04/2022 tarihinde ikmal edilmiş, mahkememizin 25/05/2022 tarihli celsesinde, “Harçlandırılan dava değeri dikkate alındığında dosyanın heyetçe yürütülmesi gereken bir dosya halini almış olduğu anlaşıldığından dosyanın heyete tevdiine” karar verilmiş ve yargılamaya Mahkememiz heyetince devam edilmiştir.
Dava, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibine, davalılarca yapılan itirazın iptali talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, … 2. İcra Müdürlüğü’nün … talimat sayılı ve 12/08/2020 tarihli haciz tutanağı, … Tapu Müdürlüğü’nün 03/10/2019 tarihli ve … yevmiye numaralı işlemi ile ekleri resmi senedi, … 25. Noterliği’nin 15/01/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tebliğ mazbataları, … 23. Noterliği’nin 24/01/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, … 25. Noterliği’nin 03/02/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, davacı ve davalı şirketlerin 2018 ve 2019 yılları BA formları ve 13/01/2020 tarihli … numaralı fatura dosyamız arasına alınmış, bilirkişiden rapor temin edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinden; davacı … tarafından, borçlular … ve … aleyhine 15/06/2020 tarihinde 03/10/2019 tarihli, … yevmiye nolu İstanbul İli, … İlçesi, … Mh., 31Llc Pafta numaralı, 159 Ada, 5 Parsel, 52 Cilt No, … No 5074 olan, …’ın maliki olduğu taşınmaz üzerine tesis edilmiş süresiz 2. dereceden ipotek senedi ile … 42. Noterliği’nin 14/02/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile tebliğ şerhine istinaden, …. İcra Müdürlüğü’nün … dosyasına ilişkin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 500.000,00-TL asıl alacak ve 11.113,01-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 511.113,01-TL tutarındaki alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %13,75 ticari değişen oranlarda faizi ile fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakları saklı olmak suretiyle ve kısmi ödemelerin öncelikle işlemiş faiz, masraf ve fer’ilerine mahsup edilmek kaydıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu şahısa 29/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekili tarafından 06/07/2020 tarihinde borca ve fer’ilerine itiraz edilmesi üzerine 08/07/2020 tarihinde takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasınin incelenmesinden; davacı … tarafından, borçlu … aleyhine 26/02/2020 tarihinde, 09/10/2019 tarihli cari hesap alacağına istinaden 682.807,67-TL asıl alacak ve 45.046,60-TL işlemiş ticari faiz olmak üzere toplam 727.854,27-TL tutarındaki alacak, icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %13,75 ticari değişen oranlarda faizi ile fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakları saklı kalmak suretiyle ve kısmi ödemelerin öncelikle işlemiş faiz, masraf ve fer’ilerine mahsup edilmek kaydıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, 02/04/2021 tarihinde takibin kesinleştiği, ancak gerekli tahsilatın yapılamadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi … tarafından tanzim edilen 31/01/2022 havale tarihli bilirkişi raporu ile; dosya, icra dosyaları, vergi dairelerinden gelen yazı cevapları, davacının sunulan kayıtları ve dosya mevcudu diğer incelemeler neticesinde, davacı tarafın usulüne uygun ticari kayıtlarında takip tarihinde, takibe konu 681.807,67-TL davalıdan alacaklı olduğu, vergi dairesinden gelen yazı cevabında da davacı faturalarının, davalı tarafından vergi dairesine beyan edildiği hususları tespit edildiğini, davalı tarafından ticari defter belge de sunulmadığı, davalı tarafça iskonto farkı faturasının neye istinaden tanzim edildiğinin de dayanaklarının dosyaya sunulmamış olması sebebiyle davacının 681.807,67-TL alacağının aksini gösterir bilgi ve belgenin dosyada bulunmamakta olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davanın, davacı şirketle aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı, davalı şirketin 2019 yılı cari hesabına ilişkin alacağın davalılar tarafından ödenmediğinden bahisle, alacağın teminatı olarak 500.000,00-TL ipotek tesis edilen davalı …’a ait taşınmaza ilişkin olarak, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibine, davalılarca yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında; davacı … tarafından, borçlular … ve … aleyhine 15/06/2020 tarihinde 03/10/2019 tarihli, … yevmiye nolu İstanbul İli, … İlçesi, … Mh., 31Llc Pafta numaralı, 159 Ada, 5 Parsel, 52 Cilt No, … No 5074 olan, …’ın maliki olduğu taşınmaz üzerine tesis edilmiş süresiz 2. dereceden ipotek senedi ile … 42. Noterliği’nin 14/02/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile tebliğ şerhine istinaden, …. İcra Müdürlüğü’nün … dosyasına ilişkin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 500.000,00-TL asıl alacak ve 11.113,01-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 511.113,01-TL tutarındaki alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %13,75 ticari değişen oranlarda faizi ile fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakları saklı olmak suretiyle ve kısmi ödemelerin öncelikle işlemiş faiz, masraf ve fer’ilerine mahsup edilmek kaydıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu şahısa 29/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekili tarafından 06/07/2020 tarihinde borca ve fer’ilerine itiraz edilmesi üzerine 08/07/2020 tarihinde takibin durduğu, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıda; davacı … tarafından, borçlu … aleyhine 26/02/2020 tarihinde, 09/10/2019 tarihli cari hesap alacağına istinaden 682.807,67-TL asıl alacak ve 45.046,60-TL işlemiş ticari faiz olmak üzere toplam 727.854,27-TL tutarındaki alacak, icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %13,75 ticari değişen oranlarda faizi ile fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakları saklı kalmak suretiyle ve kısmi ödemelerin öncelikle işlemiş faiz, masraf ve fer’ilerine mahsup edilmek kaydıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, 02/04/2021 tarihinde takibin kesinleştiği, ancak gerekli tahsilatın yapılamadığı, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ile de davacı tarafın davalı taraftan 681.807,67-TL alacağının olduğunun tespit edildiği, iskonto farkı faturasının neye ilişkin olduğunun davalı tarafça ispat edilemediği, bu anlamda davacı tarafın davalıdan alacağının sabit olduğu, davalı tarafça bu alacağın ödendiği veya başka bir nedenle sona erdiğine ilişkin herhangi bir delilin dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki dosyada, davacı alacaklı tarafından taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine dayalı alacak isteminde bulunulmuştur. Ayrıca, borcun ödenmesi için davalılara ihtarname gönderilmiştir. Bu durumda davalı/borçlu alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜ ile; …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takip dosyasına davalı/borçlu tarafından yapılan itirazın İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla DEVAMINA,
2-2004 Sayılı İİK 67/2. maddesi gereğince dava değeri üzerinden % 20 oranında belirlenen 102.222,60-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gerekli 34.914,13-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından yatırılan 5.979,42-TL peşin harç ve 189,78-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 6.169,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 28.744,93-TL harcın, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına; Davacı tarafça peşin olarak yatırılan toplam 6.169,20-TL harcın, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan Av. …(…)’a 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden karşılanacağı anlaşıldığından, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11 ve 18/A-13’e göre davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan ve 54,40-TL başvurma harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 225,50-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.787,70-TL yargılama giderinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 42.605,65-TL vekâlet ücretinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının, kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.23/06/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır