Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/629 E. 2022/763 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/629 Esas
KARAR NO :2022/763

DAVA:İtirazın İptali (Finansal Kiralama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/11/2020
KARAR TARİHİ:22/11/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Finansal Kiralama Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket ile davalılar arasında 25/02/2020 tarihli, … sayılı ve … Finansal Kurumlar Birliği tescil numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, söz konusu finansal kiralama sözleşmesini 1 nolu davalı “finansal kiracı”, 2 ve 3 nolu davalılar ise “müteselsil kefil” sıfatıyla imzaladığını, finansal kiralama sözleşmesinin konusu teşkil eden menkul mallar; davalı finansal kiracı şirket tarafından eksiksiz ve hatasız olarak teslim alındığını ve kullanılmaya başlandığını, hal böyle olunca sözleşme konusu proforma faturalar gereği müvekkili davacı şirket tarafından satıcı ödemesi yapıldığını, taraflar arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesi gereğince satıcı ödemesi Euro olarak ve kira ödeme planı ise TL olarak belirlendiğini, satıcı ödemesini Euro üzerinden yapan müvekkili şirket oluşan “kur farkı” için finansal kiracı davalıya … fatura nolu,27/05/2020 tarihli, 43.576,10 TL bedelli kur farkı faturası tanzim ettiğini ve finansal kiralama sözleşmesi şartları gereği davalılardan tahsilini talep ettiğini, ancak davalı finansal kiracı şirket, taraflar arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesi özel şartları gereği ödeme yükümünde olan “kur farkı” faturasını usul, yasa ve sözleşmeye aykırı olarak iade faturası ile iade edildiğini, davalı finansal kiracının sözleşmesel borcu olan kur farkını ödemekten kaçınması üzerine … 40. Noterliğinden keşide edilen 18/03/2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile … 40. Noterliğinden keşide edilen 05/06/2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnameleri ile kur farkından kaynaklanan borcun ödenmesi aksi halde alacağımızın yasal yollardan sözleşme temerrüt faizi ile birlikte tahsil edileceği ihtar edildiğini, ihtarname ile verilen 3 günlük süre sonunda alacağımız tahsilini teminen …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından finansal kiracı ve müteselsil kefiller hakkında kanuni takip işlemlerine başlanılmış, davalıların finansal kiralama sözleşmesi özel şartları gereği ödeme yükümünde oldukları takibe itiraz etmeleri üzerine takip durduğunu, davalıların icra takibine itirazları kötüniyetli, usul ve yasaya aykırı olup, itirazın iptali gerekmekte olduğunu, müvekkili şirketin 43.576,10 TL. asıl alacağının, tahsilini teminen 43.576,10 TL asıl alacağın, takip tarihinden (26/06/2020) tarihinden itibaren dava tarihine (10/11/2020) kadar işlemiş 4.974,94 TL %30 sözleşme temerrüt faizi ile birlikte cem’an 48.551,04 TL toplam alacağının tahsilini teminen …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından yapılan 26/06/2020 tarihli icra takibine vaki itirazının iptaline, takibin aynı şartlarla devamına, itiraz edilen miktarın %20’ından az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı/borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetkili mahkemelerin … Mahkemeleri olduğunu, davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddi gerekmekte olduğunu, diğer tüm itirazlarımız saklı kalmak kaydıyla zamanaşımı sebebiyle iş bu davanın reddi gerekmekte olduğunu, esas yönünden beyanlarımız; hiçbir şekilde davayı ve takibi kabul anlamına gelmemekle beraber, müvekkillerinin dava konusu takibe dayanak oluşturacak bir borcu bulunmamakta olduğunu, huzurdaki anlaşmazlığa yönelik olarak 17.03.2020 tarihinde ve 17.06.2020 tarihinde davacı şirkete 2 ayrı ihtarname gönderildiğini ve faturadan kaynaklı bir borç bulunmadığı müvekkilinin borcunun TL üzerinden sabitlendiği ve TL üzerinden müvekkili tarafından davacı şirkete ödemelerin yapıldığı bu sebeple dava konusu edilen faturanın kabul edilmediği belirtiltildiğini, ancak davacı taraf haksız ve kötü niyetli şekilde müvekkilleri hakkında icra işlemi başlatıldığını, Keza … A.Ş … Şubesi yetkililerinden şirketimize gönderilen 28/02/2020 tarihli mailde finansal kiralama leazing sözleşmesine konu 2 adet araç yıkama makinesi alımı ile ilgili sözleşmenin operasyon birime ulaştığı sözleşme kapsamında ödenmesi gereken ilk taksit tutarı olan 17.840 TL peşinat 1500 TL operasyon masrafı olarak toplam 19.340 TL bedelin müvekkili şirket tarafından ödenmesine ilişkin maile istinaden müvekkili şirket tarafından aynı gün … … müşteri nolu banka hesabından ilgili mailde belirtilen 19.340 TL bedel “… Ltd. Şti … sözleşme nolu peşinat ve masraf ödemesi altında” ödemesi … A.Ş.’nin … nolu iban hesabına yatırıldığını, bu hali ile 1 Euro karşılığı 6,5518 TL kur sabitlemesi üzerinden finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, kur farkı taraflar arasında yapılan sözleşmeler ile sabitlenmişken davacı tarafın kur farkı faturası adı altında müvekkili şirket ve kefillerden talepte bulunması açıkça akde aykırılık teşkil ettiği gibi kötü niyet içermekte olduğunu, icra takip dosyasında uygulanan faiz ve temerrüt faizi hukuka aykırı olduğunu, kefalet sebebi ile sorumlu müvekkilleri yönünden işin ticari bir iş olmaması uygulanacak faizlerde de ticari faizin söz konusu olmamasını gerektirdiğini, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun faiz sınırlamalarına uyulması gerektiğini, kanuna göre uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirleneceğini, sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağını, davacı Bankanın belirlemiş olduğu %30 oranındaki temerrüt faizi yasaya aykırı olduğunu ve talep edilemeyeceğini, yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen sebeplerle taraflar arasında yapılan teklif ve sözleşmelerde Euro kuru 6,5518 TL üzerinden sabitlendiğini ve ödeme tablosunun da TL üzerinden taksitler halinde belirlenmiş olması sebebi ile davacı tarafın kur farkından kaynaklı haksız ve hukuka aykırı talebinin reddine ve müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etme zarureti hasıl olduğunu, davanın usulden reddine, kabul anlamına gelmemekle birlikte davanın zamanaşımı yönünden reddine, haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddi ile davacı taraf hakkında %20’den aşağı olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini vekâleten arz ve talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Taraflar arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesine istinaden düzenlenen kur farkı fatura alacağının tahsili amacıyla davacı tarafından davalılara karşı …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, dava konusu icra dosyası celp edilmiş, Davalı … İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin ortak ve yetkililerini gösterir kayıtları celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlulara karşı taraflar arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesine istinaden düzenlenen kur farkı fatura alacağının tahsili amacıyla 43.576,10 TL Asıl alacak 1.100,29 TL İşlemiş faiz olmak üzere toplam 44.676,39 TL alacak üzerinden 09/07/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu … İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ve …’a 16/07/2020 tarihinde, davalı borçlu …’ya 17/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçluların 22/07/2020 tarihinde takipte icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmenin incelenmesinde; Taraflarının dosyamız davacısı … AŞ. İle dosyamız davalısı …… Ltd Şti. Olduğu diğer iki davalınında sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, sözleşmenin 11. Maddesinde ödeme yükümlülüklerinin düzenlendiği, 34. Maddesinde müteselsil kefaletin düzenlendiği, 49. Maddesinde yetki şartının düzenlendiği, özel şartlarda kur farkının talep edilebileceğinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
… Ticaret Odası Müzekkere cevabına göre, davalı gerçek kişilerin davalı şirketin yetkili temsilcileri olduğu anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi …’dan alınan 08/07/2021 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; 1- Davacı ve davalı tarafça incelemeye ibraz edilen yasal defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığını, 2- Dava konusu faturanın Davacı taraf defterlerinde kayıtlı olduğunu, iade faturasının Davacı tarafından kayda alınmadığını; 3- Dava konusu fatura ile iade faturasının Davalı taraf defterlerinde kayıtlı olduğunu, 4- Sayın Mahkemenizce dava konusu kur farkı fatura bedeline davacı tarafından hak kazanıldığı kanaatine ulaşılır ise; a) Davacı tarafından 05.06.2020 tarihinde keşide edilen ihtarnamede ‘‘sözleşmesel borç olan 43.576,10.-TL kur farkı bedelini iş bu ihtarnamenin tarafınızca tebliğini takiben 3 Gün içerisinde ödenmesini’’ denilerek kur farkı iade faturasını kabul etmediklerini, temerrüt halinin doğacağı ihtarında bulunulduğunu; b) Taraflar arasındaki sözleşmede “…Türk Lirasında %30, Amerikan Dolarında yıllık %15, Euro Para Biriminde Yıllık %10 ve Diğer Yabancı Para Birimlerinde Yıllık %25 faiz oranında ve bir yıl 360(üçyüzaltmış) gün kabul edilerek hesaplanacak temerrüt faizini kiralayana ödemeyi kabul ve taahhüt eder’’ denildiğini, Davacının sözleşme hükümleri ile kur farkı üzerinden lehine gelir oluşturacak fatura keşide ettiğini; Davacının sözleşme ödeme planının TL bazında hazırlanmış olması sebebi ile yıllık %30 oranında temerrüt uyguladığını; c) Yanlar arası çekişmeye ait dava dosyasının tarafıma intikal ettirilen içeriğinde, davacı yanca onun davada dayandığı sözleşmenin maddeleri gereği vade tarihi ve temerrüt hesaplandığında; Asıl alacağa işlemiş faiz oranının Taleple Bağlılık İlkesi gereği 1.100,29-TL olabileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi …’dan alınan 11/10/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; 1- Davalı tarafından düzenlenen iade faturasının Temel Fatura Senaryosu ile düzenlendiği, karşı tarafa temel e-Fatura olarak yollanan faturanın karşı tarafın onayı beklenmeksizin direkt olarak kabul edildiğini, 2- TTK’ nın m.21/f.2 hükmünde 8 gün içinde faturaya itiraz edilebileceğini, Davacı yan tarafından 31/05/2020 tarihli iade faturasına 05/06/2020 tarihinde davalı yana noter tarafından keşide edilen ihtarname ile itiraz edildiğini, 3- Taraflar arasında akdedilen sözleşme; – Kur Farkı Faturası düzenlenmesi hususunda Madde11/c bendinde; sözleşmenin tanziminden sonraki dönemde döviz kurlarının olağanüstü artışlarını baştan göze aldığını, %30 Oranındaki Temerrüt Faizi hususunda Madde12’de; Akdi Faiz olarak belirlenen ; Türk Lirasında Yıllık %30, Amerikan Dolarında Yıllık %15, Euro Para Biriminde Yıllık %10 ve Diğer Yabancı Para Birimlerinde Yıllık %25 faiz oranında ve bir yıl 360 (üçyüzaltmış) gün kabul edilerek temerrüt faizinin hesaplanacağını, -Kefalet Sebebi İle Sorumlu Mükellefler Hususunda, sözleşmeyi müteselsil sıfatı ile imzalayan gerçek ve/veya tüzel kişiler bu sözleşme hükümleri gereğince temerrüt faizi, komisyon her türlü masraf ve sair diğer giderlerden işbu sözleşmede ad,soyad/ticaret ünvanları yanında yer alan tutarda müteselsil sorumlu bulunduğunu, 4- Sayın Mahkememizce dava konusu kur farkı fatura bedeline davacı tarafından hak kazanıldığı kanaatine ulaşılır ise; a) Taraflar arasındaki sözleşmede “…Türk Lirasında %30, Amerikan Dolarında yıllık %15, Euro Para Biriminde Yıllık %10 ve Diğer Yabancı Para Birimlerinde Yıllık %25 faiz oranında ve bir yıl 360 (üçyüzaltmış) gün kabul edilerek hesaplanacak temerrüt faizini kiralayana ödemeyi kabul ve taahhüt eder’’ denildiğini, b)Yanlar arası çekişmeye ait dava dosyasının taraflarına intikal ettirilen içeriğinde, davacı yanca takip tarihinden (26/06/2020) itibaren dava tarihine (10/11/2020) kadar işlemiş temerrüt faizi tespiti hususunda asıl alacağa işlemiş faiz tutarının 4.974,94 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi … ve Borçlar Hukuku uzmanı bilirkişi …’dan oluşan heyetten alınan 04/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; 1- Finansal Kiralama Sözleşmesinin 11-a maddesinde kiralama bedellerinin TL olarak ödeneceği kararlaştırılmış olmasına karşın 11-b maddesinde satın alma bedelindeki artışın talep edilebileceğinin kararlaştırıldığını, 2- Davacınını talep ettiği kur farkının malın satın alma bedelinden kaynaklandığı, sözleşme hükümleri kapsamında davacının kur farkını talep edebileceğini, 3- TTK md. 19/2 hükmü sebebiyle davalı kefiller bakımından işin ticari iş sayılacağını ve sözleşmede kararlaştırılan faiz oranının uygulanacağını, 4- Kur farkına ilişkin fatura TL olarak düzenlendiğinden, sözleşmenin 12. Maddesi kapsamında temerrüt faiz oranının %30 olacağını, 5- Kök raporda belirtilen hesaplamada bir değişiklik olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi rapor ve ek raporlarının bir bütün olarak değerlendirilmesinde;
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası icra takip dosyası ile3, davacı alacaklı tarafından davalı borçlulara karşı taraflar arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesine istinaden düzenlenen kur farkı fatura alacağının tahsili amacıyla 43.576,10 TL Asıl alacak 1.100,29 TL İşlemiş faiz olmak üzere toplam 44.676,39 TL alacak üzerinden 09/07/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu … İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ve …’a 16/07/2020 tarihinde, davalı borçlu …’ya 17/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçluların 22/07/2020 tarihinde takipte icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı üzerine icra takibinin durduğu;
Davacı vekilince, İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca 1 yıllık yasal sürede, davalıların icra takibine vaki itirazlarının haksız olduğunun ileri sürülerek işbu itirazın iptali davasının açıldığı, davalı borçluların asıl alacak yönünden itirazının iptali, takibin devamı ve %20 oranında icra inkar tazminatı talebinde bulunulduğu;
Davalı taraflar vekilince, yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğu, davanın zaman aşımına uğradığı, açılan davanın haksız olduğu, kur farkı talep edilemeyeceği, yasal kefalet şartlarının oluşmadığı, %30 temerrüt faizinin yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek davanın usulden ve esastan reddi ile %20 oranından aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı taraflar vekilince icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazda bulunulmuş ise de; Taraflar arasındaki sözleşmenin 49. Maddesinde düzenlenen yetki şartı ile İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili kılınması, TTK’nın 19/2 maddesinde düzenlenen ticari iş karinesine göre taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde sözleşmelerin kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça diğeri içinde ticari iş sayılacağının düzenlenmiş olması, davalı gerçek kişi kefillerin davalı şirketi temsile yetkili temsilcileri olması karşısında yetki itirazının yerinde olmadığı değerlendirilerek reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı taraflar vekilince zamanaşımı def’inde bulunulmuş ise de, sözleşme tarihi, icra takip tarihi, dava tarihi, TBK’nın 146. Maddesindeki “Kanunda aksine bir düzenleme bulunmadıkça, her alacak 10 yıllık zamaaşımına tabidir” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında dava konusu alacağın zamanaşımına uğramadığı değerlendirilmiş, davalılar vekilinin bu savunmasına itibar edilmemiştir.
Davalı taraflar vekilince kefaletin usulüne uygun düzenlenmediği, yasal kefalet şartlarının oluşmadığı, kefillerin eş rızalarının alınmadığına yönelik savunmalarının, davalı gerçek kişilerinin kefalet beyanlarının TBK’nın 583. Maddesindeki yasal şartları taşıması, davalı kefillerin davalı şirketin yetkili temsilcileri olması karşısında eş iznine gerek olmaması karşısında, yerinde olmadığı değerlendirilmiş, bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Alınan bilirkişi rapor ve ek raporlarında, Davacı tarafça düzenlenen dava ve takip konusu faturanın davacı ve davalı şirket kayıtlarında yer aldığı, davalı tarafça iade edildiği, davalı tarafça düzenlenen iade faturasınında davacı tarafça iade edildiği, Finansal Kiralama Sözleşmesinin 11-a maddesinde kiralama bedellerinin TL olarak ödeneceği kararlaştırılmış olmasına karşın 11-b maddesinde satın alma bedelindeki artışın talep edilebileceğinin kararlaştırıldığı, Davacınını talep ettiği kur farkının malın satın alma bedelinden kaynaklandığı, sözleşme hükümleri kapsamında davacının kur farkını talep edebileceği, TTK md. 19/2 hükmü sebebiyle davalı kefiller bakımından işin ticari iş sayılacağını ve sözleşmede kararlaştırılan faiz oranının uygulanacağı, Kur farkına ilişkin fatura TL olarak düzenlendiğinden, sözleşmenin 12. Maddesi kapsamında temerrüt faiz oranının %30 olacağı bildirilmiş olup, alınan rapor ve ek raporlarının dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Dosya kapsamında toplanan deliller, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri ve alınan bilirkişi rapor ve ek raporlarına göre yapılan değerlendirmede; Davacı ile davalı şirket arasında imzalanan ve diğer davalıların da müteselsil kefil olarak imzaladıkları 25/02/2020 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesinin 11-a maddesinde ödemenin TL olarak kararlaştırıldığı, 11-b maddesinde de davalı kiracı tarafından, bu sözleşmede belirtilen giderler ile her ne nam adı altında olursa olsun malın satın alma bedelinde meydana gelecek artışların, vergilerin tamamının, kiralayanın belirleyeceği şekilde kiracı tarafından peşin olarak ödeneceğinin taahhüt edildiği, sözleşmenin özel şartlar bölümünde de kur farkının davalıdan talep edilebileceğinin düzenlendiği, kur farkının kiralama bedeline ilişkin olmayıp satın alma bedelinden kaynaklandığı, davalı şirketten ve davalı kefil gerçek kişilerden kefaletleri ve sözleşmedeki kefalete ilişkin düzenlemeler kapsamında talep edilebileceği, sözleşmenin 12. Maddesi kapsamında %30 oranında temerrüt faizi talep edilebileceği anlaşılmakla, davalı tarafların bu kapsamdaki savunmalarının yerinde olmadığı, icra takibine itirazlarında haksız olduğu, davacı tarafından düzenlenen kur farkı faturasının yerinde olduğu, davacının davalılardan takip tarihi itibarı ile 43.576,10 TL asıl alacak ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %30 oranında faiz talep edebiceği sonucuna ulaşılmıştır.
Tüm bu nedenler ile, Davanın Kabulü ile, Davalı borçluların dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının 43.576,10 TL asıl alacak yönünden iptaline, Takibin 43.576,10 TL asıl alacak üzerinden bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %30 faiz uygulanmak suretiyle devamına, ayrıca alacak likit olduğundan ve davalı borçlular itirazlarında haksız bulunduğundan hükmolunan 43.576,10 TL alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 8.715,22 TL İcra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; Davalı borçluların dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının 43.576,10 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, Takibin 43.576,10 TL asıl alacak üzerinden bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %30 faiz uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
2-Hükmolunan 43.576,10 TL alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 8.715,22 TL İcra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gereken 2.976,68 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 520,80 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.455,88 TL’nin davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşin yatırılan 520,80 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı parası, 123,10 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.177,50 TL yargılama masrafının davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davalı tarafça yapılan masrafların kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2022

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır