Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/62 E. 2023/446 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/62 Esas
KARAR NO :2023/446

DAVA:Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ:24/01/2020
KARAR TARİHİ :23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı müvekkili firmanın dava dışı … … Org. Ltd. Şti. firmasından almış olduğu … … Bankası … Şubesi Keşide yeri: İstanbul Tarih:26.10.2019 olan Miktarı: 135.000,00 TL’sı olan Seri No’su: … olan çek dava tarafları arasında ki ticari ilişki kapsamında davalı yana verdiğini, taraflar arasında ki ticari ilişki kapsamında davacı müvekkil vadeli akaryakıt alımı için davalı yana ileri vade tarihli çek vb kıymetli evrak gönderiyor ve işbu çek tutarlarında davalı yandan akaryakıt almakta olduğunu, davacı müvekkilinin zaman zaman da davalı yana ek akaryakıt alımı olduğu vakit nakit ödeme de yapmakta olduğunu, davalı yan tarafından akaryakıt alımına ilişkin olarak davacı müvekkiline akaryakıt faturaları düzenlendiğini ve gönderildiğini, müvekkilinin işbu akaryakıt faturalarını çalışmakta olduğu vergi dairesine sunduğu vakit; davalı yanın vergi usul ve yasasına aykırı eylemlerinden dolayı koda girdiğini ve bu sebep ile işbu faturaların inceleme sonuçlanıncaya kadar kabul edilemeyeceğinin öğrenildiğini, bu nedenle müvekkilinin davalı ile olan ilişkisini sonlandırılarak vadesi gelmeyen çeklerin iadesini talep ettiğini, davalının çekleri müvekkiline iade etmediğini, müvekkilinin müşterisi olan dava dışı … … Org. Ltd. Şti. firmasından almış olduğu … … Bankası … Şubesi Keşide yeri: İstanbul Tarih:26.10.2019 olan Miktarı: 135.000,00 TL’sı olan Seri No’su: … olan çek karşılıksız olmasına rağmen davalı yan tarafından …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile takibe konulduğunu, yapılan takibin usule ve yasaya aykırı olduğunu, zira müvekkilinin davalı yandan alacaklı olduğunu, davacı müvekkilinin ayrıca işbu icra takibine ilişkin olarak arabuluculuk süreci tamamlanana kadar İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş dosyası ile tedbir talepli bir dava açmış olup işbu dava kapsamında 369.500 TL’sının %15’ine tekabül eden 55.425,00 TL’sının teminat olarak mahkeme veznesine yatırılması durumunda icra dosyasına yatırılan paranın dosya alacaklısına ödenmemesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğini, davalının haksız ve kötüniyetli olduğu açık olduğundan dolayı fazlaya dair talep, dava ve sair hukuksal haklarımız saklı kalmak kaydıyla davacı müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini,ileride telafisi imkansız zararlar doğmaması ve hak kaybı yaşanmaması için …. icra müdürlüğü … esas sayılı takibin durdurulmasını ve/veya dava sonuna kadar icra dosyasına yatırılan paranın dosya alacaklısına ödenmemesi için karar kurulmasını talep ettiklerini belirterek ; Davanın kabulü ile, öncelikli olarak tedbiren teminatsız veya teminat karşılığında …. icra müdürlüğü … esas sayılı takibin durdurulmasını ve/veya dava sonuna kadar icra dosyasına yatırılan paranın dosya alacaklısına ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, Davacının, davalıya, dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ve dayanağı olan … Bankası AŞ A.Ş. … Şubesine ait 26.10.2019 keşide tarihli 135.000,00 TL bedelli çek nedeniyle, borçlu olmadığının tespitine, Takibin davacı yönünden iptaline, davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; : Davacı tarafın iddialarının aksine davacı tarafın davalı müvekkil şirkete vermiş olduğunu iddia ettiği vadeli çeklerin, ön ödeme kapsamında verilmiş çekler değil; aksine borcun ifası kapsamında verilen çekler olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin ticari nitelikte bir ilişki olduğu belli olup Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin öncelikle uygulanması gerektiğini, taraflar arasındaki ilişkiye TTK’nın yollamasıyla TBK’daki hükümlerin uygulandığı takdirde davacı tarafın bu hükme aykırı bir şekilde aynı anda ifa edilmediğini ya da taraflar arasındaki sözleşmede aksinin yer aldığını ispatlaması gerektiğini, davacının bu şekilde bir iddiayı ortaya attığını ancak iddiasının hiçbir şekilde delillendirmemiş ve ispatlayamadığını, davacı tarafın hiçbir şekilde delillendirmediği ve ispatlayamadığı “henüz borç muaccel olmadan ve hatta doğmadan evvel davalı müvekkil şirkete vadeli çek ya da benzeri kıymetli evrak gönderildiği” iddiasının dikkate alınmamasını ve kabul edilmemesini talep ettiklerini, davalı müvekkili şirkete yapılan ödemelerin muaccel olduğunu, borçların ifası kapsamında yapılmış ödemeler olduğunu, bu hususun ekte Sayın Mahkemeye sunacağımız muavin defter kayıtları ve yapılacak defter incelemesiyle de ispatlanacağını, davacı ve satıcı müvekkili şirket ticari ilişki içerisindedir ancak ticari ilişkinin niteliğinin tanımında hata yapıldığını, davalı müvekkil şirket davacı şirkete akaryakıt verdiğini, alacak olduğu miktar belirli bir meblağa ulaştığı takdirde de davacı şirketten ödeme yapmasını istediğini ve genelde havale ya da eft yapılmış veya vadeli çek teslim alındığını, davacı şirketin borç muaccel olmadan ya da doğmadan evvel davalı müvekkil şirkete çek verdiği iddiası kesinlikle kabul edilemeyeceğini, – TTK yollamasıyla TBK satış sözleşmesine göre alacaklı ile satıcı aynı anda ifa ile yükümlü olduğunu, davacı tarafın da kabul ettiği üzere bir ticari ilişki vardır ve taraflar aynı anda ifa yerine yine TTK 89. Madde ve devamında düzenlenen cari hesap hükümlerine göre davalı müvekkil şirket alacaklarını tek tek almak ya da istemek yerine hesaba kaydetmiş ve alacak miktarı belirli bir seviyeye ulaştığı takdirde alacağını tahsil ettiğini, davacı vekilinin peşin ödeme iddialarını ispatlamakla mükellef olduğunu, davacı şirketçe yapılan ödemelerin borcun ifası kapsamında yapılmış ödemeler olduğunu ancak davacının ödemelerin peşin ödeme olduğunu ispatlayamadığını savunarak; huzurdaki haksız ve ispatlanamamış davanın reddine, davacının hiçbir hakkı olmadığı halde dava açtığının tespiti ile davacının HMK 329/2 hükmü gereği disiplin para cezasına mahkum edilmesine, HMK 329/1 maddesi hükmü gereği müvekkili şirket ile aralarındaki vekalet ücretinin tamamını mahkeme aksi kanaate ise bir kısmını ödeme mahkum edilmesine, Davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE G E R E K Ç E /
Dava; Davacının, davalıya, …. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyası ve dayanağı 135.000,00TL bedelli çekten dolayı menfi tespit ve takibin iptali istemlerine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, tarafların BA, BS formları celp edilmiş, taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davalı /alacaklı … Nak. Tic. Aş. tarafından davacı … Temz. Teks. Gıda Pet. Ürü. Paz. İth İhr. San. Ve Tic Ltd. Şti ve dava dışı … … Org. Ltd. Şti hakkında 135.000 TL çek alacağı, 649,11 TL işlemiş faiz, 13.500,00 TL Karşılıksız çek Tazminatı alacağı, 405,00 TL komisyon alacağı olmak üzere toplam 149.554,11 TL alacak için icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
KGK Bağımsız denetçi SMMM bilirkişisi …’den alınan kök raporda özetle; Davacı ve davalı ticari defterlerin incelendiğini, taraf kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, dava konusu yapılan 135.000,000 TL tutarındaki çekin davalıya verildiği 29/04/2019 tarihi itibari ile davacı ve davalı kayıtlarında davacının 1.175.145,18 TL davalıya borcunun mevcut olduğu, takip tarihinde davacının itiraz ettiği davalı faturalarını kayıtlarına almamış olmakla yapmış olduğu ödemeler sebebi ile kendi kayıtları kapsamında bakiye 856.884 TL fazla ödemesinin kayıtlı olduğu, davalı kayıtlarında 09/07/2019 tarihli 169.500 Tl tutarında çek iade kaydı sonrası davaya konu ödenmeyen çek bedeli 135.000 Tl tutar düşüldüğünde 552.383,71 TL fazla ödemesi hesaplandığı, takip tarihinde davalı tarafından kayıtların davacının itiraz ettiği davacı borcuna kayıtlanan faturalar ile birlikte davacıdan 10.298,05 TL daha alacaklı olduğu, davalı tarafından tanzim edilen itiraza uğrayan faturalara ilişkin davacıya fatura içeriği ürünün verildiğinin tevsik edilebileceği bilgi ve belgeleri sunması halinde davacının davalıya borçlu olduğu, sunmaması halinde borçlu olmadığı sonucuna varılacağı hususlarını bildirmiştir.
Tarafların rapora karşı itirazlarının değerlendirilmesi noktasında bilirkişi …’den alınan ek raporda özetle; Ek incelemeye konu irsaliyelerin davacı tarafından kabul edilmeyen faturalar içeriği emtianın davacıya teslimine havi hususları içermediği, takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere kök rapor ve ek rapor tespitleri kapsamında davacının borçlu olmadığına ilişkin talepte bulunduğu çekin taraflar arasındaki ticari ilişkide verildiği tarih itibariyle mevcut bir borca ilişkin olduğu, ancak kayıtlarda tespit edilen davacının ödemeleri ile çek sebebiyle borcun kalmadığı, davalı tarafın bildirdiği mal tesliminin davalı kayıtlarında fatura ile mevcut olduğu davacı tarafından ise faturalara itiraz edilmesi sebebiyle kayıtlarında mevcut olmadığı, taraflar arasındaki ihtilafa konu davalının borçlandırıcı faturalarının dayanakları irsaliyelerin davacı imzasını taşımaması sebebiyle davalının kayıtlarında mevcut alacağın ispat vesikalarının bulunmadığına ilişkin nihai kararın sayın mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi rapor ve ek raporunun bir bütün olarak değerlendirilmesinde, ayrıntılı ve denetime elverişli olduğu, hukuki değerlendirmeler mahkememize ait olmak üzere dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre;
Davacı tarafça, davalı taraftan ticari ilişki kapsamında akaryakıt aldıkları, ödemelerin ileri tarihli çeklerle ve nakit olarak yapıldığı, dava ve takip konusu çekinde bu ilişki kapsamında davalıya verildiği, ancak davalının aradaki ticari ilişkinin sonlanmasına ve davalı tarafa borçlarının bulunmamasına rağmen dava konusu çekin iade edilmeyerek icra takibine konu edildiği ileri sürülerek, davacının, davalıya, …. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyası ve dayanağı 135.000,00TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptali talep edilmiştir.
Davalı tarafça, açılan davanın haksız olduğu, dava konusu çekin avans çeki olmadığı, muaccel bir borcun ifası için verildiği ileri sürülerek davanın reddi talep edilmiştir.
Dava, menfi tespit davası olup, menfi tespit davalarında kural olarak öncelikle davalı alacaklının alacağın varlığı ve miktarını ispatlaması gerekecektir. Davalı tarafça bu ispat yerine getirildiğinde, davacı borçlu tarafça borcun ödendiği veya istenebilir olmadığı hususlarının ispatlanması gerekecektir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
TTK’nun 21/2 maddesine göre, bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeri kabul etmiş sayılır.
Taraf beyanları, tarafların ticari defter ve kayıtları ve temin edilen bilirkişi rapor ve ek raporu dikkate alındığında, davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu çekin ticari ilişkiye istinaden verildiği anlaşılmaktadır.
Alınan bilirkişi rapor ve raporuna göre, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, ancak birbiri ile uyuşmadığı, dava konusu yapılan 135.000,000 TL tutarındaki çekin davalıya verildiği 29/04/2019 tarihi itibari ile davacı ve davalı kayıtlarında davacının 1.175.145,18 TL davalıya borcunun mevcut olduğu, takip tarihi itibarı ile davacının itiraz ettiği davalı faturalarını kayıtlarına almamış olmakla yapmış olduğu ödemeler sebebi ile kendi kayıtları kapsamında bakiye 856.884 TL fazla ödemesinin kayıtlı olduğu, davalı kayıtlarında 09/07/2019 tarihli 169.500 Tl tutarında çek iade kaydı sonrası davaya konu ödenmeyen çek bedeli 135.000 TL tutar düşüldüğünde 552.383,71 TL fazla ödemesi bulunduğu, takip tarihinde davalı tarafın kayıtlarında davacının itiraz ettiği davacı borcuna kayıtlanan faturalar ile birlikte davacıdan 10.298,05 TL daha alacaklı olduğu, davalı tarafından tanzim edilen itiraza uğrayan faturalara ilişkin davacıya fatura içeriği ürünün verildiğini ispatlar mahiyette belge sunulmadığı, davalı tarafından bilirkişi ek incelemesine sunulan irsaliyelerin davacı tarafından kabul edilmeyen faturalar içeriği emtianın davacıya teslimine havi hususları içermediği, taraflar arasındaki ihtilafa konu davalının borçlandırıcı faturalarının dayanakları irsaliyelerin davacı imzasını taşımadığı, davacının borçlu olmadığına ilişkin talepte bulunduğu dava ve takip konusu çekin taraflar arasındaki ticari ilişkide verildiği tarih itibariyle mevcut bir borca ilişkin olduğu, ancak taraf kayıtlarda tespit edilen davacının ödemeleri ile çek sebebiyle borcun kalmadığı anlaşılmakla ve değerlendirilmekle, davacının davalıya dava ve takip konusu çek nedeniyle borcunun bulunmadığı, takibin haksız olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Bu nedenler ile; Davanın Kabulü ile, Davacının, davalıya, dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ve dayanağı olan … Bankası AŞ A.Ş. … Şubesine ait 26.10.2019 keşide tarihli 135.000,00 TL bedelli çek nedeniyle, borçlu olmadığının tespitine, takibin davacı yönünden iptaline karar verilmiştir.
Davacı kötü niyet tazminat talebinde bulunmuş ise de, İİK’nın 72/5 maddesine göre, kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için takibin haksız ve kötü niyetli yapılmış olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmekte olup, mahkememizce davalı tarafın icra takibinde haksız olduğu anlaşılmış ise de, takibin kötü niyetli yapıldığına dair bir kanaate ulaşılamadığından, dosya kapsamında bir delil ve ispat bulunmadığından, davacının kötü niyet tazminat talebin ise reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenler ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; Davacının, davalıya, dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ve dayanağı olan … Bankası AŞ A.Ş. … Şubesine ait 26.10.2019 keşide tarihli 135.000,00 TL bedelli çek nedeniyle, BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, Takibin davacı yönünden İPTALİNE,
2-Davacının kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 10.216,04 TL nispi karar ve ilam harcının peşin ve tamamlama harcı olarak alınan toplam, 2.554,01 TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.662,03 TL harcın davalıdan alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 2.554,01 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı 4,40 TL başvuru harcı, 188 TL posta ve 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam: 1.442,4‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 23.433,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-HMK 333. maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/05/2023

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .